Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/420 E. 2022/687 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

.T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/420 Esas
KARAR NO : 2022/687
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 27/02/2012
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizin … sayılı kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin … sayılı kararı ile bozulmuş olmakla Mahkememizin … sırasına kaydedilerek yapılan açık duruşması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkili firmada 19/06/2008 tarihinden itibaren banka işlerini takip etmekle görevli, sigortalı ve asgari ücretli işçisi olarak çalışmaya başladığını, müvekkili şirket yetkilisinin savcılıkça yürütülen bir soruşturma nedeniyle 01.03.2011 gözaltına alınması üzerine davalının isteği üzerine şirket yetkilisinin Av. … vasıtasıyla davalıya, bankalarla yapılacak yazışmalar, talimatlar vb. için belge olarak kullanmak üzere 10 adet boş, imzalı A4 kağıdı gönderildiğini, davalının boş olarak teslim edilen belgelerden birini doldurmak suretiyle sözde borç senedi haline getirdiğini ve çalıştığı şirket aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile takibe ve imzaya itiraz davası açtıklarını, yapılan inceleme sonucunda belgenin sahte olduğunun tespit edildiğini, ancak imzanın müvekkiline ait olabileceği ve imzaya itiraz nedeniyle müvekkili aleyhine tazminata hükmedilebileceği endişesi ile takipten vazgeçtiklerini ve davalı hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası ile suç duyurusunda bulunduklarını, takibe konu edilen senedin sahte olduğunu, davalının kötü niyetli olarak kendisine banka işlerinde kullanmakta olduğu belgeleri doldurarak takibe koyduğunu, müvekkilinin takip nedeniyle menkul ve gayrimenkulleri ile banka hesaplarına haciz konulduğunu ve ticari faaliyetlerini yürütemez hale geldiğini, müvekkilinin söz konusu belge nedeniyle borçlu olmadığını, davalının müvekkili şirket nezdinde çalışan bir işçi olduğunu, müvekkilinin bu kadar yüksek bir miktarda davalıya borçlu olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu beyanla, öncelikle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin takip dayanağı belge nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı aleyhine % 40’tan aşağı olmamak üzere tazminata, haksız takip sonucu doğan madddi ve manevi zararlar nedeniyle dava açma ve fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava değerini 4.000,00 TL gibi göstererek eksik harç ve teminat yatırdığını, öncelikle bu maddi hatanın düzeltilmesi gerektiğini, davacının müvekkiline … TL olduğunu ve bu miktar üzerinden icra takibi başlattıklarını, söz konusu senet üzerinde rakamla … TL yazılmış olmasına karşın yazı ile dört trilyon (… TL) yazıldığını, kıymetli evraklarda yazı ile belirtilen kısımla rakam ile belirtilen kısımda arasında farklılıklar olması durumunda yazı ile belirtilen kısmın geçerli olduğunu, bu nedenle dava değerinin dört trilyon (… TL) olarak kabul edilmesi gerektiğini, müvekkilinin dava konusu senedi davacının muhasebesinden 2011 yılı Şubat ayında aldığını, evrakın müvekkiline teslim edildiği şekliyle takibe konulduğunu, senedin tanzim tarihinin … olduğunu, davacının müvekkiline olan borcunu ödememek için böyle bir yola başvurduğunu, müvekkilinin 2008 yılından beri asgari ücret ile çalıştığı iddiasının eksik olduğunu, müvekkilinin 2003 yılı Mart ayından bu yana aralıksız olarak davacı şirkette çalışmakta olduğunu, … TL ana sermayesi olan bir şirketin para transferlerini gerçekleştirdiği banka işlemleri için müvekkili gibi sıradan asgari ücretli bir işçiyi çalıştırmasının hayatının olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirket yetkilisinin akaryakıt kaçakçılığı suçundan tutuklandığını, müvekkilinin davacının iddia ettiği gibi 10 adet açığa imzalı kağıt teslim almadığını, davacının Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı vekaletname ile şirketin tüm işlerini yürütebimesi için müvekkiline yetki verdiğini, müvekkilinin şirket yetkilisi ile eşdeğer haklara sahip olduğunu, buna rağmen davacı şirket yetkilisinin tutuklu kaldığı süreçte banka işlemleri için gizlice dışarı imzalı boş evrak vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının 2007 yılında … Tic. Ltd. Şti. isimli şirketi kurarak müvekkilini işten çıkarma tehtidi ile şirket yetkilisi olarak atadığını, şirketin davacıya ait olduğunu, müvekkilinin davacının emir ve direktiflerini yerine getirdiğini, davacının önceki personeli ve kendisine bağlı diğer üçüncü kişiler adına da şirketler kurduğunu ve yönettiğini, müvekkilinin 2011 yılı Ocak ayı içerisinde … Vergi Dairesi’nden kendisine gelen tebliğ zarfı ile şirketin … TL gibi yüksek bir miktarda vergi borcunun olduğunu, bu borç kapsamında kendisinin de tüm mal varlığı ile sorumlu olduğunu öğrendiğini, müvekkilinin durumdan davacıyı haberdar ettiğini, bunun üzerine davacının da davaya konu senedi düzenleyerek şirket muhasebesi kanalı ile müvekkiline teslim ettiğini, … isimli muhasebe çalışanının bu durumun görgü tanığı olduğunu, müvekkilinin, davacının talimatıyla kendi dönemine ilişkin vergi borçlarını yapılandırdığını, ancak üçüncü şahısların alacakları nedeniyle müvekkili hakkında icra takiplerinin başlatıldığını ve davalar açıldığını, davacının taksitlendirilen vergi borcunun ilk taksitini ödediğini ancak diğer taksitlerini ödemeyerek kendi şirketlerindeki mal varlıklarını azaltma yoluna gittiğini, müvekkilinin davacının borcu kendisinin üzerine yıkacağını anlaması üzerine davacının kendisine vermiş olduğu senedi Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, davacının imza itirazında bulunarak takibi durdurduğunu, bunun üzerine Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, ancak davacının icra inkar tazminatına mahkum olmamak için davadan feragat ettiğini, ayrıca müvekkilinin şirket yetkilisi görevinden alınarak … isimli kişinin yetkili olarak atandığını, atama sırasındaki toplantıda ve diğer toplantılarda müvekkilinin yer almadığını, …’in de akaryakıt kaçakçılığından tutuklandığı Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasındaki ifade tutanaklarından da bu durumun ispat edileceğini, davacının vergi borçlarını ödemeyerek borç yapılandırılmasının iptal edildiğini ve davacının bir kısım mallarını kaçırdığını, davacının açığa atılan imzalı evrakın müvekkili tarafından kötü niyetli olarak kullandığı iddiasında bulunmasına rağmen süresinde savcılığa suç duyurusunda bulunmadığını, davacının sürekli müvekkilini oyalayarak zaman kazanmaya çalıştığını, haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın reddine, icra takibinin devamına, davacı hakkında % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının icra takibinin durdurulması ve imza incelemesi yaptırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Antalya … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının sureti celbedilmiş, incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … Tic.A.Ş. olduğu, alacaklının 20/07/2007 tanzim 20.04.20011 vadeli …,00TL tutarlı bonoya dayanarak , … TL alacağın tahsili amacıyla açılan ilamsız icra takibi dosyası olduğu, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Antalya … Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; Katılanın …, Sanığın … olduğu ve Antalya … Ceza Mahkemesinin … karar sayılı kararı ile eylemin TCK.nun 204/1,53, (Resmi belgede sahtecilik) TCK.nun 158/ 1-d, 53 (Nitelikli dolandırıcılık) suçunu oluşturduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği ve yargılamanın Antalya … Ceza Mahkemesi’nde devam ettiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda sanığın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında Antalya Kurumlar Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkeye, dava dışı … Tic. Ltd. Şti. ile ilgili kayıtlarımızın tetkiki sonucunda, adı geçen şirketin vergi borçlarıyla ilgili uslaşma yapılmadığına, ayrıca 6111 Sayılı Kanun uyarınca herhangi bir yapılandırma talebinin bulunmadığına, şirketin … tarihleri arasında, % 60 hisseli ortağı ve müdürü olan davacı …’nın ortaklık ve sorumluluk dönemlerine ait vergi borçlarının taksitlendirdiğine ve tamamını ödediğine dair verilen cevabın bir örneği dosyaya konulmuştur.
Dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin vergi borcuna ve cezasına ilişkin olarak bir kısım ödemelerin davacı … A.Ş. tarafından … Bankası … Şubesi’nin … numaralı hesabından 2011 yılında yapıldığı anlaşıldığından, bu hesabın 2011 yılındaki hesap ekstrelerinin gönderilmesi ve vergi borcuna ilişkin bu hesaptan çıkış yapılıp yapılmadığının bildirilmesi hususunda bu bankaya yazı yazılmış, alınan … tarihli cevabi yazıda; söz konusu şirkete … nolu hesaptan 30.06.2011 tarihinde 49.561,23 TL ödeme yapıldığı bildirilmiş, bu ödemeye ilişkin dekont ile bahse konu hesabın 2011 yılındaki hesap ekstreleri yazı ekinde gönderilmiştir.
Dava dışı … Ltd.Şti.’nin vergi borçlarından ve cezasından, hangi tarihte davalı …’nın haberdar edildiği ve … Ltd.şti’nin defterlerinin hangi tarihte istendiği hususunda Antalya Kurumlar Vergi Dairesi’ne ve … Vergi Dairesi’ne müzekkereler yazılmış, alınan cevabi yazılar dosyaya konulmuştur.
Antalya Ticaret Sicil Memurluğuna müzekkere yazılarak, davalı şirketin ve dava dışı … Tic. Ltd. Şti.’nin kuruluşundan itibaren ortaklarının ve yetkili kişilerin kimler olduğu sorulmuş, alınan cevabi yazı dosyaya konulmuştur.
Bahse konu her iki şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı ve davaya konu senedin dava dışı … Ltd.Şti.’nin vergi borçlarına karşılık olarak alındığı iddiası mevcut olduğundan, bu iddiaya ilişkin belge ve kayıt bulunup bulunmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi … tarihli raporunda özetle; dosya kapsamı ve her iki şirketin ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonunda, davacının dava dışı … Ltd. Şti. ile ticari bir ilişkisinin olup olmadığının, defter kayıtlarına ait belgeler incelenemediğinden tespit edilemediğini, ancak dosyadaki banka makbuzundan davacının … Bankas A.Ş. … Şubesi’ndeki … nolu hesabından dava dışı şirketin … tarihli 49.561,28 TL vergi borcu taksitinin ödenmiş olduğunu, takip konusu senedin davacı şirketin ticari defterlerinde kaydına rastlanmadığını, dava dışı şirketin ticari defter kayıtlarına ve vergi dairelerinden gelen belgelere göre … tarihi itibariyle (yetkili ve ortak olduğu dönemlere ait) davalının sorumlu olduğu bir vergi borcunun bulunmadığını, dava dışı şirketin defterlerinde satıcı olarak kayıtlı görünen … ve Tic. A.Ş.’ye davalının yetkili olduğu dönem sonunda (31.12.2008’e kadar) bir borç kaldığına dair bir kayda rastlanmadığını, ancak bu şirketin davalının gayrimenkulüne 99.867,01 TL haciz şerhi koydurduğunu beyan etmiştir.
Taraf vekillerince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; davacının dava dışı … Ltd. Şti. ile arasında organik bir bağ bulunup bulunmadığı hususunun tetkik edilen defter kayıtlarının dayandığı belgeler incelenmeden bir tespitte bulunulamayacağını, dosyada yer alan banka makbuzundan davacının … Bankası A.Ş. … Şubesi’ndeki … numaralı hesabından dava dışı … Ltd. Şti.’nin … tarihli 49.561,28 TL vergi borcu taksitinin ödenmiş olduğunu, davalının … tarihleri arasında davacı şirkette ücretli olarak çalıştığını, takip konusu senedin davacı şirketin ticari defterlerinde kaydına rastlanmadığını, dava dışı … Ltd. Şti.’nin vergi incelemesi için 2008 yılı ticari defterlerini ibraz etmemesi nedeniyle … Vergi Dairesi tarafından resen tarh ve tahakkuk vergi-ceza ve gecikme zammından davalının müdür ve ortak olarak müteselsil sorumlu bulunduğu döneme ait (…) olarak … Vergi Dairesi’ne … TL borçlu olduğunu, davalının müteselsil sorumlu olarak yüklenmiş olduğu vergi borçlarının gerçek tutarının tespiti için … Vergi Dairesi’nden (gecikme zammı dahil) davalının müteselsil sorumlu olduğu döneme ait vergi borçlarının talep edilmesinin uygun olacağını, Kurumlar Vergi Dairesi’nin … tarihli yazısında ödeme yaptığı belirtilen, ancak davalının müteselsil sorumlu sıfatı ile ödediği vergi ve ceza/faizlerin tutarı yazılmadığından davalının ödediğini iddia ettiği vergi ve SGK primlerine ait tutarları belgelemesi gerektiğini, … Ltd. Şti.’nin defterlerinde satıcı olarak kayıtlı görülen … ve Ticaret A.Ş.’ye davalının yetkili olduğu dönem sonunda (…’e kadar) bir borç kaldığına dair dava dışı … Ltd. Şti.’nin ticari defterlerinde bir kayda rastlanmadığını, ancak dosyada yer alan bu şirketin davalının gayrimenkulüne 27.08.2012 tarihinde 99.867,01 TL haciz şerhi koydurduğunu, bu borcun dava dışı … Ltd. Şti.’nin borcundan kaynaklandığı hususunda dosyada bir belgeye rastlanmadığını beyan etmiştir.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası celbedilmiş, incelenmesinde; dosyamız davalısı … hakkında, açığa imzanın kötüye kullanılması nedeniyle kamu davası açıldığı, yargılamasının sürdüğü, iddianamede suçun” hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak” olarak belirtildiği, sanığın kendisi tarafından kurulan … Ltd. Şti.’ne ait vergi borcunu müşteki … . yetkilisinden aldığı vekaletnameye dayanarak bu şirket hesabından yatırdığı ve vekalet görevini kötüye kullandığı, kendisine ait şirketin vergi borcunu müşteki şirketin parasından yatırarak suçu işlediğinin belirtildiği ,yargılama sonunda mahkemenin “sanığın … şirketinin vergi borcunu ödeme işlemini yaptığı anlaşılmış ise de ,sanığın ortağı olduğu bir şerketin suç tarihinden evvel devredildiği ,sanığın … çalışanı olması ,Antalya …Ağır Ceza mahkemesinin … esas ,… karar sayılı hükmüyle ,”açığı imzayı kötüye kullanma dolaysıyla resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık ” suçlarından beraatine karar verilmiş olması ,sanığın savunması nazara alındığında … şirketinin ortağı olmadığı ,evrak üzerinde hissedar gözüktüğü yönündeki savunması ve olayın oluşu değerlendirildiğinde ,suçu işlediğine dair şüpheden uzak delil bulunamadığından beraatine karar verilmiştir.” gerekçesiyle beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davacı şirketin ticari defter kayıtları ve bu defterleri tevsik edici belgeler de incelenerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda bilirkişiden yeniden ek rapor alınmış, bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; takip konusu senedin davacı şirketin ticari defterlerinde ve belgelerinde kaydına rastlanmadığını, dosyada yer alan banka makbuzundan davacının … Bankası A.Ş. … Şubesi’ndeki … numaralı hesabından dava dışı şirketin … tarihli … TL vergi borcu taksitinin ödenmiş olduğunu, davalı …’nın dava dışı … Ltd. Şti.’nde müdür olarak görev yaptığı tarihlerde davacı şirketin banka işlemlerini de takip ettiğinin anlaşıldığını, davacı şirketin ibraz ettiği klasörlerden birindeki belgelerinin arasında dava dışı şirkete ait 4 adet orijinal belgenin bulunduğunu, ancak bu belgelerin davacının ticari defter kayıtlarında yer almadığını, davacı şirketin 2008 yılı defter ve belgelerinde dava dışı şirket ile bir ticaretleri, para transferi veya benzeri bir işleme rastlanmadığını, dava dışı şirkete ait 4 adet belgenin ve davalının davacı adına yaptığı banka işlemlerinin, davacı ile dava dışı şirket arasında organik bir bağ bulunduğu hususunda yeterli bir kanıt sayılıp sayılmayacağı hususunun mahkemenin takdirinde olduğunu beyan etmiştir.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının karara çıktığı, sanık …’nın beraatine karar verildiği anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak davalının ortağı olduğu dönem için dava dışı … Ltd. Şti.’nin vergi borcunun olup olmadığı, borcun kaynağı, ödenip ödenmediği, ödenmiş ise kim tarafından ödendiğinin bildirilmesi istenmiş, alınan … tarihli cevabi yazı ve ekindeki belgeler dosyaya konulmuştur.
… Vergi Dairesi’nden verilen cevap ile davacı tarafından sunulan vergi inceleme raporu da nazara alınarak tarafların iddia ve savunmaları hususunda bilirkişiden yeniden ek rapor alınmış, bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; dosya kapsamındaki belgeler, davacı ve davalı vekillerinin beyanları ve … Vergi Dairesi’nden gönderilen belgeler üzerinde yapılan incelemede, vergi dairesinden gönderilen belgelerin mahkemece sorulan soruları açıklayacak mahiyette olmadığını, önceki raporunda yer alan görüşünde bir değişiklik olmadığını beyan etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, daha önce alınan raporlara tarafların itirazları, davacı vekili tarafından sunulan belgeler ile … Vergi Dairesi’nden verilen cevaplar ve cevaplar ekinde gönderilen belgeler de nazara alınarak, davalının … Ltd. Şti.’nin vergi borcunun ne kadar olduğu, vergi borcunun ne kadarının kim tarafından ödendiği, vergi borcunun yapılandırılması yoluna gidilip gidilmediği, gidilmiş ise yapılandırmadan sonra kalan borcun ne kadar olduğu, bu borcun taksitlendirilip taksitlendirilmediği, taksitlerin kim tarafından ödendiği, davacının Birlik ‘ün vergi borcu ile ilgili ödeme yapıp yapmadığı, ne kadar ödeme yaptığı ve ne şekilde ödeme yaptığı da değerlendirilmek suretiyle mali müşavir bilirkişi …’dan rapor alınmış, bilirkişi … tarihli raporunda özetle; … tarihinde dava dışı … Ltd. Şti. firmasına vergi denetiminin yapıldığını, denetim raporunun konusunun 2008/01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10 dönemlerine ait KDV’lerin oluşturduğunu, bu denetimde o tarihte şirket müdürü olan …’ten 2008 ve 2009 yılı defter ve belgelerinin ibrazının istenmiş olduğunu, ancak istenilen defter ve belgelerin denetim müdürlüğüne ibraz edilmemesinden ötürü dava dışı … Ltd. Şti. firmasına 2008/01, 02, 03, 04, 05, 06, 07, 08, 09, 10 dönemlerine ait tarh edilecek KDV ile vergi ziyai cezasının kesildiğini, dava dosyasında yer alan belgelerin incelenmesi ile dava dışı … Ltd. Şti.’ne kesilen tarh edilecek KDV ile vergi ziyai cezası ile ilgili ödeme emirlerinin davalı …’ya kesilen cezaların döneminde dava dışı şirketin kanuni temsilcisi olarak tebliğ edildiğini, dava dışı şirketin, davalının şirket müdürlüğü yaptığı dönem olan… tarihleri arası … tarihi itibariyle … LTd. Şti.’nin gecikme faizi dahil borç toplamının … TL olduğunu, dava dışı şirketin … tarihleri arası döneme isabet eden vergi borcu ile ilgili yapılan toplam ödemenin … TL olduğunu, … Vergi Dairesi’nin yazı ekinde gönderdiği tahsilat bilgileri dökümünde ödemelerin nakit olarak ve banka yoluyla Vergi Dairesi’ne ödendiği belli olmakla birlikte ödemelerin kim tarafından yapıldığının belli olmadığını, davalı … tarafından 6111 Sayılı Kanun kapsamındaşirket adına yönetici olarak … tarih … evrak numaralı dilekçesi ile vergi borçları ile ilgili taksitlendirme yoluna gidildiğini, 18 eşit taksitli ödeme planının hazırlandığını ve ödeme planına göre 3 taksitlik ödeme yapıldığını, davacının banka hesabından … tarihli … TL’lik dava dışı … Ltd. Şti.’nin vergi borcu taksitinin ödenmiş olduğunu, bu tutar dışında davacının dava dışı … Ltd. Şti.’nin borcunu ödediği bir miktar ile ilgili dava dosyasında bir belge olmadığını beyan etmiştir.
… Vergi Dairesi’ne müzekkere yazılarak, davacı vekili tarafından sunulan Anayasa Mahkemesi kararı da eklenerek, davalının şirket ortağı olduğu döneme ilişkin olarak tahakkuk ettirilen vergi cezasının ne kadar olduğunun bildirilmesi istenmiş, alınan … tarihli cevabi yazıda; söz konusu mükellefin şirket ortağı olduğu … tarihleri arasında ise … TL vergi aslı, … TL gecikme faizi, … TL gecikme zammı, … TL vergi cezası olmak üzere toplam … TL vergi borcu bulunduğunu, bu tutarların içinde eski ortağın devrettiği Haziran/2008 döneminde vergi aslı 139.786,51 TL, gecikme faizi 66.817,95 TL, gecikme zammı … TL, vergi cezası … TL’lik borç için yeni ortak … ile eski ortak … arasında müterselsilen sorumluluklarının bulunduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamasında “Davacı davalının takibe koyduğu senedin açığa imzanın kötüye kullanımı sonucunda elde edildiğini ,bu nedenle borçlu olmadıklarını iddia etmektedir. Davalı ise senedin aslında davacılar tarafından kurulan ve kendisinin ortak gösterildiği … isimli şirketin vergi borcunun teminatı olarak kendisine verildiğini savunmaktadır. Davalının davacı şirkette çalıştığı yani davacının elemanı olduğu anlaşılmaktadır. Hatta şirket yetkililerinin davalıya işlemler için vekalet verdikleri anlaşılmıştır. Davalı davacının elamını iken aynı zamanda … isimli şirketin de ortağıdır. … isimli şirketin … vergi dairesine son gelen yazıya göre toplam … TL vergi borcu bulunmaktadır. Bu borcun tamamından davalı sorumludur. Sadece bir kısmından diğer ortak olan …’le müteselsilen sorumludurlar . Davalının mahkememizdeki savunması ve davacı şirket ortaklarının ceza yargılaması sırasında alınan beyanları ve davalının davacı şirkette maaşla çalışan eleman olması nedeniyle, … şirketinin ortağı olmadığı, ortaklığın sadece kağıt üzerinde göstermelik bir ortaklık olduğu sonucuna varılmıştır. Bu şirketin gerçek ortakları davacı şirketin ortaklarıdır. Davacı şirket ortakları bu yıllarda yaygın olarak yapıldığı üzere çalışanları üzerine bu şirketi kurmuşlardır. Aslında davacı şirket ortaklarının olan … şirketinin … Vergi Dairesine vergi borcu vardır. Davacı bu borcun ortak Nihat tarafından defterlerin ibraz edilmemesi nedeniyle oluştuğunu iddia etse de, bu savunmaya itibar edilmemiştir. Davalının … şirketinin vergi borcundan şahsi olarak sorumlu olduğu da bir gerçektir. Her ne kadar davacı Anayasa Mahkemesinin şahsi sorumluluğun bulunmadığına dair bir kararını ibraz etmiş ise de, … vergi dairesi tarafından verilen cevapta borcun devam ettiği bildirilmiş, davacının bu iddiasına da itibar edilmemiştir.
Mahkememiz davalının takibe koyduğu senedin ,davacı tarafından verilen gerçek bir senet olduğunu ,davacının bu senedi aslında kendisine ait ancak davalının kağıt üzerinde ortak gösterdiği şirketin vergi borcuna karşılık verdiği sonucuna varmıştır. Dolaysıyla bu senet bir teminat senedidir. Davalı senedi takibe koymuş tahsil etmek istemektedir. Ancak davalının senedi takibe koyduğu tarihte ,vergi borcu ödenmemiştir. Davalının ödenmeyen vergi borcunun tahsili için senedin takibe koyduğu, bu tarihte senedin tahsili koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Yani senet yersiz bir zamanda takibe konulmuştur. Mahkememiz açılan davayı takip tarihi itibariyle değerlendirerek bir karar vermiştir. Ancak vergi borcunun daha önce yapılandırıldığı ve hatta 3 taksitin ödendiği ,bu taksitlerden … sinin davacının hesabından ödendiği, kalan iki taksit tutarının 99.122,56 TL nin ise davalı tarafından ödendiği anlaşılmış, ödenen 99.122,56TL için teminat senedinin tahsili koşullarının gerçekleştiği anlaşıldığından bu tutar için davanın reddine karar verilmiş , kalan tutar için davacının takip tarihinde borcunun olmadığı sonucuna varılarak takip bu tutar için iptal edilmiş, senet gerçek bir senet olduğundan iptali talebi de reddedilmiştir” gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ,
Verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmekle, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamı ile “Dava, takip ve bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti isteğine ilişkin menfi tespit davasıdır. Bu durumda kurulacak hüküm borçlu olunmadığı belirlenen miktar için menfi tespit hükmüdür. Oysa mahkemece HMK’nun 297.maddesine aykırı olarak olumlu tespit hükmü kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir” gerekçesi ile bozlumuş,
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş, usuli bozmaya ilişkin eksiklik ortadan kaldırılacak şekilde, Mahkememizin bozmadan önceki yukarıda özetlenen gerekçesine iştirak edilmekle, başkaca araştırılacak husus, incelenecek delil bulunmadığı kanaatine varıldığından ve Mahkememizin yukarıda belirtilen gerekçesine dayanılarak ve bu gerekçeye uygun olarak davanın kısmen kabulü ile ; davacının Antalya … Müdürlüğünün … Esas (Eski No: … Esas) sayılı takip dosyasında takibe dayanak olan bononun … TL’lik asıl alacak üzerinden takibe konu edildiği dikkate alınarak; takibe konu asıl alacak miktarının … TL’lik kısmı için davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememizce verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiş Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … sayılı kararı ile taraf vekillerinin karar düzeltme talepleri uyarınca;
1-) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentler dışında kalan ve HUMK’nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiç birisini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme istemlerinin reddi gerekmiştir.
2-) Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe konu edilen bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dosyaya celbedilen resmi kayıtlara göre, davalının kurucu ortağı ve müdürü olduğu … Ltd. Şti’nin vergi borcu bulunmakta olup, davalı ilgili vergi dairesince bu borçtan şirket müdürü sıfatıyla sorumlu tutulmuştur.
Yapılan yargılama kapsamında toplanan delillerden, anılan şirketin perde arkasındaki kurucuları ve yetkililerinin davacı şirketin yetkilileri olduğu, şirketin paravan olarak davalının üzerine kurulduğu ve davaya konu bononun davalının şirket müdürü sıfatı sebebiyle sorumlu olduğu vergi borcunun teminatı olmak üzere keşide edilip davalıya verildiği anlaşılmakta olup, mahkemenin bu husustaki kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır. Keza mahkemece, senedin belirtilen hususa ilişkin teminat fonksiyonu gözetilerek menfi tespit isteminin takip tarihi itibariyle oluşan hale göre karara bağlanması da ilkesel olarak isabetlidir. Nitekim mahkemece bu doğrultuda yapılan değerlendirme sonucunda, şirketin vergi borcu sebebiyle takip tarihi itibariyle ilgili vergi dairesine ödenen … TL’nin 99.122,56 TL’sinin davalı, bakiye kısmının ise davacı tarafından ödendiğinin kabulü ile, davalı tarafından ödenen miktar bakımından senedin teminat fonksiyonun gerçekleştiği, davacı tarafından ödenen tutar bakımından ise gerçekleşmeyip, takibin bu tutar bakımından haksız olduğu, kalan tutar bakımından ise henüz davalı yanca yapılan bir vergi borcu ödemesi olmadığından senedin mevsimsiz olarak takibe koyulduğunun kabulü ile hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Ancak davalı yan, yargılamanın hiçbir safhasında vergi borcunun kendisi tarafından ödendiğini savunmamış, tersine ödemelerin davacı tarafından yapıldığını iddia etmiş, hatta bu gerekçeyle takibi davacı tarafından ödendiğini iddia ettiği … TL’yi senet bedelinden mahsup ederek … TL üzerinden başlatmıştır. Davacı yan, her ne kadar ödemenin kendisi tarafından yapıldığını kabul etmese de, senedin davalının şirket müdürü sıfatıyla ödemek zorunda kalabileceği vergi borcunun teminatı olmak üzere ihdas edildiği gözetildiğinde burada önemli olan husus vergi borcunun davacı ya da bir başkası tarafından ödenmesi değil, bizzat davalı tarafından ödenmesidir. Davalı takip tarihi itibariyle kendisi tarafından yapılan bir ödeme bulunmadığını belirtiğine göre, mahkemece takibe koyulan … TL’nin tamamının mevsimsiz olarak takibe konulduğunun kabulü ile hüküm tesisi gerekirken davalının açık kabulüne aykırı şekilde yanılgılı değerlendirmeyle hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
3-) Davalı yanın karar düzeltme isteminin incelenmesine gelince, yukarıda da ifade edildiği üzere her ne kadar senedin takibe koyulduğu tarihte davalı tarafından vergi borcuna ilişkin olarak yapılan bir ödeme bulunmasa da, vergi borcu halen mevcut olduğundan ve davalı şirket müdürü sıfatıyla bu borçtan sorumlu olmaya devam ettiğinden senedin teminat fonksiyonu devam etmektedir. Bononun teminat amacıyla düzenlenmesine bir engel bulunmadığına göre mahkemece davacının davaya konu bono nedeniyle takip tarihi itibariyle borçlu olmadığına yönelik hüküm tesisi gerekirken senedi tamamıyla hükümden düşürecek şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla, Dairemizce mahkeme hükmünün yukarıda sebeplerle bozulması gerekirken yazılı şekilde onandığı anlaşıldığından taraf vekillerinin yukarıda ifade edilen yönlere ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Dairemizin … Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. ” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş ve bozma gerekçesi doğrultusunda aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; davacının Antalya … Müdürlüğü’nün … E (Eski:… Esas) sayılı takip dosyasında takibi dayanak … TL bedelli senet nedeniyle TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE davalı takip alacaklısına borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Alınması gerekli 262.993,50 TL harçtan, peşin alınan 59.400,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 203.593,50 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına, bozmadan önce 196.822,41 TL. bakiye harç için müzekkere yazıldığından, bu miktarın mahsubu ile bakiye 7.000,09 TL. harç için harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,400,00 TL peşin harç ve 21,15 TL başvurma harcı ile 34,80 TL. tedbir harcı olmak üzere toplam 59.455,95 TL.nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 649,0 TL tebligat ve posta masrafları olmak üzere toplam 1.849,000 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 277,51 TL. yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 265.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gideravansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 13/09/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı