Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/504 E. 2023/73 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/504 Esas
KARAR NO : 2023/73
DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı … Ltd. Şti.’nin diğer davalı … ile birlikte ortağı olduğunu, müvekkilin ortağı olduğu davalı şirketin … tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında şirket müdürlüğüne aksi yönde karar alınana kadar davalı …’ ın seçilmesi ve şirketi her hususta münferiden temsil etmesi kararı alındığını, müvekkili adına söz konusu toplantıya temsilci olarak katıldığını, …’ ın şirket müdürü olarak ve süresiz atanmasına red oyu kullanıldığını, karara muhalefet şerhi konulduğunu, şirket müdürü olarak seçilen davalının ortaklık işlemlerini gerçekleştirirken özen yükümlülüğüne ve dürüstlük kuralına uymadığını, şirket defterlerini usulüne uygun tutmadığını, ayrıca ortaklara bilgi verme yükümlülüğünü de yerine getirmediğini, davalı müdürün asli görevi olan genel kurulu toplantıyı çağırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, olağan genel kurul toplantılarının her yıl hesap döneminin sona ermesinden itibaren 3 ay içinde ve en az yılda bir kez yapılmasının zaruri olduğunu, şirket müdürünün yükümlülüklerini ihlal etmesi ve bu sebeple ortakların ve/veya şirketin zarara uğramasının muhtemel olduğunu, yargılama esnasında şirketin ve ortakların daha fazla zarara uğramaması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu kapsamında davalı …’ ın şirketi yönetim temsil ve imza yetkisini yargılama sürecinde tedbiren kaldırılmasına ve şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini talep ettiklerini, … tarihinde gerçekleşen olağanüstü genel kurul toplantısının kararının iptalini, şirkete müdür olarak seçilen …’ın yetkilerinin kaldırılmasını ve azledilmesini, dava sonucunda müvekkiline davalı şirket üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi verilmesini, dava masrafı yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği bu sebeple H.M.K. 128. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
TANIK … BEYANINDA:”Ben davalı şirketin ilk kurucusu ve genel müdürüyüm, resmi olarak tek ortaklı olarak kurulduk, ancak gayri resmi olarak iki ortaktık, … diğer ortağımdı ve aramızda %50 – %50 ortak olduğumuz yönünde gayri resmi anlaşma vardı, genel müdür olmama rağmen diğer ortağımın tasarrufları ile şirket zor duruma düştü, kredi de çekemedik, ben otelciydim, şirket … isimli oteli işletiyordu, ancak gayri menkul kiralayıp üzerine otel yaparak işletme ve bu şekilde otelin kapasitesini artırma yönüne gidildi, benim muhalefetime rağmen tasarruflarda bulundu, dediğim gibi şirket ekonomik olarak zor duruma düştü, bu arada …’a resmi olarak %50 hisseyi devrettim, bundan sonra da benim üzerimde bulunan hisselerin %17’si ile …’ın hisselerinin %17’sini …’a verdik, ondan borç aldık, yine şirket kurtulamadı, bunun üzerine … birini buldu, şirket hisselerini buna devredersen kredi bulacağız, daha sonra da şirket hisseleri sana devredilecek dedi, ben de ona inandım, şirkette bulunan tüm hisselerimi … isminde birine devrettim, sonra hisselerim bana devredilmedi, bana size sunmuş olduğum … …Noterliği’nde düzenlenen protokol verildi, fotokopisini dosyanıza sunuyorum dedi. Fotokopi örneği alındı dosyasına konuldu. Devamla; ben şirket batınca çocuklarımla birlikte ülkeyi terk ettim, paramı da alamadım, şirket borçlarını ödemek için de tüm mal varlığımı sattım, hiçbir şeyim kalmadı, şirkette kullanmak üzere çektiğim kredi borçlarını bankalara ödedim ve çocuklarımla birlikte ülkeyi terk ettim, şu an atalarımdan kalan mallara da şirkete kefil olduğum için … Bankası tarafından haciz konulmuştur, davacı şirkete iyilik yapmıştır ve iyi niyetli olarak yatırım yapmıştır, şirkete ne kadar ödeme yaptığını ve yine ne kadar borcumuzu ödediğini bilmiyorum, ancak ..Euro civarında nakit verdiğini hatırlıyorum, fazlası olabilir, hatırlayamıyorum, 2017 yılında ülkeyi terk ettim, ben terk ettiğimde … genel müdür olmuştu, otel halen faal durumdadır ancak karından elde edilen miktar ile … kendi şahsi borçlarını ödemekte şirket borçlarını ödememekte ve bana eski ortak olmam nedeniyle sürekli … vergi dairesinden mesajlar gelmektedir, benim bilgim bundan ibarettir” demiştir.
Davanın TTK 630/2.maddesi uyarınca açılan şirket yetkilisinin yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılmasına ve azline ilişkin ve yine TTK 622.maddesi yollamasıyla TTK 445.maddesi uyarınca … tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararların iptaline yönelik olarak açıldığı belirlenmiş,
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabından; davalı şirketin tescilli adresinin “…” olduğu ve … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davanın yukarıda belirlenen niteliğine göre, 6100 Sayılı HMK’nın 14/2 ve 6102 Sayılı TTK’nın 445. maddeleri uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi davaya bakmakla kesin yetkili mahkeme olup, kesin yetkinin söz konusu olduğu hallerde mahkemenin yetkili olup olmadığını kendiliğinden araştırması gereklidir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarih 608 karar sayılı kararı ile asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesine; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 08/07/2021 tarihli ve 568 sayılı kararı ile de … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihi itibari ile faaliyete geçirilmesine karar verilmiştir.
Somut olayda davalı şirketin merkezi …’ta olup, davaya bakmakla yetkili mahkeme yukarıda belirtilen Hakim ve Savcılar Genel Kurulu kararı uyarınca … İlçesi’nin bağlı bulunduğu … Asliye Ticaret Mahkemesi’dir.
Anlatılan nedenle; dava dilekçesinin kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1-ç. ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1 -ç ve 115/ 2 maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin yetkili olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın yetkili … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya yetkili mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.10/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır