Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/664 E. 2023/46 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/664 Esas
KARAR NO : 2023/46
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine davalı sigorta şirketi tarafından Antalya Genel İcra Dairesi’nin … esas numaralı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, yapılan takibin açıkça usule aykırı olduğu gibi davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacakların kesinlikle hiç bir hukuki dayanağı olmadığı, müvekkilinin böyle bir borcunun bulunmadığı, müvekkil hakkında açılan icra takibinde hiçbir yasal dayanak belirtilmeden açılmış olup takip talebinde borcun sebebi olarak sadece hasar dosyası gösterildiği, gerçekleşen kazada müvekkilin kusurunun bulunmaması nedeni ile … plaklı araçta meydana gelen hasardan müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığı, borçlu olmadığının tespitini talep etme zorunluluğu doğduğu, başlatılan icra takibinin öncelikle dava sonuna kadar -teminat karşılığında- icra veznesine yatıracakları paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra dosyasının ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına, müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, akabinde icra takibinin iptali ve % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu takip talebinin konusunun, davacı tarafın işleteni olduğu araç sürücüsünün %100 kusuruyla sebebiyet verdiği kaza sonucu müvekkil şirket nezdinde sigortalı araçta meydana gelen zararın, sorumlu davacıdan tahsiline ilişkin olduğu, ilamsız icra takibi yoluna başvuran alacaklının alacağını gösterir belge ibraz etme ve bu belgeyi ödeme emri ekinde borçluya tebliğ etme zorunluluğu bulunmadığından ödeme emrinde usul ve yasaya herhangi bir aykırılık bulunmadığı, davacı borçlunun iddialarının bu yönüyle de hukuka aykırı olduğu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Davaya konu alacak, kasko sigortacısı davalının kendi sigortalısına ödemiş olduğunu tazminatın halefiyet yolu ile davalılara rücuuna ilişkin alacak davasıdır. Sigorta şirketi dava dışı sigortalıya ödeme yaparak TTK 1472 uyarınca onun haklarına ödediği bedel oranında halef olmuştur.
Davalı sigorta şirketi, takibi sigortalısının halefi olarak yapmış olmasına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyetinin nazara alınması gerekir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22/03/1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. (eski TTK 1301.) maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, davalının sigortalısının ve davacının tacir olması halinde görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi olacaktır. Uyaptan yapılan sorgulamadaki gelir idaresi başkanlığı kayıtları ve sgk sorgulamasına göre davacının tacir olmadığı ve davanın sigorta sözleşmesinden değil, davacının kusuru ile gerçekleşmesine sebebiyet verdiği iddia edilen haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmakla, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. ( aynı yönde yargıtay 5 HD 2020/9900 E. 2022/4409K.
Anlatılanlara göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 26/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır