Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/540 E. 2021/566 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/540 Esas
KARAR NO : 2021/566
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/09/2021

Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … tarih ve …/… Esas, …/… K sayılı Görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosya …/… E sırasına kaydedilerek;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı … Vekili dava dilekçesinde özele; müvekkilinin oto kiralama firmasından kiralamış olduğu ile karşı taraf … plaka numaralı araçla kaza yaptığını, kazadan sonra sorumluluğu bulunan gerçek ve tüzel kişilere dava açtıklarını, Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesinin …/… E sayılı dosyasında maddi manevi tazminata hükmedildiğini, kazaya
karışan … plaka sıra numaralı otomobilin kaza esnasında zorunlu trafik sigortasının bulmadığını, zorunlu trafik sigortası yerine kanun gereği davalı-borçlunun güvence hesabına
geçtiğini, bu nedenle tüm maddi zararların davalı Güvence Hesabından karşılanması gerektiğini, bundan dolayı Antalya … İcra Müdürlüğünün …/… dosyasında alacak takibi başlattıklarını,
borçlu Güvence Hesabının alacaklarını sürüncemede bırakmak niyetiyle kötü niyetli olarak icra dosyasına itiraz ettiklerini, itirazın iptal edilerek takibin kaldığı yerden devam edilmesine, % 40 inkar
tazminatı ödetilmesine, yargılama giderleri vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 109/1 maddesi uyarınca 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin haksız fiilin faili olmadığından uzamış zaman aşımının uygulanamayacağını, dava dilekçesinde kazanın hangi tarihte meydana geldiğinin belli olmadığını, Trafik Kanunu’nun 93. maddesi ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1 maddesi gereğince eğer kaza 2003 yılında meydana gelmiş ise trafik sigortası teminat limitinin 30.000 TL olduğunu, davacının kaza esnasında konumunun taraflarınca bilinmesi imkanının olmadığını, davacının kusur bakımından tespitinin gerekli olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) 16/09/2021 tarih ve …/… Esas, …/261 K sayılı karar ile; ” Mahkememiz iş bu dosyasının da nitelik itibariyle 6102 sayılı TTK.nun 4.maddesinde belirtilen ticari davalardan olduğu ve 6102 sayılı Yasanın 5/a maddesi gereğince, uyuşmazlık Asliye Ticaret Mahkemesinin görev alanında bulunmaktadır. 6102 sayılı Yasanın 5/4 maddesi gereğince, ticari nitelikteki uyuşmazlığa bakmaya davanın açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle mahkememizin bulunduğu yargı çevresinde Asliye Ticaret Mahkemesi bulunmadığından dolayı mahkememizin eldeki davaya bakmaya sıfatının Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07.07.2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında kalmadığı anlaşılmakla, usul ekonomisi ilkesi uyarınca aşağıdaki şekilde mahkememizin görevsizliği ile, dosyanın yetkili ve görevli Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine talep beklenilmeksizin gönderilmesine karar verilmiştir.” gerekçesi ile görevsizlik kararı ile birlikte dosyanın yetkili ve görevli olan Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine Gönderilmesine dair kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
5235 sayılı yasanın Hukuk mahkemelerinin yargı çevresini düzenleyen 7.maddesi;
” Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır. (Ek cümle:22/7/2020-7251/55 md.) Ancak özel kanunlarla kurulanlar da dâhil olmak üzere, hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilir.
(Mülga ikinci fıkra:22/7/2020-7251/55 md.)
Coğrafî durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir hukuk mahkemesinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, özel kanunlarında yargı çevresi belirtilmemiş olan hukuk mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
” hükmünü içermektedir.
Yargıtay’ın hukuk daireleri uygulamasında, “davanın açıldığı tarihteki” yetki sınırlarının esas alınması gerektiği (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarih 2020/488E. 2020/807K. sayılı kararı); yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hakimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam ettiği”, yeni yargı çevresinin Hakimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerektiği (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2014 tarih 2014/9664E. 2014/13521K. sayılı kararı); Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yetki çevresinin belirlenmesi kararında “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam ettiği” (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2015 tarih 2015/1494E. 2015/5742K. sayılı kararı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2020 tarih 2020/9810E. 2020/10498K. sayılı kararı) yönündeki kararları istikrar kazanmış ilkeleridir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerektiği açık ise de;
Sonuç olarak, yukarıda açıklandığı üzere Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi ( Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından verilen karar teknik anlamda görevsizlik kararı olduğu halde, kararın taraflara tebliği ve kesinleştirilmesi hususunda usulü eksiklikler bulunduğu, usulü eksikliklerin giderilmesi için dosyanın Mahkemesi’ne iadesine karar verilmesi gerektiği ve görevsizlik kararının yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine Mahhkememizin davaya bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığı hususunda karar verilebileceği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığı şimdilik değerlendirilmeksizin, sadece ilk kararı veren mahkemenin tebligat ve kesinleştirme eksikliklerinin giderebilmesi amacıyla bu esas sıramızın kapatılarak, dosyanın ilk kararı veren Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’ne gönderilmesine,
2-Harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmakla görevli ve yetkili Mahkemesince takdir edilmesine,
4-Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu KESİN olarak karar verildi.29/09/2021

Katip …

Hakim …

¸e-imzalı ¸e-imzalı