Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/295 E. 2023/156 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/295 Esas
KARAR NO : 2023/156
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/11/2018
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizin … gün ve … sayılı kararı Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … sayılı kararı ile kaldırılarak dosya Mahkememiz 2022/295 esasına kaydı yapılan( itirazın iptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili şirket arasında süregelen bir ticari alışveriş olduğunu, ticaret hesabı ile müvekkili tarafından davalıya bir takım mallar teslim edildiğini, fakat davalı tarafça malların bedelinin müvekkiline ödenmediğini, yapılan tüm sözlü ikazlara rağmen borcunu ödemeyen davalı şirket hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından icra takibine geçildiğini, davalının yapılan takibe haksız ve yersiz olarak itiraz ettiğini, müvekkili tarafından temin edilen ürünlerde herhangi bir hata, kusur ya da ayıp bulunmadığını, bu nedenlerle yapılan itirazın iptaline, takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davanın tamamen kötü niyetli olarak açıldığını, davanın reddinin gerektiğini, gönderilen ürünlerin ayıplı olduğunun müvekkili şirket tarafından mail yolu ile ve Antalya … Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacı tarafa bildirildiğini, davacı şirketin onarım çalışmalarına gittiğini, malın beklenen amaca hizmet edemediğini, onarım yenileme sonrasında da aynı ayıpların yeniden ortaya çıktığını, müvekkili şirket tarafından yeniden ayıp ihbarının yapıldığını, ayıplı çıkan ürünler göz önüne alındığında karşı yandan seri olarak alınan ancak depoda bekleyen aynı serideki ürünlerin de ayıp kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceğinin, davalı tarafından üretilen ürünlerin TSE belgesi zorunluluğunun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi için Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından tespit yapıldığını, davalının mal ve hizmetinin ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, ayıplı işler bedelinin 45.559,73 TL olduğunu, davaıya ödenmeyen 22.209,37 TL düşüldüğünde bakiye 23.350,36 TL nin davacıdan tahsili için dava açtıklarını,, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya Vergi Dairesine müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; Alacaklı … Ltd. Şti vekili tarafından … tarihinde borçlu … Aş aleyhine toplam 22.328,02 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu vekili tarafından … tarihinde borcun tamamına, faize ve borcun ferilerine itiraz edildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve mali müşavir …’den rapor alınmıştır. … tarihli raporunda; taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve dava konusu alacağın dayanağı olan faturaların ve muhteviyatı hizmetlerin davalı tarafa teslim edildiğini, tarafların ticari defterlerine göre davacı şirketin davalı adına düzenlediği faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye 22.209,37 TL tutarında davalı taraftan alacağının olduğu, davalı tarafın iddia ettiği ayıplı işlerin olup olmadığının tespiti yapıldıktan sonra tespit edilen varsa ayıplı işler bedelinin ticari defterlerdeki davacı şirket alacağı olan 22.209,37 TL’den mahsup edildikten sonra davacı şirketin alacağı olup olmadığının netlik kazanacağı belirtilmiştir.
Mahkememizce keşfen bilirkişi incelemesi yapılmış ve elektrik mühendisi …, mali müşavir … ve elektrik mühendisi …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti … tarihli raporunda; ayıplı bulunan 107 adet 60 mm uzunluğundaki … ve 22 adet 120 mm uzunluğundaki … isimli malzemelerin faturalarda yer alan birim fiyat üzerinden yapılan hesaplamada KDV hariç ….379,18 TL, KDV dahil 25.227,473 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce tarafların beyan ve itirazları dikkate alınarak önceki bilirkişi heyeti olan elektrik mühendisi …, mali müşavir … ve elektrik mühendisi …’dan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyeti … tarihli ek raporunda; ayıplı bulunan 107 adet 60 mm uzunluğundaki … ve 22 adet 120 mm uzunluğundaki … isimli malzemelerin faturalardaki yer alan birim fiyat üzerinden yapılan hesaplamada KDV hariç ….379,18 TL KDV dahil 25.227,43 TL olduğu belirtilmiştir.
… tarihli delil tespitini hazırlayan bilirkişi raporunda özetle; Armatürlerdeki ayıpların gözle görülebilecek ayıplar olduğu, tarafımdan yapılan tespitteki armatür sayıları ile yargılama esnasında yapılan bilirkişi incelemesindeki sayıların farkının armatürlerin kullanımı ile zaman içinde değişmiş olabileceği, ayıplı armatürlerin KDV dahil bedelinin 19.366,73 TL olduğu tespit edilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Armatürlerdeki ayıpların gözle görülebilecek ayıplar olduğu, tarafımdan yapılan tespitteki armatür sayıları ile yargılama esnasında yapılan bilirkişi incelemesindeki sayıların farkının armatürlerin kullanımı ile zaman içinde değişmiş olabileceği, ayıplı armatürlerin yüzdesel oranının %45,74 olduğu, bedelinin 19.366,73 TL olduğu, raporunda belirtmiş olduğu yarım yanma ile led armatürün gözlerinin yarısının yandığı yarısının yanmadığı, çok sönük yanma ile kastedilenin armatürün vermesi gereken aydınlatma düzeyi yerine oldukça düşük aydınlatma sağladığı, tam randumanlı ibaresi ile led armatürün aydınlatmada vermesi gereken ışık miktarını ve aydınlatma şiddetini kastettiği tespit edilmiştir.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; Heyetin tespitine göre ayıplı ürün toplamının 25.227,43 TL olduğu, tespit bilirkişinin tespitine göre ise 19.366,73 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce … tarihinde yapılan yargılamasında birleşen dosya davalısı tanığı …’nin hazır bulunması üzerine beyanı alınmıştır.
TANIK … BEYANINDA:”Ben dosyanın tarafı olan her iki şirkette de çalıştım. … şirketinde elektrik-elektronik teknikeri, … şirketinde ise teknik servis elemanı olarak çalışmıştım. Ben o dönem … şirketinde çalışıyordum. Bizler üretilen ürünleri denerdik ve o şekilde … şirketine teslim ederdik. Teslim ederken tutanak tutulurdu. İlk başlarda herhangi bir problem, arıza veya sorun olmamıştı.Biz teslimi yaptıktan 1-2 ay sonra … arza bulunduğunu söyledi. Gittik, ufak tefek arzalar vardı. Onları tamamladık. Yine bu tamamlama olayından sonra bize teslim ettiğimiz ürünlerde arıza olduğu söylenildi. Bunun üzerine … şirketinde çalışan … yanında … ve … ile … şirketine tamir amaçlı gittiler ve kısa süre içerisinde geri döndüler. Neden döndüklerini sorduğumda içeri alınmadıklarını söylediler. Arkadaşlarımıza gelmeyin sizi istemiyoruz demişler. Biz arıza üzerine gittiğimizde bir kısım ledler çalışmıyordu. Bunun nedeni otelin elektrik tesisatının kabloları eski olmasıydı. Otelin sadece 5000 Bin blok tarafı yeniydi. Diğer 1000,2000,3000,4000 ler eskiydi. Nitekim 5000 ler kısmında hiç sıkıntı olmadı. Ben … ayrıldıktan sonra …’ da çalışmaya başladım. Bu sırada otel tadilata girdi. Bir gün … takmış olduğumuz bir kısım ledleri toplu halde depoda gördüm. Bunları ne yapacağımız sordum. Bana rastgele bir yere bırakmamı söylediler. Sadece 2 bant geçirilmişti. Bunların kolilere konulması gerekir. Koliye konulmadan öncede streçlenmesi gerekir. Bunlar yerine getirilmemişti. Alt yapı değiştikten sonra otelin girişinin olduğu kısımdaki ledler ve içerdeki ledler başka bir firma tarafından değiştirildi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
BİRLEŞEN DAVA:
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasına istinaden;
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle: Davalı ile müvekkili arasında yapılan sözleşme gereğince davalının yapıp müvekkiline teslim ettiği işlerin bir kısmının eksik ve ayıplı olması sebebiyle davalı tarafa ihtarname düzenlendiğini, ihtarname üzerine bir kısım ürünlerin değiştirilmesine rağmen değiştirilen ürünlerinde arızalı ayıplı çıktığı, bu sebeple mahkeme vasıtasıyla gereken tespitin müvekkili tarafından yaptırıldığını, ayıplı işlerin toplam fatura bedellerinin 45.559,73.-TL olduğunu, müvekkilinin bu miktarın 22.309,37.-TL’si haricinde ödeme yapıldığını, kalan 23.351,36.-TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini yine 466,42.-TL ihtarname masrafı ile 694,00.-TL tespit masrafı- nın da davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davalıdan müvekkilinin farklı tarih ve içeriklerde toplam 15 iş siparişi aldığını, aralarındaki sözleşmenin peşin ödemeli olarak kararlaştırılma- sına rağmen bir kısmının bedelinin ödenmemiş olmasına karşın davalı için montajının yapılıp teslim edildiğini, müvekkilinin üretimini yapmış olduğu tüm ürünlerin fatura kesim tarihini takiben 2 yıllık garanti süresinin olduğunu, ödenmeyen mal ve hizmet bedeli için müvekkili tarafından takibe girişilmesi üzerine davalının itirazının iptali için Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasında müvekkili tarafından dava açıldığını, davacının müvek- kilinin personelini ayıplı olduğunu belirttiği ürünlerin değişimi için kendisine gelmesine rağ- men içeri almadığını, ihbar yükümlülüğünü ise süresinde yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;
Mahkememizin … esas sayılı dosyasından verilen karar Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … esas sayılı ilamı ile kaldırılmış olup, yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam edilmiştir.
Asıl Dava; Yüklenicinin bakiye imalat bedelinin tahsili amacı ile işveren aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu noktasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasında davacının yapmış olduğu işlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, ayıplı işler nedeni ile indirilmesi gereken nesafet bedelinin miktarı ihtilaflıdır.
Tarafların delilleri toplanılmış olup, mahallinde keşif yapılarak alınan … tarihli bilirkişi raporu, … tarihli bilirkişi raporu,… tarihli bilirkişi raporunda imalata konu ürünlerin ayıplı olduğu, ayıbın kullanımdan değil, imalattan kaynaklı olduğu, var olan ayıbın açık ayıp niteliğinde olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf her ne kadar alınan bilirkişi raporuna karşı; ayıpların açık ayıp niteliğinde değil, gizli ayıp niteliğinde olduğunu beyan ederek itiraz dilekçesi sunmuş ise de; davacı tarafın davalıya göndermiş olduğu … tarihli ihtarnameye cevap başlıklı ihtarnamede, aşamalardaki beyan ve itiraz dilekçelerinde, bileşen dosyada yer alan cevap dilekçesinde davaya konu ürünlerin fatura kesim tarihini takiben 2 yıllık garantisi süresi mevcut olduğunu beyan etmekle, emsal Yargıtay 15. HD nin 2016/4458 esas sayılı ilamında belirtildiği üzere; Sözleşmede garanti (teminat) süresi kararlaştırılmışsa ayıp ihbarı bu süre içinde de yapılabilir. Süresinde ayıp ihbarı yapılmışsa, açık ayıplı imalâtın bedeli eserin teslim edildiği ve ayıp ihbarının yapıldığı, gizli ayıplı imalâtın bedeli de gizli ayıbın ortaya çıktığının anlaşıldığı tarihteki rayiçlerle istenebilir. Bu nedenle ayıp; açık ayıp niteliğinde de olsa, gizli ayıp niteliğinde de olsa ayıp ihbarının garanti süresi olan 2 yıllık süre içerisinde yapılabileceği anlaşılmış ve bu hususta ek rapor almanın esasa etkili olmayacağı anlaşılarak ek rapor alınmamıştır. Anlatılan gerekçe ile ayıp ihbarının garanti süresi içerisinde yapıldığı anlaşıldığından ihbarın süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Ayıplı işler bedeli KDV dahil 25.227,43 TL olarak tespit edilmiş olup, davalı ürünlerin eksik tespit edildiğini, kimi ürünlerin müvekkili tarafından saklanmadığından keşif mahallinde hazır edilmediğini ancak dava öncesi yapılan delil tespiti dosyasında ürünlerin fotoğrafların var olduğunu belirtmiş olup BAM kararı doğrultusunda delil tespitini yapan bilirkişiden kök ve ek rapor alınmıştır.
Yine BAM kararı doğrultusunda hükme esas alınan bilirkişi heyetine dosya tevdi edilmiş ve ek rapor alınmıştır. Alınan … tarihli rapordaki tespit incelendiğinde bilirkişi heyeti tarafından tespit bilirkişisinin tespitinden geçen zamana rağmen ayıplı olarak tespit edilen ürün sayısının daha fazla olduğu (107+22), raporun 3 lü bilirkişi heyeti tarafından hazırlanmış olması, keşif yapılarak ve tüm deliller dosyaya celp edilip tartışıldıktan sonra keşif mahallinde inceleme yapılarak hazırlanmış rapor olması nedeniyle hükme esas alınmıştır. Buna göre ayıplı işler bedeli KDV dahil 25.227,43 TL kabul edilmiştir.
Yargıtay 15 HD nin 2017/1815 esas sayılı emsal ilamında; “Sözleşmenin tarafları sözleşmeden doğan alacaklarını açılan davada mahsup itirazı olarak ileri sürebilecekleri gibi ayrı dava yoluyla da isteyebilirler. Mahsup itirazında bulunma hakkı olan taraf, aleyhine açılan davadaki savunmasında mahsup itirazına konu hususları açıklamış olsa da bu alacaklara ilişkin ayrı dava açmış ve ilk davada açıkça mahsup istememiş ise, aleyhine açılan davada mahsubu istemediği ve kendi açtığı davada alacağının ayrıca hükme bağlanmasını istediği şeklinde yorum yapılarak sonuca gidilmelidir.” şeklinde belirtildiği üzere eldeki davada davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde açıkça mahsup talep ettiğinden ayıba ilişkin bedel öncelikle asıl davadaki davacı alacağından mahsup edilmiştir.
… tarihli ve … tarihli hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere; davacının yapıp davalıya teslim ettiği imalatlardan bakiye 22.209,37 TL alacağının bulunduğu, ayıplı işler bedelinin ise toplam 25.227,43 TL olduğu bu bedel mahsup edildiğinde davacı alacağının bulunmadığı anlaşıldığından asıl davanın reddine, davacının kötü niyetle takip başlattığı ispatlanamadığından davalının tazminat talebinin reddine dair karar verilmiştir.
Bileşen dava; İşverenin yüklenici aleyhine açtığı ayıp nedeni ile fazla ödenen paranın tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunduğu noktasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Taraflar arasında davalının yapmış olduğu işlerin ayıplı olup olmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, ayıbın açık ayıp mı gizli ayıp mı olduğu, davalıya fazla ödeme yapılıp yapılmadığı ihtilaflıdır.
Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; ayıplı işler bedelinin toplam KDV dahil 25.227,43 TL olduğu, davalı tarafından davacıya ödenmeyen iş bedelinin ise 22.209,37 TL olduğu bu bedelin mahsubu ile davacının 3.018,06 TL davalı yükleniciden alacak talep edebileceği anlaşıldığından bileşen davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davada;
*Davanın REDDİNE,
*Tarafların tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından reddine,
2-Birleşen davada;
*Davanın KISMEN KABULÜ ile; 3.018,06 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl davada;
*Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin olarak alınan 267,65 TL harcın mahsubu ile artan 87,75 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
*Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
*Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Birleşen davada;
*Alınması gerekli 206,16 TL harçtan peşin olarak alınan 418,59 TL harcın mahsubu ile artan 212,43 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
*Kabul edilen miktar yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 3.018,06 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
*Red edilen miktar yönünden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
*Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru, 206,16 TL peşin, 51,50 tebligat-müzekkere gideri olmak üzere toplam 293,56 TL istinaf öncesi yargılama gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 70,50 TL tebligat-posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 1.870,50 TL istinaf sonrası yargılama gideri olmak üzere toplam 2.164,06 TL yargılama giderinin davada kabul ve red oranına göre hesaplandığında 266,46 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 1.897,6 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
*Delil tespiti dosyasında yapılan 16,50 TL başvuru, 59,10 TL peşin, 350,00 TL bilirkişi ücreti, 253,80 TL Mahkeme keşif harcı, 400,00 TL araç ücreti ve rapor tebliğ masrafı olmak üzere toplam 1.079,4 TL yargılama giderinin davada kabul ve red oranına göre hesaplandığında 132,90 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 946,5 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 15/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır