Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/192 E. 2022/891 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/192 Esas
KARAR NO : 2022/891
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİH İ : 28/09/2018
KARAR TARİHİ : 09/11/2022

Mahkememizin 07/07/2020 tarih ve … sayılı kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 31/01/2022 gün ve … sayılı kararı ile kaldırılarak dosya Mahkememize gelmiş olmakla … E sırasına kaydedildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … … ve Ticaret Aş arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalıların sözleşmede müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduklarını, genel kredi sözleşmesi uyarınca dava dışı şirkete krediler tahsis edildiğini, kredi borçlarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle borçlu ve kefillere Antalya 6. Noterliğinin 03/04/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiğini, hesabın kat edildiğini, keşide edilen ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı kararı ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, kefiller borcu itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, davalıların yaptığı itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, faize ve ferilerine yönelik iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalıların kefil oldukların … numaralı işletme kredisi KGF güvencesinde bir kredi olduğunu, takip edilen alacak eğer tahsilat sağlaması durumda kamu kurumu niteliğinde KGF’ye aktarılacağını, davalıların haksız ve yersiz olarak yaptığı itirazın iptaline, takibin devamını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı … Aş arasında 20/04/2017 tarihinde genel kredi sözleşmesi imzalandığını, aynı sözleşmenin 22 ve 23 sayfalarında karşı taraf banka ile müvekkiller arasında hukuken geçersiz kefalet sözleşmesi akdedildiğini, banka usule aykırı yapılmış kefalet sözleşmesini dayanak tutarak kötü niyetli olarak müvekkilleri hakkında Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz alındığını ve daha sonra Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, müvekkilleri ile davacı banka arasında yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, müvekkillerin davaya konu borçtan sorumlu olmadıklarını, belirtilen sayfalarda yazılı adı soyadı adresi, kefil olunan azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olduklarına ilişkin ifadeyi içeren el yazılarının kendilerine ait olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce Antalya 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. İncelenmesinde; davalılar … aleyhine … TL üzerinden icra takibine geçildiğini, davalıların yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davalıların imza ve yazı örnekleri huzurda alınmış ve dosyamız arasına alınmıştır.
Davalıların yazı örneklerinin bulunduğu Adana İl Sağlık Müdürlüğüne, Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığına, Gaziantep Sosyal Güvenlik Kurumu İl Müdürlüğüne, … Bankası Antalya Uncalı Şubesi Müdürlüğüne ve İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılmış ve yazı örneklerinin aslı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce kredi sözleşmeleri altındaki yazıların davalıların eli ürünü olup olmadığı hususunda grafoloji uzmanı …’ndan rapor alınmıştır. Bilirkişinin raporunda; … Bankası Antalya … Bulvarı Şubesine ait müşteri “… Aş” müteselsil kefilleri, “…”, “…” ve “…” olan “…” sözleşme seri numaralı ve 20/04/2017 tarihli genel kredi sözleşmesi aslının dosyaya sunulması halinde yeniden yapılacak olan incelemenin netice beyanına imkan verebileceği belirtilmiştir.
Mahkememizce genel kredi sözleşmesi aslı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce genel kredi sözleşmesindeki imzaların davalıların eli ürünü olup olmadığı hususunda grafoloji uzmanı …’ndan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi raporunda;
-Tetkike konu Genel Kredi Sözleşmesinin kefaletle ilgili 22. Sayfasının üst kısmında “müteselsil kefil” bölümünün,
-Adı Soyadı/unvanı “adresi”, “kefil beyanı” hanelerinde yer alan “… Yukarıdaki şartlarla müteselsil kefil olduğumu beyan ederim” içerikli yazıların … elinden çıktığı,
-“Kefalet tutarı”, “Kefalet Tarihi”, “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu” hanelerinde yer alan “… TL” iki milyon beşyüz bin TL, 20/04/2017 , Evet” içerikli yazıların … elinden çıkmadığı,
-Tetbike konu Genel Kredi Sözleşmesinin kefaletle ilgili 22. Sayfasının alt kısmında müteselsil kefil bölümünün;
-“Adı-Soyadı/Unvanı”, “Adresi, “Kefil Beyanı hanelerinde yer alan ” … Yukarıdaki şartlarla müteselsil kefil olduğumu kabul ederim” içerikli yazıların … elinden çıktığı,
-“Kefalet Tutarı”, “Kefalet Tarihi”, “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu” hanelerindeki yer alan “… TL iki milyon beş yüz bin TL, 20/04/2017, Evet” içerikli yazıların … elinden çıkmadığı,
-Tetkibe konu Genel Kredi Sözleşmesinin kefaletli ilgili 23.sayfasının üst kısmında Müteselsil Kefil” bölümünün;
-“Adı-Soyadı/Unvanı”, “Adresi”, “Kefil Beyanı” hanelerinde yer alan “… yukarıdaki şartlarla müteselsil kefil olduğumu kabul ederim” içerikli yazıların … elinden çıktığı,
-“Kefalet Tutarı”, “Kefalet Tarihi”, “Kefalet önceki borçları kapsıyor mu hanelerinde yer alan “… TL, iki milyon beş yüz bin TL, 20/04/2017, Evet” içerikli yazıların … elinden çıkmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu ;
“Dava İİK 67.maddesi uyarıca genel kredi sözleşmesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davası olup, davalıların dava dışı … Ş’nin davacı banka ile yaptığı genel kredi sözleşmesine müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları iddiası ile takibe konu borçtan sorumlu oldukları iddia edilmektedir.
Davalılar ise yaptıkları savunmada kefaletin BK.583.maddesi uyarınca geçerli olmadığı, zira kefil olunan azami miktar, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olduklarına dair ifadelerin kendi el yazıları olmadığını ileri sürmüşlerdir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olup 583/1 maddesine göre, kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azamî miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe  geçerli olmaz ve kefilin, sorumlu olduğu azamî miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır. 20/04/2017 sözleşme tarihi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte olduğundan bu Kanunun 583. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği grafolojik inceleme yapılarak saptanması gerektiği anlaşılmıştır.
Nitekim bu hususların incelenmesi için alınan grafoloji uzmanı bilirkişi raporu ile; genel kredi sözleşmesinin kefaletle ilgili bölümünde “kefalet tutarı”,”kefalet tarihi”, “kefalet önceki borçları kapsıyor mu” hanelerinde yer alan ” 2.500.000 TL, iki milyon beş yüz bin TL, 20.04.2017, Evet ” içerikli yazıların davalıların elinden çıkmadığı tespit edilmiştir.
Bu durumda davalılar ile akdedilen kefalet sözleşmesinin yasal şekil şartlarını içermediğinden geçersiz olduğu, dolayısı ile asıl kredi borçlusunun bankaya olan ve takibe konu edilen borcundan sorumlu olmadıkları anlaşılmış, davacı bankanın davalıların borçlu şirketin ortağı olmakla yaptıkları itirazın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu yönündeki iddiası Mahkememizce yerinde görülmemiş ve itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir.
Davalılarca davacı bankanın kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi talep edilmiş ise de; davacı bankanın açıkça kötü niyetli hareket ettiği, kredi sözleşmesindeki kefaletin geçersizliğini bile bile takip başlatarak dava açtığı ispatlanamadığı için yasal şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.” gerekçesi ile verilen karar,
Davacı vekilinin istinaf başvurusu nedeniyle Mahkememizin 07/07/2020 tarih ve … E, … K sayılı kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 31/01/2022 gün ve … E, … K sayılı kararı ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememiz 07.06.2022 tarihli ara kararı ile; Davacı vekiline Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11.Hukuk Dairesi’nin 31/01/2022 gün ve … E, … K sayılı kararında belirtilen olguların ispatı yönünde delillerini sunmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, Davacı kuruma müzekkere yazılarak davaya konu kredinin KGF tarafından ödenip ödenmediği, hangi tarafta ödendiği yönünde bilgi verilmesinin istenmesine karar verilmiş,
Davacı tarafından verilen cevapta krediye KGF tarafından 14.09.2018 tarihinde 1.220.024,02 TL ödeme yapıldığı bildirilmiş, davacı tarafından dosyaya başka bir delil bildirilmemiş, davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Yargıtay 19.HD.nin … sayılı ; kefalet sözleşmesinin TBK 583.maddesinde düzenlenen yasal şekil şartlarını içermediği takdirde geçersiz kabul edileceği, asıl borçlu şirketin ortağı ve yöneticisinin şekil şartına sığınarak kefalet sözleşmesinin hükümsüzlüğünü dile getirmesinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmadığı gibi iyi niyet kurallarına da aykırı kabul edilemeyeceği yönündeki emsal kararları,
Yine Ankara BAM 21.HD nin … tarihli “.. şekil noksanlığını sonradan ileri sürmek davacı yönünden hakkın kötüye kullanılması olarak nitelendirilemez. Meğer ki davalı banka dürüstlük kaidelerine aykırılığı açıkça ortaya koyan bir halin varlığını ileri sürüp ispatlamasın. Davalı banka ilk derece yargılaması sırasında sunmuş olduğu delillerle davacı kefilin şekil şartı yokluğunu bilerek davacının kredi kullandırma iradesini sakatlamak kastı ile şekil noksanlığını yarattığını ispatlayamamıştır. Tarafların kredi ilişkisindeki duruma göre (kredi kullandırıp kullandırmama tamamen bankanın inisiyatifindedir) güçlü konumda olan ve basiretli davranma yükümlülüğünde olan davalı banka, davacının kefaletinin kanundaki düzenleme çerçevesinde şekil şartlarına uygun olarak alınması gerektiğini ve buna aykırı düzenlenen kefaletin geçerli olmayacağını bilecek durumdadır.
TBK’unun 583. maddesindeki şekil/geçerlilik şartına rağmen azami limitin, kefalet tarihinin ve türünün davacının eli ürün olması şartına gerek görmeden kredi kullandıran davalı banka daha sonra şekil şartı eksikliğinin ileri sürülmesinin hakkın kötüye kullanılması olduğunu açıkça ortaya koymalıdır. Aksi takdirde kanunun aradığı şekil şartının hiç bir önemi kalmayacaktır. Dosyadaki bilgilere göre kredinin açılmasının salt davacı kefilin kefaletinin güçlülüğünden kaynaklandığı anılan kefalet taahhütü olmaması halinde kredinin açılamayacağı ve kredinin kullanıldırılmasının salt kefilin davranışları ile uyandırdığı kefalete dayalı bulunduğu ispatlanamamıştır Bu durumda davacı kefilin şekil noksanlığını ileri sürmesinin hakkın kötüye kullanılmak vasfında olduğu davalı bankaca açıkça ortaya konulamadığından kefalet geçersiz adledilmelidir…” şeklindeki emsal kararı dikkate alındığında; kredinin KGF destekli olarak alındığı, davacı tarafından davalı kefillerin kefalet taahhüdü olmaması halinde açılamayacağı ve kredinin kullanıldırılmasının salt kefilin davranışları ile uyandırdığı kefalete dayalı bulunduğunun ispatlanamadığı, nitekim kredi borcunun KGF tarafından kapatılmış olması karşısında davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmadığından davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE (Mahkememizin … E – … K sayılı kararı ile kötü niyet tazminatının reddine ilişkin verilen karar; davalılar vekilinin bu yöndeki istinaf başvurusunun Antalya BAM 11. HD’nin … E – … K sayılı kararı ile esastan reddedilmiş olması dikkate alınarak),
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 18.645,94 TL harcın mahsubu ile artan 18.565,24 TL harcın karar kesinleştiğinde istemi halinde davacıya iadesine,
4-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 171.707,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 218,60 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/11/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır