Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/205 E. 2022/978 K. 30.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/205 Esas
KARAR NO : 2022/978
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 30/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, müvekkili şirketin borcuna karşılık davalı şirkete keşidecisi … olan … seri numaralı, 10/02/2022 keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli hamiline yazılı müşteri çeki verdiğini, çekin karşılıksız çıkması sebebiyle çek bedelinin müvekkili şirket tarafından 02/03/2022 tarihinde 15.000,00 TL, 16/03/2022 tarihinde 15.000,00 TL ve 11/03/2022 tarihinde 20.000,00 TL olarak ödendiğini, ancak karşılıksız çıkan çeki müvekkili tarafından defalarca istenmesine rağmen davalı şirket tarafından cari hesap bakiye borcu bulunduğu gerekçesiyle iade edilmediğini, çek geri alınmadığından karşı tarafın tekrar çek bedelini talep edebileceğini, iade alamadığı için müvekkilinin çek cirantalarına dönerek çekin bedelini talep edemediğini bu nedenle keşidecisi … olan … seri numaralı 10.02.2022 keşide tarihli 50.000 TL bedelli hamiline yazılı müşteri çekinin istirdatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketle cari hesap şeklinde ticari ilişkisi bulunduğunu, davacı şirket tarafından müvekkili şirketten muhtelif tarihlerde satın alınan ürünlerin borcuna karşılık keşidecisi … olan … seri numaralı 10.02.2022 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çek ciro edilerek müvekkili şirkete verildiğini, söz konusu çek kayıtlara ödeme olarak işlendiğini, ancak karşılıksız çıkması sebebiyle karşılıksız kaydı yapıldığını, davacı şirket muhtelif tarihlerde çek ödemesi açıklaması ile müvekkili şirkete toplam 50.000,00 TL ödeme yaptığını, bu ödemelerin şirket cari hesabına ödeme olarak kaydedildiğini, ancak müvekkilinin davacı şirketten bakiye 118.378,89 TL alacağı bulunduğunu, bu alacağın ödenmemesi sebebiyle Antalya Genel İcra Müdürülüğünün … E sayılı dosyası ile davacı aleyhine takip başlattıklarını, dolayısıyla müvekkiline cari hesaba karşılık ödeme olarak verilen çek cari bakiye bulunduğundan müvekkilinin dava konusu çek yönünden TMK 950 gereğince hapis hakkı bulunduğunu, her iki tarafında tacir olduğu dikkate alındığında müvekkilinin Kanuna dayalı hapis hakkını kullandığından istirdata yönelik açılan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davanın konusu davacı şirketin borcuna karşılık davalı şirkete verdiği … nolu ve 20.02.2022 vadeli çekin iade edilmemesine ilişkin olduğu, Sayın Mahkeme’nin ara kararı gereğince davacı şirketin ticari defterlerinde yapmış olduğum inceleme ile dosya kapsamındaki belgelere göre; davacının davalı şirkete ödeme olarak verdiği … nolu ve 20.02.2022 vadeli müşteri çekinin karşılıksız çıkması üzerine 02.03.2022 tarihinde 15.000,00 TL, 11.03.2022 tarihinde 20.000,00 TL ve 16.03.2022 tarihinde karşılıksız çekin bedeli açıklaması ile toplam 50.000,0 TL havaleyi karşılıksız çek bedeli açıklaması ile davalı şirkete gönderdiği, havalenin yapıldığı tarihte davalı şirketin davacıdan karşılıksız çek hariç 107.705,89 TL alacaklı olduğu, karşılıksız çek bedeli havale edildiğinde bakiye alacağın çek iadesi yapılmadığından muhasebe kuralı gereğince defter kayıtlarında 57.705,89 TL olarak gözüktüğü, çek iade edildiğinde alacak bakiyesinin 107.705,89 TL olacağı, davalı şirket vekilinin cevap dilekçesi ekinde dosya kapsamına sunmuş olduğu cari hesap ekstresini, davacı şirket kayıtları ile karşılaştırdığımızda iki hesap arasında davalı şirket lehine 10.673,00 TL fark bulunduğu, bu farkın 10.000,00 TL kısmının davacı şirketin davalı şirkete ödeme olarak verdiği ancak davalı şirketin kayıtlarında gözükmeyen … Bankası … Şubesine ait … sıra numaralı 31/01/2022 keşide tarihli ve 10.000,00 TL tutarındaki çekten kaynaklandığı, 673,00 TL farkın ise nakliye bedellerine ait fatura kesilmediğinden beyana göre her iki tarafında farklı kayıt yapmasından kaynaklandığının tespit edildiğini, davacı şirketin 2021 ve 2022 yıllarına ait ticari defterlerinde ve dosya kapsamında bulunan dokümanlar çerçevesinde yapılan tespitlere göre davalı şirketin karşılıksız çıkan çek bedelinin ödendiği tarihte davacı şirketten karşılıksız çek bedeli dahil 157.705,89 TL alacaklı olduğu, çek bedelinin ödenmesiyle alacak miktarının 107.705,89 TL miktarına düştüğü, bedeli ödendiği için söz konusu çekin bedelsiz olarak iade edilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava bedelsiz senedin istirdatı davasıdır. Davacının ödeme iddiasına karşılık davalı senet üzerinde hapis hakkı bulunduğunu savunmuştur. Taraflar arasında senet bedelinin ödenmesi hususu ihtilafsızdır. İhtilaf davalının hapis hakkı çerçevesinde senedi iade etmeme hakkı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Türk Medeni Kanunu’ nun 950. Maddesine göre ” Alacaklı, borçluya ait olup onun rızasıyla zilyedi bulunduğu taşınırı veya kıymetli evrakı, borcun muaccel olması ve niteliği itibarıyla bu eşyanın alacak ile bağlantısı bulunması hâlinde, borç ödeninceye kadar hapsedebilir. Zilyetlik ve alacak ticarî ilişkiden doğmuşsa, tacirler arasında bu bağlantı var sayılır. Alacaklı, borçluya ait olmayan taşınırlar üzerinde de zilyetliğin iyiniyetle kazanılmasının korunduğu ölçüde hapis hakkına sahip olur.” hükmü bulunmaktadır.
Yasaya göre hapis hakkının kullanılabilmesi üç koşula bağlanmış olup bu koşullar; kıymetli evraka borçlunun rızası ile zilyet olunması, borcun muaccel olması ve kıymetli evrakın alacakla bağlantılı olmasıdır. Bağlantı koşulu ticari ilişkiden kaynaklı alacak söz konusu ile kendiliğinden var kabul edilmiştir.
Somut olay üç koşul bakımından irdelendiğinde, rızaya dayalı zilyetlik yönünden TTK 708/1 uyarınca değerlendirme yapılmıştır. İbraz, ödeme yapan borçlunun senedin son yetkili hamilini tespit etmesi için elzem olup, ibrazda bulunan ibrazla birlikte ödeme halinde senedi geri verme teklifinde de bulunmuş olmalıdır. Aksi takdirde borçlu ödeme yapmaya zorlanamaz. Davacı senedi ibraz ve iade olmaksızın ödemiş olmakla, bedelsiz senedin daha sonra alınmak üzere de olsa davalıda kalmasını kabul etmiştir. Bu yönden bedelsiz kaldıktan sonra da senedin davacının rızası ile davalının zilyetliğinde bulunduğu kabul edilmelidir. Muaccel borç yönünden yapılan bilirkişi incelemesinde davalının muaccel alacağı bulunduğu bilirkişi raporu ile sabit olup, ticari ilişkiden kaynaklı alacak için bağlantı bulunduğu da açıktır. Öyle ise davalının hapis hakkı bulunduğuna ilişkin savunması haklı görülerek, davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 853,88 TL harçtan mahsubu ile artan 773,18 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/11/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır