Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/391 E. 2022/1027 K. 26.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/391 Esas
KARAR NO : 2022/1027
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin pandemi döneminde maske üretim ve satışı işine girdiğini bu kapsamda davalı ile maske yapımında kullanılan kumaşların satışına ilişkin sözleşme imzaladıklarını davalının 15.02.2021 tarihinden sonra gönderdiği ve ödemeleri yapılan kumaşlardan üretilen maskelerin gerekli standartları karşılamadığını, bunun ihraç edilen ülkeden gelen raporla öğrendiklerini, durumun davalıya ihtar edildiğini ancak sonuç alamadıklarını belirtmiş bu sözleşme kapsamında verilen çek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilinin çeşitli kumaşlar üreten bir firma olduğunu davacıya da talep ettiği kumaşların hepsinin teslim edildiğini, müvekkilinin kumaşlarından üretilecek maskelerle ilgili herhangi bir garanti vermediğini, bu kumaşların maske sektörü yanında otomotiv sağlık izolasyon gibi çok çeşitli alanlarda kullanılabildiğini, maske yapımı sırasında başka malzemelerin de kullanıldığını ve her üretici firmanın maskelere ilişkin kendi üretim formüllerinin olduğunu, satış ve dava tarihi arasında uzunca bir süre olduğunu sorunun kaynağının kendi kumaşları olduğunun bilinemeyeceğini belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
Muhasebeci bilirkişiden alınan raporda davacı defterlerinin usulüne uygun olmadığı, başka firmalardan kumaş tedariğinin ancak bir tekstil mühendisi vasıtasıyla tespit edilebileceğini belirtmiş; tekstil mühendisinden alınan ilk raporda maskelerdeki ayıpların kumaşlardan kaynaklandığı bildirilmiş, itiraz üzerine alınan birinci ek raporda defterlerin usulüne uygun tutulduğu davacının başka firmalardan da kumaş tedarik ettiği ayıp konusu maskelerin davacıdan alınan kumaşlardan üretilmiş olabileceği bildirilmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe
Eldeki dava çeke dayalı menfi tespit talebidir. Davacı vekili ödemesi nakit ve çek ile yapılan kumaşlardan üretilen maskelerin ayıplı olduğunu bu sebeple ödeme için verilen çekten borçlu olmadıklarını öne sürmüştür.
Bilindiği üzere kambiyo senetleri kurucu kıymetli evraklardandır. Yani kambiyo senedinin düzenlenmesi ile asıl ilişkiden ayrı ve bağımsız olarak yeni bir borç doğar. Bir kambiyo senedinin ihdas nedeninden farklı olarak, teminat yahut avans amacıyla düzenlendiği ispat yükü bunu iddia eden üzerindedir. Davacı çekin avans olduğu iddiasında bulunmuştur. Taraflar arasında başkaca bir ticari ilişki olmaması, davalının bu avans ilişkisini inkar etmemesi göz önüne alınarak anılan çekin avans çeki olduğu kanaatine varılmıştır.
Bunun yanında davanın esası ayıp iddiasına dayanmaktadır. Davacı taraf ayıp olgusunu öğrendikten sonra davalı ile Whatsapptan iletişime geçmiştir. Ayıp ihbarının yapılması bir geçerlilik şekline tabi değildir. Bu sebeple bu ayıp ihbarının usulüne uygun olduğunu kabul etmek gerekir fakat ilgili ayıbın davalı ile aralarındaki sözleşme açısından geçerli olup olmadığının tartışılması gerekmektedir. Uyuşmazlıkta temel sorun davacının iddia ettiği ayıbın davalıdan kaynaklanıp kaynaklanmadığıdır. Ayıba konu ürünler bir istisna sözleşmesi kapsamında davacı tarafından üretilen ve davalı kumaşlarının yanında başkaca maddelerin de içinde bulunduğu ve kendine özgü bir formülle üretilmiş emtialardır. Davacı ile davalı arasındaki sözleşme ise bir satım sözleşmesidir. Davalı sattığı ürünün kendisinden beklenen kalitesinden sorumludur. Bu ürün kullanılarak üretilmiş nihai mamulün sorumluluğu ancak bu üretimi yapan taraftadır. Zira bu üretimin önemli kısmını davaya konu kumaşlar oluştursa da bu kumaşlar yanında başka girdiler ve davacının kendi üretim süreci vardır. Son üründeki ayıp düşük ihtimal de olsa bu başka girdiler veya üretim sürecinden kaynaklanmış olabilir. Diğer yandan davacı bir tacir olarak satım sözleşmesine konu mallardaki ayıpları açık ise hemen açıkça anlaşılamıyorsa gerekli tetkikleri yaptıktan sonra satıcıya bildirmelidir. Davacı maske üreticisi olmakla maske için temel girdi ham maddesi olan kumaşların ayıplı olup olmadığını anlayabilecek yahut bununla ilgili inceleme yaptırabilecek konumdadır. Bu çerçevede yapılmış bir ayıp ihbarı da yoktur. Diğer yandan alınan raporlarda da görüleceği üzere davacı farklı firmalardan da kumaş tedarik etmiştir. Ayıbın kumaştan kaynaklandığını düşünülse dahi bunun davalının sattığı kumaştan kaynaklandığı kesin olarak ispat edilemediğinden davacının iddiasını kanıtlayamadığı kanaatine varılmış ve davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 2.929,82 TL harcın mahsubu ile artan 2.849,12 TL harcın istemi halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 26.733,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan bilirkişi ücreti masrafı olmak üzere toplam 600,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı. 26/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır