Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/132 E. 2022/417 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/132 Esas
KARAR NO : 2022/417
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 16/02/2022
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin müdür olarak çalıştığı işyeri olan Antalya Vergi Dairesi Başkanlşığı Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü … vergi kimlik numaralı … Ltd. Şti.ne ait 2016 yılının ticari defterlerin, işyerinin başka bir adrese taşınması esnasında tüm dikkat ve özenin gösterilmesine rağmen kaybolduğunu ve şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerin zayi olduğunu beyanla, … Ltd. Şti. nin 2016 yılına ait ticari defterlerinin zayi olduğuna dair, zayi belgesinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Toplanan tüm kanıtlar birlikte değerlendirildiğinde dava zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
Öncelikle hak düşürücü süre ve ıttıla tarihi bakımından değerlendirme yapmak gerekir. 6102 sayılı TTK’nın 82. maddesinin 7’inci fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde ziyaa uğrarsa tacirin ziyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği” düzenlenmiştir. Yasa metninden de anlaşılacağı üzere onbeş günlük süre hak düşürücü süre olup, süre ziyaın öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Yasada belirtilen öğrenmenin, ilgililerin hangi ticari evrak ve defterlerin ziyaa uğradığının, bir başka söyleyişle ziyaın kapsamının bilinir hale gelmesi ile söz konusu olabileceği, somut olayın özelliklerine göre bu bilgilere sağlıklı bir biçimde ulaşmanın en erken mümkün olduğu tarihte öğrenmenin (ıttıla) varlığından söz edilebileceği kuşkusuzdur. ( aynı yönde Yargıtay 11 HD 2015/5948 E. 2015/13050 K.)
Somut olayda davacının beyanına göre taşınma esnasında defterlerin kaybedildiği, gelen ticaret sicil kayıtlarına göre taşınmanın 2017 yılında gerçekleştiği anlaşılmıştır. Basiretli tacir olan davacının taşınma sırasında defterler için gerekli önlemleri alması gerektiği ve tüm önlemlere rağmen defterlerin kaybolmuş olması hususunu ispat etmesi gerektiği hususu bir yana bırakılacak olsa dahi 2017 yılındaki taşınma esnasında kaybolan defterler için öğrenme tarihi için makul süre aşılmış, defterler ile ilgili vergi suçu soruşturması yapıldığı da anlaşılmıştır. Davacının bu tarihte defterlerin kaybolduğunu bilebilecek durumda olması karşısında davanın süresi içinde açılmadığının kabulü gerekir. ( aynı yönde yargıtay 11 HD. 2018/4963 E, 2019/5891 K.) Bu nedenle davanın usulden reddi gerekir.
Anlatılanlara göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın hak düşürücü süre nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır