Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/224 E. 2023/114 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/224 Esas
KARAR NO : 2023/114
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava açılmadan önce zorunlu arabulucuya başvurduklarını … Arabuluculuk Numaralı … tarihli son oturum tutanağı ile anlaşma sağlanamadığını, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı euro kur farkı alacağının tahsili için davalı aleyhine Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, davalının itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının borca itiraz dilekçesinde borcun tüm ferileri ile birlikte tamamına itiraz edildiğini, alacaklarının cari hesap ekstrasından kaynaklı euro kur farkı alacağı olduğu, davalının yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, faturanın Euro cinsinden düzenlendiği, taraflar arasındaki sözleşmede, ödemelerin TL olarak ödenmesi durumunda ödeme günündeki … Bankası döviz satış kurunun esas alınacağı, fatura tarihi ile ödeme tarihi arasında meydana gelebilecek kur farkını davacının ayrıca talep edebileceğinin karaştırıldığı, davalı ödemelerinin TL cinsinden olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen rapora göre, ödeme günündeki kur üzerinden hesaplandığında davalının bakiye 1.359,38 Euro borcunun kaldığı, davacının bu bedeli davalıdan istemekle haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne… denildiği ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine…. Şeklinde karar verildiğini, ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebinde belirtilen faiz oranı işletilerek devamını, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri, avukatlık ücreti ve dava masraflarının davalı taraf üzeride bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, ödemenin çek ile yapılmış olması sebebiyle kur farkının istenemeyeceğini, müvekkili şirket ile davacı arasında cari hesap ilişkisinin olduğunu, alacağın euro cinsinden ödenmesine karar verildiğini, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğüne aykırı bir şekilde haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, müvekkili şirketin fatura bedellerini çek vasıtası ile ödenmesini teklif ettiğini ve davacının da bu teklifi kabul ettiğini, fatura bedellerinin çek keşide etmek suretiyle ödenmesinin kabul edildiğinin açıkça görüleceğini, yabancı para cinsi üzerinden düzenlenen fatura bedellerinin, Türk lirası üzerinden çek ile ödenmesinin kabul edilmesi halinde kur farkı istenemeyeceğinin Yargıtay’ın yerleşik içtihadı haline geldiğini, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih … Karar sayılı ilamı ile Taraflar arasındaki uyuşmazlığın kur farkı alacağından kaynaklandığını, davacı tarafından düzenlenen faturaların Amerikan Doları cinsinden olduğu görülmekle kural olarak kur farkı istenebilmesi mümkün ise de, dava konusu uyuşmazlıkta davalının çekle ödemede bulunduğu hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır. Çek bir ödeme vasıtası olup, döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabilir. Buna rağmen ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceğinin kabulü gerekirken, mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı hüküm kurulması doğrul görülmemiştir. Dava, cari hesap ve kur farkı alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporu incelendiğinde kur farkına esas olan faturalara yönelik ödemelerin bir kısmının çek ile yapıldığı görülmektedir. Çek ile yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği Dairemizce istikrar kazanmış uygulamalardandır. Dava yabancı para cinsinden doğan satış ilişkinden kaynaklanan kur farkı alacağının tahsili için başlatılan icra takibinde yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı ödemelerini çek ile yapmıştır. Bu ödemelerde kur farkı istenemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. Denildiğini, Yargıtay kararlarında görüleceği üzere yabancı para cinsi üzerinden düzenlenen fatura bedellerinin Türk Lirası cinsinden ve çek vasıtası ile ödenmesinin kabul edilmesi halinde kur fakının istenemeyeceği, istenmesi için ise alacaklının bu hakkını saklı tuttuğunu açıkça bildirmesi gerektiğinin kabul edildiğini, tarafların cari hesap ilişkisi içerisinde ticari alışverişleri mevcut olmakla tarafların ticari defterlerinin incelenmesi halinde görüleceği üzere müvekkilinin borçlu değil aksine davacıdan alacaklı olduğunu belirterek, teminatsız olarak ihtiyati haciz konulması talebinin ve davanın reddini, %20 kötüniyet tazminatı ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasının tetkikinden; Alacaklı … Ltd.Şti aleyhine cari hesap Euro kur farkı borcuna istinaden 1.336,76 Eura asıl alacak ve 352,61 Euro işlemiş faizi ile birlikte ilamsız icra takibi başlatıldığı, borca ve fer’ilerine yapılan itiraz üzerine takibi durduğu belirlenmiştir.
Mali Müşavir Bilirkişi …, … tarihli raporunda özetle;
Hukuksal durumun ve delillerin değerlendirilmesi ile davacının talep ettiği alacağa hak kazanıp kazanmadığı hususundaki nihai takdir Mahkemenize ait olmak üzere, tarafımca dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile davalı tarafın sunduğu ticari defterlere dayalı olarak yapılan inceleme neticesinde,
1-Taraflar arasında Şubat /2020 döneminde ‘FATURA’ ile ‘Kereste’ alımına / satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, Euro karşılığı gösterilen Faturaların davalının defterlerinde kayıtlı olarak yer aldığı, Bir kısmının Bankadan Nakit kalanının ise TL çek verilerek Nisan/2020 döneminde TL olarak ödendiği,
2-Davalının 2020 yılı Ticari Defterlerinin açılış / kapanış Noter Tasdiklerinin Yasal sürelerinde onaylandığı, ve birbirini doğruladığı, – Davacının ticari defterlerinin … adresinde bulunduğu,
3-Davalının Şubat /2020 döneminde 2 adet alış fatura bedelini Nisan/2020 döneminde kısmen TL olarak 3.018,05 TL’sini Bankadan ödediği, kalanına ise, Nisan/2020 dönemine TL cinsinden Çek düzenleyerek banka vasıtasıyla ödediği, TCMB Euro döviz satış kuru üzerinden TL ödemelerin euro’ya çevrilmesi ile 1.333,49 Euro bakiye borcunun kalacağı hesap edildiği, davacının takipte ise 1.336,76 Euro asıl alacak talep ettiği,
4-Davacının davalıyı ihtarname ile temerrütte düşürdüğüne ilişkin dosya kapsamında ihtarname bulunmadığı, takip tarihinden kamu bankalarınca yabacı döviz mevduatlarına uygulanan azami faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanabilineceği” bildirilmiştir.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat sayılı dosyasında mali müşavir bilirkişi … tarihli raporunda özetle;
Davacı yan ile davalı yan arasında Kereste’ alımına / satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, Euro karşılığı gösterilen Faturaların davacının defterlerinde kayıtlı olarak yer aldığı, Bir kısmının Bankadan Nakit kalanının ise TL çek verilerek Nisan/2020 döneminde TL olarak ödendiği,
Davacının 2020 yılı Ticari Defterlerinin açılış / kapanış Noter Tasdiklerinin Yasal sürelerinde onaylandığı, ve birbirini doğruladığı, 2021 dönemi ticari defterlerini E defter olarak kayıt altına aldığı ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na zamanında bildirdiği,
Davacı ticari defter kayıtlarında davalı cari hesap ekstresine göre kesilen faturaların karşılığı olarak TL çek alındığı ve çeklerin kayıt tarihlerindeki Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Euro Döviz Satış Kuru ile euroya çevrilerek kaydedildiği,
Davalı tarafından davacıya keşide edilen TL çekin davacı tarafından …’e tahsile verildiği çek tutarının (89.000 TL-11.860,82 Euro, kalan borç bakiye 1.336,76 Euro) tahsil edildiği ve o gün ki kuru üzerinden euro’ya çevrilerek Euro borcundan düştüğü,
Davacı tarafından cari hesaba değerleme yapılmadığı için , ticari defterlerinde davalı cari hesabının 2.508,57-TL alacaklı, döviz kur farkı borcunun 1.336,76-Euro borçlu göründüğü,
… takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.336,76-Euro asıl alacak, 352,61 Euro işlemiş faiz ile 1.689,37 Euro toplam alacaklı olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mali Müşavir …, … tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;
Tarafımca dosyada mevcut bilgi ve belgeler ile talimat mahkemesince davacı tarafın incelenen ticari defterlerine dayalı olarak yapılan ek inceleme neticesinde,
Davacının … tarihinde düzenlediği 2 adet döviz bakiyeli faturalara karşılık aynı tarihte alacağına karşılık TL ÇEK kabul ettiği, ve takipte talep ettiği döviz bakiye borcunun kalmadığı, / bulunmadığı, ticari defterlerinde de Geçici Vergi Dönemlerinde kur farkı değerlemesi yapmadığı, / kayıt etmediği, hesaplamaların yukarıda gösterilmesi ile tarafların vekillerinin sunduğu yargıtay kararlarının nihai takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeniz nezdinde olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava İİK 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, taraflar arasındaki mal/hizmet alışverişinin Euro üzerinden faturalandırıldığı sabittir.
Tarafların ticari defterlerinin incelenmesi ile düzenlenen bilirkişi raporları ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; davalının Euro bedelli olarak düzenlenen faturala karşılık bir kısım nakit verdiği, bir kısım için ise TL bedelli çek düzenleyerek davacıya verdiği, davacı tarafından çek bedelinin kayıt tarihindeki Euro satış döviz kuru üzerinden Euroya çevrilerek kaydedildiği, çekin tahsil edildiği, tahsil edildiği tarihteki kur üzerinden Euroya çevrilerek Euro borcundan düşüldüğü, bu şekilde davacının ticari kayıtlarında döviz kuru farkından kaynaklı 1.336,76 Euro borçlu göründüğü belirlenmiş ise de; Yargıtay 19.HD ve 11.HD.nin yerleşik içtihatlarına göre çek ile yapılan ödemelerde kur farkı istenemeyeceği istikrar kazanmış bir uygulamadır. Çekin bir ödeme vasıtası olduğu ve döviz üzerinden düzenlenmesi mümkün olduğu gibi bedel hanesi verildiği andaki döviz satış kuru üzerinden hesap edilerek de doldurulabileceği, buna rağmen ödemeyi Türk Lirası üzerinden çek olarak kabul eden davacının bu aşamadan sonra kur farkı isteyemeyeceği anlaşılmış ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.( Yargıtay 19.HD.2017/3234 E-2019/1778 K, 11.HD.2020/6717 E-2022/670 K sayılı emsal kararları)
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin alınan 231,01 TL harcın mahsubu ile artan 51,11‬ TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır