Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/206 E. 2022/809 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/206 Esas
KARAR NO : 2022/809
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından takibe konu olan borcun kaynağını teşkil eden senedin müvekkili ile alacaklı arasında araba alışverişinden artan kısımdan kaynaklandığını, müvekkilinin kendisinde kalan bedelden / borcundan kısım kısım farklı tarihlerde ödeme yaptığını, kendisinde kalmasının sebebinin de davalının talebi olduğunu, ara ara ödemeleri olduğunda bu paradan ödenmesini müvekkilinden istediğini, iş bu ödemelerin bir kısmının ödeme emri ekinde gönderilen senedin arkasında dahi mevcut olduğunu, müvekkilinin toplam 108.000,00 TL ödediğini, takip dayanağı bonoya karşılık müvekkilinin, ödeme zamanının geçmesi, aralarında faiz istemi olmamasına rağmen fazla ödeme yaptığını, Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Sayılı dosyasından yapılan takibin haksız yere başlatıldığını, müvekkili ile davalı arasında huzurdaki davaya konu senet dışında başkaca bir ticari iş olmadığını, neticeten müvekkili davacının borcunun olmadığının tespit edilmesine, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın yüzde %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, takibin iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu senedin müvekkiline ödenmediğini, nitekim iddia edildiği gibi ödeme yapılmış olsa bu ödemeler sonrasında senedin iade alınacağını veya isteneceğini, icra dairesince yapılan takibe de herhangi bir itiraz söz konusu olmadığını, mükerrer ödeme yönünde bir itirazın da söz konusu olmadığını, davacı ile davalı arasında başkaca hiçbir ticari ya da normal iş ilişkisi alacak verecek olmadığı yönünde bir beyan bulunmuşsa da ekte sundukları noter evrakları incelendiğinde de davacı – davalı arasında bir çok iş ilişkisi olduğunu, yine davacı tarafça sunulan dekontlardan da anlaşılacağı üzere sundukları dekontların bir başka senedin ödemesi olduğunu, nitekim dekont açıklamalarından da anlaşıldığı üzere 100 bin tutarlı senedin ödemesi olduğunun davacı tarafça açıklamaya yazıldığını, davaya konu edilen senedin ise 95000 TL tutarlı bir senet olduğunu, davacı tarafın, ödeme yaptığı senedi ödeme sonrası alındığını ve imha edildiğini, bu nedenle takibe konu olan senedin borcunun ödenmediğini, yine dosyaya sunulan bir takım dekontlarında açıklama kısımlarının da boş olduğunun gözüktüğünü, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Dairesinin … E sayılı takip dosyasının tetkikinden; alacaklı … vekili aracılığı ile borçlu … aleyhine 95.000,00 Tl bedelli, 05.08.2019 tanzim tarihli, 05.09.2019 vade tarih bono nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi yapıldığı, takip dayanağı senedin bono vasfını taşıdığı belirlenmiştir.
İcra takibine konu 95.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı, senet bedelinin ödenip ödenmediği hususlarının taraflar arasında ihtilaflı olduğu belirlenmiştir.
Dava dilekçesinde; 06.04.2020 tarihinde saat 11:34’de … Bankası aracılığıyla İşcep uygulamasından … Fiş Sıra no ile “senedin 2. ödemesi” açıklamasıyla 25.000,00 TL, 04.08.2020 tarihinde … Bankası aracılığıyla … referans numarasıyla ve “senet karşılığı ödeme” açıklamasıyla 50.000,00 TL, 04.08.2020 tarihinde saat 18:00’de … Bankası aracılığıyla İşcep uygulamasından … Fiş Sıra no ile “senet burc bedeli” açıklamasıyla 6.000,00 TL, 23.08.2020 tarihinde saat 11:25’te … Bankası aracılığıyla İşcep uygulamasından … Fiş Sıra no ile “reza heidarian senet karşelik borc ödeme” açıklamasıyla 15.000,00 TL olmak üzere toplam 96.000,00 TL ödediği ve yine . 15.04.2020 tarihinde saat 13:09’da … Bankası aracılığıyla … referans numarasıyla açıklamaya bir şey yazmadan 6.000,00 TL, 03.09.2020 tarihinde … Bankası aracılığıyla … Fiş Sıra No ile “elden borç” açıklamasıyla 6.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin de gecikme zammı olarak yatırıldığı, bu şekilde toplam 108.000,00 TL ödeme yapılmış olduğu, takip dayanağı bonoya karşılık davacının ödeme zamanının da geçmesi, aralarında faiz istemi olmamasına rağmen fazla ödeme yapıldığı, hiçbir borç olmamasına rağmen alacaklının devam eden süreçte husumet beslemesinden kaynaklı iş bu takibi haksız yere başlattığı iddia edilmektedir.
Dava dilekçesi ekinde bulunan dekont örnekleri ile dava dilekçesinde belirtilen iban numaralarına göre davacı ve davalıya ait banka hesaplarının 2020 yılına ait ekstreleri ilgili bankalardan celp edilmiştir.
Dosyaya sunulan ödeme dekontlarının tetkikinden, davacı tarafından davalı hesabına yatırılan paraların doğrudan takibe konu senetle ilişiklendirilmediği, davacının davalı ile başkaca ticari ilişkilerinin bulunmadığını iddia etmesine rağmen davalının sunduğu taraflar arasında imzalanan 10.04.2020 tarihli (icra takibinden önce) limited şirket hisse deviri satış sözleşmesi imzalandığı gibi, davacı tarafından dosyaya delil olarak sunulan 03.09.2020 tarihli 6.000,00 TL bedelli … Bankası iş cep işlem dekontunun içeriğinde “EDLEN BORÇ” açıklamasının (elden yazılacakken yazım hatası yapıldığı görülmüştür) yazılı olduğu, yine delil olarak sunulan 06.04.2020 tarihinde saat 11:34’de … Bankası aracılığıyla İşcep uygulamasından … Fiş Sıra no ile yapılan ödemenini içeriğinde ” EMANET 100 BİN SENEDİN 2.ODEMESİ” açıklamasının yapıldığı, diğer ödemelerde de senet karşılığı ödeme- senet borç bedeli gibi açıklamalar bulunduğu, takibe konu senet borcu için ( 95.000,00 TL) toplam 108.000,00 TL ödeme yapılmış olması da dikkate alındığında taraflar arasında birden fazla alacak-borç ilişkisi doğduğunun kabulü gerektiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacının takip konusu bono nedeniyle davalıya yapılan ödemeleri HMK 200 vd.maddeleri uyarınca kesin delil ile ispat etmesi gerektiği halde mevcut delil durumuna göre bu ispatın gerçekleşmediği tespit edilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanılmadığı için davacının karşı yana bu hususta yemin tekif etme hakkının da bulunmadığı görülmekle, ispat edilmeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen ihtiyati tedbir kararı infaz edilmediğinden davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 1.982,40 TL harcın mahsubu artan 1.901,7 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan. 18.412,30 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır