Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/511 E. 2021/539 K. 22.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/511 Esas
KARAR NO : 2021/539
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/04/2021
KARAR TARİHİ : 22/09/2021

… Asliye Hukuk Mahkemesinin (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) … tarih ve …/… E-…/… K sayılı Gönderme kararı ile Mahkememize tevzi edilen dosya …/… E sırasına kaydedilerek;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’e ait işletme akaryakıt taşıma işi ile ilgilendiğini, işletmeye ait tankerler ile çeşitli bölgelerden alınan akaryakıt petrol ofislerine dağıtıldığını, davalı … ile müvekkile ait işletme arasında bu işlem için bir anlaşmaya varıldığını ve çeşitli tarihlerde şirkete müvekkile ait işletme tarafından akaryakıt götürüldüğünü, müvekkile ait işletme tarafından… tarihine kadar davalı yana akaryakıt nakli gerçekleştirildiğini ancak müvekkilce defalarca aramaların yapılmasına rağmen taşıma ücretinin müvekkil işletmeye ödenmediğini, icra takibi sonrası davalı yanın kısmi ödeme yaptığını fakat bakiye için her hangi bir ödeme yapmadığını, bunun üzerine … İcra Müdürlüğünün …/… E sayılı dosyasıyla cari hesaba dayalı olarak 83.673,77 TL asıl alacak ve 13.173,87 TL işlemiş faiz toplamı 86.847,64 TL’nin tahsili amacıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığnıı, davalının kısmen borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borca itiraz edildiğine dair taraflarına tebligat yapılmadığını, söz konusu alacak için itirazı öğrenme sonrası zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, ancak arabuluculuk sonucunda da bir anlaşma sağlanamadığını, bu sebeplerle davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün …/… E Numaralı dosyasına yapılan itirazın iptalini, davalının %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın bakiye cari alacağı talebiyle, … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı dosyası üzerinden 83.673,77 TL asıl alacak, 3.173,87 Tl işlemiş faiz talebiyle icra takibine geçtiğini, müvekkil şirketin, davalı tarafa 41.432,91 TL borcu olduğundan bahisle borca kısmi itiraz ettiğini, davacının takip talebinde talep ettiği bedel, faiz dahil 86.847,64 TL olduğunu, müvekkil şirket tarafından ödenen 41.432,91 TL anapara mahsup edildiğinde, itirazın iptali davasına konu olabilecek bedelin 45.414,73 TL olduğunu, ancak davacı tarafın davasını 64.402,21 TL üzerinden açtığını, itirazın iptali davalarında, harca esas değerin, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerektiğini, müvekkilin davacı tarafa 2018 yılı öncesi herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının araç satış sözleşmesinde “satıcı, yukarıda nitelikleri ve bedeli yazılı aracı halihazır durumu ile satarak bedelini nakten aldığını beyan ve kabul etmiştir” ibaresinin yer aldığını, davacının bu bedele ilişkin tahsilat makbuzu kesmediğinden, müvekkil şirketin hesabında açık olarak kaldığını, fatura bedelinin ödendiği resmi belge ile sabit olduğundan bu hususun dikkatten kaçmaması gerektiğini, bu satıştan kaynaklı fatura mahsup edildiğinde müvekkil şirketin … tarihli son cari bakiyesi 41.733,49 TL olduğunu, ayrıca, müvekkil şirketin, cari hesaba kaydetmediği, ancak veresiye fiş karşılığı satışını yaptığı “Akaryakıt Veresiye Fişleri” sebebiyle davacıdan alacıklı olduğunu, bu sebeplerle, davanın reddine karar verilmesini, takibin kötüniyetli olarak açılması nedeniyle davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verilen …/… E-…/… K sayılı karar ile; “Kapsamı itibariyle TTK’nun 4.maddesi uyarınca asliye ticaret mahkemelerinin görevi dahilinde bulunan iş bu dava dosyasına ilişkin yargılama, dava tarihinde ve sonraki süreçte mahkememiz yetki çevresinde müstakil bir asliye ticaret mahkemesi bulunmaması sebebiyle mahkememizce asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla yürütülmekte iken, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün yeni kurulan ile mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevrelerinin belirlenmesi teklifi konulu … tarihli yazısı üzerine HSK tarafından alınan … tarih ve … numaralı karar ile bu mevcut mahkemelerden olan Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi Antalya ilinin mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olarak belirlenmiştir.
Yargıtay 23. HD’nin 06.12.2018 tarih 2018/2293 esas 2018/5694 karar, 08.10.2018 tarih 2016/968 esas 2018/4574 karar ve 16.10.2017 tarih 2016/881 esas 2017/2697 karar sayılı ilamları gibi pek çok kökleşmiş Yargıtay içtihadında da vurgulandığı üzere; bu gibi hallerde yani esasında özel bir mahkemenin görev alanında kalmasına rağmen görüldüğü yerde bu özel mahkemenin kurulmamış olması sebebiyle asliye hukuk mahkemelerince yargılamaları yürütülen dava dosyalarında yargılama devam ederken görevli özel mahkemenin kurulmuş ve faaliyete geçmiş olması hallerinde, asliye hukuk mahkemesince ilgili dava dosyaları hakkında gönderme kararı verilerek dosyaların yeni kurulan ilgili mahkemeye devredilmesi gerekmektedir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4. Maddesine göre, her iki tarafin da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmamalarına bakılmaksızın bu kanunda ön görülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.
Somut uyuşmazlıkta dava Asliye Ticaret Mahkemesi sifatıyla … Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, dava tarihinde …’ta müstakil ticaret mahkemesi bulunmadığından ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığa Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla … Asliye Hukuk Mahkemesi olarak bakılmıştır.
Ancak yargılama sırasında Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07.07.2021 tarihli 608 numaralı, 08.07.2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararı ile Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı çevresi (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olmak üzere Antalya ilinin mülki sınırları olduğu ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanmasına karar verilmiştir.
Görev kamu düzeni ile ilgili dava şartı olduğundan, iddia ve savunma olarak ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önünde bulundurulması zorunludur.
“Ancak yargılama sırasında Adalet Bakanlığının 14.05.2015 tarihli Olur’u ile İskenderun ilçesinde Asliye Ticaret Mahkemesi kurulduğu ve 03.08.2015 faaliyete geçtiğinden mahkemece dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesine re’sen devredilmesine (aktarılmasına) veya gönderilmesine karar verilmesi gerekirken…” (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi 2016/8699 esas 2020/164 karar sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinin sınırlarının yargı çevresinin (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) Antalya ilinin mülki sınırları olarak belirlenmesi ile birlikte mahkememiz dava konusu somut uyuşmazlık bakımından görevsiz hale geldiğinden …” gerekçesi ile dosyanın HSK’nun 07.07.2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile görevli ve yetkili Antalya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.
Yine karar içeriğinde Yargıtay Yargıtay 23. HD’nin 06.12.2018 tarih 2018/2293 esas 2018/5694 karar, 08.10.2018 tarih 2016/968 esas 2018/4574 karar ve 16.10.2017 tarih 2016/881 esas 2017/2697 karar sayılı ilamları emsal gösterilerek, bu emsal kararlar doğrultusunda gönderme kararı verildiği açıklanmış ise de; bildirilen bu emsal kararların ilk defa ihtisas mahkemesi kurulan yerlerde, ihtisas mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler için verilen görevsizlik-gönderme kararlarına ilişkin içtihatlar olduğu, Hakimler ve Savcılar Genel Kurulunun 07.07.2021 tarihli 608 numaralı, 08.07.2021 tarihli ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan kararında ise yeni bir ihtisas mahkemesinin kurulmasının söz konusu olmadığı, sadece kurulu olan Antalya Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin genişletilmesine karar verildiği dolayısı ile … Asliye Hukuk Mahkemesince Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verilen kararın gerekçe içeriği ve UYAP sisteminden görevsizlik kararı ile karar numarası alınarak dosyanın kapatılmış olması nazara alındığında, kararın HMK hükümleri çerçevesinde teknik anlamda görevsizlik kararı olarak verildiği, bu halde kararın taraflara tebliğ edilerek kesinleştirilmesi gerektiği, kaldı ki Mahkemenini gönderme kararının gerekçesinde değindiği Yargıtay 23.HD.nin emsal kararları incelendiğinde; ihtisas mahkemesinin görev alanına giren dava ve işler nedeniyle dosyanın yeni kurulan ihtisas mahkemesine gönderilmesine dair verilen gönderme kararlarına yasa yolunun açık olduğunun kabul edilmesi gerektiği görülmüştür.
5235 sayılı yasanın Hukuk mahkemelerinin yargı çevresini düzenleyen 7.maddesi;
” Hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, bulundukları il merkezi ve ilçeler ile bunlara adlî yönden bağlanan ilçelerin idarî sınırlarıdır. (Ek cümle:22/7/2020-7251/55 md.) Ancak özel kanunlarla kurulanlar da dâhil olmak üzere, hukuk mahkemelerinin yargı çevresi, il ve ilçe sınırlarına bakılmaksızın Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Kurulunca belirlenebilir.
(Mülga ikinci fıkra:22/7/2020-7251/55 md.)
Coğrafî durum ve iş yoğunluğu göz önünde tutularak bir hukuk mahkemesinin kaldırılmasına veya yargı çevresinin değiştirilmesine, özel kanunlarında yargı çevresi belirtilmemiş olan hukuk mahkemelerinin yargı çevresinin belirlenmesine, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir.
” hükmünü içermektedir.
Yargıtay’ın hukuk daireleri uygulamasında, “davanın açıldığı tarihteki” yetki sınırlarının esas alınması gerektiği (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 26/02/2020 tarih 2020/488E. 2020/807K. sayılı kararı); yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hakimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam ettiği”, yeni yargı çevresinin Hakimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerektiği (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 16/10/2014 tarih 2014/9664E. 2014/13521K. sayılı kararı); Hâkimler ve Savcılar Kurulunun yetki çevresinin belirlenmesi kararında “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam ettiği” (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 12/06/2015 tarih 2015/1494E. 2015/5742K. sayılı kararı, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 30/11/2020 tarih 2020/9810E. 2020/10498K. sayılı kararı) yönündeki kararları istikrar kazanmış ilkeleridir.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerektiği açık ise de;
Sonuç olarak, yukarıda açıklandığı üzere … Asliye Hukuk Mahkemesi ( Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) tarafından verilen karar teknik anlamda görevsizlik kararı olduğu halde, kararın taraflara tebliği ve kesinleştirilmesi hususunda usulü eksiklikler bulunduğu, usulü eksikliklerin giderilmesi için dosyanın Mahkemesi’ne iadesine karar verilmesi gerektiği ve gönderme kararının yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi üzerine Mahhkememizin davaya bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığı hususunda karar verilebileceği anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin iş bu davaya bakmakla görevli ve yetkili olup olmadığı şimdilik değerlendirilmeksizin, sadece ilk kararı veren mahkemenin tebligat ve kesinleştirme eksikliklerinin giderebilmesi amacıyla bu esas sıramızın kapatılarak, dosyanın ilk kararı veren … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’ ne gönderilmesine,
2-Harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmakla görevli ve yetkili Mahkemesince takdir edilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu KESİN olarak karar verildi.22/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır