Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/275 E. 2022/726 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/275 Esas
KARAR NO : 2022/726
DAVA : Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/04/2022
KARAR TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, müvekkiline tahsis edilecek dairenin inşaattaki usulsüzlükler nedeniyle yıkıldığını, müvekkiline daire tesliminin çok uzun zaman sonra yapıldığını buna rağmen müvekkili aleyhine haksız şekilde borç çıkarıldığını buna dair ihtarname gönderildiğini müvekkilinin ihraç ile karşı karşı olduğunu belirtmiş borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davacıya tahsis yapılan inşaatın yıkıldığını kendisiyle birlikte mağdur olan üyelere başka bir daire tahsisi yapıldığını ancak davacının bunu kabul etmediğini, daha sonra bakiye borcun ve grup farkının ödenmesi şartıyla başka bir daire tahsis edildiğini davacının bunu kabul ettiğini ve kendisine daire tahsisinin yapıldığını fakat davacının borcunu ödemediğini, bunun üzerine kendisine ihtarname çekildiğini fakat davacının dava açmakla birlikte verilen süreden bir gün önce ödeme yaptığını belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
Dosya davacının borcunun olup olmadığının incelenmesi yönünde bilirkişiye tevdi edilmiş alınan kök raporda davacının 48.432 TL asıl aidat 4.761,84 TL gecikme faizi olmak üzere 53.193,84 TL borcunun olduğu, bu hesaplamayla davalı tarafından gönderilen ihtarname arasında 235,14 TL’lik bir fark olduğunu bildirmiş; alınan ek raporda 5 yıllık zamanaşımının kabul edilmesi durumunda davacının 19.050,00 TL asıl aidat 2.093,25 TL gecikme faizi olmak üzere 21.143,25 TL borcunun olduğu, diğer seçenekte ise daire tahsisi yapılmayanlardan tahsis yapılana kadar aidat alınmayacağına dair kararın uygulanması halinde ise 5 yıllık zaman aşımının kabul edilmemesi durumunda davacının 18.982,00 TL borcunun olduğu 5 yıllık zaman aşımın kabul edilmesi durumunda ise davacının borcunun olmayacağı bildirilmiştir.
Davacının dava sırasında talep edilen bedeli ödediği anlaşılmıştır.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Eldeki dava kooperatif üyesinin açtığı menfi tespit davasıdır. Davacı vekili müvekkilinin borcunun olmadığını öne sürmüştür.
Dava kooperatif üyeliğinden kaynaklandığından mahkememiz görevlidir.
Taraflar arasındaki sorun davalının davacıdan geçmiş dönemlere ilişkin aidat isteyip isteyemeyeceği ve bu aidat borcunun zaman aşımına uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Bu arada kooperatif tarafından alınan 20.03.2013 tarihli evi yıkılan ortakların aidatlarını tahsisin yapıldığı aydan başlamak üzere ödeyeceklerine ilişkin genel kurul kararının da değerlendirilmesi gerekir.
Davacı kooperatifi üyesi olmakla tüm üyelerle birlikte kooperatifin mali yükümlülüklerine katılmak durumundadır. Kural üyeler arası eşitlik olmakla birlikte alacaklı olan kooperatifin üyeler arası nisbi eşitliği gözetmek adına farklı bir karar alıp uygulaması mümkündür. Bu sebeple kooperatif tarafından tahsis yapılacak daireleri yıkılan üyelerden yeni daire tahsisinden sonra aidat alınmasına başlanacağına ilişkin kararı geçerlidir. Zira bu durumda ev tahsisi yapılan ve yapılmayan üyeler arasında farklılık olduğundan aidat ödemelerinde de farklılığa gidilebilir. Genel kurul aldığı karar ile tahsis yapılana kadar ilgili üyelerden aidat talebinde bulunmama taahhüdü altına girmiştir.
Bu noktada alacağın zaman aşımına uğrayıp uğramadığı değerlendirilmelidir. Öncelikle belirtmek gerekir ki kooperatifin üyesinden aidat ve sair hususlar adı altında ücret talep etmesi ve bu şekilde bir borç ilişkisi kurulması hukuken geçerli olduğundan taraflar arasında ahlaki bir ödevin yerine getirilmesi için verilen veya hukuka aykırı bir işlemin yapılması için ödenen bir para olmadığından davacının dava açmasına karşı ödeme yapması, borç zaman aşımına uğramış olsa bile, geçerlidir ve iadesi istenemez. Ancak yine de zaman aşımının iddia edildiği döneme ilişkin borcun zaman aşımına uğrayıp uğramadığı değerlendirilmelidir. Rapora göre 2013 yılı 4 ay döneminde bakiye borç 18.982 TL’dir, zaman aşımının kabul edilmesi halinde bu borç eksik borç haline gelecektir. Fakat yukarıda değinildiği gibi kooperatif davacı yararına bu süre zarfında alacak talep etme hakkından vazgeçmiş bu konuda genel kurul kararı almıştır. Yani kooperatifin bu karar nedeniyle tahsis yapılana kadar davacından bu bedeli talep ve dava etme hakkı yoktur. Hal böyleyken davacı lehine yapılmış bu uygulamadan davacının zamanaşımı nedeniyle yararlanması düşünülemez. TBK’nın 153/1.maddesinin 7.fıkrası gereğince zaman aşımının bu dönem itibariyle durduğunun kabul edilmesi gerekir. Bu sebeple davacıdan zaman aşımı nedeniyle talep edilemeyecek bir borç yoktur.
Bu halde davacının asıl borcunun hesaplanması gerekir. Her ne kadar bilirkişi tarafından seçenekli hesap yapılmışsa da rapordaki kısmi eksikliğin giderilebilir oluşu ve bu eksikliğin giderilmesinin talep edilmesi halinde ihsası rey hususunun gündeme gelebilecek oluşu nedeniyle ilgili hesap mahkememiz tarafından yapılmıştır. Buna göre;
Davacının … dönem itibariyle bakiye borcu 18.982 TL’dir. Bu dönemden tahsis yapılan … dönemine kadar aidat borcu tahakkuk ettirilemeyeceğinden … dönemi itibariyle borç 18.982 TL’dir. Ancak bilirkişi hatalı olarak bu tutarı 28.432 TL olarak hesaplamış ve bu sebeple işleyecek faiz de hatalı hesaplanmıştır. Buna göre 18.982 TL için aylık %1.5 üzerinden işleyecek faiz 284,73 TL’dir. Dava tarihine kadar toplam 11 dönem için toplam faiz (284,73 x11=)3132,03 TL’dir. Yani davacının aidat kaynaklı toplam borcu 18.982 + 3132,03 TL olmak üzere toplam 22.114,03 TL’dir. Diğer yandan genel kurul tarafından 10.04.2021 tarihindeki genel kurulda 8 ayda ödenmek üzere 20.000 TL aidat alınmasına karar verilmiştir. Davacı bu borç için sadece 950 TL ödeme yapmıştır. Dava tarihi itibariyle bu aidat borcundan 19.050 TL ana para 2.093,25 TL faiz olmak üzere 21.143,25 TL borç kalmıştır. Nihayetinde davacının geçmişten kalan 22.114,03 TL borcu ile … döneminde alınan karar gereği ödemesi gereken aidat borcundan kalan 21.143,25 TL borcuyla beraber toplam borcu 43.257,28 olmaktadır. İhtarname ile kendisinden 53.428,98 TL istenmiştir. Buna göre davacının borçlu olmadığı (dava ödeme ile istirdada döndüğünden alacaklı olduğu) kısım (53.428,98 – 43.257,28) 10.171,70 TL’dir. Bu sebeple davanın bu tutar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiştir. (toplama işleminde hesap hatası yapıldığından bu husus tashih ile düzeltilmiştir.)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; 10.171,92 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 694,84 TL harçtan peşin alınan 912,44 TL harcın mahsubu ile artan 217,60 Tl harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 912,44 TL peşin, 80,70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti-tebligat-posta masrafı olmak üzere toplam 773,75 TL yargılama giderlerinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 147,31 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 626,44 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 26/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır