Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/489 E. 2021/504 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/489 Esas
KARAR NO : 2021/504
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 31/12/2019
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizin …/… E sayılı dosyasından … tarihli ara kararı ile tefrikine karar verilen alacak davasının yapılan dosya incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: …/… mahallesinde kendi adına kayıtlı olan … dönüm taşınmaz üzerinde kurulu … dönüm serada ve diğer davacı eşi … adına kayıtlı …/… ve …/…’da bulunan … dönüm serada sebze üretimi yaparak geçimlerini sağladıklarını, … tarihine kadar aynı halde komisyoncu … …’e ürün teslim etmekte iken … tarihinden itibaren davalı şirkete ürün teslim etmeye başladığını, davalı şirket tüzel kişiliği ve şirketin ortağı müdürü … adına … bono verdiğini, …/… ilçesinde dönüm arazinin tapusunu verdiğini, … ilçesinde … … ve … mahallelerinde bulunan …m2 taşınmazın tapularını verdiğini, kendisine ürün teslim ettiği halde hesabına hayali ödeme rakamları girerek kendisini borçlandırdıklarını, kendisinden gerçekte yaklaşık … alacaklı iken bonolarını ve tapularını ve ürün teslim bedeli alacaklarını tarafına ödemediklerini, tüm yapılan işlemlerden dolayı kendisine yaklaşık bugüne kadar … … …’e ödediği ve teminat olarak aldığı iade etmediği … bonodan dolayı bakiye .., … ödediği halde .. bono aldığı ve bakiyesinden … ve hiç karşılıksız aldığı … bono bedelinden dolayı şahsından toplam … faiz tahsil ettiğini, ayrıca tapularını alarak iade etmediğini, senetlerin ve verilen tapuların karşılığında kendisi adına ve şirket adına kredi kullandığını, söz konusu taşınmazların teminat olarak verildiğini, tarafına yapılan ödemelerin tamamının teslim ettiği ürünlerin bedeli ile ödendiğini, dolayısıyla bonolar ve tapuların karşılıksız kaldığını, yapılan bu işlemlerin … yılında başlayıp … yılı ve hatta … yılı dahil devam ettiğini, şirket tüzel kişiliğine ürün teslim ettiği halde tarafına yapılan ödemeler teslim ettiği ürün bedellerinde mahsup edilmek üzere verildiği halde bonoların şirket adına tapuların ise şahıs adına alındığını, şahıs adına alınan tapuların ise şirket adına alınan krediler karşılığında teminat olarak verildiğini, taşınmazların bedellerinin tarafına ödenerek alındığı iddia edilecek olunursa tarafına ödendiği iddia edilen tutarların nereden ne şekilde temin edildiğinin ispatı gerektiğini, her ne kadar tapu satışlarında ödemenin banka veya benzer kurumlardan geçmesi mecburiyeti yoksa da ödemeyi yapan kişini bu ödemeyi ne şekilde temin ettiğini ispat etmesi gerektiğini, ayrıca taşınmazların değeri ile tarafına yapılan ödemeler karşılaştırıldığında arada çık büyük fark olduğunu, kendisinin teslim ettiği ürün bedellerinin zaten borcunun tamamını karşıladığını, bonoların ve tapuların tarafına iade edilmeyerek borçlu gösterildiğini, davalının tefecilik yapmak suretiyle kendisi ve eşinden elde ettiği haksız çıkarların sözde dayanağı görünen bonoların bedelsiz olduğunu davalıya borçları olmadığını, ayrıca davalının tefecilik yaparak bedelsiz olarak elde ettiği taşınmazların iadesi gerektiğini, İddia ederek, … ve diğer davalı şirket tüzel kişiliğine icra takibine konu edilen senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının saptanmasına haksız ve kötü niyetli davalının asıl alacağın %20’si oranında tazminatın alınarak taraflarına verilmesine, haciz baskısı altında haksız ve yersiz olarak davalıya yapılan tapu devirlerinin iptaline, davacılar adına tesciline, ürün tesliminden dolayı şimdilik … fazlaya ilişki hakları saklı kalmak kaydıyla alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalının diğer davalı şirket tüzel kişiliğinin %50 ortağı olup toptancı halindeki meyve ve sebze alım satım faaliyetlerini yürütmekte olduğunu, davalının yaptığı iş kapsamında birçok müstahsiline, hem maddi olarak hem de manevi olarak müstahsilinin yanında olmak amacıyla yardımcı olmak için, zirai hususlarda(fidan-ilaç-gübre,..vs) alım yapılabilmesi için finans sağladığını, müstahsil/çiftçilerin de bunun karşılığında hasat zamanı, ürünlerini komisyonculara getirerek borçlarını ödediklerini, bu kapsamda davacılara da yüklü miktarda ödeme/finans kaynağı temin ettiğini, ve verdiği ödemelere karşılık bono aldığını, nitekim davalının davacılara gerek yardımcı olmak gerek geçimlerini daha rahat biçimde sağlayarak daha iyi refah seviyelerinde yaşayabilmeleri için davacılara borç para vermesinin yanı sıra çiftçilik mesleğinin icrası için gerekli olan birtakım masraflarını da karşıladığını, Örneğin; davalının davacıların serası için gerekli olan fideyi, naylonu, ilaç ve gübreyi aldığını, serasında çalıştırdığı işçilere ücretini elden ödediğini, davacıların dava dilekçesinde kabul ettiği gibi- … Bankası kredisi için bankaya davacıların ödemesi gereken miktarı ödemek adına parça parça, yaklaşık … TL yatırdığını, ayrıca davalının davacı …’ün -dava dilekçesinde de kabul ettiği gibi- … …’e olan … TL borcunu da ödediğini, görüldüğü üzere davalının davacılara … yılının ilk aylarından … yılına kadar gerek maddi gerekse de manevi destekte bulunduğunu, davacı borçluların davalıya olan borcundan ötürü … TL bedelli … adet bono senedi verdiğini, senet bedelinin vadesinde ödenmemesinden ötürü borçlar kanunun alacaklı davalıya tanıdığı imkan dahilinde cebri icra yoluyla alacağın tahsili için Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/…, …/…, …/… Esas sayılı dosyaları ile icra takibine başlandığını, davacıların açmış olduğu işbu davanın haksız olduğunu, hukuki dayanaktan yoksun açılan bu davanın reddinin gerektiğini, davacıların dava dilekçesinde söz konusu bononun teminat amaçlı verildiğini iddia etmişlerse de, dava dilekçesinin tamamının soyut ve mesnetsiz iddialar olduğunu, zira takip konusu bononun üzerinde teminat olduğuna dair herhangi bir kayıt bulunmamakla beraber davaya konu bononun teminat için verildiğine veya herhangi bir sebeple borçlu olmadığına dair davacı tarafın HMK 200. maddeye göre herhangi bir usule uygun ve yazılı delil sunmadığını, hukukumuz da kambiyo senetlerinde soyutluk (mücerretlik) ilkesinin geçerli olduğunu, kambiyo senedini(bonoyu) alan kişinin düzenleyenden bir alacağı olduğunu ispat etmek zorunda olmadığını, kambiyo senetleri doğumlarına neden olan hukuki işlemle bağlı olamayan senetler olduğunu, borçlunun temel ilişki ne olursa olsun borcunu ödemek için kambiyo senedi(bono)kullandığında, asıl borç ilişkisi dışında yeni bağımsız kambiyo ilişkisinin doğmakta olduğunu, tüm bu açıklamalar ve YARGITAYIN YERLEŞMİŞ İÇTİHATLARI ışığında davacının söz konusu bonoyu teminat olarak verdiğini ve bononun bedelsiz olduğu yönündeki iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiğini, ayrıca, davacıların Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi …/… E. – …/… K. Sayılı dosyası ile Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… E sayılı takibe karşı Takibin İptali için dava açtıklarını, bu davada … adına atılan imza BASİT İMZA, yani aidiyeti tespit edilemediği için borçlu lehine yorumlandığını ve … açısından davanın kabul edildiğini, bu bağlamda … adına geçerli bir takip ve icra dosyası olmadığı için … açısından davanın usulden reddi gerektiğini, başka bir husus da; dava konusu …/… E. Sayılı dosyanın alacaklısının …, …/… VE …/… sayılı dosyaların alacaklısının … .. … şirketi olduğunu, davacı …’in bütün dosyalarda borçlu olduğunu, …’nin tek dosyada borçlu olduğunu (ancak …’ nin bu dosyası da … açısından İPTAL olduğunu,) yani davanın yanlış açıldığını, davaların ayrılması ve/veya reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsedilen taşınmazların icra dosyalarına konu edilen bonolarla ilgisi olmadığını, söz konusu taşınmazların bir kısım borçlarına ve ayrıca bedelleri ödenmek suretiyle alındığını, açıklanan tüm bu olaylar çerçevesinde davalının hukuka aykırı herhangi bir eyleminin olmadığının açıkça ortada olduğunu, davalının kambiyo senedi ilişkisinden doğan alacağı için borçluların borcunu ödememesi üzerine yapılan cebri icra hakkını usulüne uygun şekilde yürüttüğünü, davacılar tarafından yıllar sonra bu davanın açılmış olmasının dahi kötü niyetin göstergesi olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … tarihli ara kararı ile; davalılar aleyhine açılan alacak davasının tefriki ile Mahkememizin ayrı bir esasına kaydına karar verilmiş ve yukarıdaki esasa kaydı yapılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı tarafından mahkememize alacak davası açılmış ise de, davacının tacir olmadığı, çiftçi olduğu anlaşılmıştır. Davalılardan …Ltd.Şti. tacir ise de, davacının, TTK’nın 4. maddesi kapsamında tacir olmadığı tespit edildiğinden, bu halde TTK’nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, davanın mutlak ticari dava türlerinden de olmadığı anlaşılmakla, davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
3-Karar keşinleştiğinde, iki haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, HMK’nun 19/3 ve 20/1 c 1 maddeleri uyarınca taraflardan birinin 2 hafta içerisinde Mahkememize başvurarak talep etmeleri halinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderileceği, talep etmemeleri halinde ise davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Yargılamaya görevli mahkemede devam edilmesi durumunda yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu anlatıldı. 07/09/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı ¸e-imzalı