Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/827 E. 2023/233 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/827 Esas
KARAR NO : 2023/233
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/12/2022
KARAR TARİHİ : 10/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkil tarafından, davalılardan … A.Ş. (… Şubesi)’nden … tarihinde, … plakalı … şasi numaralı, … motor numaralı aracı satın aldığını, diğer davalı … A.Ş.ise aracın ithalatçı firması olduğunu ve misli ile ücretsiz değişiminden sorumlu olduğunu, … tarihinde … plakalı aracın arızalandığını ve araçta meydana gelen arıza nedeniyle, … A.Ş. (… Şubesi)’nin adresinde bulunan servisine aracın çekildiğini, aracın … tarihinde araç servise bırakıldıktan sonra Garanti Belgesi Uygulama esaslarına Dair Yönetmelik gereğince 30 iş gününde de , aracın Garanti Belgesinde belirtilen 45 işgünü aracın tamir edilmediğini, Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numarası ile davalılara aracın 0 km. ayıpsız misli ile ücretsiz değiştirilmesi konusunda ihtarname gönderildiğini, ve tebliğ edildiğini, ancak olumsuz cevap verildiğini, müvekkilinin mevcut araca duyduğu güvenin sarsıldığı ve beklediği faydayı sağlayamaması ve mağduriyete uğrasının da açıkça belli olduğunu, davanın kabulü ile … plakalı aracın 0 kmsli ile ücretsiz olarak değiştirilmesine, araç değişimi yapılırken müvekkilde bulunan aracın davalılara teslimine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının ayıpsız misliyle değişim talebi doğrultusunda karar verilmesi halinde hak ve menfaatler dengesinin müvekkili şirket aleyhine bozulacağını, dava konusu araçta gizli ayıp olduğunu kabul etmemekle birlikte, araçta gizli ayıbın mevcut olduğu bir an için düşünülecek olsa dahi, ayıp bildirimine ilişkin hak düşürücü sürelere riayet edilmriğini, dava konusu araçta üretimden kaynaklı gizli bir ayıp söz konusu olmadığını, müvekkili şirket yetkili servisi tarafından aracın şikayet haline ilişkin onarımı eksiksiz ve doğru bir şekilde yerine getirildiğini, aracın hali hazırda davacı tarafça sorunsuz biçimde kullanılıyor olmasının da bu durumu doğrular nitelikte olduğunu, davacı tarafın yasanın tanıdığı seçimlik haklardan onarım hakkını kullandığını ve araçtaki şikayetlerin onarımla sona erdiğini, bu nedenle somut olayda diğer seçimlik hakların kullanılmasının söz konusu olmayacağını, neticeten, davanın hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerine riayet edilmemesi nedeniyle öncelikle usulden reddine,
davanın esasına girişilmesi durumunda esas yönünden haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın, yasanın öngördüğü ayıp ve ihbar yükümlülüğüne uygun davranmadığını, bu nedenle de dava hakkının ortadan kalktığını, dava konusu araçta üretimden kaynaklı herhangi bir ayıp bulunmadığını, davacının “ayıp” olarak nitelendirdiği hususların kullanım hatasına ve/veya müşteri memnuniyetsizliğine dayandığını, dava konusu aracın hangi şartlar altında ve ne şekilde kullanıldığı belirsiz olup, kullanıcı hatası/dış etken faktörlerinin göz ardı edilmemesi gerektiğini, kaldı ki dava konusu aracın periyodik bakımlarının zamanında ve düzenli olarak yapılmadığını, davacı tarafın, onarım hakkını kullanmış olması ve söz konusu hakkın değiştirilebilmesine olanak sağlayan yasal koşulların oluşmamış bulunması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının misli ile değişim talebinin kabulünün hakkaniyete uygun olmayacağı gibi, aksi kabul edilecek olduğu taktirde davacı tarafın araçtan elde ettiği faydaların mahsubu ile araçta kullanımdan meydana gelen değer kaybının da hesaplanması gerektiğini, sonuç olarak hak düşürücü nitelikteki ihbar yükümlülüğüne uyulmamış olması nedeniyle davanın reddine, esas yönünden haksız ve mesnetsiz olan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının davalı … A.Ş ‘den satın aldığı, davalı … A.Ş tarafından ithal edilen … plakalı … model araç için B.K. 227/4.maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca tamiri için gereken azami sürenin aşıldığı iddiası ile 0 km.misli ile ücretsiz değiştirilme talep hakkının bulunup bulunmadığı, davanın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı taraflar arasında ihtilaflıdır.
Davacıya ait aracın garanti süresi içerisinde arızalanması nedeniyle … tarihinde servise bırakıldığı ve garanti belgesinde taahhüt edilen 45 iş günü içerisinde tamir edilmediği, bu sebeple davacının Antalya …Noterliği aracılığıyla davalılara gönderdiği … tarihli ihtarname ile aracın 0 km misli ile ücretsiz değiştirilmesi talebinde bulunduğu, benzer ihtarnamenin … tarihinde tekrar çekildiği, ihtarnamelere cevap verilmediği, aracın davacıya … tarihinde teslim edildiği, davacının da forma ” aracımızın azami tamir süresinde tamir edilmemesi nedeniyle ihtarnamede de belirttiğimiz dava hakkımızın saklı kaldığını ve dava açacağımızı belirtmek kaydıyla teslim alıyorum ” şerhini düşerek aracı teslim aldığı ihtilafsızdır.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 56/3.maddesinde; tüketici bu Kanunun 11 inci maddesinde belirtilen seçimlik haklarından onarım hakkını kullanmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hâllerinde 11 inci maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabileceği, satıcının tüketicinin talebini reddedemeyeceği ve bu talebin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçının müteselsilen sorumlu oldukları hususu düzenlenmiş ve 6502 sayılı Kanunun 56 ve 84.maddelerine dayanılarak hazırlanan Garanti Belgesi Yönetmeliği’nin 9/1.maddesinde de aynı hususlar tekrarlanmıştır.
Davacının 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında “tüketici” olduğundan söz edilemez. Nitekim 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1 maddesi “Bu Kanunun uygulanmasında….k)Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, i) Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi…..ifade eder” hükmünü taşıdığı, somut olayda davacının ticari şirket olması nedeniyle tacir olduğu, dolayısıyla tüketici sıfatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacının talep ve dava hakkı BK hükümlerine çözümlenmelidir.
6098 sayılı TBK’nın 227. Maddesi uyarınca satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı: “1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme” seçimlik haklarından birini kullanabilir. Alıcının genel hükümlere göre uğradığı diğer zararlar için tazminat isteme hakkı saklıdır.
Gerek ticari satım, gerek tüketicilere yönelik ticari olmayan satımlarda ayıp nedeniyle seçimlik hakların kullanılması yenilik doğurucu hak niteliğindedir (Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri, 13. Bası, Turhan Kitabevi, Ankara 2013, s. 127; Yavuz, Cevdet; Satıcının Satılanın (Malın) Ayıplarından Sorumluluğu, Beta Yayınevi, İstanbul 1989 (Satım), s. 141; Aslan, Yılmaz; 6502 sayılı Kanuna Göre Tüketici Hukuku, 4. Baskı, Ekin Yayınevi, Bursa 2014, s. 165-166; G).
Gerek kurucu nitelikte, gerekse bozucu nitelikte olsun yenilik doğurucu haklar kural olarak bir kez kullanılmakla tükenirler. Bu kuralın istisnası ise, tüketicinin kullandığı seçimlik yenilik doğurucu hakkının yerine getirilmemesi olup, bu durumunda Kanunun kendisine tanıdığı başka seçimlik bir hakkı kullanması mümkün olacaktır (Zevkliler, Aydın/Aydoğdu, Murat; Tüketicinin Korunması Hukuku, 3. Baskı, Seçkin Yayınevi, Ankara 2004, s. 126).
Seçimlik yenilik doğurucu hakların bir kez kullanılması halinde, sonradan bu seçimden dönülmesi ve başka bir seçimde bulunulabilmesi mümkün değildir (Yargıtay 11. HD’nin 08.04.2021 T. ve 2019/4094 E. – 2021/3484 K.). Seçim hakkının değiştirilmesi “ıslah” suretiyle bile mümkün olamaz (Yargıtay 11. HD’nin 11.02.2020 T. ve 2018/4145 E. – 2020/1212 K. ; Yargıtay 11. HD’nin 12.11.2019 T. ve 2019/296 E. – 2019/7125 K. ; Yargıtay 13. HD’nin 05.06.2008 tarih ve 2008/1735 E., 2008/7867 K.). Islah ancak usul işlemlerinden geri dönmeyi sağlar. Maddi hukuka dayalı yenilik doğurucu hak niteliğindeki seçimlik haklardan geri dönmeye imkan vermez.
Somut olayda davaya konu aracın motor uyarı ikazı vermesiyle gizli ayıbın giderilmesi için davacı tarafça davalı … firmasına başvurulduğu, yapılan inceleme ve kontrollerde motorda yağ kaçağı olduğunun tespiti ile araç 13.319 km’de iken ücretsiz olarak geri çağırma kapsamında ayıbın giderildiği, davacının araçtan beklediği faydayı sağladığı anlaşılmakla davacı 6098 sayılı TBK 227/1. maddesinde sayılan seçimlik haklardan ücretsiz onarım hakkını kullanmış olup, seçimlik hak kullanılması ile sonuç doğurduğu, bu nedenle aracın ayıpsız misli ile değişimi talebinin bulunmadığı, dosyaya sunulan garanti belgesinde tamir için gereken azami sürenin aşılması halinde alıcıya satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkını tanıyan bir taahhüt bulunmadığı, davacının TBK 227/2. maddesi gereği genel hükümler dairesinde tazminat isteme hakkının saklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 30.239,57 TL harcın mahsubu ile artan 30.059,67‬ TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 187.536,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … A.Ş vekilinin yüzüne karşı, davalı … A.Ş. vekilinin yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 07/04/2023

Başkan …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Üye …
¸e-imza
Katip …
¸e-imza