Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/644 E. 2022/973 K. 29.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/644 Esas
KARAR NO : 2022/973
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 29/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … hakkında Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip dayanağının 11.04.2019 düzenleme tarihli …-EUR bedelli bono olduğunu, davalı alacaklının 05.07.2022 tarihli takip talebi ile, …-EUR bedelli bono üzerinden icra takibi başlattığını, borçlu olarak “… ŞİRKETİ” ile müvekkil “…”u gösterdiğini, … Turizm şirketinin müşterek imza ile temsil edildiğini, hiçbir şirket yetkilisinin münferit imza yetkisi olmadığını, 25.07.2019 tarihine kadar şirketi müşterek imza ile temsil etmeye yetkili kişilerin müvekkili … ile dava dışı … olduğunu, 21 Ağustos 2019 tarihli, 9892 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde de görüleceği üzere, müvekkilinin 25.07.2019 tarihinde şirket hisselerinin tamamını devrettiğini, imza yetkisinin iptal edildiğini ve müşterek imza ile temsile yetkili kişilerin … ile … olarak belirlendiğini, davalı(alacaklı) tarafından icra takibine konu edilen bonoya bakıldığında, … Limited Şirketi kaşesinin üzerinde 2 adet imza yer aldığını, bu imzalardan birinin müvekkil …’a, diğerinin ise …’e ait olduğunun görüldüğünü, müvekkilin bono üzerinde sadece şirket kaşesi üzerinde bir adet imzası bulunduğunu, bononun üzerinde başka herhangi bir yerde imzası olmadığını, şirket çift imza ile temsil edildiğinden, kaşe üzerindeki müvekkile ve …’e ait imzaların ikisinin de şirketi borçlandırdığını, şahsi bir borç üstlenilmediğinin açık olduğunu, bono üzerine kefil bölümüne sonradan müvekkilin adının ve soyadının yazılması ile müvekkilinin şirket kaşesi dışında açığa bir imzası bulunmadığından aval olgusundan da söz edilemeyeceğini, buna rağmen, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında … Limited Şirketi ile birlikte müvekkil …’un da borçlu olarak gösterildiğini, icra dosyasının kesinleştiğini ve haciz işlemlerine başlandığını, öncelikle, dava süresince tedbiren icra takibinin teminatsız olarak durdurulmasına, davacı müvekkilinin Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine, müvekkilinin imzası bulunmayan senedi bile bile borçlu zararına icra takibine konu eden alacaklıdan (davalıdan), asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı … …’un senedi keşide ederken senede kendi ismini de yazdığını/yazdırdığını ve kendisinin çift imza atarak kendisinin de sorumlu olduğunu lehtara beyan ettiğini, senede ilk bakışta senet üzerinde 3 imzanın varlığının göz çarptığını, iş bu kez kötü niyetli olarak senette attığı imzanın tek imza olduğunu aslında imzasının bu şekilde olduğu ve çift imza bulunduğu, başkaca imza bulunmadığından bahisle kötü niyetli olarak menfi tespit davası ikame ettiğini, müvekkili davalının senette ciranta konumunda olduğunu, senedin keşidecisinin ise davalı olduğunu, davalının kendi imzasını bitişik atmak yerine ayrı ayrı atarak aslında tek imza olan imzayı çift imza gibi attığını, senedin müvekkiline ciro edilirken de senedin ön yüzünde davalının isminin ve 3 imza gibi görünmesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı … …’un da takibe dahil edildiğini, müvekkilinin davalıyı takibe dahil etmesinde kötü niyeti ve kusuru bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davacının senet üzerinde atmış olduğu imzasının imza sirkülerinin taraflarınca incelenmesi neticesinde tek imza olduğu ve müşterek yetki bulunduğunun gözlemlendiğini, müvekkil davalının senette ciranta olması da göz önüne alınarak davacının davasını kabul ettiklerini, müvekkil davalının iş bu davanın açılmasına açılmasına sebebiyet vermediğinden ve mezkur davada imza incelmesi yapılmadan ve öninceleme duruşmasından önce davayı kabul beyanlarının ve imza itirazını kabul ettikleri gözetilerek dava açılmasına sebebiyet vermediğinden ve mezkur davada imza incelmesi yapılmadan ve öninceleme duruşmasından önce davayı kabul ettikleri de gözetilerek; HMK 312/2 maddesi uyarınca aleyhlerine tazminat, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı icra dosyasının tetkikinden;
Alacaklı … vekili tarafından borçlular … Ltd. Şti., … aleyhine … Euro tutarlı bono ve fer’ileri ile birlikte toplam … Euro alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava İİK 72/3.maddesi uyarıca açılan menfi tespit davası olup, dava ön inceleme duruşmasından önce davalı yanca kabul edilmiştir.
Davalı, HMK 312/2 maddesinin ” Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmü uyarınca aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini, zira senet üzerinde üç farklı imza varmış algısı yaratılarak imza atıldığını, kendilerinin senette ciranta olmaları nedeniyle davacının hal ve davranışları ile davanın açılmasına sebebiyet verdiğini savunmuş ise de;
Takibe konu senet aslı Mahkememizce celp edilerek incelenmiş ve senet fotokopisi dosya arasına alınarak yapılan değerlendirmede; senet borçlusu şirket kaşesi üzerine atıla imzaların 3 farklı imza gibi görünüyor olması ile birlikte diğer borçlu davacının isim -soy isim-TC numarasının yazılı olduğu kısmın üzerinde, yanında, altında veya üstünde başka bir imza bulunmadığı, tüm imzaların borçlu şirket kaşesi üzerinde atılı olduğu, davacının basiretli tacir olarak şirketi temsile yetkili kişileri ve davacının da şirketi temsile yetkili kişi olduğunu basit bir araştırma ile tespit edebileceği, bu halde ise davacının avalist olması için kaşe üzerinde bulunan 3 imzadan ikisinin bir biri ile aynı olması gerekliliği karşısında somut olayda HMK 312/2.maddesinin uygulama alanı bulmadığı kabul edilmiştir.
Davacının kötü niyet tazminatı talebine ilişkin olarak yapılan incelemede; davacı takip borçlusunu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olarak yapıldığı subut bulmadığından, bu talebin reddine karar verilmiş ve dava hakkında aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Dava tarihi itibariyle … Bankası Euro efektif satış kuru 17.8496 TL olarak belirlenmiş, yargılama giderleri buna göre hesaplanmıştır.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın kabul nedeniyle KABULÜNE,
Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Davada HMK 312/2.maddesinin uygulanmasına YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu 22.maddesi uyarınca alınması gerekli 85.698,85 TL harçtan, peşin alınan 65.166,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.532,4‬0 TL’nin davalıdan tahsiline, hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 65.166,45 TL peşin harç, 80.70 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 65.247,15‬ TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 88,00 TL tebligat ve posta gider ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-A.A.Ü.T 6. maddesi uyarınca hesaplanan 131.636,74‬ TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 29/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır