Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/774 E. 2022/813 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/774 Esas
KARAR NO : 2022/813
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizin … sayılı kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı kararı ile kaldırılarak yeniden görülmek üzere dosya gönderilmiş olmakla, Mahkememizin … Esasa kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 15/04/2014 tarihinde akdolunan acentelik sözleşmesi gereğince davacı şirketin, davalının meşgul olduğu ve olacağı konularında acenteliğini yapmaya başladığını, davalının, müvekkile keşide ettiği 12/07/2017 tarihli Beykoz 2.noterliğinin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile müvekkilinin acenteliğinin 11/10/2017 tarihinde sona erdirileceğini bildirdiğini, 19/10/2017 tarihli Beykoz 2.Noterliğinin … yevmiye nolu fesihnamesi ile acentelik yetkilerinin 13/10/2017 tarihi itibariyle feshettiğini bildirdiğini, davalı tarafından yapılan fesihin haksız olup bu aşamada müvekkilinin TTK kapsamında portföy tazminatı talep etme hakkının doğduğunu, davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işletilecek ticari avans faizi ile birlikte 10.000,00 TL ‘nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, şirketin merkez adresinin Beykoz/İstanbul olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin olağan fesih hakkını kullandığını, davacı tarafın portföy tazminat talep hakkı bulunmadığını, ispat yükü üzerinde olan davacının müvekkil şirketin önemli menfaat sağladığını ispatlaması aksi takdirde davanın reddedilmesi gerektiğini, koşulsuz ve şartsız 1 yıllık komisyonun müvekkil şirket tarafından hiçbir menfaat elde edilmemiş olmasına rağmen davacı acenteye ödenmesine karar verilmesinin davacının sebepsiz zenginleşmesine neden olacağını ve sair nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının yetki itirazının (sözleşmedeki yetki anlaşmasının Beyoğlu Adliyesi olmasına bu halde yetkili Mahkemenin İstanbul Adliyesi olarak belirtilmesi gerekmesine rağmen bu sözleşmeye dayanılarak yetki itirazında bulunulmaması, yine davalı ikametgahının yetkili olduğu yönündeki yetki itirazının para borçlarında yetkili Mahkemenin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşme yeri olması nedeniyle) reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce davalı şirkete müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılmış ve cevabi yazısı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce davacı şirketin 2014, 2015, 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerinin yerinde inceleme yetkisi verilerek TTK’nın 122.maddesi uyarınca davalıdan alacaklı olup olmadığı varsa miktarının belirlenmesi için hesaplama uzmanı hukukçu Av. …, mali müşavir … ve hesaplama uzmanı hukukçu Av. …’dan rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin raporunda; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan feshin haksız fesih olduğu, davacı acentenin fesih tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi dışında bir çok şirket adına acentelik yaptığı, davalı şirket tarafından davacıya 12/07/2017 tarihli Beykoz 2. Noterliği ihtarnamesi ile sözleşmenin fesih edileceği yönünde ihtarname gönderildiği, bu tarihten sonra davacının poliçe üretiminin önceki aylara göre hızla düştüğü ve portföyündeki poliçelerini acentelik sözleşmesinin son bulmasından önce başka sigorta şirketlerine kaydırdığı, davacının sözleşmenin feshinden sonrada kendi müşteri portföyünden büyük oranda yararlanmaya devam ettiği, acenteliğin feshinden sonra davacının portföyünde olan kaç poliçenin davalı şirket tarafından yenilendiğine dair bir verinin dosya kapsamında kesin olarak belirlenemediği, ancak davalı tarafça cevap dilekçeleri ekinde davacının portföyünde olup yenilenen poliçelerin listesi sunulmuş olup 38 adet poliçenin yenilendiği, bu poliçelerin toplam prim bedelinin 12.101,00 TL olduğu, komisyon ücretinin ise 1.384,00 TL olduğu, yenilendiği tespit edilen poliçe sayısı ve davalı şirketin elde ettiği prim miktarının 12.101,00 TL olduğu nazara alındığında sigorta şirketinin sigorta acentesinin portföyü sayesinde önemli menfaatler elde ettiğinin kabul edilemeyeceği belirtilmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna itiraza ilişkin … tarihi dilekçesi üzerine dosya re’sen ele alınarak 28.05.2019 tarihli ara kararı ile, Davacı vekilinin … tarihli bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda; bilirkişi heyetine davalı şirketin Akdeniz Bölge Müdürlüğü ofisinde yerinde inceleme yetki verilerek ek rapor tanzim etmelerinin istenilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce önceki bilirkişi heyetinden hesaplama uzmanı hukukçu Av. …, mali müşavir … ve hesaplama uzmanı hukukçu Av. …’dan ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinin ek raporunda; davalı sigorta şirketi tarafından yapılan feshin haksız fesih olduğu, davacı acentenin fesih tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi dışında bir çok şirket adına acentelik yaptığı, davalı şirket tarafından davacıya 12/07/2017 tarihli Beykoz 2. Noterliği ihtarnamesi ile sözleşmenin fesih edileceği yönünde ihtarname gönderildiği, bu tarihten sonra davacının poliçe üretiminin önceki aylara göre hızla düştüğü ve portföyündeki poliçelerini acentelik sözleşmesinin son bulmasından önce başka sigorta şirketlerine kaydırdığı, davacının sözleşmenin feshinden sonrada kendi müşteri portföyünden yararlanmaya devam ettiği, davacı tarafından davalı adına düzenlenen poliçelerden 2014 yılında 42.297,85 TL, 2015 yılında 126.961,09 TL, 2016 yılında 187.074,46 TL, 2017 yılında 122.802,06 TL’lik olmak üzere toplamda 479.135,46 TL’lik komisyon elde ettiği, davacının talep ettiği portföy tazminatının yasal düzenleme gereği son 5 yılda elde ettiği komisyon ücreti miktarının ortalamasını aşamayacağı, buna göre davacının talep edebileceği portföy tazminatının üst sınırının 119.783,86 TL olduğu, acenteliğin feshinden sonra davacının portföyünde olan ve davalı şirket tarafından yenilendiği tespit edilen poliçeler sebebiyle davalının elde ettiği prim miktarının toplamının 191.057,09 TL olduğu, acenteliğin feshinden sonra davalı şirket tarafından yenilendiği tespit edilen poliçelerdeki komisyon bedelinin 25.484,68 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava değeri ıslah edilmiş ve harcı ikmal edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda;
“Dava TTK 122.maddesinde düzenlenen denkleştirme tazminatına (uygulamadaki portföy tazminatına) ilişkin olup, taraflar arasında 15-04-2014 tarihinde akdolunan acentelik sözleşmesinin 17-08-2016 tarihinde yenilendiği, davalının davacıya keşide ettiği 12-07-2017 tarihli Beykoz 2. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmede yer alan “Taraflardan her biri 3 ay evvel noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü bir mektup ile fesih ihbar etmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir” maddesine istinaden davacının acenteliğinin 11-10-2017 tarihinde sonu erdirileceğinin bildirdiği, 19-10-2017 tarihli Beykoz 2. Noterliğinin … yevmiye numaralı feshis namesi ile de davacının acentelik yetkilerinin 13-10-2017 tarihi itibariyle feshettiği taraflar arasında ihtilafsızdır.
6102 sayılı TTK’nın 122.maddesine göre:
(1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa, b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa, acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
Bu bağlamda öncelikle taraflar arasındaki sözleşmenin haklı nedenle feshedilip edilmediğinin etraflıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 12-07-2017 tarihli Beykoz 2. Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile fesih ihbarı bildirilerek feshedildiği anlaşılmaktadır Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin 27. Maddesine göre sözleşme, belirsiz bir süre içen akdedilmiş olup, taraflardan her birinin 3 ay evvel noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü bir mektup ile fesih ihbar etmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman feshedebileceği kararlaştırılmıştır.
Bu durumda feshin esasen belirsiz süreli sözleşmenin feshedilmesi esasına dayandığı ve davacının kusuruyla sözleşmenin feshine neden olmadığı ve fesih bildiriminde bir sebeb gösterilmediği anlaşılmakla; 6102 sayılı TTK’nın 122/1-c maddesi ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 23/15-16. Maddeleri kapsamında sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra davalı sigorta şirketinin, davacı acentenin faaliyeti sonucu önemli menfaatler elde ediyor ve hakkaniyet gerektiriyorsa davacının denkleştirme tazminatını hak etme koşullarının oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekmekte olup; Mahkememizce alınan kök ve ek bilirkişi heyeti raporları ile daha önce acente tarafından düzenlenen poliçelerden acentelik sözleşmesinin feshinden sonra, davalı tarafından yenilenen poliçeler( yenilenen poliçelerin belirlenmesinde davacı acenteden önce kök poliçesi yine aynı davalı şirketin başka acentesi tarafından düzenlendiği belirlenen poliçeler nazara alınmayarak), prim miktarları ve acente komisyon miktarları ile tek tek tespit edilmiş, sonuç olarak acenteliğin feshinden sonra davacının portföyünde olan ve davalı şirket tarafından yenilendiği tespit edilen poliçeler sebebi ile davalının elde ettiği prim miktarının toplam 191.057,09 TL olduğu, davacının talep edebileceği portföy tazminatının yasal düzenleme gereği son 5 yılda elde ettiği komisyon miktarının ortalamasını aşamayacağından, buna göre hak ettiği tazminat alacağının 119.783,86 TL olduğu anlaşılmıştır. Davacı bu miktar üzerinden davası değerini belirleyerek eksik harcı tamamlamış ve Mahkememizce talep edilen değere göre davanın kabulüne hüküm tesis edilmiştir. ” gerekçesi ile verilen karar,
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin … Karar sayılı kararı ile “….İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, davalının genel müdürlüğünün bulunduğu yere talimat yazılarak içerisinde uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişilerin de bulunduğu heyete dosyanın tevdinin sağlanarak, tazminatı belirleme noktasında, sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, kazandırılan müşteri sayısı, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar bir bütün olarak dikkate alınmak suretiyle bilimsel verilere uygun yargı denetimine elverişli rapor aldırılmasından ibarettir.
Sonuç olarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü…” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmiş, … tarihli celsede; İstanbul Anadolu Nöbetçi ATM ‘ ne talimat yazılarak; bir sigortacı bilirkişi, bir mali müşavir bilirkişi ve bir sigorta hukukunda nitelikli hesap uzmanı hukukçu bilirkişiye dosyanın tevdi ile, bilirkişilere davalı şirketin ticari defterlerini yerinde inceleme yetkisi verilmek suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin … gün ve … Karar sayılı kararı doğrultusunda rapor tanziminin istenmesine karar verilmiştir.
İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Tal. Sayılı dosyasında sigorta hukukunda nitelikli hesap uzmanı bilirkişi …, sigorta uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/09/2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle:
1.) Davalı şirketin, davacı adına keşide ettiği Beykoz (2). Noterliği’nin 12/07/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile acentelik sözleşmesinin – “Sözleşmenin Süresi” başlıklı “Taraflardan her biri, 3 ay evvel Noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü bir mektup ile feshi ihbar etmek kaydıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir…” maddesi doğrultusunda 11.10.2017 tarihi itibariyle resen feshedileceğini ihtar ettiği; sonrasında da Beykoz (2). Noterliği’nin 19.10.2017 tarih ve … yevmiye nolu fesih ihtarnamesi ile de 15/04/2014 tarihli acentelik sözleşmesi ve 17/08/2016 tarihli acentelik sözleşmesinin 13/10/2017 tarihi itibariyle feshedildiğini ihtar ve ihbar ettiği;
2.) Davalı şirketin, davacı acentenin portföyü sayesinde yenilediği poliçelerden; sözleşmenin feshinden sonraki bir yıllık süreçte TOPLAM 164.771,00 TL PRİM ELDE ETTİĞİ; taraflar arasındaki sözleşmeler feshedilmemiş olsaydı, davacı şirketin elde edeceği komisyon gelirinin de toplam 22.891,00 TL olacağı,
3.) Davalı tarafından davacıya, 43 aylık dönemde düzenlediği poliçeler nedeniyle toplam 479.458,13 TL komisyon ödemesi yapıldığı, Bu haliyle davalının; 1 yıllık ortalama komisyon geliri 133.802.28 TL (11.150,19×3-133.802,28) hesaplandığı;
4.) Taraflar arasındaki acentelik sözleşmesinin feshinden sonra, davacı acentenin kişisel gayretiyle yarattığı müşteri çevresinden (portföyünden) davalı – şirketin yararlanmaya devam etmesi, davacı acentenin ise yararlanamaması nedeniyle; davacı acentenin uğradığı zararın (denkleştirme tazminatının) elde edemediği komisyon gelirinden ibaret olacağının kabul edilmesi halinde, davalının talep edebileceği zarar (Tazminat) miktarının da 22.891,00 TL olarak kabul edilebileceği (hesaplanan 22.891,00 TL komisyon tutarı, davacı şirketin sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmenin feshinden sonraki 1 yıl içinde elde edemediği geliri (yani 1 yıllık zararı) olmaktadır)
5.) Antalya’nın en düşük nüfus yoğunluğuna sahip olan ilçesinde faaliyet gösteren davacı acentenin, sözleşme süresince davalı şirkete önemli menfaat sağlamış olduğu, sözleşmenin feshinden sonra ise; davalı şirketin, davacı acentenin işbu portföyü sayesinde yenilediği poliçelerden elde ettiği toplam 164.771,00 TL prim tutarının, davacı acentenin portföyünün yaklaşık % 16,52’si olduğu; netice itibariyle, sözleşmenin feshinden sonraki bir yıllık süreçte, davacı şirketin portföyünün % 16,52’sinden davalı şirketin menfaat sağladığı; ancak, davalı şirketin olağan fesih hakkını kullanması nedeniyle de, fesih ihbarından sonraki süreçte davacı şirketin kendi portföyünün % 83,48’ini başka sigorta şirketlerine kaydırarak kendi portföyünün önemli miktarından yine kendisinin yararlanmaya devam ettiği” sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Düzenlenen bilirkişi raporunun dosya mündericatı ile uyumlu ve yargı denetimine elverişli olduğu kabul edilerek, davacının talep edebileceği tazminat miktarının 133.802,28 TL olduğu belirlenmiş, ancak önceki yargılama sırasında verilen ıslah dilekçesi esas alınarak davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 119.783,86 TL nin dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.182,43 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan 2.045,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.136,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, ( Söz konusu harç bozmadan önce davalıdan tahsil edildiğinden bu konuda harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına,)
3-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru, 170,78 TLpeşin, 1.874,83 TL.ıslah harcı olmak üzere toplam 2.077,01 TL. nın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan. 18.967,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 5.250,00 TL bilirkişi ücreti, 266,00 TL tebligat-posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 5.516,99TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- İstinaf aşamasında ve kaldırma sonrası davalı tarafından harcanan 148,50 TL. Tebligat posta gideri yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
8-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır