Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/143 E. 2022/991 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/143 Esas
KARAR NO : 2022/991
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı/borçlu arasında ticari ilişkiden kaynaklı cari hesap bulunmakta olduğunu, işbu cari hesaba ilişkin olarak davalı/borçlunun, 05.08.2021 – 17.09.2021 tarihleri arasındaki dönemden kalan 26.436,99-TL tutarındaki borcunun tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereğince, ticari uyuşmazlıklarda arabuluculuğun dava şartı olması nedeniyle 21.01.2022 tarihinde Antalya Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğunu, … tarihinde yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun yapmış olduğu borca itirazın haksız, kötüniyetli ve mesnetsiz olduğunu, şöyle ki; Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Sayılı dosyasında gönderilen dayanak belgeler incelendiğinde 05.08.2021 – 17.09.2021 tarihleri arasındaki cari hesap dönemine ilişkin faturaların yer aldığının görüleceğini, fatura içeriği hizmetin yerine getirildiği halde davalı borçlu faturaya konu borcu ile ilgili olarak herhangi bir ödeme yapmadığını, cari hesap dönemine ilişkin alacak ve borç kalemlerinin davacı şirket’in açılış ve kapanış tasdikleri yapılmış ticari defterlerine de işlendiğini, davalı/borçlu da bu borcunun olmadığına ilişkin herhangi bir delil veya belge sunmadığını, iş bu sebeplerle borca itirazın iptalinin gerektiğini, bu sebeplerle takibin devamı ile borçlunun % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacı taraf davalı adına fatura kesildiğini ve bu faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu iddia etse de işin aslının öyle olmadığını, bahsi geçen ürünlerin 66.257,00TL miktarındaki ürünün davalı tarafından teslim alınmış olup teslim alınmadan önce 05/08/2021 tarihinde 30.000,00 TL, 06/08/2021 tarihinde 30.000,00 TL ve ürün teslim alındıktan sonra da 6.270,00 TL daha ödeme yapıldığını, bu durumda davalının 13,00 TL alacaklı duruma geçtiğini, akabinde davalının tekrar ürün almak için davacı tarafa … tarihinde 20.000,00 TL daha ödeme yapmasına rağmen davacı tarafça davalıya herhangi bir ürün teslim edilmediğini, yapılan telefon görüşmeleri ve davalının ürünün geciktiğini bu sebeple müşterilerine karşı taahhüt ettiği işleri yerine getiremediğini ve bunun kendisinin ticaretine zarar verdiğini söylemesi ve en azından tarafımızca gönderilen 20.000,00 TL’nin iade edilmesi gerektiği yönünde ısrarcı olunca davacı tarafın … tarihli ve 46.449,99 TL bedelli fatura düzenleyerek söz konusu ürünün davalıya teslimi sağlanmış imajı yaratılmaya çalışıldığını, söz konusu 46.449,99 TL bedelli faturadaki ürünün hiç bir şekilde davalıya teslim edilmediğini, davacı tarafın dava dilekçesine ek sunduğu iki fatura incelendiğinde bu hususun açıkça ortada olduğunu, söz konusu 46.449,99 TL bedel ve … tarihli faturadaki imza ve ismin de davalıya ait olmadığını, davacı tarafın bahsettiği şekilde davalıya söz konusu ikinci parti ürünün teslim edilmediğini, söz konusu faturadaki imzanın davalıya ait olmadığını, ürünün davalıya teslim edilmediğini, başkasının sipariş vermiş ya da teslim almışsa da davalının haberi olmadığını ve davalının teslim almadığını, fakat davacı tarafa diğer ürün siparişinde olduğu gibi önceden 20.000,00 TL ödeme yapılmasına rağmen ne ürün teslim edildiğini ne de davalıya 20.000,00 TL’nin iade edilmediğini, buna rağmen davalının kalan 26.436,99 TL borcu olduğuna ilişkin takip başlatıldığını ve faiz işletildiğini, bahsi geçen borcun davalıya ait bir borç olmadığı için açılan takibe itiraz edildiğini, davalının takibe itiraz etmesi sonrasında bu davanın açıldığını, 46.449,99 TL bedel ve … tarihli faturanın kimin adına kesilmiş ve yine bahsi geçen fatura alacağına konu ürünlerin kim tarafından teslim alındığını davalının bilmediğini, bu yüzden sayın mahkemenizden davaya konu faturaların istenip incelenmesini ve kimin adına kesildiğini ya da kimin tarafından ürünlerin teslim alındığının tespit edilmesini talep ettiklerini savunarak davalı hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddine, devamında haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Antalya Genel İcra Dairesi … esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; Alacaklı … vekili tarafından borçlu … aleyhine toplam 26.436,99 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından hazırlanan … tarihli raporda özetle:
“1- Davacı tarafından cari hesap alacağına karşılık davalı aleyhine … tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu, Asıl alacağın 26.436,99 TL, işlemiş faizin 0,00 TL, Toplam 26.436,99 TL olduğu,
2- Davacının ibraz edilen 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
3-Davacının ticari defter kayıtlarına göre … itibari ile davacının davalıdan 26.436,99TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu takibin de bu tutar üzerinden başlatıldığı,
4- Davalının ibraz edilen 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,
5- Davalının ticari defter kayıtlarında davacı ile ilgili herhangi bir kaydın olmadığı,
6- Davalının ticari defterlerinde her ne kadar davacı ile ilgili herhangi bir kayıt olmasa da davalının cevap dilekçesinde davacının düzenlediği 66.257,00TL’lik fatura içeriğinin teslim alındığı ve ödendiği, bu fatura ödemesi haricinde 20.000,00TL’de ödeme yapıldığının belirtilmiş olduğu, davalının teslim aldığını belirttiği 66.257,00TL’lik faturanın … isim ve imzasına teslim edildiği görülmüş olup bu fatura açısından taraflar arasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, davalının kabulünde olmayan 46.449,99TL’lik faturanın ise … isim ve imzasına teslim edildiği ancak SGK’dan gelen müzekkere cevabında davalının bir çalışan listesi olmadığı malın teslim edildiği … isimli kişinin davalı ile ilişkili kişi olup olmadığının dosya kapsamında belli olmadığı,
7-Takdiri ve değerlendirmesi sayın mahkemenize ait olmak üzere sayın mahkemenizce davacının malı teslim ettiği … isimli şahsın davalı ile ilgili kişi olduğu ve malın davalıya teslim edildiğinin kabul edilmesi durumunda davacının takip tarihi itibari ile 26.436,99TL alacaklı olacağı, davacının malı teslim ettiği … isimli şahsın davalı ile ilgili kişi olmadığı ve malın davalıya teslim edildiğinin kabul edilmemesi durumunda ise davacının bir alacağının olmayacağı,
8- Sayın mahkemenizce davacının alacaklı olacağı kanaatine varılacak olunur ise davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faiz isteyebileceği,” kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre dava ticari satış nedeniyle alacak iddiasına dayalı takibe yapılan itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davacı malın teslim edildiğini ispat yükü altındadır. Davacı teslime ilişkin imzalı faturalar sunmuş olup davalının 66.257,00 TL lik faturaya ve faturadaki imzaya itirazı bulunmamaktadır. İhtilaf konusu olan 46.449,99 TL lik faturanın ise … isim ve imzasına tebliğ edildiği, davalının bu faturayı kabul etmediği, SGK cevabi yazısına göre böyle bir çalışanın bulunmadığı, davalının ticari defterlerinde davacının sunduğu faturalarında kayıtlı olmadığı, davacının dava dilekçesinde yemin deliline de dayanmamış olduğu anlaşılmakla davacının dava konusu malı teslim ettiği ispatlanamadığından davacının alacaklı olduğu hususu da ispata muhtaçtır. İspatlanamayan davanın reddine karar verilmiş, davacının kötü niyeti sabit olmadığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına da hükmedilmemiştir. Anlatılanlara göre aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.ÜT. uyarınca 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır