Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/713 E. 2023/116 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/713 Esas
KARAR NO : 2023/116
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/12/2011
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizin … sayılı kararı Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin (HD) … K sayılı kararı ile bozulmuş ve bozma kararına karşı davacı vekili tarafından bulunulan karar düzeltme talebi de Yargıtay … HD’nin … K sayılı kararı ile reddedilerek dosya gelmiş olmakla 2022/713 E sırasına kaydedildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … … tarihinde yapılan 2007 yılı olağan genel kurulunda alınan … nolu kararla yönetim kuruluna borçlanma hususunda yetki verildiğini, buna istinaden davacı müvekkilininde … tarihinde davalı … … TL borç verdiğini, bu miktardan davacının … olan 947,03 TL borcu düşüldükten sonra davalı kooperatiften 37.152,97 TL alacağı kaldığını, alacağın işleyen faizi ile birlikte tahsili amacı ile Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı … borca ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, davacının … önceki dönem yöneticisi olduğunu, … zarara uğratılması ve usulsüz işlemler nedeniyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında tahkikatın devam ettiğini, davacının … defterlerinin tutulmasından sorumlu olduğunu, defterler kendi elindeyken kendi lehine alacak çıkarmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacının herhangi bir ödeme yapmadan zaten elinde bulunan defterlerde kendini alacaklı gibi gösterdiğini, alınan kararda borçlar için %3 faiz ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, … günlü genel kurul toplantı tutanağında yönetim kurulu seçilemediğini, bu nedenle bu dönemde eski yönetim kurulu üyelernin yönetim kurulu sıfatıyla yaptığı hiçbir işlemin geçerli bulunmadığını, icra dosyasındaki ödeme emri tebliğ tarihinin … tarihi olduğunu, bu tarihte defterlerin davacının elinde olduğunu ve … tarihinde defterlerin davacı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiğini ve alacağın zaman aşımına uğramış olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin zamanaşımı itirazının, davanın alacak davası niteliğinde olduğu ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu ve bu sürenin takip tarihi itibarı ile gerçekleşmediği anlaşıldığından zamanaşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Antalya … Müdürlüğünün … Esas sayılı icar dosyasının tetkikinden; alacaklı … tarafından borçlu … … aleyhine 37.152,00 TL asıl alacak, 24.424,16 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam … TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davalı-borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
“Dava itirazın iptali davasıdır. Davacı … borç verdiğini iddia etmektedir. Davalı ise davacının eski yönetici olduğunu ,defterlerin kendisinde bulunduğunu ,kendini alacaklı gösterdiğini ,davanın reddi gerektiğini savunmaktadır. Davalının defterleri üzerinde yapılan incelemede ,davacı dışında da üyelerden borç alındığı ve bunların faiziyle ödendiği görülmüştür. Davacının bankadan çektiği krediyi … harcadığına dair belge yoksa da, … defterlerine göre alacaklı olduğu ve bu alacağın 24.752,92 TL olduğu anlaşılmıştır. Davalının kendi lehine alacak oluşturduğu yönündeki savunma … üyelerinden borç alma şeklindeki uygulamaları nazara alındığında inandırıcı bulunmamış, ceza dosyalarında da bu yönde bir tesbit yapılmamıştır. Bu nedenle defterlerde bulunan kayıtlar nazara alınarak alacak miktarı tesbit edilmiştir. Davalı … borç aldığı üyelerinin alacaklarına aylık %3 faiz uygulamış ise de,TBK 88 ve 120 maddelerindeki düzenleme ve bu düzenlemelerin eldeki uyuşmazlıklara da uygulanması nedeniyle ,faiz hesabı buna göre yaptırılmıştır. Ancak davacı dava açarken faizle ilgili dava açmamış ,takibe konu ettiği asıl alacak üzerinden davasını açmıştır. Bu nedenle bilirkişi tarafından tesbit edilen asıl alacak tutarı nazara alınarak ,dava kısmen kabul edilmiştir.” gerekçesi ile,
Mahkememizce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dosya kapsamına göre davacının bankadan çektiği … TL’yi dava dışı … … adına havale ettiği sabittir. Davacı iddiasında, davalı … hesaplarında haciz olduğunu ileri sürerek bu parayı dava dışı … adına yatırdığını beyan etmiştir. Buna göre, dava dışı … ile davalı … defter kayıt ve belgeleri ile banka hesap kayıtları incelenerek, iki … arasında hukuki ilişki bulunup bulunmadığının tespiti ile davacının bankadan çektiği paranın dava dışı … hesabına yatırıldığına dair işlem dekontunun istenmesi ile araştırma yapılarak, iki … arasında alacak-borç ilişkisi olup olmadığı üzerinde durularak varsa muhasebeleştirmenin yapılıp yapılmadığı da araştırılarak, gerekirse bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden, kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre ise; itirazın iptaline karar verilen alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken, TBK’nın 120. maddesine göre faize hükmedilmesi de doğru olmamıştır.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı vekili, dava dışı … … davayı ihbar etmiş, Mahkememezce bu … ait kayıtlar Çevre ve Şehircilik İl Müdürrlüğünden temin edilmiştir.
Davalı … ile ihbar olunan … … Bankası ve diğer tüm bankalarda bulunan hesaplarının ilk açılış tarihlerinden bugüne hesap ekstreleri temin edilerek dosya içerisine alınmış, daha sonra Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda ek rapor tanzimi için dosyanın bilirkişiye tevdiine, ayrıca davacı vekilinin talebi doğrultusunda davalı … başka üyelerden de borç alıp almadığı, aldığı paralardan geri ödemeler yapıp yapmadığı, kimlere ve ne zaman iade ödemesi yaptığı ve yapılan ödemelerde faiz de bulunup bulunmadığı hususunun değerlendirilmesinin istenmesine karar verilmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
• Davalı … ticari defterlerinde, davalı … ile dava dışı … … ve … … arasında alacak – borç ilişkisi olduğuna dair herhangi bir kaydın olmadığı,
• Davalı … ticari defterlerine göre, davacı … dışında … üyesi olan …, …, … adındaki üyelerden de borç para alındığı ve bu borç paralara faiz işletildiği, bu kişilerden alındığı kayıtlı olan paralar karşılığında herhangi bir ödeme yapıldığı ile ilgili bir kaydın olmadığı, bu borç para tutarından bu üyeler adına tahakkuk eden üyelik aidat borçlarının mahsup edildiği,
• Davalı … ticari defterlerindeki dava konusu olan alacak ile ilgili kayıtların kabul edilmesi durumunda, davacının takip tarihi olan … tarihi itibariyle davacı tarafın asıl alacağının 24.752,97.-TL., gecikme faizinin de 7.421,30.-TL. olmak üzere toplam 32.174,27.-TL. tutarında davalı kooperatiften alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda alınan;
Bilirkişinin … tarihli ek raporunda özetle:
“A-Davalı vekilinin itiraz dilekçesinde, davacının borç olarak verdiği ….-TL.nin dava dışı … … ve … … havale edilen ve davalı … kayıtlarında bulunmayan, ancak davacının davalı … para verdiği yönünde oluşturulan kayda hukuken itibar edilemeyeceğini ve davacı adına … tarihinden sonra tahakkuk eden aidat borçlarının irdelenmediğini iddia ettiği görülmüştür.
Dava dosyasına sunulan … tarihli raporumda da belirtildiği gibi dava dosyasına sunulan … bankası … tarihli yazısı ve ekleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacının … bankasından … tarihinde ….-TL. tutarında kredi çektiği ve bu çekilen kredinin davacının … nolu hesabına aktarıldığı, bu hesaptan da … tarihinde … … ve … … hesabına havale edildiği görülmüştür.
Bu bilgilere göre, davacı vekilinin müvekkili tarafından çekildiği iddia edilen kredinin davalı … hesabına aktarılmadığı, başka bir … olan … … ve … … hesabına havale edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, dava konusu olayların dönemlerinde davalı … ile dava dışı … … ve … … arasında alacak – borç ilişkisi olduğuna dair herhangi bir kaydın olmadığı görülmüştür.
Bu durumda dava konusu olayların dönemlerinde davalı … ile alacak – borç ilişkisi olmayan dava dışı … … ve … … hesabına havale edilen ….-TL. karşılığında davacının alacak talep etmesinin yerinde olup olmadığının takdiri sayın mahkemeye bırakılmıştır.
Huzurdaki davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle davalı … ticari defterlerinde takip tarihi olan … tarihine kadar davacı adına tahakkuk ettirilen aidatlar dikkate alınarak hesaplama yapılmıştır.
B-Davacı vekilinin itiraz dilekçesinde, davalı … ticari defterlerine göre davalı … tarafından müvekkili ve bir kısım üyelerden borç olarak para aldığını ve borcuna aylık %3 oranında faiz işletilmesine rağmen raporda yasal faiz oranı üzerinde faiz işletilmesinin yerinde olmadığını iddia etmiştir.
Dava dosyasına sunulan … tarihli raporumda belirtildiği gibi, davalı … ticari defterlerine göre davacının davalı … borç olarak verdiği ….-TL. sına istinaden takip tarihi olan … tarihi itibariyle davacının ;
Davalı … ticari defterlerinde, 24.752,97.-TL. tutarında asıl alacak, 24.520,98.- TL. tutarında işlemiş faiz olmak üzere toplam ….-TL. tutarında alacağının olduğu,
Yasal faiz oranlarının kabul edilmesi durumunda ise 24.752,97.-TL. tutarında asıl alacak, 7.421,30.-TL. tutarında İşlemiş yasal faiz olmak üzere toplam 32.174,27.-TL. tutarında alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
İhbar olunan … … ve … … adına dosyaya sunulan yazılı beyanda; Bilirkişi …’in tespit ve değerlendirmesinde bahsi geçen davacının … tarihinde … nolu hesabına … …’ne havale yapıldığı, …’nın … Bankası … Şubesinden kredi kullanımında banka … sahibi olan … hesabına geçmek kaydıyla kredi kullandırdığı için ilgili tutarın havale ile … hesaplarına emanet olarak geçtiği, bu tutarın aynı gün Tasfiye Halindeki … …’nin müteahhidi …’na talimatla ödendiği bildirilmiştir.
Mahkememizce … Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Toplanan deliller ve tüm dosya mündericatına göre, davalı … ile ihbar olunan … arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığı, davacı tarafından çekilen … TL kredinin davalı … hesabında haciz bulunması nedeniyle emaneten ihbar olunan … hesabına yatırıldığı daha sonra davalı … müteahhidi adına havale edildiği, davalı … ticari defter ve belgelerine göre davacıdan alınan bu borç nedeniyle, davacının takip tarihi itibariyle 24.752,97 TL bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmakla dava kısmen kabul edilmiştir.” gerekçesi ile;
Mahkememizce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkemece; Kapatılan … Hukuk Dairesi’nin bozma kararı üzerine yapılan araştırmada, davalı … ile ihbar olunan … … ve … … arasında her hangi bir borç alacak ilişkisi olmadığı tespit edilmiştir. Davacının iddiasında da belirtildiği üzere talep ettiği … TL’nin bankadan kredi çekilerek ihbar olunan … … ve … …’ne havale edildiği dosyada sabittir. İhbar olunan … tarafından da dava konusu paranın davalı … yüklenicisi …’na verildiği iddiası karşısında davacının dava konusu parayı ancak ihbar olunan kooperatiften talep edebileceği açıktır. Davacının da iddiasında belirttiği üzere bankadan çekilen kredinin davalı banka hesabına göndermediği, dava dışı ihbar olunan … hesabına gittiği sabittir. Bu durumda davacının iddiası ve paranın havale ediliş şekli dikkate alınarak davanın reddi gerekirken, davacının davalı … başkanı olduğu dönemde tek taraflı tutulan … defter kayıtlarına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmiştir.
Dosya mündericatının tetkikinden; ihbar olunan … sahibi … ile dava dışı yüklenici … ……Ltd,Şti. arasında kat karşılığı … sözleşmesi yapıldığı, sözleşmede yüklenici şirketin yükümlülüklerini … tarafından kurulacak … devir etme imkanı tanındığı, …’nun yüklenici firmanını münferiden temsil ve ilzam yetkisine sahip şirket müdürü olduğu, şirketin sözleşmeden kaynaklı yükümlülüğünü davalı … devrettiği, davacı tarafından çekilen kredinin … maliki ihbar olunan … … ve … …’ne havale edildiği ve bu … tarafından davalı … kurucu üyesi ve müteahhit firma yetkilisi … hesabına havale edildiğinin anlaşılması ve yine incelenen kayıtlardan bu iki … arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığının belirlenmesi karşısında; davacının davalı … başkanı olduğu dönemde tek taraflı tutulan … defter kayıtlarına itibar edilmemesi ve davacının alacağını davalı kooperatiften değil ihbar olunan … sahibi kooperatiften talep edebileceği yönündeki kabulün MK.2.maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırılık teşkil edeceği, nitekim davalı … davacı dışındaki … üyesi olan …, …, … adındaki üyelerden de borç para alındığı ve faiz işletildiği ve bu alınan borçların adı geçen üyelerin aidatlarından düşüldüğü, davacının Antalya … ACM’nin … sayılı dosyasında genel kuruldan yetki almadan yönetim kurulu kararı ile borçlanma yapmak suretiyle görevi kötüyü kullanmak suçundan yapılan yargılaması sonucu CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraatine karar verildiği, kararın kesinleştiği göz önüne alındığında Mahkememizin … tarihli kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkememizin … tarihli kararında DİRENİLMESİNE,
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, davalının Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyasında 24.752,97 TL asıl alacağa yaptığı İTİRAZIN İPTALİNE,
2-Hüküm altına alınan alacak üzerinden hesap edilecek %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygunlanmasına,
4-Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
6-Alınması gerekli 1.690,87 TL harçtan peşin alınan 243,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.446,92 TL harcın davalıdan tahsiline,
7-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 243,95 TL peşin, 18,40 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan toplam 1.497,00 TL yargılama giderinden davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 997,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
11-Davalı tarafından yapılan toplam 239,2‬0 TL yargılama giderinden davada reddedilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 79,83 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
12-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır