Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/129 E. 2022/985 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/129 Esas
KARAR NO : 2022/985
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari alım satımdan kaynaklanan … tanzim … vade tarihli, 13.000,00 TL bedelli bono sebebiyle Kumluca İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine icra takibi başlatıldığını, senet tanziminden sonra müvekkilinin senet borcunu kısmi ödemelerle ödediğini, müvekkilin kendi borçluları tarafından da müvekkil adına davalıya ödemeler yapıldığını beyanla haksız ve hukuka aykırı olarak müvekkil aleyhine başlatılan takibin kısmi iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 23/07/2020 tarihinde borcu ve icra takibini kabul ettiğini, itirazının olmadığını beyanla ödeme taahhüdünde bulunduğunu, davacının ödeme taahhüdünü zamanında yerine getirmediği için hakkında Kumluca … İcra Ceza Mahk. … E sayılı dosyasında taahhüdü ihlalden şikayette bulunduklarını ve davacının tazyik hapsi ile cezalandırıldığını, cezanın kesinleştiğini, davacının borcun ödendiğine dair sunduğu belgelerin takibe konu bono borcuna ilişkin olup olmadığının belli olmadığını, sunulan belgelerde takibe konu bono ile ilgili bir ibare bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Kumluca İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının dosyamız davalısı, borçlunun dosyamız davacısı olduğu, kambiyo senedine mahsus haciz yoluyla 13.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz ve komisyon olmak üzere toplam 16486,14 TL üzerinden takibe geçildiği, görülmüştür.
Davacının menfi tespit iddiası ödemeye dayalıdır. Davacı senet bedelinin büyük kısmını ödediğini, makbuzlardan bakiye borcun anlaşıldığını, senet üzerine yazılan 8000,00 TL ibaresinin senedi geçersiz kılacağını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu savunarak borçlu bulunmadığının tespitini talep etmiştir.
Öncelikle savcılık dosyası ele alınmış, dosyada takipsizlik kararı verilerek kesinleştiği, davacının iddiasını ispata yarar ifade veya başkaca delil bulunmadığı anlaşılmıştır.
Senet üzerinde 8000 TL yazmasının senedi geçersiz kılıp kılmayacağı yönünden 8000 TL senet içeriğinde değil senedin üstündeki boşluğa yazılmış olup paraf vs bulunmadığından senedin geçerliliğini etkileyecek veya borç miktarını değiştirecek bir husus değildir.
Yine davacı davalı verilen sürede ticari defterlerini ibraz etmediğinden davanın HMK 222 hükümleri uyarınca ispatlandığını savunmuş ise de, davacı yan münhasıran davalının ticari delillerine dayanmadığından HMK 222/5 uyarınca davanın ispatlandığı kabul edilemez. İbraz etmemenin diğer delillerle desteklenmesi gerekir. (aynı yönde yargıtay 6 HD 2021/2158 e. 2022/2285 K.)
İspat yükü halen davacı üzerinde olup, makbuzlar irdelendiğinde, ödeme ve kalan tutarların senetle örtüşmediği, bir kısım makbuzlarda davalı ( …) imzası dahi bulunmadığı, kalan tutarların sunulan belgelerde bütün halde bulunmadığı, senede atıf da bulunmadığı, tarafların arasında sürekli ticaret ilişkisi bulunup 2018 sezonu borcuna ilişkin ödemeler yapıldığı, eldeki senedin tanzim tarihi ve sunulan 18.10.2018 tarihli makbuzda 2017 borcuna mahsuben senet alındığı, bakiye 3000 TL borç kaldığı, 2018 den 3370 TL borç kaldığı kayıt altına alınmıştır.
Davacının 2017 yılı borcu dururken 2018 yılındaki borçlara mahsup ödemeler yaptığı, bu nedenle ödemelerin vadesi gelmiş senede mahsuben yapıldığı karinesinin eldeki olaya uygulanmasının mümkün olmadığı kabul edilmiştir.
Kaldı ki ödemelerden sonraki tarihte davacının imzaladığı protokol ile borcunu ikrar ettiği sabittir. Bu borcun icra tehditi altında kabul edildiği hususu da kabul edilmemiştir. Şöyle ki bizzat davacının beyanında protokol imzalatmak için avukatın tek başına geldiğinin anlatılması nedeniyle o sırada müzayaka halinde mallarına el konulmasın diye böyle bir protokol imzalanmasının hayatın olağan akışıyla bağdaşmayacağı, avukatın tek başına geldiği durumda mal haczi yapamayacağının açık olduğu değerlendirilmiştir. Bu husus davacının iddiası olup gerçek bundan farklı olsa da davacı bu beyanıyla bağlıdır. Zira olayı bu şekilde algılamış, müzayaka halinde kalmamıştır.
Son olarak davacı yemin deliline dayanmış olsa da bedelsiz senedi işleme koyma suç teşkil edecek bir eylem olmakla HMK 226/1-c uyarınca davacıya yemin teklifi hakkı hatırlatılmaksızın ispat olunmayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 170,78 TL harçtan mahsubu ile artan 90,08 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 9200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır