Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2022/880 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/439 Esas
KARAR NO : 2022/880
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/06/2022
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin, davalı şirkette birlikte ortak göründüğü eski eşi … ile 24.11.1990 tarihinde evlendiğini, davacı ve …’nin evli iken ev hanımı olan davacı eşini zorlayarak ve ikna ederek 08.06.2005 tarihinde davalı … Ltd. Şti. ünvanlı ticaret şirketini kurduğunu, …’ nin kurulan şirkette kendisini %1 hissedar yaparken, davacı eşini ise %99 hissedar yaptığını, fakat şirket kuruluş ana sözleşmesinde kendisini 10 yıllığına tek başına şirket müdürü olarak atadığını, şirket faal iken tarafların Antalya 4. Aile Mahkemesi’nin … E. ve … K. Numaralı dosyasında boşandıklarını, müvekkilinin soyadının … olarak değiştiğini, davacı müvekkilinin boşanmanın kesinleşmesi sonrasında tüm resmi belgelerdeki imzalarını da soyadı değişmiş olduğundan … olarak attığını, sahte genel kurul toplantı tutanağı hazırlayan ve kendisini 20 yıllığına tekrar şirket müdürü olarak seçen …’ nin önemli bir hata yaparak davacı müvekkilin isimini … olarak yazması gerekirken nasıl olsa anlaşılmaz diye düşünerek boşanmadan önceki gibi … olarak yazdığını ve … olarak imzaladığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, yakın zaman önce bir miktar kredi kullanmak için bankaya başvuran davacı müvekkilin kredi talebinin yüklü miktarda vergi borcu olması nedeniyle reddedildiğini ve bu vergi borcunun da davalı şirketten kaynaklandığını, eski eşinin kendisinin bilgisi dışında kendi adına sahte imzalar atarak yaptığını ve bu sahte imzalı kararları ticaret siciline tescil ettirerek şirketi faal tutmaya devam ettiğini öğrendiğini, … hakkında yapılan suç duyurusu sonucu hakkında TCK 204 ve 43.maddelerinden gereği Antalya 16.Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyasında kamu davası açıldığını, davalı şirketin faaliyetini sürdürmesinin imkansız hale gelmesi, şirketin yönetiminin kanunen bulunmaması ve genel kurul kararlarının sahte imza ile alınması nedeniyle TTK. 636/3 maddesi gereği haklı sebeplerle feshini, davalı şirket müdürü … TC kimlik numaralı …’nin davalı şirketteki idari hak ve görevlerinin ve imza yetkisinin TTK 636/4 ve 630/2 maddesi gereği dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren kaldırılmasını, durumun Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirilmesini, tüm yargılama harç ve masraflarının davalı şirket üzerinde bırakılmasına dair karar verilmesini ve gereğini talep etmiştir.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği bu sebeple H.M.K. 128. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
Davaya konu şirkete ait ticari kayıtlar Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edilerek dosya arasına alınmıştır.Yapılan incelemede davacının … oranında, …’nin … oranında hisse sahibi olduğu, Yalçın’ın sahteliği iddia edilen genel kurul kararından önce de şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü olduğu görülmüştür.
Antalya 16.Asliye Ceza mahkemesinin … E sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerenden temini ile yapılan incelemesinde; müştekinin … şüphelinin … olduğu, şüpheli hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; “..Müşteki ve şüphelinin bir dönem evli oldukları, … Ltd. Şti.’nin şüpheli tarafından 08/06/2005 günü kurulduğu, şirketin %1 hissesinin şüpheliye %99 hissesinin ise müşteki adına kayıtlı olduğu, şirket kurulurken şüphelinin kendisini on yıllığına şirket müdürü olarak görevlendirdiği, tarafların 13/05/2014 günü boşandıkları, taraflar boşandıktan sonra şüphelinin müdürlük yetkisinin 09/06/2015 günü sona erdiği, müdürlük görevi sona eren şüphelinin müştekinin bilgisi dışında kendisini yeniden ve yirmi yıl süreyle şirket müdürü olarak atadığı, atama kararının şirketin karar defterine kayıtlandığı, incelenen karar defter örneğinde 15/06/2015 tarih, 4 sayılı karar ile şüphelinin şirket müdürü olarak atandığının görüldüğü, kararda …’nin imzasının da atılı olduğu, karar defterinin Antalya 11. Noterliğine tasdik ettirildiği, yine 25/06/2015 tarih 5 sayılı karar ile şirket adresinin değiştirildiği, alınan kararda … adına da imza atıldığı,
…(…)’nin ifadesinde; karar defterindeki adına atılı iki imzanın kendisine ait olmadığını beyan ettiği,
Şüphelinin ifadesinde; suçlamaları kabul etmediği,
Asılları temin edilemeyen karar defterindeki müşteki adına atılı imzalar ile müştekinin örnek imzaları mukayese edildiğinde karar defterinde müşteki adına atılı imzaların müştekinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği (Antalya Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 06/05/2022 tarihli uzmanlık raporu), müdür olarak atanan kişi şüpheli olduğuna göre sahte imzaların şüpheli tarafından veya şüphelinin bilgisi dahilinde atıldığı, şüphelinin eylemiyle özel belgede sahtecilik suçunu zincirleme işlediği …” iddiasının yer aldığı görülmüştür.
Mahkememiz tensip 9 nolu ara kararı ile; Davalıya şirketin genel kurul defterinin aslını duruşma gününe kadar Mahkememize ibraz etmesi için kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde genel kurul karar defteri Mahkememize ibraz edilmediğinde HMK 220/3 maddesi uyarınca şirketin 15/06/2015 tarihli genel kurul kararında ve 25/06/2015 tarihli genel kurul kararında davacı adına atılı imzalar yönünden davacının belgenin içeriği konusundaki beyanının (duruşma gününe kadar verilen kesin sürede davalı yanca delilleri ile birlikte genel kurul karar defterinin ibraz edilmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermemesi halinde) mahkemece kabul edilebileceği hususun ihtarına(tensip zaptının tebliği ile birlikte ihtar edilmiş sayılmasına), karar verilmiş,
Davalı usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmaya katılmamış ve genel kurul karar defterinin aslını da Mahkemeye ibraz etmemiştir.
Antalya 4.Aile Mahkemesi’nin … E-… K sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden temin edilerek yapılan incelemesinde; davacı … … tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı olarak açılan çekişmeli boşanma davasının TMK 166/1-2 maddeleri uyarınca kabulüne ve tarafların boşanmasına karar verildiği ve kararın 13.01.2014 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Dava TTK 636 maddesi uyarınca limited şirketin feshi veya 638 maddesi uyarınca haklı nedenle şirketten çıkmaya izin talebine ilişkindir.
TTK 636/3 maddesi uyarınca haklı sebeplerin varlığında, her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme, istem yerine, davacı ortağa payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmedebilir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacının evli oldukları tarihte eşi ile birlikte iki ortaklı olarak kurdukları limited şirkette kuruluş ana sözleşmesine göre eşinin 10 yıl süre ile münferiden yetkili şirket müdürü olarak atandığı, tarafların 13.01.2014 tarihinde kesinleşen mahkeme kararı ile boşandıkları, …’nin 15.06.2015 tarihli genel kurul kararı ile 15.05.2035 yılına kadar yeniden şirket müdürü olarak atandığı, 25.06.2015 tarihli genel kurul kararı ile de şirket adresinin değiştirildiği, bu genel kurul kararlarında davacının imzasının sahte olarak atıldığı iddiasının incelenmesi için ibrazı istenen genel kurul defteri aslının HMK 220/3 maddesi ihtarlı davetiyeye rağmen şirket müdürü eski eş … tarafından Mahkemeye ibraz edilmediği, bu halde bu kişi hakkında açılan kamu davası da dikkate alınarak belgenin içeriği konusunda davacının iddiasının kabul edilmesi gerektiği, sonuç olarak davacının sübut bulan iddialarına göre şirketin fesih ve tasfiye talebinde haklı nedene dayandığı, şirketin tescilli adresine gönderilen tebligatın iade edilmesi üzerine TK.35.madde hükümlerine göre işlem yapılması da göz önünde bulundurulduğunda şirketin feshinini dışında kabul edilebilir bir çözümün de somut olayda bulunmadığı anlaşılmakla, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı şirket aleyhine açılan davanın KABULÜ İLE; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı …’nin TTK 636/3.maddesi uyarınca haklı sebeple FESİH VE TASFİYESİNE,
3-Davacı şirket ortağı … (TC.NO:…) tasfiye memuru olarak atanmasına,
4-Kararın bir örneğinin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL peşin harç ile 80,70 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 111,25 TL tebligat ve posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 04/11/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı