Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/203 E. 2023/71 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2022/203 Esas
KARAR NO : 2023/71
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı … ve Eşi … ile davacı … yetkilisi … arasında yakınlık olduğunu, her ikisinin de aynı banka şubesinde art arda müdürlük yaptıklarını, buradan gelen tanıdık halinin yakın dostluk ve arkadaşlığa evrildiğini, her ikisinin de bankada görevlerinden ayrıldığını, bu aşamadan sonra yakınlıklıklarının iş hayatında devam ettiğini, davacının, …’ün başkanı olduğu kooperatifin işini inşaatını yapan yüklenici ve …’ün davacının SSK kaydı olan çalışanı olduğunu, gerek kooperatifin ve gerekse müvekkili şirketin işyerinin aynı mekan olarak çalışma birliği olduğunu, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı … TL anapara tutarlı, Genel İcra Müdürlüğünün … E. sayılı … TL anapara miktarlı, icra takibi dayanağı olan bono, Antalya … Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına delil olarak ödeme def’i olarak verilen, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına delil olarak verilen … tarihinde imzalandığı belirtilen “Protokol” başlıklı gerçek olmayan belge, dikkatle incelemenin ötesinde sıradan bir bakışla bile incelendiğinde görüleceğini, her ikisi de A4 beyaz kağıda yazdırılıp düzenlendiğini, şirket kaşe ve yetkili imzasının da ayrı iki kağıtta aynı noktalara atıldığını, şirket kaşe ve imzanın bulunduğu yer kağıtların aynı noktasında olduğunu, imza ve kaşenin üst tarafına istedikleri tüm hususların yerleştirilebilmesi için protokol başlıklı belgede yazı puntolarını küçük punto da yazmak zorunda kaldıklarını, bono da ise kağıdın üst tarafına boş bırakmak zorunda kalındığını, davacının iradesi dışında doldurulduğu belirttiği fiziki şartlardan da anlaşıldığını, müvekkilinin yaptığı incelemede, her iki A4 kağıdının boş şekilde şirketin belediye ve bankalardaki işlerinde gerektiği gibi doldurulmak üzere şirket çalışanı …’e verilen kağıtlar olduğunun anlaşıldığını, …’ün bankaya veya belediyeye vereceği bu kağıtları eşine verdiğini daha sonra da eşi tarafından bono ve protokol başlıklı belge haline getirildiğini, ayrıca tüm banka işlemlerini ve ticari sır nitelikli bilgilerini de eşi olan davalı …’e verdiğini, … tarafından …@hotmail.com adresinden müvekkil şirketin yetkilisi …’ın …@gmail.com adresine, … tarihinde gönderilen ekte verdikleri exell programı çıktı sayfalarında belirtildiği üzere tüm banka girdi çıktıları, alacak-verecek durumlarının bildirildiğini, dava konusu icra takiplerinin dayanağı olan bono ve protokol başlıklı belgede belirtilen hususlardan söz edilmediğini, … gerek banka müdürlüğü yaptığı zaman gerekse kooperatif başkanlığı yaptığı zamanda mal varlığı beyannamesi vermesi yasal zorunluluk olduğunu, gerek banka genel müdürlüğünden şu anda TMSF Başkanlığından, gerekse Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden mal beyannamelerinin temini ile …’ün geçmişinde ve dava konusu olayın olduğu dönemlerde belirtilen rakamların olabileceğinin mümkün olmadığını ve olmayan paraları başkasına verebilmesinin de mümkün olmadığını, belirtilen belgelerin gerçek olmadığını, davacının ülkemizde faaliyet gösteren tüm bankalara yazı yazılarak hesaplarının sorulmasını talep ettiğini, iptalini talep ettikleri protokol başlıklı … düzenleme tarihli belge Antalya … Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına delil olarak ödeme def’i olarak verilen, … tarihinde imzalandığı belirtilen “Protokol” başlıklı gerçek olmayan belgede, davalı, protokol metninde bahsi geçen 6 adet villanın iç dekorasyon bedeli olarak elden … TL bedelin teslim edildiğini, oysa … işlem tarihli hesap takasını gösteren belgede ise aynı işle ilgili yani … … (…) TL ve … TL’nin … Kooperatifi ne ödemiş oldukları aidat bedellerinden … … Ltd. Şti. hesaplarına aktarım yapılması kaydıyla tahsil edildiğini, ekte belgeyi sunduklarını ve belgenin tarafların imzalarını taşıdığını, belgeyi düzenleyen yazan Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir …’ın şahit olduğunu, işlem tarihi … yani Protokol başlıklı belgeden (tarihi: …) bir yıla yakın bir zaman sonra ödediği bir bedeli tekrar ödemesi, hesap takasında yeniden ödeyecek kadar saflık gösterisi yapmayacağını, ileri sürdüğü belgenin gerçek dışı olduğunu, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına delil olarak verilen protokol başlıklı belgedeki satış iddiası ise gerçek olsa, … tarihinde … ve … satışa konu villanın bulunduğu sitede Davalı … bu kişilerle tanıştığını ve satın aldıklarını öğrendiğini, kendilerine, “Hayırlı olsun” dileğinde bulunduğunu, Protokol gerçek olsaydı, belirtilen villanın bir yıl önce kendisine satılmış olduğunu söylemesinin gerektiğini, anlaşılıyor ki … tarihinden sonraki günlerde sözü edilen belgeyi düzenlediğini, … ve …’ın tanık olarak dinlenmesini talep ettiğini, davacı müvekkili şirketin … tarihinde … bağımsız bölümü Davalı … eşi … adına davacı şirketten … TL bedel ile satın aldığını, alım bedelini davalı şirketin banka hesaplarına EFT yoluyla ödediğini, müvekkili davacı şirketin satışa konu bağımsız bölümü, aynı gün … Tapu Müdürlüğü’nde devir ettiğini, tarihinin … olduğunu, gerçek dışı, üstü doldurularak meydana getirilen dava konusu ettikleri bononun ve Protokol başlıklı belgenin tarihlerine göre bononun tanzim tarihi, …, vade tarihi ise … Protokole gelince, … düzenlenme tarihi olduğunu, bu olaylara göre, boş kağıt gerçek olmayacak şekilde sonradan doldurulduğunu, kendisinin eşinin alış fiyatı … TL iken, protokol metninde yazdığı … TL hemde peşin para elden verme adi bir kağıt ve imza ile olamayacağını, ekte sundukları ”Satış Yetkisi Sözleşmesi” başlıklı … tarihli belgede görüleceği üzere davacı şirketin yetkilisi olan …’ın eşi …’a satış yetkisi verilerek satılacak olan taşınmazı ….-TL üstüne satmaya, üstü parayı …’in hakkı olduğuna ilişkin açıklamasının olduğunu, imzalayanların … ve Babası … olduğunu, işin bu dava ile ilgili yanının; sözü edilen tarihte iptalini talep ettikleri gerçek olmayan belgelere göre, alacaklı olan …, alacaklarının tahsiline yönelik …’a verilecek olan parayla ilgili hiç söz etmediğini, gerçek alacaklı bir kişi, önce alacağını tahsil etmeye veya hatırlatmaya yönelik girişimde bulunacağını, bu durumun da sözü edilen dava konusu belgelerin gerçek olmayıp düzmece düzenlendiğini gösterdiğini, … ile davacı şirket ya da yetkilisi …’a borç alacak ilişkisi şeklinde gönderdiği parasal işlemlerle ilgili belgelere göre taraflar arasında en küçük miktarlar bile banka yoluyla kayıt altına alındığını, milyonlarca lira parayı aynı tarihler içinde ayrıca elden aynı kişinin götürüp vermesinin mümkün olmadığını, tüm bu işlemlere göre müvekkili şirket çalışanı olan …, kendisine Belediye ve Bankada kullanılmak üzere verilen imzalı A4 kağıtlarını eşine verdiğini ve eşi olan Davalı da bu evrakları kendince doldurduğunu, ortada müvekkili yönünden bir borç olmadığını, müvekkilinin çalışanı ve eşi tarafından hile ve dolanlı yollarla borçlandırıldığını bu nedenlerle Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı … TL anapara tutarlı, Genel İcra Müdürlüğünün … Sayılı … TL anapara miktarlı, kambiyo takibine dayalı icra takibinin dayanağı olan bononun müvekkilinin iradesi dışı gerçek olmayacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespitine, Antalya … Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına delil olarak ödeme def’i olarak verilen, … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasına delil olarak verilen … tarihinde imzalandığı belirtilen “Protokol” başlıklı gerçek olmayan belgenin yok hükmünde olmasına karar verilerek iptaline karar verilmesine, inkar tazminatına hükmolunması ve yargılama giderleri vekalet ücretinin de karşı yanın üstünde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davanın görevli mahkemede açılmadığını, yasal zamanaşımı süresi içinde de açılmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararının olmadığını, dava edilen protokolün bir icra tehdidi olmadığı gibi delil olarak ibraz edilen belge olduğunu, menfi tespit davası yönünden dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davacının yasal dava harcı ve dava şartlarını da yerine getirmediğini, davaya konu ilgili bono ve protokol … Şti Yetkilisi … tarafından hazırlandığını, kaşelendiğini ve imzalandığını, müvekkilinin bu boş kağıdı senet haline getirmediği gibi imzalı evrakı sonradan anlaşmaya aykırı da doldurmadığını, davacının bu iddiasını yazılı delille ispata mecbur olduğunu, davacının borçlarının bir kısmını ödediğini, … tarihli … TL’lik … 100.yıl şubeden yaptığı ödemeden hiç bahsetmediğini, davacının ödeme sonrası kalan borcu için müsaade istediğini, taraflarca protokolün yapıldığını, bonolarda mücerretlik ilkesi geçerli olduğunu, davacının iddiasını yazılı delille ispata mecbur olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın reddini, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasını arz ve talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının tetkikinden; alacaklısının …, borçlusunun … Ltd. Şti. olduğu, alacaklının tanzim tarihi …, ödeme tarihi … olan … tutarlı bonoya dayanarak , … TL asıl alacak ve işlemiş faizi olmak üzere toplam … TL nin tahsili amacıyla açılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının tetkikinden:
Alacaklı … vekili tarafından borçlu … Şti. aleyhine toplam … TL asıl alacağın tahsili için kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının aynı bono olduğu, bono aslının bu dosyada bulunduğu anlaşılmıştır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında … TL’lik kısmı, … E sayılı takip dosyasında … TL’lik kısmı takibe konulan lehtarı …, keşidecisi ……Ltd Şti, tanzim tarihi …, ödeme tarihi … olan … TL bedelli bononun sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığı, davacı şirketin davalıya bonolar nedeniyle borçlu olup olmadığı, Antalya … Tüketici Mahkemesinin … E ve Antalya … ASHM’nin … E sayılı dava dosyasına delil olarak sunulan … tarihinde imzalandığı belirlenen Portokol başlıklı belgenin gerçek olup olmadığı taraflar arasında ihtilaflıdır.
Davanın İİK 72/3.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davası olduğu, ayrıca Antalya … Tüketici Mahkemesinin … E ve Antalya … ASHM’nin … E sayılı dava dosyasına delil olarak sunulan protokol başlıklı belgenin yok hükmünde olduğunun tespitinin talep edildiği görülmüştür.
Öncelikle “protokol” başlıkı … ve … Ltd.Şti arasında imzalanan ve başka mahkemelerdeki dava dosyalarına delil olarak sunulan belgenin Mahkememiz davasında yok hükmünde olduğunun tespiti için açılan davada, bu belgenin niteliğinin ve hukuki değerinin ilgili mahkemelerdeki yargılama sırasında değerlendirilmesi gerektiği, dolayısı ile davacının bu belgenin yok hükmünde olduğunun tespiti için dava açmakta her hangi bir hukuki menfaatinin bulunmadığı anlaşılmış, bu yöndeki davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Davacı, iki farklı icra dosyasında takibe konu edilen bononun boş bir kağıdın önceden imzalanarak davalının eşi dava dışı …’e verilmesinden sonra, bu kağıdın kambiyo senedini dönüştürüldüğü iddiası ile menfi tespit davası açmış ise de; iddiasının dava konusu senedin miktarına göre HMK 200. vd.maddeleri uyarınca kesin delil ile ispat etmesi gerekmekte olup, dosyaya bu yönde kesin delil sunulmadığı gibi davalılar hakkında Antalya C.Başsavcılığı’nın … soruşturma evrakı ile resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık, hizmet nedeniyle güveni kötüyü kullanma, açığa atılan imzanın kötüyü kullanılması suçlarından yapılan tahkikat sonucu … tarihinde Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği ve kararın itiraz edilmeksizin kesinleştiği belirlenmiştir.
Yine Antalya …ACM’nin … E sayılı dosyasının tetkikinden; müştekisinin … olduğu, şüpheli … (davacı şirket yetkilisi) hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan TTK 158/1.h, 53/1.maddeleri uyarınca kamu davası açıldığı, davanın derdest olduğu belirlenmiştir.
Davacı dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de; HMK 226/1.c maddesi uyarınca davacının iddia ettiği vakıaların yemine konu edilemeyeceği anlaşılmış ve davacı vekilinin … tarihli celsede bono için ATK’dan rapor alınmasına gerek olmadığı yönündeki beyanı da dikkate alınarak ispatlanamayan menfi tespit davasının reddine, yargılama sırasında icra takipleri hakkında verilen herhangi bir ihtiyati tedbir kararı bulunmadığından; davalının yasal koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Menfi tespit davasının REDDİNE,
Yasal koşulları oluşmadığından davalının tazminat talebinin REDDİNE,
2-Protokol başlıklı belge için açılan davanın HUKUKİ MENFAAT YOKLUĞUNDAN – USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 32.447,25 TL, tamamlama harcı 716,27 TL ve sehven yatırılan 36.797,70 TL harç olmak üzere toplam 69.961,22‬ TL harçtan mahsubu ile artan 69.781,32 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 196.097,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 10/02/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır