Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/169 E. 2023/130 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/169 Esas
KARAR NO : 2023/130
DAVA : Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya Genel İcra Dairesi … Nolu dosyasıyla, davalı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus takip yoluna başvurulduğunu, takip dayanağı senedin keşidecisi davacı … ve lehdarı … A.Ş. olup, bedelinin 60.000 TL olduğunu, senet metnine göre, tanzim tarihinin … ve vadesinin … olduğunu, takip çıkış miktarının 67.765,52 TL olduğunu, Ancak dava konusu senedin davacıdan hile ve müzayaka altında alındığını, aynı zamanda eser sözleşmesi kapsamında hizmet sunulmakla bedelsiz hale geldiğini, haksız fiil teşkil eden boşlukların doldurulması eylemiyle sahtecilik ve dolandırıcılık suçu işlendiğini, dava konusu senedin, önceki haline ilişkin fotokopisinin ekte sunulduğunu, bu evraktan, dava konusu senedin tanzim tarihi ve ödeme tarihi kısımlarının sonradan doldurulduğunun açıkça görülmekte olduğunu, bonolarda, tanzim tarihi “Sıhhat şartı” olduğundan bu kısmın sonradan doldurulmasının haksız fiil ve sahtecilik eylemini oluşturmakta olduğunu, bu vakıanın senet aslı üzerinde yapılacak, fulaj izi, mürekkep çeşidi, tersim şekli incelemesini içeren bilirkişi deliliyle ispatlanacağını, ekte sunulan eser sözleşmesi kapsamında, davalı şirkete doğalgaz tesisatı hizmeti sunulmak üzere anlaşmaya varıldığını, 67.450 TL bedelli eser sözleşmesi kapsamında yüklenici davacının üçüncü şahıstan aldığı malzemelerin 60.000 TL’lik kısmı için, davalı şirketin kendi kredi kartından ödemeyi yaptığını, henüz işe başlanmadan 60.000 TL’lik malzeme bedelinin davalı şirketçe ödendiğinden, davacı tarafın iş bitiminde iade edileceğine dair taahhüdü ve güven oluşturması neticesinde dava konusu senedin tanzim ve tediye tarihi kısımları boş olarak davacı şirket yetkilisi …’a teslim edildiğini, bu işin bitiminden sonra iade edilmesi gereken dava konusu senedin, oyalama eylemleriyle iade edilmeyerek sonradan doldurulmak suretiyle icra takibine konulduğunu, senedin iş bitiminde iade edileceğine dair oluşturulan güven sonucunda senet düzenlenip verildiğinden davalı-lehdarın hilesinin söz konusu olduğunu, bununla birlikte, davacı tarafa, bu senet verilmezse eser sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedileceği yönünde telkinde bulunulduğundan, dava konusu senedin manevi cebir ve müzayaka halinde alındığını, dolayısıyla davacı-keşidecinin iradesinin davalı şirket temsilcisi …’un haksız fiil teşkil eden hilesi ve korkutması ile fesada uğramış olduğundan dava konusu senedin geçersiz olduğunu, 2019 yılında yapılan eser sözleşmesi kapsamında, davalı tarafın ödediği 60.000TL’lik kredi kartı ödemesinin kayıtlarımızda tahsilat olarak yer aldığını, eğer dava konusu senet geçerliyse ve karşılığı nakit olarak alınmışa, o halde 2019 yılında düzenlenen eser sözleşmesi kapsamında ödenmesi gereken 67.450TL’nin 60.000 TL’si ödenmemiş demek olduğundan davanın reddedilmesi halinde terditli olarak, ödenmeyen 60.000TL eser ücreti alacağının işleyen ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsilinin gerekli olduğunu, icra takibinde yapılan mevduat hacizleri neticesinde davacının ticari itibarı zedenlenmiş olup, haciz konulan banka hesaplarından düzenlenen çeklerini de haricen ödemek zorunda kaldığını, taraflar arasında, 9 adet dairenin doğalgaz tesisat işlerinin 67.450 TL karşılığında yapılması hakkında 2019 yılında eser sözleşmesi imzalanmış olduğunu, işin teslimi neticesinde davalı yüklenicinin davacı tarafından, davalı iş sahibi şirkete … tarihli … sayılı 67.000 TL bedelli fatura tanzim edildiğini, fatura bedelinin 7.000 TL’sinin haricen-elden alınmasına rağmen, 60.000 TL’lik kısmı için davacıya, davalı şirket tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının belirtilen fatura nedeniyle 60.000 TL alacağı taraflarına ödenmemiş olduğundan, yukarıdaki davanın reddi halinde, 60.000 TL’lik alacaklarının … tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt faiziyle birlikte taraflarına ödenmesi gerektiğini, İddia ederek, bu sebeplerle yargılama yapılarak; Antalya Genel icra Müdürlüğü … e. no’lu dosyasında icra veznesindeki paranın takip alacaklısı-davalıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, borçlu olmadıklarının tespiti ve icra takibini iptalini, davalı şirketin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte asıl alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesini, 4-60.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesini, Menfi tespit ve icra takibinin iptali taleplerinin reddi halinde terditli olarak, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında, … tarihli ve … sayılı 67.000 TL bedelli faturadan ödenmeyen 60.000 TL’nin … tarihinden itibaren işleyen ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten alınarak tarafımıza ödenmesini, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
YANIT:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketin alacağının tahsil edilmesi amacıyla Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus davacı/borçlu aleyhine icra takibi başlatılmış olduğu, davacı tarafından icra takibi nedeniyle herhangi bir itiraz ya da şikayet ileri sürülmediğini, takibin kesinleştiğini, davacı/borçlunun daha sonra kötü niyetli olarak davalı şirketin alacağına kavuşmasını engellemek amacıyla iş bu davayı açtığını, iş bu davanın ise terditli olarak açılmış olup davacı/borçlunun taleplerinin içeriklerinin birbiri ile çelişmekte olduğunu, icra takibine konu senedin sonradan doldurulması, manevi cebir ve müzayaka altında alındığının iddia edilmesinin gerçekle bağdaşmadığını, kaldı ki; kabul anlamına gelmemek kaydıyla; senedin sonradan doldurulması, açık senet düzenlenmesinin yasaya aykırı olmadığını, senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunun davacı/borçlu tarafından ispatlanması gerektiğini, davacı tarafından ileri sürülen hukuki ilişki ile takibe konu senedin bir ilgisi bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan sözleşme bedelinin senet bedeli ile uyuşmadığını, sözleşmede senede herhangi bir atıf yapılmadığını, davacı/borçlunun kötü niyetli olarak borcundan kurtulmak için uyuşmazlık konusu ile ilgilisi olmayan belgeleri Sayın Mahkemeye sunarak Mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, davalı şirketin Antalya ili Kepez İlçesinde bulunan projesinin doğalgaz işi ile ilgili olarak davacı ile anlaştığını, ancak davacının basiretsiz davranışları yüzünden … konutlu projedeki tapu sahiplerinin davacı yüzünden mağdur olduğunu, hatta tapu sahiplerinin mağduriyetinin devam ettiğini, davalı şirkette bu mağduriyetin biraz olsun giderilmesi için davacıya işi tamamlaması için sözleşmeden bağımsız olarak 60.000-TL para ödendiğini, ancak davacının bedeli davalıya ödemediğini, davacının manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, aksine davacının … konutlu projedeki tüm malikleri mağdur ettiğini, davacının intihar girişiminin de borcunu ödememek için olduğunu, bu konuda savcılık dosyanın celbine karar verilmesini talep ettiklerini, savunarak, anılan nedenlerle; arabuluculuk şartı yerine gelmediğinden davanın usulden reddine, davanın esasına girildiği takdirde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine, davacı kötü niyetli olduğundan aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekillik ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Bilirkişi SMMM …, … tarihli raporunda özetle;
1- İş bu davada davalı olan tarafından senet alacağına karşılık iş bu davada davacı olan taraf aleyhine … tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu,
TUTAR AÇIKLAMA
*60.000,00TL BONO
*7.645,52TL işlemiş faiz
*120,00TL komisyon
*67.765,52TL TOPLAM
2- Davacının ibraz edilen 2019 ve 2020 yılı defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu,
3- Davacının ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıya 2019 ve 2020 yıllarında toplam … toplam tutarlı fatura düzenlediği davalının bunun karşılığında … ödeme yaptığı ve … itibari ile davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığı, takip konusu senedin ise ticari defterlerde kayıtlı olmadığı,
4- Davalının ibraz edilen 2019-2020 e-defterlerinin usulüne uygun olduğu,
5-Davalının ticari defter kayıtlarına göre davalının 2018 yılından davacıya 8.000,00TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu, davacının davalıya … fatura düzenlediği, davacının bunun karşılığında … ödeme yaptığı ve … itibari ile davalının davacıya herhangi bir borcunun kalmadığının kayıtlı olduğu davalının takibe konu ettiği senedin ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı,
6-Her iki tarafın ticari defter kayıtlarında taraflar arasında gerçekleştirilen ticari ilişki sonucunda … itibari ile taraflar arasında borç alacak ilişkisi kalmadığı, hesapların bakiye vermediği, takibe konu senedin de her iki tarafın ticari defterlerinde yer almadığı, dava dilekçesinde bahsedildiği gibi … tarafından … tarihinde kredi kartı ile yapılan 60.000,00TL ödemenin davalının ve davacının kayıtlarında ödeme olarak kayıtlı olduğu, bu ödemenin de davacının düzenlediği … tarihli 67.000,00TL’lik faturaya karşılık yapıldığının kayıtlı olduğu,
7- Davalı tarafın savunmasında bahsettiği, davalı şirketin Antalya ili Kepez İlçesinde bulunan projesinin doğalgaz işi ile ilgili olarak davacı ile anlaştığını, ancak davacının basiretsiz davranışları yüzünden … konutlu projedeki tapu sahiplerinin davacı yüzünden mağdur olduğunu, hatta tapu sahiplerinin mağduriyetinin devam ettiğini, davalı şirkette bu mağduriyetin biraz olsun giderilmesi için davacıya işi tamamlaması için sözleşmeden bağımsız olarak 60.000-TL para ödendiğini, ancak davacının bedeli davalıya ödemediği savunmasına göre senedin defterlerdeki ticari ilişki ile ilgili olmadığı borç olarak işin tamamlanması için verildiği savunmasına göre davacının borçlu olup olmadığının takdirinin sayın mahkemenize ait olduğu” şeklindedir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava kambiyo senedine dayalı takip sonrası senedin hile ve müzayaka altında alındığından ve yine boşlukların tarafların iradesine uygun şekilde doldurulmaması nedeniyle ve ödeme yapılması nedeniyle senetten borçlu olunmadığı iddiasına dayalı açılmış menfi tespit davasıdır.
Manevi tazminat ve alacak davası yönünden tefrik kararı verilmiştir.
Davalı savunmasında bu hususları kabul etmemiş, davalının isticvap yolu ile beyanları alınmış, davalı beyanlarında davacıyla aralarında eser sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmedeki işleri nakit sıkıntısı bulunması sebebiyle süresi içinde yerine getiremediğinden davacıya borç verdiğini ve karşılığında aynı miktarda senet aldığını, parayı elden verdiğini, kredi kartıyla yapılan ödemenin senet için nakit para verdiği tarihten önce yapıldığını, kredi kartından davacı adına yaptığı ödeme için alacağı bulunmadığını beyan etmiştir. senedin illetten mücerret olduğunu savunmuştur. Böylelikle imzası inkar edilmeyen senet karşısında ispat yükü davacıdadır.
Hile ve manevi cebir iddiası yönünden yapılan değerlendirmede; davacının hile iddiası senedin iş bitiminde geri verileceğine ilişkin, manevi cebir iddiası ise verilmediği takdirde eser sözleşmesinin tek taraflı feshedileceğinin söylenmesine ilişkindir. Davalının bu sözlerinin karşı tarafın iradesini sakatlayacak niteliği bulunmamaktadır. Zira hile olarak zikredilen husus teminat senedi iddiasını karşılamaktadır ve bu hususun yazılı delille ispatı gerekir. Manevi cebir olarak ileri sürülen husus ise tek taraflı fesih yapılması olup, davacının haksız fesih halinde yasal yollara müracaat edebileceği, dava yoluyla zararını karşılayabileceği, bu nedenle senet vermeyi kabul etmenin, manevi cebire vücut vermeyeceği düşünülmüştür. Özetle; isnad olunan eylemler hile ve cebir kabul edilmemekle maddi vakıayı ispata ilişkin tanık dinlenilmesi de gerekli görülmemiştir.
Davacının iddiasını dayandırdığı delillerden Antalya CBS … soruşturma sayılı dosya incelenmiş, davalı hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Dosya kapsamındaki iddia ve savunmalar, toplanan deliller davacının iddiasını ispatlar nitelikte görülmemiştir.
Davacının iddiasına dayandırdığı bir diğer delil, ticari defter kayıtlarıdır. Ticari defter kayıtlarında takibe ve davaya konu senet tespit edilememiştir. Ancak davacının savunmasının aksine yerleşik yargı içtihatları uyarınca senedin ticari deftere kaydedilmemiş olması bedelsiz olduğunu ispata elverişli görülmemiştir.
Son olarak davacının yemin deliline dayandığı ancak bedelsiz senedi işleme koymak TCK da düzenlenen suçlardan olup ceza kovuşturmasına sebebiyet verebileceğinden HMK 226/son uyarınca yemin hakkı hatırlatılmaksızın yazılı delille ispatlanamayan davanın reddi yoluna gidilerek ve İİK 72/4 uyarınca davalı lehine tazminat koşulları oluşmakla aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
İİK 72 uyarınca reddedilen (67.765,52 TL) tutarın % 20 si tutarındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın, peşin alınan 2.181,92 TL harçtan mahsubu ile artan 2.002,02 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Menfi tespit davası yönünden ;A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 10.842,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5–Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 02/03/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır