Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/453 E. 2022/879 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/453 Esas
KARAR NO : 2022/879
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 17/08/2021
KARAR TARİHİ : 04/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının, davalı kooperatifin 376 üyesinden 51 nolu üyesi olduğu, 17.07.2021 tarihinde yapılan 2019-2020 yılı olağan genel kurul toplantısında bulunduğu, genel kurulda alınan kanuna ve iyiniyet esaslarına aykırı kararlara karşı KK m. 53/1 gereği aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirttiği, davalının 2019-2020 hesap yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarını birleştirerek 10.07.2021 tarihinde çoğunluğun sağlanamaması üzerine 17.07.2021 tarihinde yaptığı, toplantı sonucunda 2019 ve 2020 yıllarına ait çalışma raporu, bilanço ve denetleme kurulu raporlarının ayrı ayrı ibra edildiği, gündemin 10.,11.,12., ve 13. maddeleri uyarınca davalı kooperatifin … Sitesi site yönetimi görevini de üstlenmesinin kabul edildiği, davacının 2019, 2020 yıllarına ait yönetim kurulunu ibra etmediği, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca site kat malikleri kurulunca alınabilecek … Sitesi Site Yönetimi görev devri kararının davalı kooperatifin olağan genel kurul toplantısında alınamayacağı, bu konuda toplantı tutanağına muhalefet şerhi düşüldüğü, davacının 2019 yılı için davalıyı ibra etmediği, kooperatif yönetiminin 2019 yılı bilançosu ve yönetim kurulu çalışma raporu incelendiğinde 2019 yılı gelir-gider farkı olan 102.951,92 TL net karın nerede olduğunun bilançoda görülmediği, 2019 yılı bilançosu incelendiğinde aktifler bölümünde D- diğer alacaklar altındaki 5. Madde Diğer Çeşitli Alacaklar başlığında … TL görüldüğü, bundan da kooperatifin daha önceki yılların gelirleri üzerine 2019 yılı net geliri de eklenerek bulunan 261.224 TL’nin birilerine borç verildiğinin anlaşıldığı, bu alacak kaleminin ne olduğu, bu paranın kimlere borç verildiğinin anlaşılamadığı, kooperatif yönetiminin borç verme görevi olmadığı, böyle bir yetkinin ancak genel kurula ait olduğu, ana sözleşme ve Kanunun 39. Maddesi gereğince %10’unu yedek akçeye ayırdıktan sonra artan paranın üyelere kar payı olarak dağıtılması gerektiği, bu paranın hiçbir gerekçe ve açıklama içermeksizin yönetim kurulunca kullanılmasının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu, bu haliyle yönetim kurulunun kendisini zimmet suçu zannı altında bırakmakta olduğu, kooperatifte büro personeli olarak görev yapan … isimli çalışana görevi gereği 39.361 TL ödendiği, ek olarak sosyal güvenlik destekleme primi olan 15.882 TL SSK giderinin çalışanın ücretinden kesileceği yerde davalı kooperatif bütçesine fatura edildiği, yönetim kurulunun 2019 yılının genel kurul toplantısını 2020 yılının ilk 6 ayı içerisinde yapması gerekirken 18.03.2020 tarihinde başlayan pandemi kısıtlamalarına kadar bu görevini yapmadığı ve kısıtlamaların arkasına sığınarak hesap vermekten kaçındığı, kısıtlamalardan azade olarak her takvim yılı sonunda bilanço, çalışma raporu, gelir-gider cetveli çıkarılması ve ortaklara gönderilmesi gerekirken bu görevini yerine getirmediği, ortaklara bu yönde bilgi aktarmadığı, davacının 2020 yılı için davalının çalışmalarını ibra etmediği, kooperatif yönetiminin 2020 yılı bilançosu ve yönetim kurulu çalışma raporu incelendiğinde 2020 yılı gelir-gider farkı olan 82.992,60 TL net karın nerede olduğunun bilançoda görülmediği, 2020 yılı bilançosu incelendiğinde Aktifler bölümünde Diğer Alacaklar başlığı altındaki 5. Madde Diğer Çeşitli Alacakların 278.344,18 TL görüldüğü, davalı kooperatifin daha önceki yılların gelirleri üzerine 2020 yılı net gelirinin de eklenerek bulunan 278.344 TL’nin yönetim kurulunca birilerine borç verildiğini ifade ettiği, ancak yönetim kurulunca ibra edilmek üzere sunulan raporlarda bu alacağın nerede olduğuna ilişkin hiçbir açıklama olmadığı, ana sözleşme ve Kanunun 39. Maddesi gereğince %10’unu yedek akçeye ayırdıktan sonra artan paranın üyelere kar payı olarak dağıtılması gerektiği, kanunda ve ana sözleşmede bu esasla kullanılması öngörülen bir paranın yönetim kurulunca herhangi bir açıklamaya yer vermeden kooperatif dışında kullandırılmasının kanuna, ana sözleşmeye ve iyiniyet esaslarına aykırı olduğu, toplantıda 2019 yılında olduğu gibi 2020 yılı için de büro çalışanı olan …’a 50.827 TL ücret ödendiği, çalışanın maaşından kesilmesi gereken 20.729 TL SSK giderinin davalı kooperatif bütçesine fatura edildiği, yönetim kurulunun uğruna kooperatif bütçesinden huzur hakkı aldığı işbu faaliyet için üçüncü bir kişiye bu yönde bir menfaat sağlanmasının kabul edilebilir olmadığı, davacının 2020 yılı için yönetim kurulunu ibra etmediği, tutanağa şerh geçirdiği, olağan genel kurul toplantısında 10,11,12 ve 13’üncü maddelerde alınan kararların hukuka ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu, genel kurul duyurusunda 10 vd. Maddelerde, Kooperatif Ana Sözleşmesi’nde 6’ncı madde olarak düzenlenen hükmü gündeme aldığı, gündemin 13’üncü maddesi uyarınca seçilecek Kooperatif Yönetim Kuruluna, … Sitesi Site Yönetimi’nin tüm kamu/özel tüzel kişiler, adli makamlar, bankalar, noterler nezdinde yönetme, temsil etme ve … Sitesi adına işlem yapma yetkilerinin devredilmesine dair kabul oylanması öngörüldüğü ve 17.07.2021 tarihli … Sitesi Site İşletme Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısında oy çokluğu ile ilgili yetki devrini sağladığı, sonuç bildirgesinde ve toplantı tutanağında yayınladığı, … Sitesi Site Yönetimi’ne ait yetkiler, kendisinden ayrı bir tüzel kişiliği bulunan Davalı Kooperatif’in olağan genel kurul toplantısında devredildiği, Davalının -kendi atıf yaptığı madde uyarınca da- yetkisiz bir şekilde bu kararı aldığı, olağan genel kurul duyurusunda atıf yapılan ana sözleşme maddesi uyarınca bu yetkinin ancak 634 s. Yasaya göre kendisine yetki verildiğinde geçerli olabildiği, ortada kanuna uygun olarak kurulmuş Kat Malikleri Kurulu’nca verilmiş bir yetkinin bulunmadığı, 26.06.2021 tarihinde yapılan Kat Malikleri Kurulu kanuna uygun yapılmadığı gibi, toplantı sonuç bildirgesinin maliklere tebliğ edilmediği, davalının usule aykırı olarak Site Yönetimi yetkilerini kendi üzerine devrettiğini iddia ettiği, genel kurul kararının kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğundan genel kurul kararın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davacının görev süresinin dolmasına kısa bir süre kaldığı, 2015 yıllarının son ayları içerisinde sitede yönetim boşluğu olduğundan bahisle yönetim kurulu başkanı olarak Site Yönetimi oluşturarak bir Yönetim Planı yapma uğraşına başladığı, bu amaca yönelik olarak önce 20.12.2015 tarihinde Temsilciler Kurulu adı altında toplantı gerçekleştirdiği, toplantıda … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurulunun 17.01.2016 tarihinde yapılacağı yönünde karar alınmasını sağladığı, 24.01.2016 tarihli … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurul toplantısına asil ve vekil toplam 59 malikin katılması sonucunda toplantı yeter çoğunluğunun sağlanamaması üzerine toplantıyı 24.01.2016 tarihine ertelediği, 24.01.2016 tarihli … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurul toplantısının 77 asil ve 8 vekil malikin katılması ile toplandığı, el yazısı ile düzenlenen toplantı tutanağının son paragrafından anlaşılacağı üzere Yönetim Planı gerçekleştirilen oylama sonucunda 2 red oyuna karşılık oyçokluğu ile kabul edildiği, davalı kooperatifin ana sözleşmesine ve hukuka uygun şekilde site yönetimi kooperatif tarafından yapılmakta olduğu ve hali hazırda da bu kurulun başkanının kendisi olduğu ancak işletme kooperatifi ve site yönetimini ayırma yoluna gittiği, yönetim kurulu başkanı olduğu bu dönemde davacının kendisi tarafından yazılan, genel kurula sunulan ve kabul ettirilen Yönetim Planının, Tapu Müdürlüğüne teslim edilmediği, ardından … Sitesi Kat Malikleri Genel Kurul toplantısında ise yönetim kuruluna seçilemediği, seçimi kaybettiği bu toplantıdan sonra hem maliki olduğu dairenin aidatlarını hem de kiracısı olduğu işyerinin kira ve aidatlarını site yönetiminin hukuksuz olduğu iddiası ile ödememeye başladığı, yapılan icra takiplerine itiraz ettiği, itirazın iptali davalarını kaybettiği ve tüm ödemeleri misli ile yapmak zorunda kaldığı, yönetici olduğu dönemde son derece cüz’i bir bedelle kiracısı olduğu işyerini de yine tahliye davası sonucunda boşalttığı, yine yöneticilik sıfatını kaybettikten sonra yapılan genel kurullara da genel kurulun iptali davaları açmakta olup bir önceki açtığı davayı da kaybettiği, davacının 2019 yılı için davalı kooperatifi ibra etmediğini beyan ederek birtakım gerekçeler sunduğu, kooperatifin muhasebe kayıtlarının SMMM … tarafından tutulduğu, kendisinin verdiği bilgiler dahilinde; davalı kooperatifin 2019 bilançosunda 3-ÖZKAYNAKLAR grubunun altında yer alan ve F maddesinin altında bulunan dönem net karının 102.951,92 TL olduğu, bu tutarın bilançoda yer aldığı, bu tutarın karşılığının ise bilançonun aktif tarafında yer alan ve 1-DÖNEN VARLIKLAR grubunun altında bulunan D maddesinin 5- Diğer çeşitli alacaklar hesabının içinde yer aldığı, bilançoda yer alan hesapların tek düzen hesap planına göre alt grup bazında değil, ana hesap bazında yazıldığı, bu nedenle bilançoda 5- Diğer çeşitli alacaklar hesabı olarak belirtilen hesabın ayrıntısının bilançoda değil detay mizanda göründüğü, nitekim genel kurulda söz alan davalı kooperatifin mali müşaviri … tarafından bu durumun izah edilmiş olduğu ve bu paranın genel kurul kararı ile yönetim kuruluna yetki verilmesi sebebiyle … Sitesi yönetimine aktarıldığı ve … Sitesinin aidatlarını düşük tutarak buradan gelen parayla giderlerini finanse ettiğini açıkladığı, bu paranın aktarılmaması durumunda ise … Sitesinin giderlerini karşılayamayacağı için aidatlarının yükseltilmesi gerektiğinin ifade edildiği, bunun yeni bir durum olmayıp 2006 yılından beri uygulanan ve yasalara uygun olan bir durum olduğu, ayrıca davacı vekili tarafından genel kuruldan önce 2019-2020 yıllarının bilanço, gelir tablosu ve çalışma raporu istenildiği, yönetim tarafından avukata birer suret verildiği, bu verilen belgeler incelendiğinde bu paranın … Sitesi Yönetimine aktarıldığı görülmekle birlikte aynı şekilde … Sitesinin işletme hesap özeti ve çalışma raporlarının da incelendiğinde gelen bu para ve yapılan harcamaların açık ve anlaşılır şekilde görüldüğü, genel kurulda denetim kurulu başkanı tarafından da bu durumun izahının yapıldığı, davacı tarafın, kooperatifin elde ettiği kar üzerinden yasal yedek akçelerin ayrıldıktan sonra kalan tutarın kar payı olarak üyelere dağıtılması gerektiğini de ifade ettiği, ancak kar dağıtımı konusuyla ilgili ne genel kurul ve de yönetim kurulunun bu yönde karar almadığı, kar dağıtımın zorunluluk olmadığı, ancak kar dağıtımı yapılacağı konusunda karar alınması halinde yedek akçe ayrılmasının kanunen zorunlu olduğu, böyle bir kar dağıtımı kararı olmaması nedeni ile yedek akçenin ayrılmadığı, davacı, kooperatif ve site yönetimi kurulu başkanlığı yaptığı dönemde de aynı şekilde elinde bulunan paranın site yönetimine aktarılarak site giderlerine finansal kaynak olarak kullandığı, üstelik o dönemde bunun yapılması için alınan herhangi bir genel kurul kararının olmadığı, davacının o dönemde hiçbir yetkisi olmadan kooperatifin parasını site yönetimine aktardığı ve buradan harcamalar yaptığı, mevcut yönetimin ise genel kurulda alınan karar gereği bu miktarı site yönetimin giderlerine kullanmak üzere borç olarak site yönetimine aktardığı, yıllardan beri bu şekilde aktarılan paralar sonrasında 31.12.2019 itibariyle davalı kooperatifin … Sitesinden 261.224,54 TL alacağı olduğu, sebebinin yukarıda açıklandığı, davacının davalı kooperatifin personeli … ile ilgili birtakım iddialarda bulunduğu, anılan personelin 31 yıldır kooperatifin çalışanı olduğu, binaların ilk yapımına başlandığı tarihten itibaren devamlı olarak çalışıp, emekli olmayı hak ettiği ve emekli olduktan sonra da sitedeki maliklerin kendisinden son derece memnun olması karşısında mevcut yönetimin isteği ile çalışmaya devam ettiği, bu çalışanın tüm işleyişi bildiği, bu nedenle davacının yönetici olduğu dönemde yapılanlara da vakıf olduğu için davacının asılsız iddialarının sürekli muhatabı haline geldiği, davacının işbu davadan önce de müteaddit kereler kat maliklerine imzasız mektuplar yollayarak bu çalışan hakkında asılsız iddialarda bulunduğu, hiçbir kat maliki tarafından ciddiye alınmadığı, son olarak genel kurulda bu iddiaları dile getirdiği ve kendisinden sonunda imzalı şekilde dilekçe alınabildiği, bu dilekçede yer alan hususlar hakkında gerek anılan personel ve gerekse diğer mağdurların yasal yollara başvurduğu, dava dilekçesinde bahsi geçen personelin aldığı brüt ücret üzerinden yapılan yasal kesintilerin belirli olduğu, SGK maliyeti hesaplanırken ; emekli çalışanlarda % 22,50 işverenden , % 7,50 işçiden olmak üzere toplam % 30 sosyal güvenlik destek priminin kesildiği, ayrıca gelir vergisi ve damga vergisi de işçiden kesilip sorumlu sıfatıyla davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından vergi dairesine tahakkuku yapılarak vergi dairesine ödenmekte olduğu, kesilen sosyal güvenlik destek primli ise yine davalı kooperatif yönetim kurulu tarafından SGK hesaplarına yatırıldığı, dilekçede bahsi geçen miktarların yıllık bazda yapılan bu ödemelere ilişkin olduğu, tüm bu hesaplama ve kesintilerin SGK kayıtlarında mevcut olduğu, davacının dava dilekçesinin 3 no’lu maddesinde 2019 yılı ile ilgili yapmış olduğu suçlamaların aynısı 4 no’lu madde de 2020 yılı için devam ettiği, 2019 yılı için verilen cevapların , 2020 dönemi için de geçerli olduğu, genel kurulda kar dağıtımı kararı alınmadığı için yedek akçe ayrılmadığı, bilançoda görünen karın karşılığı … Sitesi’ne borç olarak verildiği, …’ın davalı kooperatifin çalışanı olduğu, ücretinde yasal kesintiler yapıldıktan sonra kalan miktar kendisine net ücret olarak ödenmekte olduğu, herhangi bir yasaya aykırı ödemenin söz konusu olmadığı, davalı kooperatifin 22 adet blok altı dükkânı , 7 adet sosyal tesis dükkânı olmak üzere toplamda 29 adet gayrimenkulü bulunduğu, davalı kooperatifin bu gayrimenkulleri kiraya vermek suretiyle gelir elde ettiği, bu gelirden de personel ücret gideri, avukat gideri, mali müşavir gideri, genel giderler, huzur hakları, SGK giderleri ve vergisel yükümlülükler düşüldükten sonra kalan tutar bilançoda net kar olarak görünmekte ve bu tutarın ise yıl içerisinde muhtelif tarihlerde ihtiyaca göre … Sitesi’nin ilgili hesaplarına banka yoluyla virman yapıldığı, tüm bu işlemler için genel kurul tarafından yönetim kuruluna yetki verildiği, davalı kooperatifin genel kurul toplantısında alınan 10 , 11 , 12 ve 13. maddelerle ilgili iddialara ilişkin olarak; Dava dilekçesinde genel kurul duyurusu , kooperatif ana sözleşmesi ve gündem maddelerine atıfta bulunularak yetki devrinin gerçekleştirildiği uzun uzun açıklanmış ancak bu durumun neden hukuka aykırı olduğu hakkında yeterli ve geçerli bir açıklama yapılmadığı, nitekim Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca herhangi bir sitenin yönetiminin sitede kat maliki olmayan 3. kişiler tarafından yürütülmesi dahi mümkünken , bu yetkinin işi zaten sitenin gelir-giderlerini yürütmek olan davalı kooperatife devredilmesinin neden hukuka aykırı olduğuna dair bir açıklama bulunmadığı, Davacının iddiasının aksine yetki devriyle ilgili husus sadece kooperatif genel kurulunda değil , davacının da bilgisi dahilinde olmak üzere … Sitesi genel kurulunda da dile getirilip burada alınan karar uyarınca gerçekleştirildiği, davacının da katıldığı ve düşüncelerini dile getirdiği 26/06/2021 tarihli … Sitesi Olağan Kat Malikleri Genel Kurulu madde 8’de site yönetiminin kooperatif yönetim kurulu tarafından yürütülmesi hususu görüşmeye açıldığı ve bu hususta olumlu karar alındığı, madde incelendiğinde görüleceği üzere; davacının bu öneriye hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın itiraz ettiği ancak sonuç olarak sadece kendisinin verdiği red oyuna rağmen talebin oy çokluğu ile kabul edildiği, dolayısıyla dava dilekçesinde iddia edildiğinin aksine kat malikleri kurulunca bu hususta yetki alındığı, davacının kendisi de yıllarca bu şekilde yöneticilik yaptığı için gerek kanunen ve gerekse de kooperatif ana sözleşmesine göre bu durumun hukuki olduğunun farkında olduğu, sitenin olağan genel kurulunda alınan kararın üzerine 17/07/2021 tarihinde yapılan … Sitesi Site İşl . Kooperatifi’nin 2019-2020 yılı olağan genel kurulunun 10 ve devamı maddelerinde yukarıda da belirtildiği üzere Kat Malikleri Kanunu madde 34 uyarınca üçüncü kişiye dahi verilebilecek siteyi yönetme yetkisi , yine kooperatif ana sözleşmesi madde 6 / 1’in cevaz vermesiyle kooperatifi yönetme yetkisini alan yönetim kuruluna verildiği, işbu davada genel kurulun iptali için hiçbir gerekçe bulunmadığı, bu nedenle de asılsız iddialarla açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben kooperatif üyesiyim, aynı zamanda kooperatif denetim kurulunda görev almaktayım, davaya konu 17/07/2021 tarihli genel kurulda da vardım, ayrıca site yönetiminin mali müşaviri olan …’nin yanında çalışan personeliyim, davacı da daha önce yönetim kurulunda yer aldı o tarihte ben de yine kooperatifin ticari kayıtlarını tutuyordum, toplantının olduğu gün bilanço okunduğunda davacı itiraz etti, diğer çeşitli alacaklar kısmında yer alan kısım ile ilgili detay istedi, ayrıca dönem net karının nerede olduğunu sordu, yöneticileri suçlar nitelikte ifadeler kullandı, ben de söz aldım, şöyle ki; kooperatifin kira gelirleri vardır, muhasebe tekniğine göre gelirleri tahsil edin ya da etmeyin kayıtlarda gösterirsiniz, eğer kiralar ödenmişse karşılığı kasadadır, eğer tahsil edilmeyen kira varsa bu da bilançoda alacaklar kaleminde yer alır, bunu ifade ettim, kendisine açıkladım, ayrıca detayın görülemeyeceğini istediği detayları ancak mizandan görülebileceğini anlattım, zaten bildiğim kadarıyla genel kuruldan önce davacının avukatı gelip mizanı inceledi, birer örnek aldı. Kooperatif kasasında biriken para zaten … sitesinin genel giderlerine harcanıyor, bu sebeple … sitesinin aylık aidatları düşük tutulur, site malikleri yani kat malikleri kurulu üyeleri ile kooperatif üyeleri aynı kişilerdir, kooperatifin 29 tane taşınmazı vardır, sitede toplam 376 tane üye vardır, 29 taşınmazın hepsi de dediğim gibi kooperatife aittir ve dükkan vasfındadır, bunların kira gelirleri vardır, kapıcı daireleri site yönetimine ait, onu kooperatif değil site yönetimi kiraya veriyor. Muhasebe tekniği olarak kooperatifin site yönetimine aktardığı paralar alacak olarak aktarılır ve kuruluştan itibaren bu şekilde aktarılmaktadır, davacının sorduğu 278.344,18 TL 2020 yılı sonu itibariyle kuruluştan bu yana aktarılan toplam miktarı göstermektedir” demiştir.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA:”Ben davalı kooperatifin 32 yıldır SGK’lı çalışanıyım. Kooperatifin gelirleri-giderleri, faturaları ile ilgilenirim, bir nev’i ön muhasebe işi yaparım, ayrıca muhasebecimiz var ve yine kooperatifin avukatı vardır, ben kooperatif üyesi değilim, 17/07/2021 tarihli genel kurul toplantısının gerçekleşmesi için ön hazırlıkları da yaptım, zaten 30 yıldır ben yaparım ve yönetim kuruluna yardımcı olurum, zaten görevim budur, Pandemi nedeniyle 2019 ve 2020 yılı toplantıları tek seferde 2021 yılında yapılmak zorunda kalındı, toplantı usulüne uygun olarak çağrı yapılmak ve yeterli çoğunluk sağlanmak üzer yapıldı, ilk toplantıda sağlanamadı, bu sebeple 17/07/2021 tarihinde gerçekleşti, ben toplantı sırasında hazirun cetvelini üyelere imzalattım, bana verilen diğer görevleri yaptım, bir nev’i toplantıya da tanık oldum, benden yönetim kurulu ya da Bakanlık temsilcisi tarafından istenilen işleri yaptım, kooperatifin ayrıca 29 tane dükkanı vardır, bu dükkanlar tapuda işletme kooperatifinin üzerine kayıtlıdır, davalı işletme kooperatifinin yöneticilerinin aynı zamanda site yönetim kurulu faaliyetlerinin işletme kooperatifi yönetimi tarafından yürütülmesi yönünde gündem maddesi oylandı, kabul edildi, tüm kararlar usulüne uygun olarak oylandı, sadece davacı bu hususta muhalefet şerhi koydu. Dava dışı site yönetimi yani 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında oluşturulan site yönetiminin kat malikleri için yapmış olduğu 26/06/2021 tarihli genel kurul toplantısında kat malikleri yönetim kurulunun 2 yıllığına … Sitesi İşletme Kooperatifi yönetim kurulu tarafından oluşmasına karar verildi, yani kat malikleri yönetim kurulu ile işletme kooperatifi yönetim kurulu aynı kişilerden oluşmakta idi. Kat mülkiyeti site aidatı 65,00 TL’dir toplam 376 tane daire vardır, bu aidat yetmediği için işletme kooperatifinin gelirlerinden sürekli site yönetimine para aktarılır, davacının kendi döneminde de bu şekilde para aktarıldı ve site işletme kooperatifinin gelirlerinden sitenin genel masrafları karşılandı, çünkü kooperatifin fazla bir gideri yok, kira gelirleri var, başkaca bir geliri yok, dediğim gibi site aidatı asgari tutularak site işletmesi kooperatifinden gelen gelirlerle masraflar karşılanıyor. Site yönetimi ayrıca kapıcı dairelerini kiraya veriyor, bir de bu geliri vardır ” demiştir.
Mali müşavir bilirkişi …, nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenen 07/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
Davalının 26.04.2021 tarihli yazı ile 2019 ve 2020 mali yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarının aynı gün tek bir toplantıda birleştirilerek yapılması hususunda görüş sorulduğu, Antalya Valiliği Ticaret İl Müdürlüğü’nün 27.04.2021 tarihli cevabi yazısı ile toplantıların daha hızlı bitirilmesi bakımından birleştirilerek de yapılabileceğinin belirtildiği, yönünde olduğu,
Davalı yönetim kurulunun 17.07.2021 tarihli 2019 ve 2020 Yıllarına Ait olağan genel kurul toplantısı yapılmasına ilişkin 07.06.2021 tarih ve 52 nolu yönetim kurulu kararı alındığı, toplantıta ait davet ilanının sitede oturanlardan 376 ortaktan 07.06.2021 tarih 281 elden imza karşılığı, 95 ortağa da 10.06.2021 tarihinde … … Şubesi ile iadeli taahhütlü posta yolu ile bildirildiği,
17.07.2021 tarihli olağan genel kurul toplantı tutanağına göre, toplantıya 376 ortaktan 37 ortağın asaleten katıldığı, hazır bulunan listesine göre 8 kişinin vekaleten katıldığı, toplantı tutanağına göre; davalı kooperatif ana sözleşme m.33 de belirtilen nisaba uygun olarak genel kurulun toplandığı, davalı kooperatif ana sözleşmesi m.28 gereği ortaklara yapılan genel kurul çağrısının kanunda belirtilen sürelere uygun olarak toplantıdan 30 gün önce yapıldığı, hazır bulunanlar listesine göre davacının toplantıya asaleten katıldığına dair imzası bulunduğu,
Gündemin 2.maddesinde davacının Ek1 ve Ek 2 yazıları ile gündemin 5., 10., 11., 12., 13. Maddelerinin gündem çıkarılması talebinin 1 kabul oya karşılık oy çokluğu ile reddedildiği,
Gündemin 3/b maddesinde davacının ek3 ‘ü okuduğu ve tutanağa ek yapıldığı,
Gündemin 3., 4., 5., 6., 7., 9., 10., 11., 12., 13., 14 Maddelerinde 1 red oyuna karşılık oy çokluğuyla
Gündemin 4/b maddesinde davacının ek4 ‘ü okuduğu ve tutanağa ek yapıldığı,
Gündemin 7.maddesinde davacının Ek5 ‘i okuduğu, tutanağa ek yapıldığı,
Gündemin 9.maddesinde, davacının “Yönetim kuruluna kira ödemeyenlerin parası aldığı” yönünde iddiasının yazılı olduğu, işbu beyanın dava şartı muhalefet şerhi olarak sayılıp sayılmayacağı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Gündemin 1., 8., 15. Ve 16.maddelerinde alınmış bir karar bulunmadığı,
Davacının Ek3 ile 2019 yılı çalışmalarının ibra edilmemesine ilişkin muhalefet şerhinin bulunduğu ve 3. Maddeye şerh koyduğu,
Davacının Ek4 ile 2020 yılı çalışmalarının ibra edilmemesine ilişkin muhalefet şerhinin bulunduğu ve 3. Maddeye şerh koyduğu,
Davacının Ek1 ile Gündemin 5. Maddesinin gündemden çıkarılması için yazı verdiği, adı geçen yazının muhalefet şerhi olarak değerlendirip değerlendirilmeyeceği hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, muhalefet şerhi olarak değerlendirilmemesi halinde KK m.53 gereği aranan dava şartının bulunmadığındı,
Davacının Ek2 ile Gündemin 10., 11., 12., 13. Maddelerinin gündemden çıkarılması için yazılı yazı verdiği, adı geçen yazının muhalefet şerhi olarak değerlendirip değerlendirilmeyeceği hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, muhalefet şerhi olarak değerlendirilmemesi halinde KK m.53 gereği aranan dava şartının bulunmadığındı,
Davacının Ek5 ile 2021 yılı tahmini bütçesinde bulunan 97.000 TL’nin … Sitesi Site Yönetimine Devir Maddesine Yönelik Gündemin 6. Maddesi için muhalefet şerhi koyduğu,
Dava konusu genel kurul toplantı tutanağı m.7 ‘de; gündemin 7.maddesinde davacının gündemin 6.maddesine koyduğu muhalefet şerhini okuduğunun yazılı olduğu, 6.madde muhalefet şerhinin 7.maddenin görüşülmesi sırasında davacı tarafından okunmasının 7.madde bakımından muhalefet şerhi sayılıp sayılmayacağı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Genel kurul toplantı tutanağında gündemin 9.maddesinde davacının söz aldığı ve “Yönetim kuruluna kira ödemeyenlerin parası aldığı” yönünde iddiasının yazılı olduğu, işbu beyanın muhalefet şerhi sayılıp sayılmayacağı hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Genel kurul kararlarına karşı red oyu kullanan üyenin adının toplantı tutanağında yer almadığı,
Davalı kooperatifin ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, ilgili emekli işçi … ‘ın sorumlu olduğu %7,5 oranındaki sigorta priminin, işçinin aylık maaş bordrosunda işçinin alacağı aylık ücretten kesilerek ücret ödendiği ve işçiden kesilenbu sigorta priminin sorumlu sıfatıyla davalı kooperatif tarafından bağlı olduğu SGK ‘ya ödendiği, davacının iddiasının aksine ilgili işçinin sorumlu olduğu %7,5’luk sgk primi ilgili işçinin aylık maaşından kesildiği,
Davacı vekilinin iddia ettiği 2019 yılındaki “Diğer Çeşitli Alacaklar ” hesabındaki ….-TL.tutarındaki alacağın;
Vergi dairesi = 33.412,47.-TL.
… sitesi yönetimi = 227.798,07.-TL. olan alacak olduğu, bu alacağın ….-TL.lık kısmının 2018 yılından devir gelen bir alacak olduğu,
Davacı vekilinin iddia ettiği 2020 yılındaki “Diğer Çeşitli Alacaklar ” hesabındaki 278.344,18.-TL.tutarındaki alacağın;
Vergi dairesi = 18.739,82.-TL.
… sitesi yönetimi = ….-TL. olan alacak olduğu, bu alacağın ….-TL.lık kısmının 2018 yılından, 117.462,33.-TL. Lık kısmının 2019 yılından devir gelen bir alacak olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Ada … Sitesi Site İşletme Kooperatifi’nin 17/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların Kooperatifler Kanunu ve kooperatif ana sözleşme hükümlerine aykırı olup olmadığı, iptal edilmesini gerektirir yasal nedenler bulunup bulunmadığı hususlarının taraflar arasında ihtilaflı olduğu belirlenmiştir.
Davalının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünden, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden temin edilen kayıtları temin edilerek dosya içerisine alınmıştır.
Kooperatifler Kanunu m.53 “Aşağıda yazılı kimseler kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı kovalıyan günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilirler. 1. Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmiyen yahut toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmıyan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri; 2. Yönetim Kurulu; 3. Kararların yerine getirilmesi Yönetim Kurulu üyeleri ile denetçilerin şahsi sorumluluklarını mucip olduğu takdirde bunların her biri; Bozma davasının açıldığı ve duruşmanın yapılacağı gün, Yönetim Kurulu tarafından usulen ilan olunur. Birinci fıkrada yazılı bir aylık hak düşüren sürenin sona ermesinden önce duruşmaya başlanılamaz. Birden fazla bozma davası açıldığı takdirde, davalar birleştirilerek görülür.
Mahkeme, kooperatifin isteği üzerine muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verebilir. Teminatın mahiyet ve miktarını belirtmek mahkemeye aittir. Bir kararın bozulması bütün ortaklar için hüküm ifade eder.” Buna göre; ortakların kooperatif genel kurul kararlarının iptalini talep edebilmek için aşağıdaki şartların gerçekleşmiş olması aranmaktadır:
1-Toplantıda hazır bulunup da kararlara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçirten veya
2-Oyunu kullanmasına haksız olarak müsaade edilmeyen yahut
3-Toplantıya çağrının usulü dairesinde yapılmadığını veyahut gündemin gereği gibi ilan veya tebliğ edilmediğini yahut da Genel Kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını iddia eden pay sahipleri; Kanuna, anasözleşme hükümlerine ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile Genel Kurul kararları aleyhine, toplantıyı takip eden günden başlamak üzere bir ay içinde, kooperatif merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemeye başvurabilecektir.
Genel kurul kararına karşı olumsuz oy kullanmamış olan kooperatif ortağının iptal davası açma hakkı bulunmamaktadır. İptal davası açacak üyenin karara karşı çıktığı ve karşı oy kullandığını mutlaka tutanağa geçirilmesini sağlaması gerekmektedir. Ortağın red oyu kullandığı tutanaktan anlaşılmıyorsa iptal davası dava şartı yokluğundan reddedilecektir. Yargıtay kararlarında muhalif oy kullanıldığının yazılı olarak tespitinin yapılması gerektiği açıkça belirtilmiştir. Yüksek Yargı kararlarında muhalefet şerhi gerekçeli olarak tutanakta yer almasa dahi red oyu kullanan kişinin adının yazılı olması halinde Koop.K.m. 53/1’deki şartı karşılayacağı görüşünün bulunduğu, Kooperatifler Kanunu m.98 göndermesi ile TTK m.446/1-b gereği “Toplantıda hazır bulunsun veya bulunmasın, olumsuz oy kullanmış olsun ya da olmasın; çağrının usulüne göre yapılmadığını, gündemin gereği gibi ilan edilmediğini, genel kurula katılma yetkisi bulunmayan kişilerin veya temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıklarını, genel kurula katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediğini ve yukarıda sayılan aykırılıkların genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunu ileri süren pay sahipleri,” nin genel kurul kararlarının iptalini dava etme hakkı düzenlenmiştir. Buna göre madde metinde belirtilen gerekçelere açılan davada, usulsüzlük sebebinin söz konusu genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunun tespiti gerekmektedir. Aksi halde ileri sürülen sebep, kanuna aykırı olsa iptali sonucunu doğurmayabilir. Genel kurul toplantısı ile ilgili bazı kanuna aykırılıkların varlığının yanı sıra o aykırılığın iptali istenen genel kurul kararının alınmasında etkili olduğunun ispatı gerekmektedir. Mahkemece yapılacak etki incelemesinin davacının genel kurula katılmış olması, olumlu veya olumsuz oy vermiş olması veya genel kurula katılmamış olması hallerinin tamamında yapılacağı belirtilmektedir. (Tekinalp Ü., Sermaye Ortaklarının Yeni Hukuku, Vedat Kitapçılık İstanbul 2013, s. 343) Prof.Dr.Ünal Tekinalp Hoca’nın etki kuralı olarak adlandırdığı kuralın sadece çağrı usulsüzlükleri ile ilgili olduğu,
“Bir pay sahibinin,
•GK toplantısına ilişkin çağrının usulsüz oluğunu ileri sürerek veya,
•Gündemin gereği gibi ilan edilmediğini iddia ederek veya,
•GK‘ya katılma yetkisi bulunmayan kişilerin yahut temsilcilerinin toplantıya katılıp oy kullandıkları veya,
•Kendisinin GK ‘ya katılmasına ve oy kullanmasına haksız olarak izin verilmediği iddiasıyla, söz konusu toplantıda alınan GK kararına karşı iptal davası açmışsa, dayandığı usulsüzlük sebebinin sözkonusu GK kararının alınmasında etkili olduğunu tespit etmesi gerekir.” (Tekinalp Ü., Sermaye Ortaklıklarının Yeni Hukuku, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2013, s.341).
Özetle, davacı GK ‘ya katılmış olsaydı, iptali istenen GK kararları alınabilir miydi veya başka bir karar verilir miydi sorusu cevaplanmalıdır. Bu noktadan bakıldığında iptali istenen genel kurulda alınan kararların toplantı ve karar nisabına uygun olduğu görülmüştür.
Davacının 3-4-6 nolu genel kurul kararları için muhalefet şerhini işlettiği ancak diğer kararları için muhalefet şerhinin bulunmadığı anlaşılmış, bu nedenle muhalefet şerhi bulunmayan genel kurul kararları yönünden açılan iptal davasında K.K 53/1.maddesinde düzenlenen dava şartı gerçekleşmediğinden usulden reddine, 3-4-6 nolu kararlar için açılan iptal davasının; yukarıda anlatılan nedenler ve alınan yargı denetimine elverişli, dosya mündericatı ile uyumlu bilirkişi heyeti raporu, tanık beyanları ve tüm dosya mündericatına göre iptalini gerektirir yasal neden bulunmadığı anlaşılmakla esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı kooperatifin 17/07/2021 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3-4-6 nolu kararlar için açılan davanın ESASTAN, diğer kararlar için açılan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli, 80,70 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 04/11/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı