Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/710 E. 2023/79 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/710 Esas
KARAR NO : 2023/79
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 21/10/2022
KARAR TARİHİ : 15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin alacağına istinaden borçlu … hakkında Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu şirketin … İcra Dairesi … Esas sayılı dosya alacağına haciz işlemi uygulandığını, … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyada … tarihinde … TL tahsilat yapıldığını, bu suretle dosya alacağına hacze istinaden Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında sıra cetveli düzenlenlendiğini, sıra cetvelinde dosyaya giren paranın Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası alacaklısı olan davalı şirkete ödenmesine karar verildiğini, ancak davalı tarafın icra dosyası borcunu haricen tahsil ettiği ve bu suretle şirketten herhangi bir alacağı da mevcut olmadığını, Yargıtay … Hukuk Dairesi … sayılı kararında ” Somut olayda; borçlunun adına kayıtlı taşınmazlardan sadece ikisi üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebi, Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, …” denilerek haciz kaldırma talebinin dosya alacağının haricen tahsiline karine teşkil ettiğinin vurgulandığını, bu suretle haciz konulan … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetveline konu tahsilattan önce; davalının alacağını haricen tahsil ettiği ve bu suretle herhangi bir alacağı olmadığının ortada olduğunu, … İcra Dairesi dosyasında yapılan tahsilatın bu suretle davalıya ödenmesinin açıkça hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davalı tarafından … tarihinde … İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası alacağına konulan haczin kaldırılması talep edildikten sonra; tahsilatın yapıldığı gün … tarihinde yapılan tahsilatın tarafına ödenmesine dair talebinin de çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil etmekle hakkın kötüye kullanılması olduğunu, hakkın kötüye kullanılmasını hiçbir hukuk düzeninin korumayacağını, yine tahsilatın yapıldığı gün olan … tarihinde -sıra cetveli dahi düzenlenmeden- davalının yapılan tahsilatın tarafına ödenmesini talep etmesinin davalının kötü niyetli olduğunu, borçlu şirket ile danışıklı olarak hareket edildiğini ve her iki tarafça diğer alacaklılardan mal kaçırma kasıtları bulunduğunu açıkça ortaya koyduğunu, davacının alacaklı göründüğü Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasında borçlulara tebligat dahi yapılmadan; borçlu vekillerince dosyaya ”borca herhangi bir itirazları olmadığı ve teminatın iadesine muvafakat ettikleri” beyanının dahi tarafların danışıklı hareket ettiğini gösterdiğini, davanın kabulü ile sıra cetvelinin davalıya ödenen miktar yönünden iptaline ve davalıya düşen paydan öncelikle müvekkilin alacağının ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin, genel faktoring sözleşmesine istinaden … Bankası … seri numaralı … keşide tarihli …-TL tutarlı çek, … Bankası … seri numaralı … keşide tarihli …-TL tutarlı çek, … Bankası … seri numaralı … keşide tarihli …-TL tutarlı çek, … Bankası … seri numaralı … keşide tarihli …-TL tutarlı çekleri teslim aldığını ve bu çekler bakımından Antalya Genel İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasından borçlu … Limited Şirketi ve diğer borçlular hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilu şirkettin, iş bu icra dosyasında borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ve borçlu … Ltd. Şti. ‘nin … İcra Dairesi … E. sayılı dosya alacağına haciz koyduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu Antalya Genel İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasındaki alacağın tahsil edilmemiş olup dosyadaki hacizlerin halen devam etttiğini, ayrıca müvekkilinin alacağının bu dosyayla sınırlı olmayıp İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyanın içinde bulunduğunu başka icra dosyalarında da müvekkilinin borçlu şirket hakkında başlattığı icra takipleri bulunduğunu, davacı tarafından ileri sürülen muvazaa iddialarının kabulünün mümkün olmayıp icra dosyasında borçlular tarafından borcun kabul edilerek teminatın iadesine muvafakat edilmesinin işlemin muvazaalı olduğu anlamına gelmeyeceğinin Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğunu, davacının alacaklı olduğunu ve alacağının daha önce doğduğunu ispatlaması gerektiğini, yalnızca bir haciz yönünden haciz kaldırılması talebinin alacağın haricen tahsil edildiğine karine oluşturmayacağını, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın İİK 142/1.maddesi uyarınca sıra cetvelinde yer alan alacağın esasına ilişkin olarak açılan sıra cetveline itiraz davası olduğu anlaşılmıştır.
İcra ve İflas Kanununun 142. maddesine göre sıra cetveline itiraz davaları, kural olarak genel mahkemede görülür; itiraz, sadece sıraya ve icra müdürünün icra hukuku kurallarına uygun davranmadığına ilişkin ise görev icra mahkemesindedir. (İİK.m.142/son)
Davacı, davalının alacağının gerçek alacak olmadığını, haricen tahsil edildiği halde sıra cetvelinde yer aldığını, muvazaalı alacak haline geldiğini iddia ederek alacağın esasına itiraz etmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
İcra İflas Kanununun 142/1 maddesi gereğince cetvel suretinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava açmak suretiyle cetvel içeriğine itiraz edebilir. Bu hükümde yer alan alakadarlar, sıra cetvelinde kendisine pay ayrılan ve dava sonucunda etkilenecek olan alacaklıları ifade etmektedir. Somut olayda olduğu gibi taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki yada TTK’nın kambiyo senetlerine ilişkin hükümlerini uygulanmasını gerektiren kambiyo hukuku ilişkisi bulunmadığı hallerde genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinin mahal mahkeme olduğunun kabulü gerekir. Zira TTK’nun 4. Maddesinde belirtildiği gibi taraflar arasında ticari bir ilişki bulunmamaktadır ve dava bu yasa maddesinde sayılan mutlak veya nisbi nitelikteki ticari dava türlerinden de değildir.
Davalının alacağının dayanağı olan takip dosyasının kambiyo senetlerine, davacının alacağının kredi çerçeve sözleşmesine dayalı olmasının, taraflar arasında doğrudan hukuki ilişki bulunmadığından davanın niteliğini değiştirmeyeceği, muvazaa nedenine dayalı sıra cetvelinin iptali istemine ilişkin davada görevli mahkemenin İcra İflas Kanunun 142/1 maddesi uyarınca Asliye Hukuk mahkemesine ait olduğu, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, resen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Emsal; Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/1521 E-2015/7378 K sayılı, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2016/7348 E-2016/9452 K sayılı kararı)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/ 2 maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2-Antalya Nöbet Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbet Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 15/02/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı