Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/810 E. 2022/971 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/810 Esas
KARAR NO : 2022/971
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 10/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.09.2018 tarihinde davacı müvekkilİ …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile … İlçesi istikametinden … İli istikametine seyir halinde iken aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu trafik kazasının meydana gelmesinde davacı müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle … Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş.’nin sigorta teminatı kapsamında olduğunu, müvekkili davacı …’nın, dava konusu trafik kazası sebebiyle ağır şekilde yaralandığını, vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar, ezilmeler ve berelenmeler meydana geldiğini, ayrıca kaza sonrasında psikolojik tedavi görmeye başlayan müvekkilde travma sonrası stres bozukluğu baş gösterdiğini, kazadan sonra … Hastanesi’ne kaldırılan müvekkilinin tedavilerine Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde devam edildiğini, müvekkili, işbu hastanelerde yatarak tedavi gördüğünü, birçok cerrahi operasyon geçirdiğini, dava konusu trafik kazası nedeniyle müvekkilinin, ağır şekilde yaralandığını ve geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kaldığını, dava konusu trafik kazasına karışan … plaka sayılı araç kaza tarihi itibariyle … nolu Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Poliçesi uyarınca davalı sigorta şirketinin sigorta teminatı kapsamında olup davacı müvekkilinin uğramış olduğu maddi zararın tazmini için gerekli bilgi ve belgelerle birlikte davalıya başvuruda bulunulduğunu, işbu başvuru neticesinde davalı şirket nezdinde … nolu hasar dosyası oluşturulduğunu, işbu hasar dosyası kapsamında aleyhe hususları kabul etmediklerini, söz konusu hasar dosyası kapsamında müvekkiline kısmi ödeme yapıldığını, yapılan işbu ödeme müvekkilinin uğradığı zararını karşılamaktan uzak, fahiş miktarda eksik ve yetersiz olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin dava konusu kazada yaralanarak geçici ve kalıcı işgöremezliğe uğraması nedeniyle;10.000,-TL bakiye maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine, her türlü yargılama harç ve gideriyle vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle, söz konusu davanın belirsiz açılması usul hukukuna aykırı olduğunu, koltuk sigortası can meblağ sigortası olduğundan tam eda davası olarak açılması gerektiğini, davanın usulden reddinin gerektiğini, dava konusu talep zamanaşımına uğradığını, Yargıtay kararları gereği haksız davanın reddinin gerektiğini, kaza tarihi 18.09.2018 olup söz konusu poliçeden kaynaklanan alacaklarda 2 yıllık zamanaşımı sebebiyle haksız davanın reddinin gerektiğini, dava tarihi 18.09.2020′ olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası genel şartları sigortası mevzuatına uygun olarak belirlenen %7 maluliyet oranı üzerinden davacınında kabulü ile tüm tazminat tutarının ödendiğini, davacının başkaca hak ve alacağı kalmadığını, KTK 111. gereği fark çıkması durumunda dahi farkın fahişliği gerektiğini, fahişlik yargıtay kararlarınca %30 anlamına gelmekte olup iş bu sebeplerle haksız davanın reddinin gerektiğini, bakiye talepler için başvuru şartı yerine getirilmediğini, müvekkili şirkete başvuru şartı gerçekleşmemiş olup müvekkili şirket tarafından evrak istendiğini, davacı tarafça ısrarla sunulmadığını, eksik evrak talebine dönüş yapılmaması sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının maluliyet ile ilgili tazminat talebinde bulunabilmesi için öncelikle maluliyet oranını ve malül kaldığı tam teşekküllü hastane raporları ile belgelendirmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğu teminat limiti ve genel şartlardaki maluliyet oranı ile sınırlı olduğunu, aksi kanaate varılması halinde yapılacak hesaptan yapılan ödemenin faizi ile birlikte tenzil edilmesi gerektiğini, öncelikle davacı kusur durumunu tespit edebilmek adına ve ceza dosyasında uzlaşma mevcutsa müvekkili şirketin sorumluluğu olmayacağını, ceza dosyasının celbini talep ettiklerini, kaza tarihi itibariyle müvekkili şirketin poliçe vadesinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasını talep ettiklerini, araç satışı mevcutsa araç satışına ilişkin belgelerin sunulmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğu teminat limiti ve ilgili genel şartlardaki maluliyet oranı ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın kusur durumunun tespit edilmesinin gerektiğini, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, ceza dosyasında alınan kusur raporu hukuk hakimini bağlamayacağından ve taraf olmadıklarından dosyada alınan raporun kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, emniyet kemerinin takılı olmamaması Yargıtay kararları gereği %20 den az olmamak kaydı ile müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmişlerdir.
Ankara Ticaret Mahkemesince davada davacının yerleşim yerinin kesin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararıyla dosya mahkememize gönderilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe;
Eldeki dava haksız fiile dayalı tazminat davasıdır. Bu tür davalar, genel yetki kuralı çerçevesinde davalının yerleşim yerinde açılabileceği gibi zararın ortaya çıktığı yer mahkemesinde veya zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde açılabilir; bu seçimlik yetki kuralıdır. Ancak, yetki kamu düzenine ilişkin olmadığından davacı istediği mahkemede dava açmakta özgürdür; usulüne uygun yetki itirazı gelmediği sürece ilgili mahkeme aslında yetkisiz de olsa o davaya bakmak durumundadır. Diğer yandan haksız fiil davalarında herhangi bir kesin yetki kuralı da yoktur. Kesin yetki olmayan hallerde davalının cevap dilekçesi ile yetkili mahkemeyi bildirerek yetki itirazında bulunması gerekir. Bu itirazın geçerli olabilmesi için hem cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi hem de yetkili mahkemeyi doğru göstermesi gerekir; aksi takdirde dikkate alınmaz. Yetki itirazı usulüne uygunsa “yetkili olarak bildirilen” mahkemeye dosya gönderilir. Bu kapsamda dosya incelendiğinde herhangi bir kesin yetki halinin olmadığı, davalı Sigorta şirketinin usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu ve kendi yerleşim yeri olan İstanbul Mahkemelerini doğru olarak yetkili gösterdiği anlaşılmaktadır. Bu halde mahkememizin yetkili olmasını gerektirecek bir kesin yetki kuralı olmadığı gibi dosyanın mahkememize gönderilmesine neden olacak şekilde bir yetki itirazı da yapılmamıştır. Mahkemece yapılması gereken ya yetki itirazının reddedilmesi ya da kabul edilecekse dosyanın İstanbul Ticaret Mahkemesine gönderilmesidir. Eldeki davada mahkememiz davalı veya davacı tarafından yetkili olarak seçilmediğinden mahkememize yetkisizlik kararı vermenin imkanı yoktur. Bu sebeple mahkememizce karşı yetkisizlik kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle YETKİ yönünden REDDİNE,
2-Davaya bakmakla görevli mahkemenin Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-Kararın istinaf kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde, Mahkememiz ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi arasında olumsuz yetki uyuşmazlığı bulunduğundan, yetki uyuşmazlığının çözümlenmesi için dosyanın Yargıtay ilgili dairesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Harç, yargılama gideri ve vekelat ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/11/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı