Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/581 E. 2021/815 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/581 Esas
KARAR NO : 2021/815
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/01/2018
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizin … tarih ve …/… Esas, …/… Karar sayılı kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve …/… E, …/… K sayılı kararı ile kaldırılarak Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilerek davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalılardan … Tarım Ürün…A.Ş’nin işleteni ve malikinin olay anında diğer davalı …’un ise sürücüsü olduğu Mitsubishi Canter kamyon … marka ve modelli … plakalı aracın müvekkilinin imam nikahlı eşi sürücü …’in sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araca 30/102017 tarihinde çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’in hayatını kaybettiğini, …’un kural ihlali nedeniyle asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin de kazada yaralandığını, müvekkilinin sadece eşinin maddi kazancı ile geçimini sağladığını, herhangi bir sanatı veya mesleği bulunmadığını, imam nikahlı eşi vefat ettiği için onun desteğinden yoksun kaldığını, davanın kabulü ile şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılar … ile … Tarım Ürün ve Dış Tic A.Ş yönünden olay tarihi olan 30/10/2017 , davalı … … Sigorta A.Ş yönünden kendilerine başvurunun tebliğ tarihi olan 22/11/2017 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı taraf müteveffanın imam nikahlı eşi olduğunu iddia etmekle birlikte, müteveffanın annesi ile yapılan görüşmelerde böyle bir durumun söz konusu olmadığı belirtilmiş olduğundan müvekkil şirketçe davacının taleplerinin reddedildiğini, kabul manasında olmamak üzere, tazminatı hesaplamasında TRH2010 tablosunun kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi’nin kararı ile iptal edilen maddelerin de iş bu uyuşmazlık bakımından dikkate alınmaması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararı 17.07.2020 tarihinde verilmiş olmakla; iptal kararlarının geriye yürümeyeceği de gözetilerek hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere karar tarihinden önce düzenlenen poliçeler ve meydana gelen kazalar bakımından etkisi bulunmadığının gözetilmesi gerektiğini, ayrıca müteveffanın ehliyetinin kullandığı araç için yetersiz olduğu dosya içerisindeki belgeler ile sabit olduğunu, işbu hususun zararın oluşmasında etkisi bulunması nedeniyle Yargıtay kararları gereğince hesaplanacak tazminattan %40’tan az olmamak üzere müterafik kusurun tenzili gerektiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tarım Ürün ve Dış Tic.A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle: Açılan davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira, davacı … müvekkil firma yetkilisinin olumsuz cevap ve talimatına rağmen, gizli ve izinsiz olarak şirket aracını alıp şahsı için kullandığını ve evine giderken kaza yaptığını, dolayısıyla haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin Cumhuriyet Başsavcılığında kusur raporuna itiraz ettiğini, olayın oluşunun tutanaktaki gibi olmadığını, . bu konuda olay yerinde tanıklar olduğu halde, dinlenilmesi talep edildiği halde memurlar tanıkları dinlemediğini, bu nedenle keşif yapılması ve tanıkların keşif mahallinde dinlenmesi gerektiğini, müvekkilin kullanmış olduğu aracın hem zorunlu trafik sigortası, hem kaskosunun mevcut olduğunu, maddi tazminat talebinin ileride destek olacağının ispatı halinde ödeneceğini, kaldı ki bu konuda merhumun anne ve babasının da destekten yoksun kalmadan dolayı Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesi …/… Esas ile dava açtığını, hal böyle iken işi olmayan merhumun hangi desteği ve kime desteği olacağı tartışılmalı olduğunu, öncelikle davacının eşi olduğu nedeni ile açılan davanın reddi ile ,mahkeme aksi kanaate ise davalının tam kusurlu olduğu hususu doğru olmayıp sunacakları delillerle kusur incelemesinin yeniden yaptırılmasına ve açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben tarafları tanımam, kaza benim evimin arkasında oldu, kaza anında ben evin arka tarafında arkadaşlarımla birlikte oturuyordum, işten yeni gelmiştik, kazanın oluştuğu noktayı çok net şekilde görebilecek konumdaydık, kamyon kuzeyden güneye doğru geliyordu, diğer araç da doğudan batıya doğru geliyordu, çarpışma noktasından sonra hususi araç komşu evin bahçesine doğru gitti, tekerlerinin üzerinde durdu, devrilme olmadı, herkes toplandı, polisler de geldi, huzurda bulunan davalının da yardımıyla sonradan öldüğünü öğrendiğim şahsı arabanın altında çıkardılar, şahsın arabadan fırlama anını görmedim, ama dediğim gibi kendi arabasının altında kalmıştı, ancak bu hususi araç baya hızlı gelmişti, kamyonun sağ ön tarafına çarptı dediğim gibi ben tarafları tanımam davacının da eşi öldükten sonra evlenip evlenmediğini bilmiyorum, olay günü ölen şahsın arabasından sesler gelmeye başlayınca polisler arabayı oradaki vatandaşlardan birine çektirdi, bilgim bundan ibarettir” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Merhum … ‘in babası ile amca çocuğu olmamız nedeniyle akraba idik, davacı … ile imam nikahlı olarak yaşıyorlardı, tam bilmiyorum ancak tahminen 1-2 yıldır birlikte yaşıyorlardı, müstakil evleri vardı, …’nin ne iş yaptığını tam olarak bilmiyorum, … ev hanımıydı, …’e kocası olarak … bakıyordu, henüz çocukları yoktu …. eşi … ölünce ailesinin yanına taşındı, halen de ailesinin yanında yaşıyor, evlerimiz yakındır, başka biri ile evlenmesi söz konusu değildir ” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben olayın görgü tanığıyım, olay sırasında kazanın olduğu sokakta markete gidiyordum, önce hızlı gelen bir araba sesi duydum, başımı çevirdim o anda Şahin marka taksinin kamyona çarptığını gördüm, çarpma ile otomobil savruldu, araba yan döndü, herkes koştu, kısa bir süre sonra polisler geldi, Şahin marka otomobil alev almak üzereyken polislerin emriyle kamyonu geri çektik ve ölen çocuğu çıkartmaya çalıştılar ancak nereden çıkardıklarını ben görmedim .Ben davacı …’i ve müteveffa …’yi de tanımam” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA:”Olayda vefat eden … benim uzaktan akrabam olur, … ile imam nikahı ile evlenmişlerdi, bir seneye yakın evli kaldılar, sonra bu kaza oldu, kaza ile ilgili bilgi ve görgüm yoktur, ancak … kazada vefat etti, davacı eşi vefat ettikten sonra babasının evine gitti, ben askerden geleli 20 gün oldu, askere gitmeden önce babasının balkonunda görürdüm, şu an askerden geldikten sonra dikkat etmedim, haricen babasının yanında olduğunu biliyorum, yeniden evlendiğine dair bir duyum almadım. Davacının …’den önce nişanlı olup olmadığını bilmiyorum . Bana göstermiş olduğunuz fotoğraflarda 6 yorum 26 beğeni alan Facebook sayfasında lacivert tişörtlü boynunda kolye bulunan ve … beyaz tişörtü ile çektirdiği fotoğraf ile yine 60 beğeni 10 yorum alan fotoğraflarda bulunan (her iki fotoğrafta da her ikisinin kıyafetleri aynı olup aynı yerde çekildiği anlaşılan) erkek şahıs …’dir , diğer fotoğraflarda … yanında yer alan erkeklerin hiçbiri … değildir, dediğim gibi sadece iki fotoğrafta lacivert tişörtlü kolyeli olan kişi …’dir, diğer fotoğraflarda … yanındaki erkekleri tanımıyorum, …’den önceki sevgilileri olabilir” demiştir.
DAVACI … İSTİCVABEN BEYANINDA;”Bana göstermiş olduğunuz fotoğraflarda sarılarak poz verdiğim fotoğraflardan nişan fotoğrafı olan benim rahmetli eşim …ten önce nişanlandığım …’ dir. … … bir buçuk yıl nişanlı kaldım. Ondan ayrıldıktan bir sene sonra rahmetli eşim …le imam nikahlı olarak evlendik. …le 2 yıl gayri resmi olarak evli kaldık. Fotoğraflardan bir kısmı da …le çekindiğim fotoğraflardır. Arabanın üstünde poz veren ve yine toplam yine 4 kişi olarak çekindiğimiz kişi ise …in ölümünden 5 ay kadar sonra sevgili olduğum … ‘ dır. Fotoğraftaki mavi gömlekli kişidir. … ile bir ay kadar sevgili olduk, nişanlanmadık, evlenmedik, ya da resmi nikah kıymadık, birlikte de yaşamadık. Şuanda bekar olarak hayatıma devam etmekteyim. 30/12/2017 tarihli Facebook fotoğrafındaki arka planda yer alan kişi …’dir. Fotoğrafı güncelleyen …’ dır. Hesabı kullanan kişi …’ dir. Ben bu fotoğraf için facebookda şikayette bulundum. Ben … ile hangi tarihte nişanladığımı ayrıldığımı hatırlamıyorum. …le de hangi tarihte evlendiğimi tam olarak hatırlamıyorum ” demiştir.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporunda özetle:
A)Sürücü …’un, %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu,
B)Sürücü …’ın, %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu, olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aktüer bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
Trafik kazası sonucu ölen …’ın geride kalan davacı imam nikahlı eş …’in müteveffa ile karı koca hayatı yaşadığının tespiti durumunda, destekten yoksun kalma zararı 211.256,86 TL
olarak hesaplandığı, davalı … şirketinin teminat limiti ile sınırlı sorumluluğu 182.680,60 TL olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle: Müvekkilin destekten yoksun kalmaya ilişkin maddi zararına yönelik olarak dava dilekçesinde 1.000,00 TL olan alacağın 211.256,86(TL)’ye çıkarılmasına, 1.000 TL’nin davalılar … ile … Tarım Ürün ve Dış Tic. AŞ. yönünden olay tarihi olan 30/10/2017, davalı … … Sigorta A.Ş. yönünden kendilerine başvurunun tebliğ tarihi olan 22/11/2017 tarihinden itibaren
, 210.256,86 TL’nin ise ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen ( Davalı … Şirketinin teminat limiti ile sınırlı sorumluluğu saklı kalmak kaydıyla 182.680,60 TL ) tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu … tarih ve …/… Esas, …/… Karar sayılı karar ile;
“Dava trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin dir.
Dinlenen tanık beyanları ve dosya mündericatından, davacının müteveffa …’in gayri resmi eşi olduğu, davalının …’nin vefatından sonra davacının başka biri ile evlendiği yönündeki iddiasını ispatlayamadığı, kazadan sonra aracın altından çıkarılan …’nin kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığının kabulü gerektiği, alınan kusur raporu ve aktüerya bilirkişi raporuna göre davacının destekten yoksun kalma zararının 211.256,86 TL olduğu, Yargıtay 17.HD nin emsal kararlarına göre bu miktar üzerinden emniyet kemerinin takılı olmamasından kaynaklı %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği anlaşılmış ve davacının hak ettiği tazminat miktarının 169.005,49 TL olduğu belirlenmiştir.
Davalı işleten ….A.Ş nin iflası üzerine davacı vekili bu davalı hakkındaki davadan feragat etmiştir. Bu davalı hakkında açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş,
… plakalı araç sürücüsü davalı … ve bu aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı … aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.” gerekçesi ile verilen karara karşı davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf başvurunda bulunulmuş,
Kararımız Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve …/… E, …/… K sayılı kararı ile;”…Somut olayda; davacı vekili tarafından, zarardan müteselsilen sorumlu olan araç sürücüsü, araç maliki ve aracın zorunlu trafik sigortacısına karşı dava açılmış; dava devam ederken davacı vekili tarafından hiçbir alacak, tazminat almadan, zarar karşılanmadan, ibra sözleşmesi imzalanmadan sadece davalı işleten Müflis … yönünden davadan feragat edildiği bildirilmiş, mahkemece davalı işleten yönünden maddi tazminat davasının reddine, davalı sürücü ile zorunlu trafik sigorta şirketi yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu durumda yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının hiçbir ödeme almadan sadece davalı araç işleteni yönünden davadan feragat etmesinin, diğer davalılar sürücü ve sigorta şirketine sirayet edip etmeyeceği ve davadan feragatin davalı sürücü ile sigorta şirketinin durumunu ağırlaştırıp ağırlaştırmayacağı üzerinde durulması gerekirken, bu husus hiç tartışılıp değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir (Yargıtay … Hukuk Dairesinin … gün ve …/… esas, …/… karar sayılı ilamı).” gerekçesi ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmiştir.
TBK 166/2.maddesine göre borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yaralanabilirler.
Somut olayda, davacının davalı işleten müflis şirkete açtığı davadan feragat etmesinin diğer davalılara sirayet etmesinin söz konusu olmadığı, zira davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları bu zarar için, sigorta şirketince KTK ve Sigorta Genel Şartlarına göre işletene rücu hakkı doğuracak bir hal (alkol, ehliyetsiz araç kullanma, istiap haddinin aşılması vs.) bulunmadığı gibi, bu hal bulunsa dahi davacının feragatinin rücu hakkının kullanılmasına yasal olarak engel teşkil etmeyeceği, yine davacının işletenin iflas etmiş olması nedeniyle yaptığı feragatin hakkın özünden feragat niteliğinde kabul edilemeyeceği (emsal Yargıtay 17.HD 2018/2833 E-2020/2489 K sayılı ilamı), anlaşıldığından, Mahkememizin önceki gerekçesine de bağlı kalınarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı Müflis … … A.Ş aleyhine açılan davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davalı … ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ İLE; 169.005,49 TL maddi tazminatın (taleple bağlı kalınarak) 1.000,00 TL ‘ lik kısmına davalı … için olay tarihinden (30/10/2017) davalı … için dava tarihinden itibaren işleyen yasal faiz uygulanarak bakiye alacak kısmına her iki davalı yönünden ıslah tarihi olan 23/02/2021 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine (davalı … şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına),
3-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 11.544,77 TL harçtan 35,90 TL peşin, 718,14 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 754,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.790,73 TL harcın davalılar … ve … Sigorta A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen tahsiline,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma, 359,90 TL peşin ve 718,14 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 789,94 TL ‘nin davalılar … ve … Sigorta A.Ş ‘den alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 300,00 TL Adli Tıp fatura bedeli, 663,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.463,50 TL yargılama giderinden 1.140,20 TL’sinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 285,10 TL’sinin davacı üzerine bırakılmasına,
7-A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 20.005,52 TL vekalet ücretinin davalılar müştereken … ve … Sigorta A.Ş ‘den müteselsilen alınarak davacıya,
8-Müterafik kusur indirimi nedeniyle reddedilen dava miktarı üzerinden davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair, davacı vekili ile davalı …’un yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır