Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/549 E. 2023/781 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/549 Esas
KARAR NO : 2023/781
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 30/09/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … isimli yabancı kimse ile davacının … A.Ş.’yi kurdukları, Yargıtay … HD, … tarih ve … K. sayılı kararında, şirketin feshi istemiyle açılan davada, şirket ortaklarına husumet düşmeyeceği ve davalı aleyhine açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği, … tarih ve … K. sayılı kararında ise, öncelikle şirketin feshi, bu mümkün değilse davacı sıfatıyla kendilerinin ya da hâkim ortak olan davalının şirketten çıkarılmaları terditli istemiyle açılan davada, davacı tarafın talebinin ileri sürülüş şeklinden husumetin hem şirkete hem davalı ortaklara düştüğünü, davalı ortaklara husumet düşmediği kabul edilecekse bile, şirket aleyhine açılan davanın esastan görülmesi gerektiği sonucuna varıldığı, Yargıtay … HD, … tarih ve … sayılı farklı bir kararında, şirketin yarı payının davacıya, diğer yarısının ise davalıya ait olduğu, şirkette başkaca bir hissedar bulunmadığı gözetildiğinde, fesih davasında şirketin taraf gösterilmemesinin sonuca etkili olmayacağı ve taraf teşkilinin tamamlanmış sayılacağını kabul ettiği, işbu davanın hem şirkete hem de diğer ortağa açılması gereği duyulduğu, esas sözleşme ile davacının yönetim kurulu üyesi ve yönetim kurulu başkanı atandığı, şirketin kurulmasından bu yana şirket ana sözleşmesinde belirtilen ve kuruluş amacını ihtiva eden hiçbir faaliyetini yerine getiremediği, şirketin kuruluşundan itibaren bütün işleri davacının yürüttüğü, davalının diğer ortak şirketin … pay sahibi olmasına rağmen herhangi bir faaliyette bulunmadığı, davalı ile davacının şirketin kurulmasından sonraki görüşmelerinin giderek zayıfladığı, artık görüşmedikleri, şirketin herhangi bir ticari faaliyeti olmayıp herhangi bir kazancının da olmadığı, davacının diğer ortağa ulaşamaması, kendisinin yurt dışı vatandaşı olması ve yurtdışına çıkma ihtimali de göz önüne alındığında, güvenini yitirdiği, güven ve iş birliğini zedeleyen davranışların TTK.549/4 maddesi uyarınca haklı nedenle fesih nedeni olduğunu belirtmiş, … A.Ş.’nin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz … tarihli (9) nolu tensip ara kararı ile; Dava dilekçesinin tetkikinden; Davacının, davalı şirket yönetim kurulu başkanı olduğu ve şirketi münferiden temsile yetkili olduğu, dolayısı ile davalı şirketi iş bu şirketin haklı nedenle feshi davasında temsile yetkili kişinin bulunmadığı anlaşıldığından, davacı yana şirketi bu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için dava açmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine karar verilmiş, davacı yanca ara kararı uyarınca Antalya …ATM.ne açılan davada … K sayılı karar ile şirketi iş bu davada temsil etmek üzere … kayyım tayin edilmiştir.
Davalı şirket kayyımı cevap dilekçesinde özetle; Şirketin, davacının yanı sıra … uyruklu … isimli ortağının bulunduğu, huzurda bulunan fesih davasında diğer ortak olan … nın davaya dahil edilmesi veya işbu davanın ihbar edilmesini talep ettiği, şirketin Vergi Levhasına göre …de vergi açılışının yapıldığı, … tarihli Ticaret Sicil Gazetesi suretinde de kuruluşunun ilan edildiği, işbu dava da … tarihinde açılmış olunmasına göre de anılan şirketin 1,5 yıllık faaliyetinin olduğu anlaşıldığı, kayyım atanan şirketin, ortağı ve temsile yetkilisi kişisi olan Davacı tarafça, şirkete ait ticari defterlerin ibrazının gerektiği, ticari defter ve kayıtların ibrazı sonrası yapılacak işi incelemesi ile faaliyet durumu-aktif pasifleri vs. hususlarda belirlenmiş olacağını belirttiği, şirketin diğer ortağınm davaya dahil edilmesi veya ihbar olunmasına karar verilmesini, davacı tarafın iddialarına ilişkin şirketin defter ve kayıtlarının yapılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenmesine göre karar ittihazına gidilmesini talep etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi …, şirketler hukukunda hesap uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle.
“Davalı … A.Ş.’nin Antalya Ticaret Sicilinin … numarasında, … tarihinde … TL sermaye ile tescilinin yapıldığı ve kaydının halen devam ettiği, davacının davalı şirkete esas sözleşme ile tek yönetim kurulu üyesi olarak atandığı ve şirketi temsile yetkili kılındığı,
Davacının davalı şirkette 50 adet payı bulunduğu, TTK m.411/1 uyarınca “Sermayenin en az onda birini oluşturan pay sahibi” olmakla azlık sıfatını haiz olduğu,
Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi …. sayılı dava dosyasında … AŞ’ne kayyım atanmasına karar verildiği,
Şirketin ticari sicil kaydının yapıldığı … tarihi ile davanın açıldığı … tarihi ile … tarihleri arasında satışlarının olmadığı,
Şirketin … dönemi bilançosuna bakıldığında sermaye olarak konulan …. TL.’si kasada hesabında 32.500,00 TL. banka hesabında gözüktüğü.
Şirketin öz kaynağının … tarihi itibariyle … TL … tarihi itibariyle …,48 TL, … tarihi itibariyle … TL. olduğu, ancak banka ve kasadaki bu paraların fili durumu bilinmediği,
Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün … sayılı … tarihli yazısına göre şirketin gecikme zammıyla birlikte 1.918,86 TL vergi borcu bulunduğu, Yüksek Mahkeme kararları gereği davacının daha kusurlu olması halinde işbu davayı açamayacağının içtihat edildiği, şirket faaliyetlerini tek başına yürüttüğünü ve davalının hiçbir faaliyet yerine getirmediğini iddia eden davacının kuruluştan bu yana şirketi temsile yetkili yönetim kurulu başkanı olduğu dikkate alındığında şirketin sevk ve idaresi hususunda TKK m. 375 uyarınca devredilemez görev ve yetkileri haiz olduğu, ortaklar arasındaki ilişkinin ortaklığı çekilmez hale getirip getirmediği hususunda takdirin Mahkemeye ait olduğu, davacının işbu davayı açabilmesine ilişkin takdirin Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Şirketin diğer ortağı ile davacı bir iş ortamında tanıştılar, diğer ortağın yurt dışı bağlantıları ve teklifi ile davalı şirket kuruldu, ancak şirket hiç iş yapmadı, şöyle ki bir iş için sözleşme imzalandı ancak yabancı ortağın tutarsız davranışları, işi geciktirmeye çalışması nedeniyle sözleşmenin karşı tarafı sözleşmeyi feshetti, davalı şirketin ortağı değişik bir insandı, şirketin diğer ortağının agresif tavırları vardı, sanki bir sıkıntısı var gibiydi, dedi.
Soruldu: Biraz önce anlatmış olduğum sözleşmenin imzalanmamasının sebebi de davalı şirketin ortağıdır, şöyle ki İstanbuldaki şirket ile sözleşme imzalandı bu büyük bir iş idi ancak İstanbuldaki firma bizden bir kısım belgeler istedi, bu belgelerden bir tanesinin … getirilmesi gerekiyordu ve bu belge … ile alakalı idi ancak … bu belgeyi bir türlü getirmedi, belge içeriğinin ne olduğu tam olarak bilmiyorum ama finans ile ilgiliydi, dolayısıyla ortaklar arasında bir güven ilişkisi kurulmamıştı, …’nin karakteri nedeniyle güven hiç kalmadı” demiştir.
DAVACI TANIĞI … BEYANINDA: “Ben kuruluşundan bu yana davaya konu şirketin sözleşmeli mali müşaviriyim, şirketin kuruluş işlemlerini de ben yaptım, davacı ve … ortağı ile birlikte iki ortaklı anonim şirket idi, … TL sermayesi vardı, sermayenin 1/4’ü ödenmişti, o da zaten kira ve şirketin kuruluş masraflarına ancak yetti, sonra aralarında husumet çıktığını duydum, ayrıntılarını bilmiyorum, şirket hiç faaliyet göstermedi, şirket … tarihinde kurulmuştu, şirketin hiçbir mal varlığı yoktur, defterleri hala bende, vergi dairesi şirketi re’sen terkin etti, sadece ticaret odası aktif durumdadır, vergi dairesi borcu bulunmaktadır, … ortağın hisselerini davacı satın almak istedi ancak o kabul etmedi, kendisi Türkiye’ye de gelmiyor, bu sebeple olağan genel kurul toplantıları da yapılmadı, ana sözleşmeye göre davacının 3 yıllık temsil yetkisi vardı, o da sona erdi, kimyasal ürünlerde kullanılan nano teknolojik bir icatla ilgili iştigal edeceklerdi, sanırım tarım dahil birçok alanda kullanılacak kimyasal bir üründü, ancak dediğim gibi hiçbir faaliyet göstermedi, diğer ortağın … olduğunu biliyoruz ancak şu an itibariyle hangi ülkede yaşadığını, tebligata yarar açık adresinin neresi olduğunu bilmiyoruz, o dönem kendi ülkesi ile de sıkıntıları vardı. Dediğim gibi kuruluşundan bu yana hiç genel kurul toplantısı yapılamadı” demiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
TTK 531.maddesi uyarınca, şirketin haklı nedenle fesih talebine ilişkin olarak yasal şartların oluşup oluşmadığı taraflar arasında ihtilaflı olup,
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden, Vergi Dairesinden, SGK İl Müdürlüğünden temin edilen kayıtları, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; davalı anonim şirketin iki ortaklı kurulduğu, temsil yetkisinin davacıda olduğu, diğer ortağın … uyruklu olduğu, ticari kayıtlardaki adresinin sadece … olarak yazılı olduğu, şirketin kuruluş tescil tarihinin … olduğu, kuruluşundan bu yana genel kurul toplantısının yapılmadığı, ana sözleşmede yönetim kurulu üyesi süresinin 3 yıl olarak belirlendiği, … isimli ortakla iletişim kurulamadığı, yurt dışı adresinin de bilinmediği, bu sebeple TTK 414.maddede belirlenen şekli ile genel kurul toplantı çağrısı yapılamadığı, şirketin kuruluşundan bu yana herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığı belirlenmiştir.
TTK 531.maddesi anonim şirketlerde haklı sebep fesih halini düzenlemekte olup, şirket ortağının haklı sebebin varlığı halinde şirketin feshini talep edebileceği, Mahkemenin yapılan yargılama ile fesih yerine davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki değerlerinin ödenip davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen veya kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceği belirtilmiştir.
Şirketin feshini gerektirecek haklı sebeplerin mevcudiyetinin değerlendirilmesine dair Mahkememizce yukarıda yapılan incelemede,… tarihinde tescili yapılarak kurulan şirketin sermaye şirketi olmasına rağmen kâr sağlayacak hiçbir faaliyetinin olmadığı, şirketin kuruluşundaki ortaklık amacının gerçekleşmediği ve gerçekleşme imkanının da kalmadığı, Mahkememizce şirketin feshi yerine davacının pay değeri kendisine ödenerek şirketten çıkartılması veya farklı bir çözüme karar verilmesi için ekonomik ve rasyonel bir neden bulunmadığı görülmüş ve şirketin TTK 531.maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarası kayıtlı … … ANONİM ŞİRKETİ’nin FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Davacı şirket ortağı …’ın (TC.NO: …) tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Kararın bir örneğinin Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 210,55 TL harcın davalıdan tahsiline,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 223,85 tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 2.623,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nın 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı şirket kayyımının yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.21/11/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı