Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/701 E. 2022/499 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ1.

ESAS NO : 2021/701 Esas
KARAR NO : 2022/499
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/11/2021
KARAR TARİHİ: 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili sigorta şirketi …ile …isimli kişi arasında mali sorumluluk sigorta sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye dayanarak seyahat eden kişinin seyahat esnasında oluşacak tüm olumsuzlukları ve seyahat risklerine dair mali sorumluluk sigorta poliçesi mevcut olduğunu, …’in hayat arkadaşı …ile birlikte 12.07.2014 tarihinden 26.07.2017 tarihine kadar …rezervasyon numarası ile tur operatöründen Türkiye’ye paket tur rezervasyonu yaptırdıklarını, 12.07.2014 tarihinde …ve … ile birlikte Türkiye’ye seyahat giderlerinin 1.956,00 Euro tutarında olduğu bir tatile geldiklerini, Antalya’daki havalimanından, gemi seyahatinin başlayacağı limana otobüsle yapılan bu transfer sırasında, … plakalı minibüsün Antalya’dan gelişli Kemer istikametine giden güzergahta trafik kazası yaptığını, …’in ağır yaralandığını, otobüsle limana tur düzenleme çerçevesinde yapılan bu transferin, davalı şirket … Ltd. Şti. tarafından icra edildiğini, müvekkili sigorta şirketi …’nin davalı … Ltd. Şti. Ve minibüs sürücüsü … (tamamından sorumlu olmak üzere) ve bu şirketin mali sorumluluk sigortaları olan … Sigörta A.Ş, … Sigorta A.Ş, ve …Sigorta A.Ş’ye karşın (Poliçe miktarı ile sınırlı olmak kaydıyla) ve …’nın sorumluluk kapsamına girmesi koşulu ile Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – …Karar sayılı ilamının işbu yargılama sürecinde gözönünde bulundurulması suretiyle; Türk Ticaret Kanunu halefiyet ilkesi ve rücu haklarından doğan müvekkil şirketin dava tarihine kadar ödediği … Euro tazminatın temerrüt tarihi olan 12/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte rücuen tazmini ve müvekkili şirketin bundan sonra ödeyeceği tazminatlar hakkında fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile uzman bilirkişilerce hesaplandığında arttırılmak üzere davalılardan alınarak davacı müvekkil şirkete ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle: 25/02/2011 tarihinden itibaren üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri kurum tarafından karşılandığı, ancak kazaya maruz kalan … ile ilgili olarak ilgili 2.Kısa vadeli servisinden yapılan herhangi bir işlem kaydına rastlanmadığını, davacı tarafın ilgilisinin yabancı uyruklu olup; yabancı uyruklu kişilerin trafik kazalarına bağlı tedavileri de müvekkil kurum tarafından karşılandığını, ancak kişilerin tedavilerinin devamını yabancı ülkelerde sürdürmeleri halinde yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinden müvekkil kurum sorumlu bulunmadığından , yurt dışında verilen tedavi hizmetlerinin bedelinin kurumun ilgili mevzuatı çerçevesinde kurumca karşılanmadığını, yabancı gerçek ve tüzel kişilere, Türkiye’de dava açmak veya icra takibi başlatmak istemeleri halinde teminat yatırma zorunluluğu getirilmiştir. Zira; Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK) m. 48 kapsamında “Türk mahkemesinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanını karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır.” Bu sebeple bu hususun da Mahkemece gözetilmesini talep ettiklerini, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkil şirket nezdinde … plakalı aracın (ZMMS) sigortalı olduğunu, kişi başı sakatlık teminatının 268.000TL olduğunu, hiçbir kabul anlamına gelmemekle; davacının talep ettiği tutarın ise teminat limitinin çok üstünde olduğunu, tedavi, bakıcı ve geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışı olduğunu, öncelikle davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığının mahkeme tarafından değerlendirilmesini talep ettiklerini, zamanaşımı süresinin dolduğunun tespiti halinde davanın reddini talep ettiklerini neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: …plakalı aracın müvekkili şirkete 20.01.2014-03.09.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, öncelikle davanın pasif husumetten reddi gerektiğini, davacı tarafın dava ehliyeti bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte dava konusu olayda müteselsil değil bir sıralı sorumluluk söz konusu olduğunu, somut olayda davalı …Sigorta şirketinin kazaya karışan aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortacısı olduğu belirtildiğinden sıralı sorumluluk gereği sorumlu şirketin …A.Ş olduğunu, dosyada öncelikle kusur tespiti yapılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte yabancı para alacağının dava açılış tarihi itibari ile Türk Lirasına çevirme talebinin yerinde olmadığını, olay tarihi olan 12/07/2014 tarihindeki kurun göz önüne alınması gerektiğini, müvekkil sigorta şirketi açısından bir temerrüt sözkonusu olmaıdğından,12/07/2014 tarihinden itibaren bir sorumluluk da sözkonusu olmayacağını, tedavi giderlerinin …sorumluluğunda olduğunu, poliçe kapsamında olmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, neticeten davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır. Aynı yasanın 3/1-k maddesine göre, tüketici; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”dir.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
İş bu davada; davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı … ‘in Antalya’da 12/07/2014 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle davacının bu sigortalıya ödediğini iddia ettiği …Euro tazminatı davalılara rücu edip edemeyeceği, davalıların sorumluluk miktarı taraflar arasında ihtilaflıdır.
Dava TTK 1481.maddesi uyarınca sigortacının sigorta tazminatını ödedikten sonra hukuken sigortalı yerine geçerek sorumlular hakkında açtığı tazminat davası niteliğindedir.
Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının 22.3.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 3.7.1944 sayılı kararında bu husus “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir tüketici davası sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; sigortalının Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun kapsamında tüketici sıfatına haiz olması nedeniyle, sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı bu davada görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu anlaşılmakla; davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/ 2 maddesi uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/ 2 maddesi uyarınca usulden REDDİNE,
2-Antalya Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili …, davalı …Sigorta A.Ş vekili …, davalı …vekili …’in yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.31/05/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı