Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/126 E. 2022/676 K. 08.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/126 Esas
KARAR NO : 2022/676
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/07/2017
KARAR TARİHİ : 08/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 19/06/2017 tarihinde davalı şirket tarafından sigortalanan … plakalı araçta yolcu iken yaptığı tek taraflı kaza sonucu yaralandığını, müvekkilinin kaza tarihi itibariyle asgari ücretle çalışan düz işçi olduğunu, kaza nedeniyle Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinde kaza neticesinde bel kırığı meydana geldiğini, davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu, ancak müvekkilinin tedavisinin devam ettiğini, müvekkilinin 1 yıl geçmeden hastanelerin heyet raporu vermediğini, bu nedenle sigorta şirketi tarafından yapılan başvurunun sonuçsuz kaldığını, bu nedenlerle 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde zorunlu mali sorumluluk sigortası ile teminat altına alındığını, davacının müvekkili sigorta şirketine başvuru yapmadığını, bu nedenlerle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacının kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesinin gerektiğini, kusur oranını tespiti bakımından İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmasının gerektiğini, davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Üçüncü İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, hesaplanacak olan tazminattan hatır taşımasının tenzilinin gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep ettiği görüldü.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Kaza tarihinin ve poliçe tanzim tarihinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın yürürlüğe girmesinden sonraki döneme ait olması nedeniyle, kaza ve poliçe tanzim tarihlerinde yürürlükte olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.5-c maddesi doğrultusunda sakatlık ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarına ilişkin mevzuat doğrultusunda 30 Mart 2013 tarihli 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre oluşturulacak sağlık kurulu tarafından davacının maluliyetine ilişkin olarak sağlık kurulu raporu düzenlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun … tarih ve … sayılı kararı ile; mevcut belgelere göre;
… oğlu 1978 doğumlu … ’ın 19/06/2017 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı vertebra stabilizasyonu arızası nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak:
Gr1 X (2…………..33)A%37
E cetveline göre %37.0 (yüzdeotuzyedinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceğini bildirmiştir.
Çorum Osmancık Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma sayılı dosyası, dosyamız ile meydana gelen kazada taraflara izafe edilecek kusur oranının yüzdesel olarak tespiti bakımından dosyanın Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’na gönderildiği, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … sayılı kararı ile; Sürücü …’in % 100 ( Yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişisi Dr. …’ın 19/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 19.06.2017 tarihinde trafik kazası sonucu yaralanan …’ın yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu hukuki yönden takdiri mahkemeye ait olmak üzere; sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 168.104,13 (TL) olarak hesaplandığını bildirmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile dava değerini 168.104,13 TL olarak ıslah etmiş ve harcını ikmal etmiştir.
Mahkememizce 19/11/2018 tarihli duruşmada ATK 3. İhtisas Dairesinin raporunun mahkememiz ara kararına uygun olmadığı belirtilerek kaza ve poliçe tarihinde yürürlükte olan özürlülük ölçütü yönetmeliğine göre rapor hazırlanması için dosyanın tekrar ATK’ya gönderilmesine ilişkin ara karar kurulmuştur.
Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun … Karar nolu kararında özetle; davacının 19/06/2017 tarihinde maruz kaldığı trafik kazası sonucu özürlülük ölçütü ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre engel oranın % 18 olduğu, geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç olmadığı belirtilmiştir.
Aktüerya uzmanı bilirkişisi Dr. …’ın … tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; … tarihinde trafik kazası sonucu yaralanan ve %18 özür durumu gelişen …’ın yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu hukuki yönden takdiri mahkemeye ait olmak üzere; sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 103.844,88 (TL) olarak hesaplandığını bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli iş göremezlik sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; mahkememizce toplanan delillere göre dava dışı sürücü …’in tam kusuruyla sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının %18 oranında maluliyete oluşacak şekilde yaralandığı, bilirkişi raporuna göre davacının sürekli işgücü kaybından dolayı maddi zararının 103.844,88 TL olduğu gerekçesiyle dava kısmen kabul edilerek bu miktar maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karar dava vekilince İstinaf edilmekle Antalya B.A.M. 4.HD kaldırma ilamında özetle; ” Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde 2019/40 esas, 2020/40 karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Bu nedenle; maluliyet tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Tazminat hesaplamasının, %1,8 teknik faiz uygulanmadan yapılması gereklidir.
Açıklanan tüm bu hukuki ve maddi vakıalar karşısında; TRH 2010 Tablosu dikkate alınarak %1,8 teknik faiz uygulanmadan davacının %18 maluliyet oranına göre tazminatın hesaplanması; bilinmeyen/işleyecek devre hesabı yapılırken, bilinen son gelirin her yıl için %10 artırılıp %10 iskonto edilmesi yönteminin kullanılması suretiyle tazminat bilirkişisinden yeniden ek rapor alınması gereklidir.” şeklinde karar verilmiştir. Mahkememizce kaldırma ilamı doğrultusunda aktüer bilirkişiden ek rapor aldırılmış olup, aktüer bilirkişi raporu B.A.M. Kaldırma ilamına uygun, denetlenebilir ve gerekçeli olmakla hükme esas alınmıştır. Yargılama sırasında davalı tarafça ödeme yapıldığından nitelikli icra hesaplamaları uzmanı bilirkişiden yapılan ödemeden sonra işlemiş faiz ve asıl alacak yönünden bakiye tazminat tutarına etkisinin hesaplanması için rapor aldırılmıştır. Rapor doğrultusunda davacının bakiye alacağı bulunduğu anlaşılmakla yargılama sırasında ödenen kısım yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmiş, bakiye asıl alacak ve faiz alacağı yönünden ise kısmen kabul kararı verilmiştir. Davacının daha önceki rapor doğrultusunda hesaplama yapılmasına yönelik itirazı karar bu yönüyle B.A.M. Bozma ilamından geçmiş olup, daha önceki kararımızda da belirtildiği üzere usuli müktesep hak teşkil etmeyecek şekilde hatalı yönetmeliğe göre alınan rapor uyarınca hesaplama yapılamayacağından yerinde görülmemiştir. Yine davacının 2. Islah istemi HMK uyarınca mümkün bulunmadığından bu yöndeki talebi de reddedilmiştir.
Yargılama giderleri yönünden yapılan değerlendirmede konusuz kalan kısım yönünden davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davacının ıslah ettiği tutar yönünden tümden haklı olduğu vicdani kanaatine varıldığından davalı lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş, 168.104,30 TL üzerinden davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
-47.254,03 TL nin 14.02.2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-120.850,10 TL asıl alacak ve 168.104,30 TL nin 14.02.2020 tarihine kadar işlemiş faizi yönünden dava konusuz kalmakla karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 3.227,92 TL harçtan peşin alınan 588,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.639,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç ve 557,09 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.750,00 TL bilirkişi ücreti ve 945,20 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.695,20 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 26.215,65 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 08/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır