Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/662 E. 2022/414 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARHKEMESİ

ESAS NO : 2021/662 Esas
KARAR NO : 2022/414
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2018
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizden verilen … tarih ve … Esas … sayılı kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla kaldırılarak yeniden görülmek üzere dosya gönderilmiş olmakla, mahkememizin … Esasa kaydı yapılarak Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalı banka aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden tanzim … ödeme … tarihli … TL ve tanzim … ödeme … tarihli … TL miktarlı … adet bono sebebine dayanarak icra takibine başlatıldığını, müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını, dava konusu bonoların teminat senedi olduğunu, icra takibi konusu olan bonoların da ciranta olarak görünen ve müvekkilinin abisi olan merhum …’nun müvekkili bankadan çekmiş olduğu çiftçi kendi kartına müvekkiline kefil olduğunu, müvekkilinin söz konusu çiftçi kredi kartına teminat olarak bu bilgisayar çıktısı şeklinde olan senetleri içeriği boş olarak imzalatıldığını, müvekkilinin senetleri imzaladığının farkında olmadığını, müvekkilinin kredi vermediği hiç kimseden bugüne kadar cirolu senet almadığını, müvekkili ile merhum … arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle söz konusu bonoların teminat olarak düzenlendiğini, asıl kredi borçlusu … vefat ettiği için söz konusu bonoların doldurularak işleme konulduğunu,müvekkilinin banka krediye ilişkin alacağını hayat sigortasından tahsil edemeyeceğini yine merhumun mirasçılarından da tahsil edemeyeceğini anlayınca bu yola başvurduğunu, davalının …’na hayat sigortası yapmadığı için sorumluluk altında olduğunu ve bu sorumluluğunun doğmasına davalı bankada çalışan biri sebep olmuş ise o zaman bu bonoların gerçeğe aykırı bir şekilde doldurulup işleme konulmasına şaşırmamak gerektiğini, davalı bankanın tacir vasfında olup … tanzim … ödeme ödeme tarihli bir senedi …’te alacaklı yerine geçecek şekilde ciro yolu ile olağan dışında olduğunu, icra takibinde merhum …’nun mirasçılarının borçlu olarak gösterilmediğini, varsa sebebinin davalı bankadan sorulmasının gerektiğini, bu nedenlerle … TL bedelli bonolar ile borçlu olmadığının tespitine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
YANIT :
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … arasında … tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme gereğince dava dışı Kredi alana çeşitli nakdi krediler kullandırıldığını, müvekkilinin yine aynı tarihte imzalanan … TL ve … TL limitli kefaletnameler ile dava dışı kredi alanın, anılan … kapsamında kullandırılan kredilerden doğmuş ve doğacak tüm borçları ile kredi alanın her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarından sorumlu olmayı, müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla kabul ve taahhüt ettiğini, dava dışı kredi alanın krediler sebebiyle yapması gereken ödemeleri aksatması üzerinde kredi hesapları kat edildiğini, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile müşterek borçlu ve müteselsil kefilin davalı aleyhine takibe geçildiğini, Antalya … İcra Müdürlüğünün dosyasına konu kambiyo senetlerinin de anılan kredilerden tahsili için müvekkili bankaya keşide edilen senetler olduğunu, bonolar kayıtsız şartsız ve sebepten mücerret borç ikrarını içerdiğini, teminat senedi olduklarına dair bir ibare içermediğini, davacının senetlerin bilgisayar çıktısı şeklinde olması sebebiyle farkında olmadan imzaladıkları ve müvekkilinin senetleri sonradan doldurduğu iddiasının haksız olduğunu, davacı tarafından müvekkili bankanın kredi kullandırılırken dava dışı kredi alana hayat sigortası yapmadığı için sorumluluğunun bulunduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacının kredi alana mirasçıları aleyhine işlem yapılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, bu nedenlerle davanın reddini talep ettiği görüldü.
Mahkememizce verilen … tarih … Esas … Karar sayılı kararı Antalya Bölge Adliyesi … Hukuk Dairesinin … Esas sayılı ilamı ile kaldırılmış olup, yargılamaya yukarıdaki esas üzerinden devam edilmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …’ın davalı … temel akdi ilişkisi … tarihli genel kredi sözleşmesi kapsamında açılacak kredilere olan müteselsil kefaleti olup, kefaletname tarih ve tutarlarına denkli olarak borçlu sıfatıyla … ve … tarihlerinde imzaladığı dava ve takibe konu senetler herhangi bir kredi işlemine tabi tutulmamıştır. Diğer taraftan yukarıda … dava tarihi itibariyle hesaplanan dava dışı …’nun bankaya karşı taksitli nakdi kredilerden kaynaklanan borcunun … numaralı … tarihli genel kredi sözleşmesi ve sözleşme eki … tarihli … TL. limitli cari hesap sözleşmesi ve … tarihli … numaralı Ticari Kart Sözleşmesine dayalı olarak açılan ve kullandırılan krediler olduğu, davalı … anılan sözleşmelerle dava dışı asıl kredi borçlusuyla yeni kredi ilişkisi kurduğu ve yeni teminatlar aldığı ve davacının müteselsil kefaletinin bulunduğu … tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan ve devam eden borç ilişkisi bulunmaması nedeniyle, davacı …’ın kefaletname ve … ve … tarihlerinde imzaladığı dava ve takibe konu senetlerin hiçbir geçerliliği kalmadığı, davacının borçlu sıfatıyla imzaladığı ve uzun süredir işlemsiz bıraktığı söz konusu senetleri, ikinci sözleşmenin imzalanması ve yeni teminatların alınmasını takiben davacıya iade etmiş olması gerektiği, diğer taraftan, dava ve takibe konu senetlerin herhangi kredi işleminden doğmadığı, yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı, bilindiği üzere, bankalar kambiyo senetlerini tahsil, rehin ve temlik cirolarıyla müşterilerinden kıymetli evrak hükmünde teslim alarak, tahsil cirosuyla teslim alınan senetleri vadelerinde borçluya ödenmek üzere ibraz eder, senedin ödenmemesi halinde protesto evrakıyla birlikte, işlemsiz kalan senet müşteriye iade edilir, rehin cirosuyla teslim alınan senetler ise senet karşılığı avans kredisine konu olarak kredinin devamı süresince ödenenlerin kredi hesabına mahsubu yapılırken, ödenmeyen senetlerin protesto evrakıyla birlikte kredi müşterisine iadesi yapılırken yerine yeni senet alınır. Tahsil ve rehin cirosuyla teslim alınan senetler bankanın mülkiyetinde bulunmaması nedeniyle senet portföyü sadece bankanın nazım hesaplarında kayıt ve takibi yapılır. Temlik cirosuna konu senetlerin ise bankanın asli hesaplarında takip edilerek doğrudan ıskonto ve/veya iştira kredisine konu edilebilir. Temlik alınan senet bedeli üzerinden senet vadesine kadar peşin faiz kesilerek kalan tutar kredi olarak banka müşterisine ödenir, senedin vadesinde borçlusu tarafından ödenmemesi halinde ise bankanın gerek senet borçlusu ve gerekse müşterisine karşı takip yapma hakkı doğar. Dava ve icra takibine konu edilen senetler ise … ve … tarihlerinde davacı tarafından borçlu sıfatıyla imzalanarak senet alacaklısı asıl kredi borçlusu tarafından temlik cirosuyla bankaya devredilmekle birlikte, söz konusu senetler karşılığında dava dışı asıl kredi borçlusu dava dışı …’na yapılan bir iskonto iştira işlemi bulunmadığı, ayrıca, takibe konulan senetlere dava dışı asıl borçlunun üç ayrı taksitli nakdi kredi işleminden doğan banka alacağının davalı … kayıtlarında … tarihinde her birinin ayrı ayrı takip hesaplarına aktarıldığı tarihle denkli olarak her iki bononun vade tarihinin … olarak yazılarak icra takibine konu edilmesinin tesadüf olamayacağı, buna göre vade tarihlerinin senetlere sonradan yazıldığı, hususlarına yukarıda değinilmişti. Bu cümleden olarak, … ve … tarihlerinde düzenlenen senetlerin … yıl gibi vade taşıdığı, … yıl vadeli bir senedin bir banka tarafından somut olayda olduğu üzere kredi işlemine alınması absürt bir sonucu ortaya çıkaracaktır. Dava dışı asıl kredi lehtarına açılan ve kullandırılan kredi işlemlerinin kaynağı somut olup, söz konusu senetlerle hiçbir ilintisi bulunmadığı, bu durumun davalı … kambiyo senedinin soyut (mücerret) borç ikrarını içerdi; dava konusu bonoların teminat senedi olmadığı, davacının kefaletinin tüm sözleşmelerden kaynaklanan her ne surette olursa olsun asaleten veya kefaleten doğacak borçlarını kapsadığı yolunda yapılan savunmayla izah edilir bir yanı olmadığı, davacının kredi sürecinde geçerliği kalmayan kefaletnameler ve senetlere dayalı olarak dava dışı asıl kredi borçlusunun yukarıda hesaplanan borcundan sorumlu tutulamayacağı, kanaat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasıdır. Haklı görülen banka ödeme ilamında belirtildiği gibi davalı … tarafından cevap dilekçesiyle açıkça takip dayanağı bonoların dava dışı … ile kredi ilişkisi nedeniyle kredinin tahsili için bankaya keşide edildiğinin bildirildiği, öyle ise dava dışı kredi borçlusuna bankanın alacaklı olduğu tutar belirlenerek bu tutar üzerinden hüküm kurulması gerektiği değerlendirilmiş; aldırılan ek bilirkişi raporunda davalı … dava dışı kredi asıl borçlusuyla yeni bir kredi ilişkisi kurduğu, yeni teminatlar aldığı ve davacının müteselsil kefaletin bulunduğu … tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan ve devam eden borç ilişkisi bulunmaması nedeni ile davacı …’ ın kefaletname ve … ve … tarihinde imzaladığı dava ve takibe konu senetlerin geçerliliği kalmadığı anlaşılmıştır. Davacının söz konusu senetleri senet tarihlerinden ve müteselsil kefaletinden sonraki tarihli krediler için verdiği kabul edilemez. Davalı … bu senetleri ancak … tarihli kredi sözleşmesinden olan alacağın tahsili için kullanabilir. Böyle bir alacak yok ise senetler davacıya iade edilmelidir. Bu nedenle farklı gerekçe ile yine kabul kararı verilmiştir. Ayrıca davalı … basiretli tacir olup, aldığı senetlerin hangi krediden dolayı tahsil amaçlı aldığını bilmektedir. Buna rağmen dava dışı asıl borçlunun başka bir borcu için senetleri tahsile koyması kötü niyet kabul edilse de önceki kararda kötü niyet tazminatı talebi reddedilmiş ve davacı yan bu hususu İstinaf konusu yapmamış olmakla, usuli müktesep hak gözetilerek kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davacının Antalya … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasındaki takibe dayanak kılınan keşidecisi …, lehtarı …, keşide tarihi …, vade tarihi …, hamili … A.Ş. Olan … TL bedelli bono nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine,
-Davacının Antalya … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasındaki takibe dayanak kılınan keşidecisi …, lehtarı …, keşide tarihi …, vade tarihi …, hamili … A.Ş. Olan … TL bedelli bono nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının tazminat talebinin usuli müktesep hak nedeni ile reddine,
3-Alınması gerekli … TL harçtan peşin alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan … TL peşin harç, … TL başvurma harcı ve … TL bilirkişi ücreti ve … tebligat, müzekkere masrafı olmak üzere toplam … TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır