Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/436 E. 2022/873 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/436 Esas
KARAR NO : 2022/873
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2022
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 28/10/2021 tarihinde … plakalı aracına, davalı şirket üzerine kayıtlı ve davalı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın arkadan çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası taraflarca tutulan kaza tespit tutanağında kusur oranı bulunmadığını, bu nedenle Sigorta Bilgi ve Gözetim merkezinin web sitesinden sorgulama yaptıklarını ve karşı tarafın %100 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeni ile davacının aracında maddi hasar meydana geldiğini, davalının sigortacısı … nezdinde hasar dosyası açıldığını, hasarın sigortadan tahsil ettiklerini, kaza nedeni ile davacının aracını kullanamaması nedeni ile taşımacılık faaliyetini yapamadığını ve kazanç kaybına uğradığını, aracın 45 gün serviste kaldıktan sonra onarım gördüğünü, bu sürede davacının araç kiralayarak taşımacılık yapmak zorunda kaldığını ve aylık ortalama 8.000,00 – 10.0000,00 TL kira bedeli ödediğini, meydana gelen kazada davalı sürücünün trafik kurallarını ihlal etmesi nedeni ile meydana geldiğini beyanla fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL kazanç kaybı tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya, kaza görüntüleri incelendiğinde 4 ayrı aracın karıştığını, davacının takip mesafesini korumaması nedeni ile önündeki araca çarptığı, sonrasında müvekkilinin elinde olmadan davacıya ait araca çarptığını, davacının aracında meydana gelen zararın aracın kullanımına engel olmayacak büyüklükte bir zarar olduğunu, sürüşe engel olmadığını ve kısa sürede hasarın giderilebileceğini, davacının kazanç kaybına uğradığına dair hiçbir belge ve bilgi sunmadığını, bazı trafik sigortası poliçeleri ve kasko poliçeleri kapsamında ikame araç temini yapılabildiğini, davacı tarafın ikame araç temin edebilecek iken araç kiralamadığını iddia etmesi kötü niyetli olduğunu, ikame araç ve kazanç kaybının gerçek bir zarar olduğunu ve trafik sigortasınca ve kasko sigortasınca karşılanması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Görev hususu kamu düzeninden olup yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmış, maddenin (a) bendinde bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ile çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve çekişmesiz yargı işi sayılacağı belirtilmiştir. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari dava nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
6102 sayılı yeni TTK 11.maddesine göre ticari işletme tanımı yapılmış olup, ticari işletme ile esnaf arasındaki sınır Bakanlar Kurulunca çıkartılacak kararnamede gösterilir hükümleri bulunduğundan, 21/07/2007 tarih 26589 sayılı resmi gazetede yayınlanan … sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile esnaf, sanatkar ve tacir sanayici ayrımı belirlenmiştir.
Bu belirlemeye göre VUK 177.maddesinde belirtilen hadlerden 1. ve 3. bendindeki konularda faaliyette bulunanların yarısını, 2.bendindeki faaliyetlerde bulunanların tamamı dikkate alınarak bu rakamları aşanlar Tacir olarak kabul edilmiştir. Gelen vergi dairesi yazı cevabı ve yapılan işin kapsamı da birlikte değerlendirildiğinde davacının tacir olmadığı kabulüne göre TTK 4 uyarınca mahkememizin görev alanına giren işlerde uyuşmazlığın taraflarının her iki tarafının da tacir olması gerektiği gözetilerek, HMK’nın 2. maddesi gereğince davanın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden usulden reddine,
2-Görevli mahkememin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, kararın İstinaf Kanun Yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi halinde 2 haftalık süre içerisinde Mahkememize başvurarak görevli mahkemeye gönderilmesinin taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın gönderilmesine, başvuru yapılmadığı takdirde davanın açılmamış sayılmasına,
3-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı açık yargılama sonucunda verilen kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı. 03/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır