Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/162 E. 2022/762 K. 29.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/162 Esas
KARAR NO : 2022/762
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya 8.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile Alacaklı … tarafından dosya Borçlusu … hakkında icra takibi başlatıldığını, alacaklı tarafından borçluya ait menkul malların (kitaplar) … tarihinde haciz konarak … olarak müvekkili Antalya … Deposuna teslim edildiğini, yasal süresinde satış istenilmediğinden dolayı haciz düştüğünü, davalı şirket tarafından … tarihli haciz tutanağı ile müvekkil Antalya … muhafaza ettiği menkul malların üzerine tekrar haciz konduğunu, hacizli malların yeniden satışın istendiğini, 16.09.2021 ve 07.10.2021 tarihinde yapılan ihalelerde alıcı çıkmadığından satışın düştüğünü, dosyanın Antalya Genel İcra Dairesine devredildiğini, … esas numarası aldığını, müvekiline … ücreti ödenmediğinden Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile Antalya … vekil edeni olarak 29/12/2021 tarihinde borçlu aleyhine Genel Haciz Yoluyla (ilamsız takip) başlatıldığını, davalıya ödeme emrinin … tarihinde e-tebligat olarak borçlu tarafa iletildiğini, borçlunun 07/01/2022 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiğini, icra dairesi tarafından … tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiğini,
Antalya 8 İcra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyasında haczedilen menkul (kitaplar) malların … – … tarihleri arasındaki alacağının 16.459,00 TL, … – 29/12/2021 tarihleri arasında 4.577,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.036,85 TL alacağı olduğunu, Müvekkil Antalya … şirketinin … tarihinden bu zamana kadar ve satıştan düştükten sonrada … görevini halen daha ifa ettiğini, bu nedenlerle itirazın kaldırılmasına, takibin devamına, asıl alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 88/6. maddesinde, haczedilen taşınır malların muhafazası bakımından ortaya çıkacak ihtilafların çözüm yolu düzenlendiğini, ilgili madde uyarınca; hacizli taşınır malların muhafazası konusunda ortaya çıkan ihtilafların İcra Mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne göre çözüleceği açıkça belirtildiğini, İİK’nın 88/6. maddesi uyarınca; Antalya İcra Hukuk Mahkemelerinin görevli mahkeme olması
Davalı vekilinin … tarihli cevap dilekçesinde özetle; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 88/6. maddesinde, haczedilen taşınır malların muhafazası bakımından ortaya çıkacak ihtilafların çözüm yolu düzenlendiğini, ilgili madde uyarınca; hacizli taşınır malların muhafazası konusunda ortaya çıkan ihtilafların İcra Mahkemesi tarafından basit yargılama usulüne göre çözüleceği açıkça belirtildiğini, İİK’nın 88/6. maddesi uyarınca; Antalya İcra Hukuk Mahkemelerinin görevli mahkeme olması nedeniyle, görevsizlik kararı verilmesi gerektiğini, görevsizlik kararı verilmemesi halinde dahi; davacının işbu davacı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, … ücretinin 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nda takip ve satış masrafları arasında düzenlenmiş olup … hizmet bedelinin muhafaza işlemi yapılan icra takip dosyasından karşılanmakta olduğunu, bu nedenlerle, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre yedieminin, alacağını, muhafazanın yapıldığı, bir diğer anlatımla, … ücretinin doğduğu icra takip dosyasından talep etmesi gerektiğini, bunun için yeni bir takip başlatmasında hukuki yararı bulunmadığını, icra dosyasında alacağın tahsil edilemediğinden inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, bu nedenlerle İİK.88/6 gereğince görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olması nedeni ile görevsizlik kararı verilmesini, … ücretinin İİK’da takip ve satış masrafı olarak düzenlenmiş olup davacı tarafça ayrı bir icra takibi başlatılmasında hukuki yarar bulunmadığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesini, haksız davanın reddine karar verilerek; davacının asıl alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … Ltd.Şti., borçlunun … … A.Ş. olduğu, 21.036,85 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür.
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; icra takip tarihi 29.12.2021 tarihi itibari ile 2021 yılı için Adalet Bakanlığı Lisanslı … Depoları Yönetmeliği Ücret Tarifesi gereğince 16.938,24 TL … ücreti hesaplandığı, davacının takip talebinde talep edilen … ücretinin 16.459,00 TL, faizinin 4.577,85 TL toplam alacak miktarının 21.036,85 TL olduğu, … ücreti tarifenin 5.maddesi gereğince muhafaza anında peşin, 6.maddesi gereğince en az 6 aylık ödenecek olup muhafaza tarihi olan 27.11.2018 tarihinden icra takip tarihi 29.12.2021 tarihine kadar 4.577,85 TL yasal faiz hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi gereceğince davacının talep edebileceği … ücreti 16.459,00 TL, faizi 4.577,85 TL olmak üzere toplam 21.036,85 TL hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava … ücreti alacağı için yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Antalya 8. İcra Müdürlüğü dosyasında davalı tarafın dava dışı … aleyhine takibe geçtiği, davacının talebi üzerine yapılan haciz sonrası haczedilen malların yedi emin olarak 27.11. 2018 tarihinde davacıya bırakıldığı ihtilaflı değildir. İhtilaf usul yönünden mahkememizin görevli olup olmadığı, davacının takipte hukuki yararı bulunup bulunmadığı, davalının davacıdan alacağını isteyip isteyemeyeceği, borcun bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Görev yönünden yapılan değerlendirmede her iki tarafın tacir olması ve davacının davalıdan ticari faaliyeti ile ilgili hizmet nedeniyle alacağı bulunduğu iddiası nazara alındığında TTK 4 uyarınca mahkememiz görev alanına girdiği kabul edilmiştir.
Davalı yan davacıyla arasında sözleşme bulunmadığından davacıya borçlu bulunmadığını savunmuştur. Bu savunmaya karşı vekaletsiz iş görme hükümleri üzerinde durmak gerekir. Yürürlükte olan Borçlar Kanunu’nun 526. Maddesinde yer alan “Vekâletsiz iş görme” başlıklı maddesinde “Vekâleti olmaksızın başkasının hesabına iş gören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine göre yapmaya mecburdur.” hükmü yer almaktadır. Vekâletsiz iş görmeyi düzenleyen bu maddeye göre, vekâletsiz iş görmenin unsurları; iş görme, işin başkasına ait olması, vekâletin bulunmaması ve iş görme iradesinin varlığıdır.
Diğer taraftan vekâletsiz iş görmenin varlığından bahsedebilmek için iş görenin işi görmeye başladığı zamana göre, dürüstlük kuralı ışığında iş sahibinin bakış açısıyla yapılacak objektif bir değerlendirmeyle işin görülmesi, iş sahibinin menfaatine olmalı veya bunun da ötesinde zorunlu kabul edilmelidir. “Zorunlu” kavramı, iş görmenin, iş sahibinin menfaatine olmasının ötesinde gerekliliğe de vurgu yapan bir anlama sahiptir. Başka deyişle dürüstlük kuralı ışığında işin görülmesi iş sahibinin menfaatine değilse veya zorunluluk arz etmiyorsa vekâletsiz iş görmeden bahsedilemeyecektir (Eren, Fikret; Borçlar Hukuku Özel Hükümler, Ankara, 2017, s. 835)
Somut olayda uygulamada örneklerine rastlandığı üzere alacaklı vekili ile davacı arasında sözleşme yapılmış değildir. Zabıtlarda icra müdürlüğünce davacıya teslim yapıldığı anlaşılmıştır. Ancak İİK 95 maddesi uyarınca davacı yararına icra müdürlüğünce ödenen peşin para da bulunmadığından davacının icra müdürlüğü emriyle mahcuzu kabul ettiği söylenemez. Burada davacının peşin para ödenmediğinden hukuken yetkili ve yükümlü olmaksızın davacı yararına iş gördüğü kabul edilmelidir. Davacı, alacaklı davalının menfaatine ve varsayılan iradesine uygun ve alacaklının alacağının tahsili için herekli olan bir işi gereği gibi ifa etmiştir. Bu bakımdan vekaletsiz iş görme hükümlerine göre alacak talep edebilir. Bu nedenle husumet yokluğu ve davalının borçlu olmadığı savunması kabul edilmemiştir. Yargıtay Hukuk Genel kurulu … Sayılı ilamında vekaletsiz iş görme yönünden yaptığı değerlendirmede dolaylı olarak aynı sonuca varmaktadır. Anılan kararda araç malikinin aracı suç eşyası olduğundan bahisle yedi emin otoparkına teslim edilmiş olup, bu durumda aracın otoparkta tutulmasının araç maliki yararına olmadığı değerlendirilerek araç maliki aleyhine açılan davanın vekaletsiz iş görme kapsamında olmadığı sonucuna varılmıştır. Somut olayda ise borçlu üçüncü kişinin mahcuzu, davalı alacaklının icra müdürlüğünden haciz talep etmiş olması üzerine ve onun yararına olacak şekilde davacı tarafından teslim alınmış olup vekaletsiz iş görme kapsamında değerlendirilebilecektir.
Hukuki yarar yönünden yapılan değerlendirmede; vekaletsiz iş görmeden kaynaklanan alacak bulunmasının yanı sıra, takip alacaklısı davalı yönünden yedieminlik masrafı takip masrafıdır. Ancak dosyamızın alacaklısı yedieminlik ücreti masrafını isteyen takip alacaklısı değil, bizzat yediemindir. İİK’nın 95. maddesine göre, alacaklı muhafaza masraflarını istenildiği taktirde peşin vermek zorundadır. Davalı tarafın peşin vermekle yükümlü olduğu yedieminlik ücretinin takip masrafı olduğu ve takip dosyasından istenilebileceği yönündeki savunma İİK’nın 95. Maddesine ve dürüstlük kuralına aykırıdır. Davalı yan icra müdürlüğü aracılığıyla takip sırasında haciz isterken masraf yatırmakla yükümlü olup, yükümlüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacının alacağının ödenemeyeceğini bilmektedir. Davalının bu yönde savunmasına itibar edebilmek için davacıya mal teslim edilirken icra dosyasında davalıdan tahsilat yapıldığı takdirde ödeme yapılacağı hususunda davacı ile anlaşma yapıldığı ispatlanmalıdır. Kaldı ki icra müdürlüğünün dosya masrafları için davalı veya dosya borçlusu 3. kişi aleyhine takip yapma hakkı da yoktur. Davalı alacağını tahsil edemez ise davacının verdiği hizmetin karşılığını alamayacağı düşüncesi başta anayasada 18. maddede teminat altına alınmış angarya yasağına ve anayasada 55. Maddede teminat altına alınmış ücrette adaletin sağlanması ilkesine aykırılık teşkil eder.
Bu nedenle davacının hukuki yararı olduğu kabul edilmiş aksi yöndeki yargıtay içtihatları benimsenmemiştir. ( aynı yönde Antalya BAM 11 HD 2018/1971 E. 2019/1304 K.)
Bu belirlemelerden sonra yedi eminlik ücret alacağının belirlenmesi için dosya nitelikli icra hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, rapor mevzuata uygun gerekçeli denetime elverişli görülerek hükme esas alınmış, davacının hesaplanan tutarda alacağı bulunduğu, ve fakat davacılıyı temerrüte düşürmediğinden işlemiş faizi talep edemeyeceği vicdani kanaatine varılmakla kısmen kabul kararı verilerek, hükmolunan alacağa İİK 67/2 şartlarını haiz ve likit olduğu belirlenmekle %20 tutarında icra inkar tazminatı uygulanmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL, kısmen REDDİNE,
*Davalının Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın, 16.459,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
*Hükmolunan (16.459,00 TL) alacağın %20’si tutarındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine
2-Alınması gerekli 1.124,31 TL harçtan peşin alınan 254,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 870,07 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 254,24 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 850,00 TL bilirkişi ücreti, 32,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 882,50 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 690,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan /davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.577,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Arabuluculuk aşamasında Adalet Bakanlığı Bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabulucu ücretinin kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.220,50 TL’sinin davalıdan, 339,50 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 29/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır