Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/542 E. 2021/592 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/542 Esas
KARAR NO : 2021/592
DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/09/2019
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … tarih ve …/… E, …/… K sayılı Gönderme kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosya 2021/542 E sırasına kaydedilerek;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … tarihinde saat 15.30 sıralarında Antalya/Kemer istikametinden Antalya istikametine seyir halinde olan müvekkilin kaza tarihinde maliki olduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı 2011 model … marka minibüs aracın, … Kavşağına giriş yaptığında aracın ön kısmı ile … oteller bölgesi istikametinden seyir halinde … kavşağına giriş yapan davalılardan … sevk ve idaresindeki malikinin diğer davalı …’nın olduğu … plaka sayılı 2003 model …t marka aracın sol yan kısmı ile çarpışması sonucu yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, fazlaya ilişkin tüm haklarının saklı kalması kaydıyla, müvekkilin aracında meydana gelen hasar ve bu hasarın giderilmesi için gerekli masrafın ve yine araçtaki değer kaybının toplam bedeli olan 46.477.26 TL.’nin kaza tarihi olan 06.09.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte, (davalı sigorta şirketi yönünden sigorta poliçesinde gösterilen miktarla sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle;… tarihli kazaya karıştığı belirtilen…plakalı araç, …Sigorta A.Ş. Nezdinde … numaralı 28/07/2013-2014 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunmakta olup kaza tarihi itibariyle teminat limiti araç başına 25.000,00 TL olduğunu, Müvekkil şirketin sorumluluğu sigortalısının sorumluluğu ve nihayetinde poliçe teminatı ile sınırlı olduğunu bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihi ile dava tarihi arasında 6 yıl olduğunu, tazminatın davacı yönünden cezayı gerektiren bir fiilden de doğmuş olmadığını, davanın müvekkil yönünden zamanaşımı nedeniyle reddini talep ettiklerini, olayda müvekkil …’ ün kusurunun olmadığını, kazanın …’ın kusurundan meydana geldiğini, müvekkilin bugüne kadar hasar bedelinin ödenmesi konusunda temerrüde düşürülmüş olmadığını, bu nedenlerle dava tarihine kadar faiz talebine de itiraz ettiklerini, öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil hakkında açılan işbu davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin… plakalı aracın sahibi olduğunu, araç sahibi olarak da dava dilekçesinde de belirtildiği üzere aracına Karayolları Trafik Kanunu Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigortasını … poliçe numarası ile 28.07.2013-28.07.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …Sigorta A.Ş.’ye yaptırdığını, müvekkilin araç sahibi olarak üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini, ancak sigorta şirketinin umursamaz ve hukuka aykırı davranışından dolayı mağduriyet yaşadığını, davanın reddini talep etmiştir.
Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verilen 2019/186 E, 2021/265 K sayılı karar ile; “Mahkememiz iş bu dosyasının da nitelik itibariyle 6102 sayılı TTK.nun 4.maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğu ve 6102 sayılı Yasanın 5/a maddesi gereğince, uyuşmazlık Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanında bulunmaktadır. 6102 sayılı Yasanın 5/4 maddesi gereğince, ticari nitelikteki uyuşmazlığa bakmaya davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle mahkememizin bulunduğu yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından dolayı mahkememizin eldeki davaya bakmaya sıfatının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında kalmadığı anlaşılmakla, usul ekonomisi ilkesi uyarınca aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliği ile, dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine talep beklenilmeksizin gönderilmesine karar verilmiştir…” gerekçesi ile dosyanın HSK’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile görevli ve yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07.07.2021 tarihli 608 numaralı, 08.07.2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararında yeni bir ihtisas mahkemesinin kurulmasının söz konusu olmadığı ( nitekim bu halde dahi verilen gönderme kararlarına karşı kanun yolu açıktır. Nitekim Yargıtay 23. HD 2016/8699 esas sayılı, 2018/2293 esas sayılı, 2016/968 esas sayılı emsal ilamları da bu doğrultudadır. ) sadece kurulu olan Antalya Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin genişletilmesine karar verildiği dolayısı ile Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesince Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verilen kararın gerekçe içeriği ve UYAP sisteminden görevsizlik kararı ile karar numarası alınarak dosyanın kapatılmış olması nazara alındığında, kararın taraflara tebliğ edilerek kesinleştirilmesi gerektiği, kaldı ki gönderme kararı verilse dahi yukarıdaki belirtilen Yargıtay 23.HD. nin emsal kararları incelendiğinde; ihtisas mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler nedeniyle dosyanın yeni kurulan ihtisas mahkemesine gönderilmesine dair verilen gönderme kararlarına yasa yolunun açık olduğunun kabul edilmesi gerektiği görülmüştür.
5235 sayılı yasanın Hukuk mahkemelerinin yargı çevresini düzenleyen 7.maddesi; ” Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır. (Ek cümle:22/7/2020-7251/55 md.) Ancak özel kanunlarla kurulanlar da dâhil olmak üzere, hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilir.
(Mülga ikinci fıkra:22/7/2020-7251/55 md.)
Coğrafî durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir hukuk mahkemesinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, özel kanunlarında yargı çevresi belirtilmemiş olan hukuk mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.” hükmünü içermektedir.
Yargıtay’ın hukuk daireleri uygulamasında, “davanın açıldığı tarihteki” yetki sınırlarının esas alınması gerektiği (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarih 2020/488E. 2020/807K. sayılı kararı); yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hakimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam ettiği”, yeni yargı çevresinin Hakimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerektiği (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2014 tarih 2014/9664E. 2014/13521K. sayılı kararı); Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yetki çevresinin belirlenmesi kararında “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam ettiği” (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2015 tarih 2015/1494E. 2015/5742K. sayılı kararı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2020 tarih 2020/9810E. 2020/10498K. sayılı kararı) yönündeki kararları istikrar kazanmış ilkeleridir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerektiği açık ise de;
Sonuç olarak, yukarıda açıklandığı üzere Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından verilen karar teknik anlamda görevsizlik kararı olduğu halde, kararın taraflara tebliği ve kesinleştirilmesi hususunda usulü eksiklikler bulunduğu, usulü eksikliklerin giderilmesi için dosyanın Mahkemesi’ne iadesine karar verilmesi gerektiği ve görevsiölik kararının yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine Mahhkememizin davaya bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığı hususunda karar verilebileceği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığı şimdilik değerlendirilmeksizin, sadece ilk kararı veren mahkemenin tebligat ve kesinleştirme eksikliklerinin giderebilmesi amacıyla bu esas sıramızın kapatılarak, dosyanın ilk kararı veren Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’ne gönderilmesine,
2-Harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmakla görevli ve yetkili Mahkemesince takdir edilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu KESİN olarak karar verildi. 07/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır