Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/274 E. 2023/132 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/274 Esas
KARAR NO : 2023/132
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 03/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya Mahkememize gönderilmekle; Mahkememizin 2022/274 Esasına kaydı yapılan davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin müteahhitlik yapan davalı taraftan … nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazı … tarihinde ortağı ve yetkisi olduğu … Ltd. Şti adına … TL bedelle satın aldığını, taşınmazın satış bedelinin … TL’si … tarihinde daire ödemesi açıklamasıyla ve … TL’si de elden ödeme yoluyla davalı tarafa verildiğini, taşınmazın satış bedelinden geriye kalan … TL içinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyaya konu senet tanzim edildiğini, iş bu senede istinaden … TL … tarihinde … parseldeki daire için ödeme açıklamasıyla banka kanalıyla ve 27.000,00 TL ise elden verilmek suretiyle davalı tarafa verildiğini, davalı taraf senette zorunlu unsur ihtiva etmediği için malen nakden kaydı kısmına yazmayan müvekkilinin bu durumunu fırsata çevirerek kötüniyetli hareket ederek kendince iş bu senedin daire satışı ile bağlantısı kurulmasını engellemek amacıyla nakden kaydı yazdığını, müvekkilinin taşınmazın satış bedelinin tamamını vermemesinin gerekçesinin davalı tarafın aralarındaki anlaşmaya istinaden taşınmazın kullanmaya elverişli hale getirilebilmesi için yapılması gereken imalat ve inşaat işlerinin tamamlanmamasından kaynaklı olduğunu, işlemler tamamlandığında davaya konu senedin geriye kalan … TL’lik kısmı davalıya ödeneceğini, mevcut şartlarda yapım bedelinin … TL, senedin … TL’lik kısmı ödendiği halde ödenmemiş gibi … TL üzerinden haksız ve kötüniyetli olarak icra takibi yapıldığını, bu nedenlerle davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davalarının kabulü ile, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun olmadığının tespitini, Antalya Genel İcra Müdürlüğü … esas sayılı haksız icra takibinin durdurulmasını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla davalının haksız ve kötü niyetli takip yapılan takibin %20’si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden, hak düşürücü süre geçtiğinden ve zamanaşımı dolmadığından, yine davacının aktif husumeti bulunmadığından davanın usulden reddini talep etmiş, esası yönünden ise davacının yetkilisi ve ortağı olduğu şirketin üzerine aldığı daire nedeniyle daire satış bedelinden kalan bakiye borcu için taraflara bono düzenleyip verdiğini, davacının ödemelerinin davaya konu senet dışındaki alacaklara ilişkin olduğunu, davalının dekorasyon ve iç mimarlık işlerini kendisi yaptırmak istediği için dairenin içi yapılı olmadan teslim edildiğini ve bu nedenle dairenin fiyatının daha düşük belirlendiğini, davacının bakiye borcu için ödeme yapmaması üzerine bononun takibe konulduğunu beyan etmiş ve davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava kambiyo senedinden ödeme ve bedelsizlik nedeniyle borçlu olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
Öncelikle usule ilişkin itirazlar değerlendirilmiş olup, davanın açıldığı tarihte yerleşik içtihatlar uyarınca menfi tespit davası Arabuluculuk Kanunu 18/a ve TTK 5/a kapsamında zorunlu arabuluculuğa tabi olmadığından bu savunma yerinde görülmemiştir. Dava süresi içerisinde açılmış olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süre itirazları da yerinde değildir. Aktif husumet yönünden yapılan değerlendirmede her iki taraf da davaya konu senedin davacının yetkilisi olduğu şirket adına alınan taşınmaz bedelinin ödenmesi amacıyla verildiğini beyan etmiş ise de takip borçlusu davacı olmakla davacının menfi tespit davasında hukuki yararı ve aktif husumeti bulunduğu açıktır. Bu nedenle usuli savunmalara itibar edilmemiştir.
Esasa ilişkin yapılan değerlendirmede davacı yan senette zorunlu unsur ihtiva etmediği için malen nakden kaydı kısmının boş bırakıldığını, davalının kötü niyetli olarak daire satışı ile bağlantı kurulmasını engellemek amacıyla nakden kaydı ile senedi doldurduğunu iddia etmiş, davalı da senedin daire satışı karşılığı alındığını doğrulamıştır. Bu durumda senedin mal alımına karşılık verildiği taraflar arasında ihtilafsız olup doktrinde bu husus senedin çift taraflı talil edilmesi olarak ifade edilmektedir. Bu durumda ispat yükü yine davacıdadır.
Davacı yan senedin … TL’ lik kısmını ödediğini, ayıplı, eksik, hiç yapılmamış iş ve işlemlerin bulunması sebebiyle … TL’ lik eksik bulunduğunu, bu sebeple iş ve işlemler tamamlanmadığından senet bedelsiz kalmakla borçlu bulunmadığını savunmuştur. Bu hususları yazılı delille ispat yükü altındadır.
Taraflar arasında daire satışı nedeniyle senedin verildiği, dairenin … TL bedelle satıldığı, bankaya yapılan ödemelerin bu borca mahsuben yapıldığı konularında ihtilaf bulunmamaktadır. İhtilaf banka kanalıyla yapılan … TL ödemenin senede mahsuben yapılıp yapılmadığı, elden senede mahsuben ödeme yapılıp yapılmadığı, davalının ayıplı ve eksik … TL lik iş yönünden sorumluluğu bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Öncelikle davalı yan elden ödemeleri kabul etmediğinden, davacı da buna ilişkin yazılı delil sunmadığından elden ödeme hususunun ispatlanamadığı kabul edilmiştir. Banka kanalıyla yapılan … TL ödeme yönünden ödemenin tarihi taşınmaz satışının yapıldığı tarihten sonra olsa da evin bedelinin … TL olduğu, yapılan … TL ödemenin … tarihinde yapıldığı, evin satışının … tarihinde gerçekleştiği, bu tarihten sonra yapılan … TL ödemenin de senedin vade tarihi olan … gününden önceki bir tarih olan … tarihinde yapılmış olduğu görülmüştür. Karineten vadesi gelmemiş ödemenin senet bedeline mahsuben yapıldığının kabul edilemeyeceği, banka dekont açıklamasında da senede atıf bulunmadığı, davalının da bu hususu kabul etmediği nazara alınarak ödemenin senet için yapıldığı hususunun ispatlanamadığı kabul edilmiştir.
Ayıplı ve eksik iş yönünden yapılan değerlendirmede; taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesi Tapu Sicil Müdürlüğü’nden celp edilmiş, satış senedinde davacının evi mevcut haliyle almış olduğu, eksik işlere ilişkin kayıt bulunmadığı görülmüştür. Davacı şirketi adına evi mevcut haliyle almış olup, davalının iç dekorasyon ve mimari işlerinden sorumlu olduğu sözleşme bedelinin bu hususları da kapsadığı ispata muhtaçtır. Yapılan satış sözleşmesinde davalı satıcının herhangi bir taahhüdü yoktur. Ayrıca bir eser sözleşmesi yapıldığı hususunda, yazılı delil sunulmadığı, bu nedenle yapılacak keşfin de esasa etkisi bulunmayacağı anlaşılmakla keşif yapılmaksızın ve yine davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de HMK 226/1c uyarınca yemine konu hususlar bedelsiz senedi işleme koyma suçuna konu olabileceğinden yasal engel nedeniyle yemin de teklif edilmeksizin davanın reddine karar verilmiş, tedbir uygulanmadığından İİK 72/4 koşulları gerçekleşmemiş olup, davalı lehine tazminata hükmedilmemiş, anlatılanlara dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK. 72/4 koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 3.688,74 TL harçtan mahsubu ile artan 3.508,84 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 33.240,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 02/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır