Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/446 E. 2022/550 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/446 Esas
KARAR NO : 2022/550
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı taraf …’a ait … plaka sayılı aracın müvekkili şirket ile Antalya …Noterliği 13.06.2019 gün ve … yevmiye sayılı sözleşmesi ile kiralanması sureti ile çalışıldığını, bu çalışma esnasında üçüncü kişi …’a ait valizin kaybolduğunu, …’ın Tüketici Hakem Heyetine Başvurduğunu, Mersin İl Tüketici Hakem Heyetinin 30.09.2019 gün ve … sayılı kararı ile 8.400,00 TL ödenmesine karar verildiğini, Müvekkili tarafından karara itiraz edildiğini, Mersin 2.Tüketici Mahkemesinin … sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiğini, dava dışı üçüncü şahıs … tarafından kararın Mersin … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden takibe konulduğunu, mahkeme ilamında belirtilen alacak kalemleri ile birlikte icra dosyasına 14.189,00 TL müvekkili tarafından ödendiğini, ödemiş oldukları 14.189,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte alınarak davacı müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; olay tarihinin 01.07.2019 olduğunu, davacının rücu hakkını kullanabilmesi için müvekkiline üç ay içinde bildirimde bulunması gerektiğini, kendisine bu konuda bildirim yapılmadığını, TTK 855/1 hükmü uyarınca davacının taşına işinden kaynaklı istem hakkının 1 yıllık sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini, davacının Hakem Heyetine savunma vermediğini, bilirkişi deliline ilişkin eksik gider avansını verilen süre içinde tamamlanmaması nedeniyle kendi kusurlar yüzünden davanın reddine karar verildiğini, davacının talebinin 8.400,00 TL iken 14.189,00 TL bedel ödenmesinin davacının kötü niyetini gösterdiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin ödemesi gereken bir miktar olduğu düşünülse dahi davacının dava dışı 3.kişiye ödemiş olduğu bedelin tamamının müvekkilinden tahsilinin mümkün olmadığını, TTK hükümleri doğrultusunda tayin ve tespit edilecek olan bedeller üzerinden müvekkilinin sorumluluğunun değerlendirilmesi gerektiğini, ihtiyati haciz talebinin reddine, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine, esas yönünden reddine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Alınan 17/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı dışı üçüncü şahıs …’ın kaybolan bavulunda bulunduğunu iddia ettiği
eşyaların 01.07.2019 tarihi itibari ile değeri 6.200,00 TL tespit edildiği, 2 altın bileklik, 2 gümüş bileklik değer tespiti uzmanlık alanım dışında kalmakta olup Kuyumcu
bilirkişiden değer tespiti yapılıp yapılmayacağı mahkemenizin takdirinde olduğu, davacı aleyhine açılan Mersin … İcra Dairesi … sayılı dosya borcu takip tarihinden
sonra işleyen faiz hariç 13.379,69 TL hesaplandığı, davacının İcra Dairesine 09.07.2021 tarihinde 13.720,00 TL, 12.07.2021 tarihinde 469,00 TL
olmak üzere toplam 14.189,00 TL ödeme yaptığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava taşımacılık sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı ifa nedeniyle davacının ödediği tazminatın davalıya rücuna ilişkindir. Davacı taraflar arasındaki sözleşme uyarınca dava dışı 3. Kişi yolcuya yaptığı ödemenin davalının sorumluluğunda olması nedeniyle rücuan tazminini istemektedir. Davalı öncelikle usule ilişkin itirazda bulunmuş olup zamanaşımının 3 aylık süre içerisinde dolduğundan bahisle davanın zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Usuli yönden yapılan değerlendirmede taraflar arasındaki sözleşmenin ve tarafların birbirlerine karşı bu sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarının 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu gözetilmekle bu usuli itiraza itibar edilmemiştir. Davalı cevap dilekçesinde esasa ilişkin savunmalarında davacının hakem heyeti dosyasında savunması bulunmadığını ve yine yargılama giderlerini ödemeyerek davanın kaybedilmesine sebebiyet verdiğini savunmuş bu nedenle de borcu bulunmadığını ileri sürmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmede davalının davacı ile taşıt sözleşmesi imzalamış olduğu, davalının otobüs işleteni olarak madde 6 uyarınca yolcu ve eşyanın güvenlik içinde taşınmasından sorumlu bulunduğu sözleşmenin 7. Maddesinin J bendi uyarınca otobüste seyahat eden yolcuların doğabilecek her türlü zarar ve ziyanlardan bahisle ödenecek tazminatların işleten davalı tarafından karşılanacağı; şayet zarar nedeniyle davacıya dava açılır ise tazminat olarak talep edilen meblağ, faiz ve ferilerinin derhal davalı tarafından davacıya ödenmesi ve depo edilmesi kararlaştırılmıştır. Buna göre davacı ödemiş olduğu tazminatı davalıdan istemekte kısmen haklı bulunmuştur. Şöyle ki; mahkememizce hakem heyeti kararı, Tüketici Mahkemesi kararı, Mersin … İcra Dairesi dosyası ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, dava dışı yolcunun 01.07.2019 tarihi itibariyle kaybolan valizine ilişkin eşyalarının değeri 6.200,00 TL olarak kabul edilmiştir. Rapor hakkaniyetli görüldüğünden hükme esas alınmış, davalının rapora itirazları ise dava dışı yolcunun Almanya’dan memleketine gelmiş olması valiz içerisindeki eşyaların o ülkeden temin edilmiş olması nazara alındığında yerinde görülmemiştir. Dava dışı yolcunun hakem heyeti dosyasına sunmuş olduğu eşyalara ilişkin liste ve tüketici mahkemesinde dinlenen dava dışı yolcunun yakınları olan tanık beyanları nazara alındığında değerli takılar haricindeki eşyaların bir yolcu valizinde pekala bulunabilecek eşyalardan olduğu kabul edilmiştir. Ziynet eşyaları yönünden ise takıların gramı, ayarı, belirleyici hiç bir özelliği bulunmayışı, davacının bu yönde yaptığı ödemenin yerinde olduğunu ispatlar mahiyette başkaca bir delil olmayışı nazara alındığında bu takılar yönünden iddianın ispatlanamadığı kabulüne göre değerlendirme yapılmıştır.
Sözleşmede ödenen tazminat ile birlikte faiz ve ferilerinden de davalının sorumlu tutulacağı belirlenmiş ise de davacı yan dava dışı 3. Kişinin yaptığı hakem heyeti başvurusu ve sonrasında açılan davayı davalıya bildirdiğini ve davalıyı ihbar olunan olarak yargılamaya dahil etmediği anlaşılmakla, davacının dava dışı 3. Kişi yolcunun zararına ilişkin yapmış olduğu ödeme dışındaki ferilerden davalının sorumlu tutulamayacağı, zira davacının yargılama sırasında üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği ve yargılama giderlerini ödemediği için davanın reddine karar verildiği bu hususlardan davalının sorumlu tutulabilmesi için en azından davanın ihbar edilmesi gerektiği vicdani kanaatine varılmıştır.
Anlatılanlara göre hakkaniyetli bulunan bilirkişi raporundaki hesaplamalara göre davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilerek kabul edilen kısım yönünden ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
6.200,00 TL nin 09/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli 423,52 TL harçtan peşin alınan 242,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 180,97 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 242,55 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 71,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 821,00 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 358,70 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 576,80 TL’sinin davalıdan, 743,20 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
10-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 16/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır