Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/517 E. 2022/881 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/517 Esas
KARAR NO : 2022/881
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 20/09/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında alkollü içeceklerin satışı konusunda sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmenin, taraflarca yazılı olarak akdedilmemekle birlikte davalı şirketçe belirli zaman dilimlerinde müvekkil şirkete talep edildiği miktarda alkollü içeceğin piyasa rayiç fiyatı üzerinden satışı konusunda anlaşmaya varıldığını, tarafların mabeyinde kurulan sözleşmede bedel unsurunun sarih bir şekilde belirlenmediğini ancak piyasa rayiç fiyatına atıf yapılmak suretiyle bedel unsurunda mutabakata varıldığını, müvekkili şirketin muhtelif zamanlarda teslim edilen alkollü içeceklerin bedeli olarak davalı şirket emrine 5 adet çek keşide ettiğini, müvekkili tarafından davalı şirketten satın alınan alkollü içeceklerin ivazı olarak teslim edilen bu 5 çekten 4 adedinin muhatap … tarafından lehtar şirkete ödendiğini, halihazırda son kalan çekin ibrazının 30/09/2021 tarihinde mümkün hale geleceğini, müvekkil şirketin, alkollü içeceklerin ivazı olarak davalı şirkete toplamda … TL tutarında çek keşide ettiğini, ancak müvekkil şirket tarafından yapılan muhasebe denetimlerinde satın alınan alkollü içeceklerin maliyetinin piyasa rayicinin çok üzerinde olduğunun tespit edildiğini, müvekkil şirket adına kesilen 01/12/2018 tarih … nolu faturanın ise mükerrer olarak tanzim edildiğini, … TL + KDV’lik bu faturanın da müvekkil şirket tarafından iade edildiğini, dolayısıyla bu fatura sebebiyle de borçlu olunmadığının tespitini talep ettiklerini ve sair nedenlerle 6100 sayılı Kanunun 389 ve devamı maddeleri uyarınca henüz ciro edilmemiş bulunan … seri numaralı çekin ihtiyaten ibranın, ödenmesinin, ciro edilmesinin yasaklanmasına ve hiçbir işleme konu edilmemesine, 2004 sayılı Kanunun 72/2 maddesi uyarınca çek dolayısıyla başlatılabilecek icra takiplerinin durdurulmasına, taraflar arasında vuku bulan satış ilişkisinde açıkça kararlaştırılmamış olan bedelin 6098 sayılı Kanunun 233 ve 2/2 maddeleri uyarınca tespitine, tespit edilen rayiç bedel ile müvekkilin keşide ettiği toplamda … TL bedeli çeklerin değeri arasındaki farkın tespitine ve bu fark nispetinde müvekkilin … seri numaralı tacir çeki dolayısıyla borçlu olmadığının tespitine, 01/12/2018 tarih … numaralı fatura sebebiyle müvekkilin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının, fiyat bilgisi sorduğu ve fiyat bildirimi sonrası siparişlerini verip teslim aldığı ürünlerin bedelinin piyasa rayicinden yüksek olduğu iddiasında bulunamayacağını, davalının serbest piyasa koşullarında elinde bulunan ürünlerin fiyat bilgisini davacıya yazılı olarak sunduğunu, davacının da kabul ettiği bu fiyatlar üzerinden sipariş verip, ürünleri satın ve teslim aldığını, davacının, basiretli bir tacir olduğundan – her hangi bir muzayaka halinden de bahsetmediğinden – gabin iddiasında da bulunamayacağını, davacının ürünlerin bedellerinin piyasa rayicinden yüksek olduğu iddiasına dayanak olarak; kendisinin hazırladığı, delil değeri olmayan ve tesliminin yapılıp yapılmadığı muallak bulunan ve dolayısı ile delil değeri bulunmayan kimi fatura ve excel listesini gösterdiğini, ürünlerin bedelleri ve taraflar arasındaki işlemlerin nasıl gerçekleştiğine dair, davacının fiyat farklarını göstermek adına düzenlediği tek yanlı listede yer alan ürünlerin davalının satmış olduğu ürünlerden kalite ve tercih edilme bakımından farklı olduğunu, listede yer alan davalı tarafından satışı yapılan ürünlerin salt ÖTV bedellerinin dahi, davacının emsal gösterdiği ürünlerin bedellerinden yüksek olup; bu farklara istinaden talepte bulunulmasının anlaşılabilir olmadığı gibi talebe yönelik iddialarının açıkça kötü niyetli olduğunu, davacının ürünlerin bedellerinin piyasa rayicinden yüksek olduğu iddiası yanında 13.03.2019 tarih ve … numaralı faturaya konu ürünleri teslim almadığını ve faturayı iade ettiğini ve 01.12.2018 tarih ve … numaralı KDV dahil … TL bedelli faturanın mükerrer düzenlendiğini iddia ettiğini, bu iddiaların gerçek dışı olduğunu, 13.03.2019 tarih ve … numaralı ve 314.910 TL(KDV hariç) bedelli faturaya ilişkin 12.03.2019 tarih ve … numaralı irsaliye faturasının dilekçe ekinde sunduklarını, ürünlerin davacı tarafından teslim alındığına dair irsaliye davacı çalışanı … tarafından imzalandığını, yine davacının, bu faturaya konu ürünlerin teslim edilmediğine dair Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı’nda … numarada kayıtlı dosyada soruşturma yürütüldüğünü belirttiğini, ancak; soruşturma dosyasına yansıyan ifadelere göre ” o dönemlerde tadilat halinde bulunan tesiste bekçi bulunmadığı ve ürünlerin parça parça çalınmıştır. ” ifadelerinin yer aldığını, yani; davacınin bir yandan ürünleri teslim almadığı iddiasında ama; diğer yandan da ürünlerin çalındığı iddiasında olduğunu, 01.12.2018 tarih ve … ( davacı, dava dilekçesinde fatura numarasını … olarak belirtmiştir. ) numaralı faturanın mükerrer olmayıp; fatura ve içeriği ürünlerin tesliminin yine davacı çalışanı tarafından imza ile teyit edildiğini, ayrıca, davacı taraflar arasındaki alışverişlere konu tüm faturalarda olduğu gibi, mükerrer olduğunu iddia ettiği 01.12.2018 tarih ve … numaralı ve 13.03.2019 tarih ve … numaralı faturaların da bildiriminin vergi dairesine yapmış faturalara ilişkin olarak BA / BS formları düzenlendiğini, tüm bunlar yanında; davacı ile davalı arasında dönem dönem hesap mutabakatları yapılmış olup; basiretli bir tacir olan davacının hiç bir zaman mutabakatlara itiraz etmediğini, neticeten davanın reddine karar verilmesini, talep etmiştir.
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporunda özetle:
1- Davacı şirketin ibraz edilen 2018, 2019, 2020 yıllarına ve 2021/01-10 dönemlerine ait e-defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
2- Davalı şirketin 2018 yılı yevmiye defteri ile 2019 ,2020 yıllarına ve 2021/01-10 dönemlerine ait e-defterlerinin usulüne uygun tutulduğu,
3-Davacı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan dava tarihi itibari ile 140,52TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu,
4-Davalı şirketin ticari defter kayıtlarına göre davalının davacıya 140,53TL borçlu olduğunun kayıtlı olduğu,
5-Davacının davalıca mükerrer düzenlendiğini iddia ettiği 01.12.2018 tarihli … Nolu fatura incelendiğinde faturanın … firması tarafından düzenlendiği, bu firmanın vergi kimlik numarasının davalı firmanınkinden farklı olduğu ve farklı bir tüzel kişilik olduğu,
6-Davacı tarafça davalının düzenlediği tüm faturaların ticari defterlere kayıt edildiği ve dava tarihi itibari ile dava konusu çekin ödeme olarak kayıtlı olması ile her iki taraf kayıtlarına göre davacının davalıya 140,52TL borçlu olduğu, davacının mükerrer düzenlendiğini iddia ettiği faturanın davalıca değil … firması tarafından düzenlenen fatura olduğu, davalıdan başka bir tüzel kişiliğe ait olduğu görülmüş olup davalının satmış olduğu ürünlerin kalite ve tercih edilme bakımından farklı olduğu davacının sunduğu listede yer alan davalı tarafından satışı yapılan ürünlerin salt ÖTV bedellerinin dahi, davacının emsal gösterdiği ürünlerin bedellerinden yüksek olduğu iddiası ile davalının rayiç bedel üzerinden faturalandırma yaptığı iddialarının değerlendirilmesi uzmanlık alanım dışında olduğundan bu konuda bir değerlendirmenin tarafımca yapılamadığı, davalının rayiç bedelin üzerinde mal satıp satamayacağı hususları ile eğer rayiç bedelden satılması gerekiyorsa rayiç bedellerin resmi kurumlardan istenerek tarafların ticari ilişkide bulunduğu yıllar itibari(2018-2021yılları) ile yıl bazında belirlenmesi gerekeceği bu tespitten sonra davalının düzenlediği tüm faturaların okunaklı bir sureti ile rayiç bedellerin karşılaştırılması ile ne tutar kadar rayiç bedelden fazla fatura düzenlendiğinin tespit edilebileceği” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Taraflar arasında alkollü içeceklerin satışı usulü hususunda yapılan sözleşme uyarınca; davalı tarafından düzenlenen 01/12/2018 tarih … nolu (… TL + KDV) faturanın mükerrer olarak tanzim edilip edilmediği, davacı yanca davalıdan alınan ürünlerin bedelinin piyasa rayici olarak kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı, davalının sözleşmeye aykırı satış bedeli tespit edip etmediği, somut olayda TBK 233.maddesinin uygulanmasının gerekip gerekmediği, sonuç olarak davaya konu 30/09/2021 tarihli 1.000.000 TL bedelli … seri numaralı (…’a ait) çek ve belirtilen fatura nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığı hususlarının taraflar arasında ihtilaflı olduğu belirlenmiştir.
Tarafların incelenen ticari defterlerine göre her iki tarafın defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve HMK 222.maddesi uyarıca delil vasfını taşıdıkları belirlenmiştir. Davacının ticari defterlerine göre dava tarihi itibariyle davalıdan 140,52 TL alacaklı olduğu, davalının ticari defterlerine göre ise aynı miktarda davacıya borçlu olduğu kaydının bulunduğu, davaya konu çekin her iki tarafon defterinde ödeme olarak kayıtlı olduğu, dolayısı ile ticari defterlerin birbirini teyit ettiği tespit edilmiştir.
TBK 233/1maddesinde ” Alıcı, satış bedelini belirtmeksizin, malı alacağını kesin olarak bildirmişse satış, ifa yeri ve zamanındaki ortalama piyasa fiyatı üzerinden yapılmış sayılır “hükmünü içermektedir. Somut olayda tarafların tacir olup, satılan mal karşılığı düzenlenen faturada satılan malın değerinin, niteliklerinin, miktarının yazılı olması ve davalı satıcı tarafından düzenlenen faturaların davacının ticari defterlerine kaydedilerek bedelinin ödenmesi karşısında, taraflar arasında yapılan satış sözleşmesinde satış bedelinin belirli olmadığının kabul edilemeyeceği, dolayısı TBK.nun bu hükmünün somut olaya uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Davacının TBK 28.maddesinde düzenlenen aşırı yararlanmaya dayalı bir iddiası ve ispatı da bulunmadığına göre yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 17.426,32‬ TL harçtan mahsubu ile bakiye 17.345,62‬ TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 129.634,05 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 04/11/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı