Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/645 E. 2023/420 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/645 Esas
KARAR NO : 2023/420
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında meyve-sebze alım – satımı hususunda karşılıklı bir cari ilişki kurulmuş olup müvekkilinin, şirket meyve-sebze alımına karşılık olmak üzere … Şubesi … seri numaralı … vade tarihli … TL bedelli çeki davalı şirket lehine keşide ettiğini, müvekkili şirket aleyhine çekin vadesi gelmeden, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile haksız şekilde icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirketin davalı tarafa söz konusu icra takibi ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra davalı yan ile iletişime geçtiğini, karış tarafın takibi geri çekeceklerini söyleyerek müvekkilini oyaladığını, takibin kesinleştirme yoluna gittiklerini bu nedenle yasal süresi içinde itirazda bulunamadıklarını, ayrıca davalı şirketin kaşe ve imzası bulunan veresiye defterinde icra takibine konu borcun adı geçen çek vasıtasıyla ödendiğini ve davalı şirket ile müvekkili şirket arasında herhangi bir alacak-verecek ilişkisi olmadığını cari hesabın kapandığını ispat eder mahiyette olduğunu,
İcra dosyasındaki ödeme emrinde borcun sebebi olarak … TARİH … 9.350,00 TL BEDELLİ FATURA 9.350,00 TL bedelli faturaların yer aldığını, dolayısıyla, ödenmiş çek meblağı ile icra takibine konu edilen meblağın ve borcun sebebinin birebir örtüştüğünü, üstelik icra takibine mesnet gösterilen faturaların toplamının, ödemiş oldukları çeke karşılık geldiği ticari defter kayıtlarda da açıkça görüldüğünü, öncelikle icra veznesindeki paranın dava sonuçlanıncaya kadar davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davanın kabulü ile Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasındaki alacağın tamamına ilişkin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı aleyhine … TL borcu için … tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davacı/borçlunun faturalara istinaden … tarihinde çek verdiğini iddia etmiş ise de çeki takip tarihinden sonra olan 2022 yılı Ağustos ayı içerisinde verdiğini, davacnın, çeki şirket yetkilisine değil kıymetli evrak,çek senet düzenleme ve alma yetkisi olmayan şirket çalışanına teslim ettiğini, davacı / borçlunun basiretli tacir gibi davranma yükümlüğü yerine getirmediğini, söz konusu imzalar incelendiğinde şirket yetkilisi …’a ait olmadığının ortaya çıkacağını, çeki teslim alan şirket çalışanının çeki şirket yetkilisi …’a teslim ettiğini, şirket yetkilisinin ertesi gün çeki takas işlemine koyduğunu, bu durumun gelen banka kayıtlarından da ispat edileceğini, çekin karşılığı henüz çıkmadığından dolayı icra dosyasına kısmi tahsilat bildiriminde bulunulmadığını, sonuç olarak ispat yükünün davada olduğunu, davacının davası bono vasfında kuvvetli ve yazılı bir belge ile ispat edemediğini, davanın reddi ile davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. .
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra takip dosyasının tetkikinden: Alacaklı … Ltd Şti vekili tarafından borçlu … Ltd Şti aleyhine faturadan kaynaklı toplam … TL asıl alacağın tahsili için … tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce … tarihli ara kararı ile; … ATM’ye talimat yazılarak, davalının 2022 yılı ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi tarafından incelenmek suretiyle, takibe konu faturalar nedeniyle verildiği iddia edilen … vade tarihli, … TL bedelli çekin davalı ticari defterlerinde kayıt olup olmadığı, takip tarihi olan … tarihi itibariyle çekin kayıtlarda tahsilat olarak görünüp görünmediği, çekin kayıtlara işlenip işlenmediği, takip tarihi itibariyle davalının ticari defterlerine göre takibe konu faturalar nedeniyle bakiye borç bulunup bulunmadığı, davacının dosyaya sunduğu davalıya ait veresiye defterine göre ticareti kayıtlarda işlem yapılıp yapılmadığı hususlarında rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verilmiş,
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
“Davacı ile davalı arasında 2022 yılında ticari alım satımdan kaynakla nan davacının davalıya … TL Borç bakiyesi oluştuğu, borcun ödenme mesi nedeniyle davalı tarafından … tarihinde Antalya Genel İcra Dairesinin … ESAS İcra dosyasında ilamsız ödeme emri icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz edilmediği ve takibin kesinleştiği, buna karşın davacının, davalının çalışanı … isimli şahsa … tarihinde … vade ödemeli …. TL bedelli çek verdiği, çekin vade tarihinde … tarihinde ödendiği, davalıya borcun bulunmadığı, buna rağmen davalının icra takibi yapmasının hukuka aykırı olduğu iddiasıyla davalıya borcun bulunup bulunmadığının tespiti için iş bu davanın açıldığı. davalının 2022 yılı resmi ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede; … vade tarihli …. TL bedelli çekin davalının ticari defterle rinde kayıtlı olduğu, takip tarihi olan … tarihinde resmi defter kayıtlarında çekin tahsilatının yapılmadığı, çekin resmi defter kayıtlarına kaydının yapıldığı, takip tarihi itibariyle takibe konu faturalar nedeniyle, … TL bakiye borç bulunduğu, davacının dosyaya sunduğu davalıya ait veresiye defterine göre, takibe konu faturalar yönünden ticari kayıtlarda işlem yapıldığı, …. TL bedeli çek yönünden, davacının dosyaya sunduğu davalıya ait veresiye defterinde çekin verildiği tarihin … tarihi olduğu, çekin ödendiği ve borcun bulunmadığı, davalının kayıtlarında ise çekin alındığı tarihin … tarihi olduğu, çekin vade tarihinde ödendiği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememiz … tarihli ara kararı ile; Davacının 2022 yılı ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenerek; takibe konu faturalar nedeniyle verildiği iddia edilen … vade tarihli, … TL bedelli çekin davacı ticari defterlerinde kayıt olup olmadığı, takip tarihi olan … tarihi itibariyle çekin kayıtlarda ödeme olarak görünüp görünmediği, çekin kayıtlara işlenip işlenmediği, takip tarihi itibariyle davacının ticari defterlerine göre takibe konu faturalar nedeniyle bakiye borcu bulunup bulunmadığı hususunda rapor tanzimi istenmesine karar verilmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
* Taraflar arasında davacı şirketin davalı şirketten mal alınması şeklinde taraflar arasına ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve takip konusu alacağın dayanağı olan faturaların davacı şirkete teslim edildiği,
* Dava dosyası ve tarafların ticari defterlerine göre, davacı şirketin takip konusu alacağın dayanağı olan faturalar karşılığında davalı şirket emrine düzenlediği ve davalı şirkete teslim ettiği … vadeli, … esas nolu ….-TL. bedelli çekin,
Takip tarihinden önce davalı şirkete teslim edildiğinin kabul edilmesi durumunda, davacı şirketin takip konusu edilen faturalara istinaden takip tarihi olan … tarihi itibariyle davacının bakiye 243,60.-TL. tutarında davalı şirkete borcunun olduğu,
Takip tarihinden sonra davalı şirkete teslim edildiğinin kabul edilmesi durumunda, davacı şirketin takip konusu edilen faturalara istinaden takip tarihi olan … tarihi itibariyle davacının bakiye ….-TL. tutarında davalı şirkete borcunun olduğu ” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Raporun tetkikinden; davacının ticari defterlerinde söz konusu çekin davalıya teslim edildiği tarihin … (takip tarihinden sonra) olarak kayıtlı olduğu görülmektedir.
Dava İİK 72/3.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olmakla, uyuşmazlığın miktarı itibari ile iddia ve savunmanın kesin delil ile ispatı zorunludur.
Davacının takibi konu faturalar nedeniyle davalıya borçlu olduğu ve borcu karşılığı çek ile ödeme yaptığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu olmayıp, çekin takip tarihinde önce verilip verilmediği, dolaysı ile davalının haksız takip yapıp yapmadığı taraflar arasında ihtilaflı olduğundan ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK.nun 222.maddesi aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
Madde 222 – (1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi*1* yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. (Ek cümle: 22.07.2020 – 7251 S.K./23. md) Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.
Maddede geçen ticari defterler TTK 64.maddesi uyarınca tutulması zorunlu olan defterler olup, tarafların incelenen ticari defterlerinin usul ve yasaya uygun olarak tutulduğu ve kesin delil vasfını taşıdığı belirlenmiştir. Davacının ticari kayıtlarına göre söz konusu çek davalıya … tarihinde, davalının ticari kayıtlarında ise … tarihinde davalıya teslim edildiği kayıtlıdır. Tarafların ticari kayıtları çekin teslim tarihi yönünden birbirini teyit etmese de, her iki kayda göre çekin icra takip tarihi olan … tarihinden sonra teslim edildiği görülmektedir. Bu nedenle davacının icra takip tarihinden önce borcun ödendiği yönündeki iddiasının subut bulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı davalının veresiye defteri kayıtlarına ve … isimli çalışanı tarafından imzalı … tarihli belgeye dayanmış ise de; veresiye defter kaydının excell tablosu olarak düzenlenen ve kesin delil niteliği taşımayan evrak niteliğinde olduğu, … isimli çalışanın davacı yana tarih kaydını içeren bir belge düzenleme yetkisinin bulunmayışı, davacının kesin delil niteliğini haiz ticari defterlerinde dahi çekin takip sonrası teslim edildiğinin kayıtlı olması, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı için davacının davalıya yemin teklif etmek hakkının da bulunmadığı nazara alınarak ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK 72/3.maddesi uyarınca verilen tedbir kararı infaz görmediğinden davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 2.275,47 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.095,57 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 20.986,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/06/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı