Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/641 E. 2023/22 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/641 Esas
KARAR NO : 2023/22
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiller davalı şirketin %20 (… %10 ve … %10 olmak üzere) hissesine sahip ortakları olup sahibi oldukları payları şirketin diğer ortağı ve müdürü olan dava dışı …’den devir yoluyla aldığını, bu devir müvekkili … yönünden … tarihli, müvekkili … yönünden … tarihli genel kurullarda onaylandığın, davalı şirket ve müdürü tarafından müvekkilleri aleyhine ortaklıktan çıkarma istemiyle … tarihinde dava açılmış ve bu dava halen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında derdest olduğunu, bu davada Mahkemece şirketin müvekkillerine karşı genel kurul kararı almaksızın dava açtığı anlaşıldığından, ortaklıktan çıkarma davası açmak üzere karar alınması için şirkete süre verildiğini, bunun üzerine davalı şirket tarafından birtakım işlemler tesis edilerek … tarihinde genel kurul kararı alındığı ileri sürülmüş ise de bu tarihte yapıldığı iddia olunan genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti istemiyle müvekkiller adına açılan dava Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayısında görülerek davanın kabulüne karar verildiğini ve … tarihinde yapıldığı iddia olunan genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket mezkur kararı istinaf ettiğini, istinaf incelemesinin devam ettiğini, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında görülmeye devam edilen ve şirketin davacı olduğu ortaklıktan çıkarma davasında … tarihli duruşma ara kararı ile şirkete 2. kez kesin süre verilerek “ortaklıktan çıkarma davası açmak üzere genel kuruldan yetki alınması” istendiğini, TTK’nın 411 maddesine uygun olarak, azlık haklarına sahip müvekkilleri adına Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı davalı şirkete ve şirket müdürüne ayrı ayrı gönderilerek genel kurul toplantısı yapılması, toplantıya Bakanlık temsilcisinin davet edilmesi, yapılacak genel kurul gündemine ihtarımızda belirtilen gündem maddelerinin eklenmesi ve şirket kârının kâr payı olarak ortaklara dağıtılması talep ettiğini, davalı şirket vekilince taraflarına verilen cevapta Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarıyla, asılsız birtakım iddialar yanında ortaklar arasında husumet-çıkar çatışmasının devam ettiğini, genel kurul için ortaklıktan çıkarma davasının sonlanmasını beklemek gerektiğini, bu süre içinde şirket içi işlemlerin yapılacağı belirtilerek genel kurul toplanması, Bakanlık temsilcisinin davet edilmesi ve gündeme madde eklenmesi taleplerine olumsuz yanıt verildiğini, bu kez davalı şirketin yine birtakım işlemler tesis ederek … tarihinde genel kurul görünümü altında karar aldığı haricen öğrenildiğini, davalı şirketin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasına sunduğu … tarihli beyan dilekçesi ve eklerine göre tarafımıza gönderilen ihtarla aynı tarihte Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarının müvekkillere gönderilerek genel kurul için çağrı yapıldığı anlaşıldığını, bu ihtar müvekkillerine tebliğ edilmediğini, haddizatında aynı anda gönderildiği anlaşılan iki ihtardan taraflarına gönderilen ihtarda genel kurulun toplanması ve gündeme madde eklenmesi taleplerine yukarıda aktarılan ifadelerle olumsuz yanıt veren davalı şirketin, diğer ihtarla güya genel kurula çağrı yapmış olması kötüniyetlerini gösterdiğini, davalı şirket adeta genel kurul toplantısını gizlediğini ve müvekkillerinin katılmamasını arzuladığını, gerçekte de böyle bir genel kurul toplantısı yapılmamış olduğunu davalı şirket müdürünün usulsüz birtakım işlemlerinden ibaret olduğunu, … tarihinde alındığı iddia olunan genel kurul kararları yok hükmünde olup hükümsüzlüğünün tespiti ve mahkeme farklı kanaatte ise anılan kararın kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırılığı nedeniyle iptali talebiyle eldeki davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, dava konusu genel kurul kararı öncelikle bir genel kurul toplantısında alınmadığı için yok hükmünde olduğunu, üç ortaklı limited şirkette çoğunluk pay sahibi olan şirket müdürü tarafından, diğer iki ortak olan müvekkillere usulünce bir çağrı yapılmadan, aksine toplantı adeta gizlenerek karar alınmış gibi gösterildiğini, davalı şirket kötüniyetle hareket ettiğini, genel kurul çağrımıza olumsuz yanıt verirken gizlice genel kurul adı altında toplantı yapıp karar tesis etmeye çalıştığını, nitekim davacı ortakların vekili olarak tarafımıza gönderilen … tarihli cevabi ihtardan anlaşılacağı üzere, … tarihli genel kurul toplanması, Bakanlık temsilcisinin davet edilmesi ve gündeme madde eklenmesi talepli noter ihtarlarından davalı şirket iddia olunan çağrı tarihinden haberdar olduğunu, buna rağmen ne talep edilen gündem maddeleri genel kurul gündemine eklenmiş ne de Bakanlık temsilcisi genel kurula davet edildiğini, davalı şirketin müdürü şirket yönetimi ile kişisel çıkarlarını karıştırdığını, şirket menfaatlerini bir kenara bırakarak yalnızca husumet çıkardığını, şirketin ortağı olan müvekkillere zarar verme kastıyla hareket ettiğini, şirkette uzun yıllardır usulünce genel kurul toplanmadığını, ortaklar ortaksal haklarını kural olarak genel kurul dışında kullanamadıklarını, genel kurula katılma, görüş açıklama ve oy kullanma pay sahipliğinden kaynaklanan haklardan olduğunu ve bu hak esas sözleşmeyle dahi kısıtlanamayacağını, genel kurul toplantılarının önemi nedeniyle, 6102 sayılı TTK’nın 617. maddesiyle, her yıl olağan genel kurul toplantısı yapılması zorunlu hale getirildiğini, genel kurulu toplantıya çağırma yetkisi ise müdürlere ait olduğunu, diğer taraftan Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında vurgulandığı şekilde, her ticaret şirketi gibi limited şirketin nihai amacı kâr elde etmek ve bunu dağıtmak olup limited şirketin kâr elde etme ve dağıtma nihai amacından doğan pay sahibinin kâr payı hakkı da vazgeçilmez hak olduğunu, davalı şirkette müvekkillerinin ortaklığa girdiği tarihten beri genel kurul toplantısı yapılmadığı gibi kâr payı dağıtımı da yapılmadığını, ortaklıktan çıkarma davasında Mahkemece verilen kesin süreler nedeniyle müdür tarafından yine genel kurul toplantıya çağrılmamış, aksine gizli saklı birtakım usulsüz işlemler yapıldığını, bu nedenlerle davalı şirkette yönetim organının varlığından bahsedilemeyeceğini, şirket müdürü, şirketin ve ortakların zararına olarak kişisel menfaatleri doğrultusunda hareket ettiğini ve şirkete karşı görevlerini yerine getirmediğini, 6100 sayılı HMK’nın 389 vd. maddeleri gereğince işbu dava süresince mevcut menfaat çatışması ve şirket ile ortaklarının haklarının, davada kullanılacak defter ve belgelerin sıhhatinin korunması gerekliliği dikkate alınarak, tensip kararıyla şirkete tedbiren yönetim için, aksi kanaat halinde temsil için kayyım tayinine, müvekkilleri … ve … hakkında davalı şirket ortaklığından çıkarılmaları için dava açılmasına dair alınan … tarihli genel kurul kararlarının yokluğunun-kesin hükümsüz olduğunun tespitine, aksi kabul halinde … tarihli genel kurul kararlarının kanuna, şirket sözleşmesine ve dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacıların iddialarının soyut kaldığını, … tarihli kararlar usulüne uygun olduğunu, mahkeme tarafından verilen süre zarfında dava şartı olarak alındığını, limited şirkette ortağın şirketten çıkarılması haklı bir sebebin var olmasına bağlı olduğunu, ortağın davranışlarının şirketin menfaatlerine zarar vermesi veya şirketi zarara uğratması, ortağın bağlılık yükümlülüğü ve rekabet yasağına aykırı işlem ve eylemler gerçekleştirmesi, şirketin diğer ortaklarına karşı haksız fiil ika edilmesi, çıkarmayı gerektiren haklı sebep, çıkarılması talep edilen ortağın şahsından kaynaklanmalı ve bu sebep dolayısıyla diğer ortaklar için şirketin bu ortakla devam ettirilmesi olanaksız hale gelmiş olması gerektiğini, davalı … şirketi üzerindeki ortaklık kağıt üzerinde var olan tarafların aynı çıkar doğrultusunda bir araya gelmesinin mümkün olmadığı ve taraflar için çekilmez bir durum oluşturan ortaklık olduğundan davacıların ortaklıktan çıkarılması için dava ikame edildiğini, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … E.sayılı dosyada bahsedildiği üzere davacılar, davalı şirketin işlettiği otele 50 metre yakında aynı iş kolunda faaliyet sürdürmekte ve davalı firma ile rekabet ettiklerini, … …’ adı altında otel faaliyetlerine devam eden davacılar açıkça davalı şirketin işlettiği … … isimli otel işletmesi ile rekabet halinde çalışmaya devam ettiklerini, davacılar bu oteli ‘… … … Ticaret Limited Şirketi “Üzerinden işletmekte olup bu şirketin iki hissedarı davacılar olduğunu, bu vb. sebepler ile ortaklıktan çıkarma davası ikame edilmiş ve bu dava halihazırda derdest olduğunu, davacıların dava dilekçesinde belirtilenin aksine … tarihli genel kurul kararı keyfi ve usulsüz şekilde gerçekleştirilmediğini, mahkeme tarafından tarafımıza verilen dava şartı ve kesin süre nedeni ile dava konusu kurul kararı alındığını, yasal prosedürlere ve TTK 640 maddesine uygun şekilde alınan karar, açılan davanın dava şartı mahiyetinde olduğunu, mahkeme tarafından dava şartı olarak nitelendirilen kararın alınması için davalı firma yetkilisi 4480 ortağı tarafından … tarihli ortaklıktan çıkarma gündem maddeli karar alındığını, bu kararda; Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyada … tarihli duruşmada verilen ara karar gereğince şirket ortakları … ve …’ın TTK 640 maddesi uyarınca şirket ortaklığından cıkarılması icin dava açmak hususunda yetki alınması bu sebeple kurulun toplanmasına mahkemenin verdiği süre ve yasal düzenlemelerde gözetilerek … tarihinde saat 10:00’da şirket merkezinde yapılmasına değinildiğini, bu karar Antalya … Naterliği … yevmiye numaralı, … tarihli ihtarname yoluyla davacıların işlettikleri otele yani işyeri adreslerine gönderildiğini, davacılar tarafından işletilen otele gönderilen bildirim … tarihinde tebliğ edildiğini, buna ilişkin işlemler hakkında Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … E. Sayılı dosyaya verilen dilekçe ile süreç hakkında bilgilendirme yapıldığını, bu durum açıkça davacıların toplantıdan haberdar olmadıklarına dair iddialarının kötü niyetli beyanlardan öteye gitmediğini gösterdiğini, … tarihli genel kurul saat 10:00 da şirket merkezinde yapılmış ve alınan kararlar devam eden ortaklıktan çıkarma konulu mahkeme dosyasına bildirildiğini, … tarihli genel kurulda; “hissedarlar … ve …’ın TTK 640 maddesi uyarınca; şirket ile haksız rekabete giriştiği, şirket menfaatlerini gözetmediği, şirket işlerinde üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, şirket sırlarını kendi çıkarları doğrultusunda kullanması nedeni ile şirket ortaklığından çıkarılmalarına ilişkin dava ikame edilmesi hususunda yetki verilmesine” kararı verildiğini, davacılar ‘… … … Ticaret Limited Şirketi’ Adı Altında … isimli oteli işletmekte olup, bu otelin adresine yapılan bildirimin davacıların haberdar olmaması mümkün olmadığını, zira otelin işletme sahibi olan davacıları her çalışan personel tanımaktadır. Ayrıca davacılarda bir fiil bu otelde çalıştığını, görüleceği üzere davacının dava dilekçesinde ki iddialarının aksine davalı kurul toplantısından davacılar açıkça haberdar edilmiş, onların kurula katılması beklenilmiş fakat yerinde ve saatinde kurula katılım sağlanmadığını, eğer ki davacıların kurul toplantısına katılmaması istenmeseydi bu ihtar bildirimi işlettikleri işletmeye gönderilmez ve dosyaya süreç hakkında bildirim dahi yapılmaması gerektiğini, bu konuda davacının iddiaları gerçekdişi ve suçlayıcı haksız hitamdan öteye gitmediğini, davacılar yukarıda bahsedildiği üzere davalı şirkette yer alan (420) pay oranma istinaden üzerlerine düşen yükümlülüğü yerine getirmemekle birlikte, davalı şirket işletmesine hiç uğramadığını, buna rağmen … tarihli toplantıya katılmayan davacıların işbu davayı kötü niyetli şekilde ikame ettikleri açıkça anlaşıldığını, bu sebepler ile birlikte; davacının ispat edilemeyen haksız davasının reddine, davacının açıkça kötü niyet barındıran davası nedeni ile aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin … tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların Kanuna, şirket sözleşmesine, dürüstlük kuralına aykırı olup olmadığı, kararların iptalini ya da yokluğunun tespitini gerektirir yasal nedenler bulunup bulunmadığı taraflar arasında ihtilaflı olup,
Davalı şirketin ticari kayıtları celp edilmiş, dosyanın şirketler hukukunda hesap uzmanı bilirkişiye tevdi ile ve bilirkişiye davalının ticari defter ve belgelerini yerinde inceleme yetkisi verilerek … tarihli genel kurulda alınan kararların iptalini ya da yoklukla malul sayılmasını gerektirir nedenler bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönündeki ara karar doğrultusunda;
Nitelikli hesap uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle: “Davalı şirketin … tarih ve … sayılı müdür kararı ile … tarihinde şirket merkezinde genel kurul yapılmasına karar verildiği; kararda şirket müdürü …’in imzasının bulunduğu, davalı şirket ticaret sicili dosyası gereği genel kurul toplantısı yapılması kararının yetkili organca alındığı, davalı şirketin davacılara Antalya … Noterliği’ nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarı ile … tarihli Olağanüstü Genel Kurul toplantısına davet ettiği, davacıların ihtarnamedeki adreslerinin “…” olduğu, yazının her iki davacı adına … tarihinde “…” tarafından tebliğ alındığı, … … … Ltd. Şti.’ye ait Ticaret Sicil Gazetesine göre, davacılara gönderilen yazıdaki adresin; … … … Ltd. Şti.’nin şirket merkezi adresi olduğu, … … … Ltd. Şti. ‘nin ortaklarının davacılar … ve … olduğu, davacıların ihtar adresleri ile … … … Ltd. Şti. adresi aynı olmakla birlikte davacılara davet yapılıp yapılmadığı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, 3. TTK m.446 gereği çağrının usulüne uygun yapılmadığı iddiasının iptal sebebi olarak düzenlendiği, bu iddia ile genel kurul kararlarının alınmasında etkili olduğunu ileri süren ortakların iptal davası açabileceklerinin düzenlendiği, davacıların her ikisinin de davalı şirkette %10 esas sermaye payının bulunduğu, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacıların esas sermaye payları yönünden m.446 ‘da aranan genel kurul kararlarının alınmasında oransal olarak etkili olma koşulunu taşımadığı, … tarihli olağanüstü genel kurul toplantı tutanağına göre Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Sayılı dosyadan verilen karar gereği … Ve … ‘ın şirket ortaklığından çıkarılmasına ve davanın takibi konusunda şirket müdürü … ‘e yetki verilmesi yönünde %80 esas sermaye payını temsil eden … ‘in 80 adet kabul oyu ile ve toplantıya katılanların oybirliği ile karar verildiği, TTK M. 621/1-h gereği “temsil edilen oyların en az üçte ikisinin ve oy hakkı bulunan esas sermayenin tamamının salt çoğunluğunun bir arada bulunması” nisabını sağladığı, TTK m.616/1-h gereği ortağın şirketten çıkarılması için mahkemeden istemde bulunulmasının genel kurulun devredilemez görev ve yetkilerinden olduğu, TTK m.640/3 gereği ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak çıkarılması yönünde şirketin dava hakkının bulunduğu; Sayın Mahkeme ortaklıktan çıkarma talebinin reddine karar verse dahi durumun yasal sınırlar çerçevesince düzenlenen bir hak olduğu dikkate alındığında Takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere iyiniyet kurallarına aykırı olarak alınmış bir genel
kurul kararından söz edilemeyeceği, 6. İptal talebi bakımından; TTK m445 ‘te iptal davasının karar tarihinden itibaren 3 ay içinde açılabileceğinin düzenlendiği, genel kurul toplantısının … tarihinde icra edildiği, dava tarihinin 23.09.2022 olduğu davanın 3 aylık süre
içerisinde açılmadığı, Olağanüstü Genel Kurul Toplantısına Çağrının TTK m. 414 emredici maddesi ve şirket sözleşmesi gereği Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiğine dair dosyada bilgi ve belgeye rastlanmadığı, doktrin ve Yüksek Mahkeme kararları gereği çağrının ilan ile ortaklara genel kurul daveti göndermeyi kapsadığı, bunun tek istisnasının TTK m.416 ‘da düzenlenen çağrısız genel kurul olduğu, somut uyuşmazlıkta dava konusu genel kurul toplantısının çağrısız genel kurul toplantısı için aranan yasal şartları taşımadığı, mahkemece çağrının bulunmadığı kanaatine varılması halinde genel kurul toplantısının yoklukla malul olacağı,” bildirilmiştir.
“Yokluk”; bir hukuki işlemin doğabilmesi için öngörülen kurucu veya şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırılık halidir (Mehmet Bahtiyar, Ortaklıklar Hukuku, s.196). Bu aykırılık, işlemin unsurlarında eksikliğe yol açar ve işlemi “yokluk” ile sakat hale getirir. Yok sayılan işlem, şeklen dahi meydana gelmemiştir. Yokluk, bunu ileri sürme konusunda hukuki menfaati bulunan herkes tarafından her zaman ileri sürülebilir ve tespit ettirilebilir, hâkim tarafından da re’sen dikkate alınır. Mahkemenin vereceği tespit hükmü, bu durumu açıklayıcı niteliktedir. Yokluk ve butlan hallerinin varlığı halinde bu hususun mahkemelerce re’sen gözönünde bulundurulacağı ve herkesin bu geçersizliği, mülga 6762 sayılı TTK’nın 381. maddesinde (6102 S. TTK 445-446) düzenlenen koşullara tabi olmaksızın ileri sürebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 12.03.2008 gün ve 2008/11-246 E., 2008/239 K. sayılı ilamında da benimsenmiştir.( Yargıtay 11.HD.nin 2019/1941 E-2020/435 K sayılı emsal kararı) Limited şirketlerde genel kurul toplantına ilişkin TTK m.617/3.md gereği anonim şirket hükümlerine gönderme yapılmıştır. TTK m.617/1.md gereği genel kurul müdürler tarafından toplantıya çağrılır. Limited şirketlerde genel kurul, olağan ve olağanüstü olmak üzere toplanır, ortaklar şirket işlerine ilişkin haklarını genel kurulda kullanır. TTK 413.md gereği, gündem genel kurulu toplantıya çağıran tarafından belirlenir, kanuni istisnalar saklı kalmak üzere gündemde bulunmayan konular görüşülemez.”Çağrının Şekli” kenar başlıklı TTK. 414.maddesi “Genel kurul toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılır. Bu çağrı, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az iki hafta önce yapılır. Pay defterinde yazılı pay sahipleriyle önceden şirkete pay senedi veya pay sahipliğini ispatlayıcı belge vererek adreslerini bildiren pay sahiplerine, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazeteler, iadeli taahhütlü mektupla bildirilir.
Sermaye Piyasası Kanununun 11 inci maddesinin altıncı fıkrası hükmü saklıdır.”
hükmüne haiz olup,
Bu halde TTK hükümlerinde genel kurulun toplantıya, esas sözleşmede gösterilen şekilde, şirketin internet sitesinde ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla çağrılacağı ve çağrının, m.617/2 .md uyarınca, ilan ve toplantı günleri hariç olmak üzere, toplantı tarihinden en az onbeş gün önce yapılacağı, toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazetelerin, iadeli taahhütlü mektupla bildirileceği düzenlenmiştir.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, şirketin genel kurul toplantısı için Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan bir çağrı ilanı bulunmadığı, dolayısı ile şeklen yapılmış bir çağrı bulunmadığı, davacı ortaklara iadeli taahhütlü mektupla sadece gündem maddeleri ve toplantı gününe ilişkin bildirim yapıldığı, oysa kanun gereği davacı ortaklara yapılması gereken bildirinin toplantı günü ile gündem ve ilanın çıktığı veya çıkacağı gazetelere ilişkin olduğu, bu halde kanunda öngörülen ve şekli nitelikte olan emredici hükümlere aykırı hareket edildiği, çağrının şeklen dahi meydana gelmediği-yoklukla malul olduğu, toplantının TTK m.416 ‘da düzenlenen çağrısız genel kurul toplantısı için aranan yasal şartları da taşımadığı, sonuç olarak genel kurula çağrı yapılmadan gerçekleştirilen toplantıda alınan genel kurul kararlarının da yoklukla malul olduğu belirlenmekle, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davalı şirketin … tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların YOKLUKLA MALUL OLDUĞUNUN TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 106,00 TL tebligat ve posta masrafının davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/01/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı