Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/499 E. 2022/97 K. 31.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/499 Esas
KARAR NO : 2022/97
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan),
BİRLEŞEN 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ …/… ESAS
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 31/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan), Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl dava ve birleşen dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkiline karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe giriştiklerini ancak bu kambiyo senetlerinin müvekkilinden hile ve aldatma yoluyla alındığını, müvekkilinin eski çalışanlarının onu şikayet ile tehdit etmeleri üzerine başvurduğu arkadaşının kocası olan davalı asilin müvekkilinin mal varlığını olası haciz ve cezalardan korumak için kendi üzerine geçirttiğini, daha sonra ise müvekkilimi kandırıp kendi üzerine geçirdiği mallara karşı bir teminat olduğunu söylediği takibe konu senetleri imzalattığını, müvekkilinin bu senetleri ve yine protokolü alacaklı olduğunu düşünerek imzaladığını çünkü müvekkilinin Türkçe bilmediğini, davalı tarafından kandırıldığını, zira hesap hareketlerinden görüleceği üzere müvekkilin bankadaki parasının çektiği gün aynı şekilde davalı tarafından aynı miktarların kendi ve diğer davalı şirket hesabına yatırıldığını belirtmiş davaya konu takiplerden borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde müvekkili … ile davacı arasında akrabalık ilişkisi olduğunu, bu yakınlık nedeniyle müvekkilinin davacıya zaman zaman borç paralar verdiğini, takibe konu senetlerin de yine bu borçlar nedeniyle imzalandığını, davacının iddialarının borçtan kurtulmaya yönelik olduğunu davacının yıllardır Türkiye’de yaşadığını resmi kurumlarda bir çok işlem yaptığını ve tercüman kullanmadığını bu sebeple Türkçe bilmediğine ilişkin iddiasının doğru olmadığını, davacının kambiyo senetlerine karşı iddialarını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiğini öne sürmüş davanın reddini talep etmiştir.
Eldeki davaya konu takiplerin incelenmesinde davalı şirketin davacıya karşı kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlattığı, diğer davalı … senetlerde ilk lehtar ve ciranta olduğu; anılan takiplerin mahkememiz kararıyla tedbiren durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili taraflar arasında imzalanmış protokolü sunmuş incelenmesinde davacının davalı asilden almış olduğu borca karşılık 3 adet senet düzenlendiğine ilişkin hükümler ihtiva ettiği görülmüştür.
Gelen banka kayıtlarının incelenmesinde davacının belirttiği gibi davalı hesabına Türk Lirası Dolar ve Avro olarak paraların yatırıldığı görülmüştür.
Antalya … Noterliği’nden ve Konyaaltı Tapu Müdürlüğü’nden gelen yazı cevaplarında davacının yaptığı birden fazla işlemin mevcut olduğu ve bu işlemlerde bizzat ve tercümansız olarak bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacının isticvaben tercüman vasıtasıyla alınan beyanında protokol isimli belgeyi hatırladığını imzanın kendisine ait olduğunu ancak kendisine bu protokolün kendisinin verdiği borç için düzenlendiğini söylediklerini bahsedile tapu ve noter işlemlerinde basit işlemler oldukları için tercüman bulundurmadığını beyan etmiştir.
Tanık … davalı … ile bir ev alış verişleri olduğunu, davacının kendisinin bu evde komşusu olduğunu davalı … muhtemelen kendisinde güven yaratmak için davacıdan bir kısım para aldığını söylediğini, sebebini sorduğunda davacıya gelebilecek vergi incelemeleri nedeniyle olduğunu belirttiğini, kendilerinin genellikle davacının eşiyle muhatap olduklarını, aileleriyle görüştüğünde davalı ile sıkıntıları olduğunu parayı biraz zor alacaklarını söylediklerini beyan etmiştir.
Tanık … dava konusu olayların yaşandığı sırada davacı ile evli olmadıklarını davalının ise eniştesi olduğunu davacının çalışanlarının tehdidi sonrası güvendiği için onu davalıya yönlendirdiğini kendisinin de yanlarında bulunduğunu davalının davacının mal varlığını sorduğunu ve bunları devretmesi gerektiğini aksi takdirde el konulabileceğini söylediğini, bunun üzerine beraber davacının parasını çektiklerini ve hemen …’a verdiklerini ve onun da aynı gün bankaya yatırdığını, ayrıca arabasını da davalıya verdiklerini, protokolü ise kendisinin olmadığı bir zamanda imzalattıklarını davacının şirketinin müdürünün kendisi olduğunu işleri kendisinin yürüttüğü bu olaylar olduktan sonra borçlarını öder niyetiyle davalıya ait 3 adet taşınmazın satışın aracılık ettiklerini beyan etmiştir.
Tanık … davacı ile arkadaş olduklarını davacının maliye ile bir takım sıkıntıları olduğunu bildiğini bu sebeple mallarını ve paralarını davalıya verdiğini söylediğini, kendi aralarında sürekli rusça konuştukları için davacının ne kadar Türkçe bildiği hakkında fikri olmadığını çünkü kendisinin Türkçesinin kötü olduğunu beyan etmiştir.
Tanık … olayların yaşandığı sırada davalıların avukatı yanında stajyer olduğunu ancak sürecin içinde bulunduğunu, protokol için davacı ile kendisinin telefonda görüştüğünü, protokol yapma hususunun her iki tarafın anlaşması sonucu ortaya çıktığını, davacının imzalamadan önce protokolü okuduğunu nişanlısı olan beyin de orada ama odanın dışında olduğunu, o şahsın da protokol imzalanacağından haberinin olduğunu, davacının bu süreçte hiç bir şekilde tercüman kullanmadığını gayet iyi bir şekilde Türkçe konuştuğunu beyan etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Eldeki dava hile ve aldatma nedeniyle kambiyo senedinden borçlu olunmadığının tespiti davasıdır. Davacı davalı … kendisinin Türkçe bilmemesinden ve maliye ile ilgili sıkıntılarının olmasından yararlanarak kendisini kandırdığını ve bu senetleri aldığını asıl borçlu olanın davalı … olduğunu öne sürmüş davalılar ise iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Takibe konu senetlerde davacı keşideci davalı … lehdar ve ilk ciranta diğer davalı şirket ise hamil konumundadır. Tarafların bu statülerinden hareketle davada husumet ehliyetlerinin incelenmesi gerekmektedir. Takip başlatan hamile karşı davacının menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olduğu hususunda ihtilaf yoktur. Ancak, diğer davalı … da senet borçlusu konumundadır. Fakat olası müracaat hakkının kullanılması dikkate alındığında davacının bu davalıya karşı da menfi tespit davası açmakta hukuki yararının olduğuna kanaat getirilmiştir.
Davacının iddiası bu senetlerin hile ve aldatma yoluyla imzalatıldığı yönündedir. Bilindiği üzere kambiyo senetlerine ilişkin defiler mutlak ve nisbi olmak üzere iki çeşittir. Mutlak defiler sahtelik ehliyet ve senet metninden anlaşılan uygunsuzluk halleri olmakla herkese karşı nisbi defiler ise ancak muhatabına karşı ileri sürülebilen defilerdir. Davacının iddiası iradesinin fesada uğratılması olduğundan bu ehliyete ilişkin bir itiraz olup mutlak defidir. Bu sebeple herkese karşı ileri sürülmesi mümkündür. Yine ileri sürülen maddi olgunun aldatma ve hile olduğu dikkate alındığında iddianın her türlü delille ispatlanması caizdir. Davacının iddiası Türkçe bilmediği, bu sebeple imzalatılan protokol ve senedin kendi alacağına yönelik olduğu konusunda davacının kendisini aldattığı yönündedir.
Türkçe bilinmemesine ilişkin maddi olgunun incelenmesinde davacının delili tanık beyanlarıdır. Tanıklardan … davacının ne kadar Türkçe bildiğini bilmediğini belirtmiş, tanık … bu konuda bir beyanda bulunmamış ama beyanlarından maliye ile ilgili sıkıntılar ve mal varlığı ile ilgili konuları davacının davalı ile görüştüğü anlaşılmıştır. Diğer yandan tanık …’in görgüye dayalı ve olay örgüsü içindeki beyanlarına göre davacı gayet iyi derecede Türkçe bilmektedir. Diğer yandan isticvap beyanında davacı resmi işlemlerdeki basit beyanlar nedeniyle tercüman kullanmadığını söylese de bu işlemler taşınmaz satışı gibi gayet önemli işlemler olup davacının Türkçe bilmediği konusunda gerek tapu müdürlüğü gerekse de noter nezdinde bir şüphe dahi uyansa tercüman bulundurulmasının sağlanacağı kuşkusuzdur. Anılan bu sebeplerle davacının Türkçe bilmediği iddiası yerinde görülmemiştir. Bu noktadan sonra davacının protokol ve senet imzalanması hususunda aldatıldığı iddiası incelendiğinde; davacının uzun yıllardır Türkiye’de yaşayıp ticari faaliyette bulunması hasebiyle alacaklı olan bir tarafın senede imza koyması gerekmediğini bilebilecek oluşu, protokolde hükümlerin gayet açık ve anlaşılabilir olmakla davacının borçlu konumunda olduğunun belirli olduğu, tanık …’in beyanına göre protokolün de davacı tarafından okunup incelendikten sonra imzalandığı dikkate alındığında davacının aldat iddiasını kanıtlayamadığı anlaşılmıştır. Bu sebeplerle davanın reddi gerekmiş, davalının talebi ve mahkememizce tedbir verilmiş olması nedeniyle kötü niyet tazminatı şartlarının oluştuğu görülmüş ve davanın davalılar yönünden aynı hukuki sebebe dayanılarak reddedildiği anlaşılarak lehlerine her bir dosya için ayrı ayrı ve fakat tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği anlaşılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine, davacı aleyhine takip tutarları üzerinden %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, tedbirin kaldırılmasına,
*Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik iş sayılı İhtiyati haciz dosyasına yapılan itirazın reddine,
*Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik iş sayılı İhtiyati haciz dosyasına yapılan itirazın reddine,
2-Esas dava için:
a-Alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin alınan 8.225,93 TL harçtan mahsubu ile artan 8.145,23 TL. harcın istemi halinde davacıya iadesine,
b-Avukatlık Asgari ücreti tarifesi uyarınca hesaplanan 41.134,10 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
3-Birleşen dosya yönünden:
a- Alınması gerekli 80,70 TL. Harcın peşin alınan 6.266,94 TL. Harçtan mahsubu ile artan 6.186,24 TL. Harcın istemi halinde davacıya iadesine,
b- Avukatlık asgari ücreti tarifesi uyarınca hesaplanan 34.137,94 TL. Vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4- Esas ve birleşen dosya için davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 31/01/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır