Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/390 E. 2022/221 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/390 Esas
KARAR NO : 2022/221
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 08/07/2021
KARAR TARİHİ: 04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilin dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin … Yapı Kooperatifi üyesi iken, 17.05.2021 tarihinde haricen öğrendiğimiz üzere davalı kooperatifin 29.06.2013 tarihli genel kurulunda ortaklıktan çıkarılmasına karar verildiğini, bu çıkarma kararı Müvekkile tebliğ edilmediğini, oysa hem Kooperatifler Kanunu 16.maddede hem de davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 14. maddesinde ortaklıktan çıkarmanın şekli ve usulü net olarak belirlendiğini, buna göre çıkarma kararı gerekçeli olarak yönetim kurulu karar defteri ile ortaklar defterine kaydedilir. Kararın onaylı örneği, çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere 10 gün içinde notere tevdi edilir… şeklinde düzenlendiğini, özetle ortaklıktan çıkarma karanın noter kanalıyla tebliğ ettirileceği açıkça belirtildiğini, ancak bu güne kadar müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadığını, ayrıca belirtmek gerekir ki davalı kooperatif arsa kooperatifi olup yıllar geçmesine rağmen yapılaşmaya geçilmemiş ve geçilme olasılığı da bulunmadığını, müvekkil arsa katılım bedellerini tamamen ödediğini ve bu hususta hiçbir borcu bulunmadığını, ödediği bedel döviz üzerinden değerlendirildiğinde günümüz için yüksek tutarlı bir hal aldığını, müvekkil hangi gerekçe ile ortaklıktan çıkarıldığını bilmediğini, ancak gerekçe olarak aidat borcu gibi bir gerekçe gösterildiyse bile, bu aidatların niçin toplandığı ve bu aidat miktarlarının ne olduğu da müvekkil tarafından bilinmediğini, bu hususta alınan kararlar da müvekkile tebliğ edilmediğini, müvekkille aynı pozisyonda bulunan başka üyelere çıkarma kararı verilmezken, o dönem yurtdışında bulunan müvekkilin bu durumundan faydalanılarak üyelikten çıkarılması iyi niyetli bir tutum olmadığını, kaldı ki eğer müvekkilin aidat borcu var ise bunlar hesaplanarak Müvekkile bildirildiğinde müvekkil faiziyle birlikte ödemeye de hazır olduğunu, zaten Kooperatif ana sözleşmesinin 15. maddesine göre, devir dışında bir nedenle ortaklığı sona erenlerin sermaye ve diğer alacakları o yılın bilançosuna göre hesaplanarak bilanço tarihinden itibaren bir ay içinde geri verilir, denmesine rağmen müvekkile bu hususta da herhangi bir ödeme yapılmadığını iddia ederek, yasaya ve kooperatif ana sözleşmesine aykırı olarak alınan bu çıkarma kararının iptalini talep ettiği görülmüştür.
Davalıya dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının davaya cevap vermediği bu sebeple H.M.K. 128. maddesi uyarınca davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
Davalı Kooperatife ait kayıtları Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ayır ayrı müzekkere yazılarak temin edilmiş, dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce 05.11.2021 tarihli ara kararı ile; Dosyanın mali müşavir bilirkişiye tevdi ile; davacının davalı kooperatif üyesi olup olmadığı, ortaklıktan çıkarılmasına karar verilip verilmediği, davanın Kooperatifler Kanunu ve kooperatif ana sözleşmesi uyarınca hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı, ortaklıktan çıkarılma gerekçesine göre çıkarılmanın yasa ve ana sözleşmeye uygun olup olmadığı hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine, bilirkişiye gerekirse davalı kooperatifin ticari defterlerini yerine inceleme yetkisi verilmesine karar verilmiş,
Mali müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 01/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle:
İhraç kararına dayanak olan ihtarnamelerin ve ihraç kararının usulüne uygun olarak davacı tarafa tebliğ edilmediği,
Davalı kooperatifin davacı tarafa gönderdiği ve ihraç kararına dayanak gösterilen her iki ihtamamelerde borç ödemesi için verilen sürenin kooperatif ana sözleşmesi ve kooperatifler kanuna uygun olmadığı,
Davalı kooperatifin davacı tarafa gönderdiği ve ihraç kararına dayanak gösterilen her iki ihtarnamelerde, aynı borç için 2 defa ihtar gönderme şartının yerine getirilmediği,
Davalı kooperatifin davacı tarafa gönderdiği ve ihraç kararına dayanak gösterilen her iki ihtarnamelerde belirtilen borcun dönemleri ve dayanağı olan genel kurul kararlarının belirtilmediği,
Davalı kooperatifin davacıya gönderdiği ihraç kararına dayanak olan ihtarnamelerde belirtilen borç tutarının gerçek durumu yansıtmadığı,
Bu bilgilere göre, usulsüz olan ihtarlara dayanılarak davacının üyelikten ihracına karar verilip verilemeyeceğinin takdiri sayın mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine bilirkişi raporunun tetkikinden; davacının ihraç kararına dayanak olar ihtarnamelerde belirtilen borç döneminden önceki dönemde 11.08.1991 tarihinde 0.04 TL, 08.03.1994 tarihinde 0,50 TL olmak üzere toplam 0,54 TL tutarında ödeme yaptığı, ihraç kararından önce ve sonra başka bir ödemesinin bulunmadığının belirlendiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; davacının, davalı Kooperatifin … nolu üyesi olduğu, kooperatif üyesi olarak en son 08.03.1994 tarihinde aidat ödemesi yaptığı ve bu ödeme ile toplam 0,54 YTL ödeme yapmış olduğu, bu tarihten sonra herhangi bir ödeme yapmadığı, dosyaya sunulan genel kurul tutanaklarından genel kurullara da katılmadığı görülmüştür.
Davacının 29.06.2014 ve 21.06.2015 tarihli genel kurul kararları doğrultusunda kendilerine verilen yetkiye istinaden 28.03.2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile; üyelik aidatlarını ödememesi nedeniyle ihracına karar verildiği belirlenmiştir.
1163 sayılı Kanuna göre ortaklık ilişkisi, kooperatif ile ortak arasında bir takım hak ve yükümlülüklerin doğmasına neden olur. Özellikle kooperatifin amacına ulaşması bakımından akçalı yükümlülüğün yerine getirilmesi önem arzeder. Ayrıca, 1163 sayılı Yasada ortaklığın nasıl sona ereceği belirlenmiş olup, bu hususun ana sözleşme ile de kararlaştırılacağı hüküm altına alınmıştır. Davacı, 1994 yılından beri davalı ile olan ilişkisini tamamen kesmiş, genel kurullara katılmamış ve akçalı yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Her ne kadar usulüne uygun bir ihraç kararı ile ortaklığına son verilmemiş ise de; davacının aidat yükümlülüğü devam ettiği halde uzun süredir kooperatife uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği, dolayısı ile eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı, ihraç kararı her ne kadar usulüne ihtarnamelerle alınmamış ise de, 28.03.2016 tarihli ihraç kararından uzun yıllar geçtikten sonra açılan bu davanın TMK’nın 2. maddesiyle bağdaşmadığı gibi hayatın olağan akışına da uygun bulunmadığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.04/03/2022

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı