Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/690 E. 2023/63 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/690 Esas
KARAR NO : 2023/63
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali ( Kooperatif Üyeliğinden İhraca Yönelik)
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifte … tarihli hisse senedi ile üye olduğunu ve arsa edinmek amacıyla kooperatifin toplantılarına katıldığını, davalı kooperatife … aracılığıyla ödemeler yapıldığını, davalı kooperatif tarafından … tarihli kararı ile aidatını ödemeyen üyelerin ihracına karar verildiğini, noter aracılığıyla ihtarname gönderildiğini, müvekkiline birinci ve akabinde 10 gün sonra ikinci ihtarnamelerin tebliğ edildiğini, tebliğden 1 ay sonra yükümlülükleri yerine getirmeyenler için kesin ihraç kararının verildiğini … tarihli karar defterinde belirtildiğini, … tarihinde kesin ihraç kararı konulu ihtarname başlıklı ortaklıktan çıkarma konulu yazının müvekkiline … tarihinde eski adresine tebliğ edildiğini yeni öğrendiklerini, müvekkilinin ihraç kararlarından ve üyelik aidatlarının ödenmediğinden yeni haberinin olduğunu, müvekkili tarafından davalı kooperatife yapılan ödemelerin ve kooperatif kayıtlarının incelenmesinin gerektiğini, bu nedenlerle ihraç kararının kooperatif kanununa uygun olmaması halinde iptaline aksi halde ödeme belgeleri ile ödenen aidat bedellerinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde belirtilen hususlar arasında çelişki olduğunu, her kooperatif üyesinin belli bir aidat ödeneceğini bildiğini ve bu yükümlülükleri yerine getirme zorunluluğu halinde olduğunu, düzenli olarak aidat ödenmesi halinde ihtarnamede muhatabın olmayacağını, ihtarnamenin kooperatif kayıtlarında bulunan adresine gönderildiğini, davacının kooperatif yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle ihraç edildiğini, davacının faizinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı kooperatif kayıtları Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davalı kooperatifin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış ve mali müşavir … rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti raporunda özetle; “..davalı kooperatife ait üye kayıt defteri, karar defteri ile 2012, 2013, 2014, 2015, 2016 ve 2017 yılları ticari defter kayıtlarına göre; davalı kooperatifin 1992 yılında kurulduğu, davacının kooperatife … tarihinde 59 üye numarası ile üye olduğu, Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ile tasdik edilen 1992 yılı kooperatif üye kayıt defterinin 24.sayfasında kayıtlı olduğu, davalı tarafından davacıya keşide edilen Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı 1. İhtarda davacının 1.581,00 TL aidat borcunun yazının tebliğinden itibaren 10 gün içinde ödenmesi aksi takdirde üyelikten çıkarılacağının ihtar edildiği, yazının davacının … adresine gönderildiği, noter tarafından yazılan tebliğ şerhi uyarınca muhatap adreste olmaması nedeniyle aynı konut altında birlikte ikamet ettikleri çalıştığını ehliyetli ve reşit olduğunu beyan eden işçisi …’a … tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından davacıya keşide edilen Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı 2.ihtarda davacının 1.581,00 TL aidat borcunun 1 ay içerisinde ödenmesi, aksi takdirde ortaklıktan ve üyelikten çıkarılacağının ihtar edildiği, yazının davacının … adresine gönderildiği, noter tarafından yazılan tebliğ şerhi uyarınca muhatabın adreste olmaması nedeniyle aynı konut altında birlikte ikamet ettiğini çalıştığını ve ehliyetli ve reşit olduğunu beyan eden işçisi …’e … tarihinde tebliğ edildiği, davalı kooperatifin … tarih 464 sayılı kesin ihraç kararının tebliği konulu yazısının … barkod kodu ile iadeli taahhütlü olarak davacının … adresine gönderildiği dosyada bulunan tebliğ evrakına göre … tarihinde …’e tebliğ edildiği, 1. Ve 2. İhtar arasında ana sözleşme 14.maddesine uygun olarak 10 gün süre bulunduğu, davacının 14.madde uyarınca 2.ihtarın tebliğinden itibaren 30 gün içinde yükümlülüğünü yerine getirmediği, kooperatif kanununun 16/1 maddesine uygun olarak davalı kooperatif ana sözleşmesi 14.maddesine kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin ana sözleşmede yer aldığı, parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği için davacının kooperatiften ihracına ilişkin davacıya yapılan 1. Ve 2. İhtarların adrese tebliğ edildiği, ihraç kararının aynı adrese … imzasına tebliğ edildiği, bu itibarla ihraç kararının usulüne uygun olarak ihtardan sonra tebliğ edildiği, davacı kooperatife üye olduğu tarihten ihraç edildiği tarihe kadar 699,71 TL ödeme yaptığı, bir üyenin ilgili tarihler arasında ödemesi gereken üye aidat tutarının ise 982,81 TL olduğu, davacının kooperatife … TL borcu olduğu için ihraç edildiği, davacının ihracına yaptığı ödemelerin iadesine karar verilmesi durumunda; davacının ayrılma payı … tarihi itibariyle 618,59 TL olacağı, bu tutarın dava tarihi olan 31/08/2018 tarihine kadar yasal faizi ile güncellendiğinde ise davacıya ödenmesi gereken 684,02 TL olduğu” belirtilmiştir.
Mahkememizce davalı kooperatifin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak ve Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/1435 Esas 2015/2872 Esas 2012/2655 Esas sayılı emsal kararları da dikkate alınarak mali müşavir …’den rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda özetle:” davacının … tarihinde davalı kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, ihraç kararının iptali için davacının yasal dava açma süresi olan 3 aylık süre içinde dava açmadığı gerekçesi ile ihraç kararının kesinleştiği, davalı kooperatif kayıtlarına ve dava dosyası kapsamına göre davacının üyeliği için toplam 709,71 TL tutarında davalı kooperatife aidat ödemesi yapıldığı, davacının kooperatifteki alacağının 31/12/2017 tarihli bilançosuna göre belirlenmesi gerektiği, davacının üyelik karşılığı yatırdığı aidatların hissesine düşen genel yönetim giderleri için kullanıldığı bu nedenle davacının ödemiş olduğu aidatlara istinaden davalı kooperatiften bir alacağının kalmadığı” belirtilmiştir.
Mahkememizin … tarihli ara kararı ile; Davacının ödenen aidat bedellerinin ödeme tarihinden itibaren faizi ile birlikte davacıya ödenmesi yönündeki davasının Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları doğrultusunda tefriki ile Mahkememizin başka bir esasına kaydına karar verilmiş ve elde kalan kooperatif üyeleğinden ihraç kararının iptaline ilişkin davanın yargılamasına devam edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu Mahkememizce;
“..1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve kooperatif ana sözleşmesi ışığında kooperatif kayıtları dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; davacının 26.10.1993 tarihinde kooperatife üye olduğu ve üye defterine 59 nolu üye olarak kaydının yapıldığı, üyelik yükümlülüklerinin yerine getirilmediği gerekçesi ile iki adet ihtarname sonucunda 18.01.2013 tarihli 176 sayılı yönetim kurulu kararı ile ihracına karar verildiği, bu ihraç kararından sonra yapılan 25.05.2013 tarihli genel kurul toplantısında ihraç işlemlerinin genel kurulca onaylandığı, ihraç işleminin … tarihli ihtarname ile iadeli posta ile davacıya … tarihinde tebliğ edildiği ve ortaklıktan ihraç kararına karşı KK. 17.maddesinde belirlenen 3 aylık hak düşürücü süreden sonra dava açıldığı son bilirkişi raporu ile belirlenmiş ise de; ihraç kararının notere tevdi edilmediği, tebligatın noter kanalıyla yapılmadığı görülmektedir. Ancak yine bilirkişi raporlarından tespit edildiği üzere davacının en son kooperatif aidatını … tarihinde ödediği dikkate alındığında, davacı üyenin aidat yükümlülüğü devam ettiği halde uzun süredir kooperatife uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği, dolayısı eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı, ihraç kararı her ne kadar noter kanalıyla tebliğ edilmemişse de iadeli taahhütlü posta yoluyla tebliğ edildiği de dikkate alındığında TMK.2. maddesi kapsamında davanın yasal süre içinde açılmadığının kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla, usulden reddine dair..” gerekçesi ile verilen … sayılı Mahkememiz kararı hakkında davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Karar sayılı ilamı ile Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmiştir.
Davacı asil duruşmada alınan beyanında; ” İhtarların ve ihraç kararının tebliğ edildiği yer benim iş yerim idi, ben 2013 yılında hangi ayı bilmiyorum, iş yerimden ayrıldım, iş yerimi oğlum …’e devrettim, bu sebeple ihtarların tebliğ edildiği … oğlumun işçisidir, bana ihtarnameleri ve gene ihraç kararını bildirmediler”
Sorulduğunda ;” Ben kooperatife hangi adresi bildirdiğimi hatırlamıyorum, ancak iş yerimden ayrıldıktan sonra bir bildirim yapmadım, …’nde yaşamaya başladım, dolayısıyla davanın süresinde açıldığını düşünüyorum “demiştir.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle:
“Dava dosyası ve davalı kooperatif defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, davacının davalı kooperatif kayıtlarında en son ihtarnamelerin ve ihraç kararlarının tebliğ edildiği adres olan, “…” adresi olduğu tespit edilmiştir.
Davalı kooperatifin kayıtlarına göre, en son iadeli posta ile “…” adresinde davacıya … tarihinde ihtarname tebliğ edildiği tespit edilmiştir.
Bu tarihten sonra davacı tarafından adresinin değiştirildiği ile ilgili olarak hem davalı kooperatif kayıtlarında hem de dava dosyasında tevsik edici bir belge ibraz edilmediği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Davacı asile gönderilen ihraç kararının iadeli taahhütlü posta yoluyla gönderildiği, gönderinin üzerinde ” kesin ihraç kararı tebliği” şerhinin bulunduğu, gönderinin davacının oğlu …’e 30 Haziran 2017 tarihinde tebliği edildiği, bu adresin davacı tarafından kooperatife bildirilen adres olduğu, adres değişikliğine ilişkin kooperatife bilgi verilmediği, dava tarihinin ise … olduğu tespit edilmiştir.
Yerleşik Yargıtay kararları, ihraç kararının tebliğinin noter kanalıyla yapılmasının şart olmadığı ancak kararın tebliğ edildiğinin davalı kooperatifçe ispatlanması gerektiği yönündedir. (Emsal Yargıtay 23.HD 2015/5315 E- 2016/3346 K) Somut olayda da ihraç kararının davacının bildirdiği adreste oğlu …’e teslim edildiği posta alındı örneği ve barkod kodu ile ispatlanmıştır.
HGK’nun … sayılı kararında da belirtildiği üzere iadeli taahhütlü posta ile yapılan tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılması gerekmemektedir.
Sonuç olarak üyelikten ihraca yönelik genel kurul kararının iptali talebiyle açılan davanın KK.16 ve ana sözleşmenin 14.maddesinde belirlenen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı belirlenmekle, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı belirlenmekle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 35,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 144,00 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 07/02/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı