Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/355 E. 2021/500 K. 03.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/355 Esas
KARAR NO : 2021/500
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 30/04/2019
KARAR TARİHİ : 03/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflarınca, müvekkilinin trafik kazasından kaynaklanan maddi, manevi zararlarının tahsili talebiyle kaza tarihinde …’un adına kayıtlı … poliçe numarası ile sigortalısı olduğu davalı … şirketine başvurulmuşsa da davalı … süresi içerisinde talebimize olumlu/olumsuz bir cevap vermediğini, sigorta şirketinin taraflarına talepleriyle ilgili süresi içerisinde olumlu/olumsuz bir cevap vermemesi üzerine taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, müvekkilinin …, … tarihinde, … İli, … İlçesi … Mah. … plakalı araç sürücüsü davalı …’un asli kusurlu olduğu trafik kazası nedeniyle ağır yaralanmış vücudun muhtelif yerlerinde kırıklar ve tedavisi mümkün olmayan hasarlar meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan sonra davalı … tarafından yolda ”iyisin iyi” denilerek terk edilmiş ve kendi çabalarıyla ambulansı arayabilmiş olduğunu, davacının bu yaralanması nedeniyle, kaza tarihinden beridir onlarca kez doktora gidip, onlarca kez tetkik, röntgen, ultrason, tomografi türünden tetkikler yapılmış, bacağındaki onlarca kırık nedeniyle ameliyatlar olmuş, uzunca süredir fizik tedavi de gördüğü halde davacı halen iyileşemediğini, müvekkilinin kazanın üstünden aylar geçmesine rağmen halen sekerek yürümekte olduğunu, müvekkilinin yüksek oranda meslekte kazanma gücü kaybının mevcut olduğunu, öncelikle, dava sonucunda hükmedilecek mali hakların alınmasını sağlamak ve davalının kazaya neden olan aracın başkaları üzerine devrini önlemek için davalı sürücü adına kayıtlı … plakalı aracın kayıtları üzerine tatbiki için üçüncü şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, davanın kabulü ile davacının hastane, tedavi ulaşım giderleri, geçici ve sürekli işgücü kaybı nedeniyle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik, belirlendiğinde artırılmak üzere … TL maddi tazminatın (belirsiz alacak) … kaza tarihinden itibaren(Davalı …. yönünden dava tarihinden işleyecek faiziyle ve poliçe limiti aşılmamak üzere) , işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalılardan alınarak davacıya verilmesini, …-TL manevi tazminatın, … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan tahsiline, davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT:
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; Tescil ile birlikte … Sigorta A.Ş ’nin tüzel kişiliği sona ermiş olduğundan, faaliyetine … Sigorta A.Ş. nezdinde devam edeceğini, müvekkili Sigorta şirketinin Sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı olduğunu, bu nedenle kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddia edilmekte ise de; sigortalı araç sürücüsüne atfedilen kusuru kabul etmiyor, kusur yönünden inceleme yapılmak üzere dosyanın ceza/ savcılık dosyası ile birlikte Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ ne tevdiine karar verilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe teminat kapsamı ile sınırlı olduğunu, Adli Tıp Kurumundan kusur raporu alınması gerektiğini, davacının maluliyetinin varlığı ve oranının belirlenmesi hususunun Adli Tıp Kurumu tarafından yerine getirilmesi gerekmekte olduğunu, davacının geçici iş göremezlik, tedavi gideri ve tedaviye bağlı ulaşım gideri talepleri teminat kapsamı dışında bırakılmış olduğunu, açıklanan nedenle söz konusu talebin reddinin gerektiğini, zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüerler siciline kayıtlı kişilerden olması gerektiğini, davacının söz konusu olaydan dolayı sosyal güvenlik kurumundan herhangi bir ödeme alıp almadığının tespitinin gerektiğini, tazminattan indirim gerektiren hususlarda araştırılmanın yapılması gerektiğini, davanın reddi talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; H.M.K. 119 ve 121’nci maddeleri uyarınca “davacının elinde bulunan belgelerin asıllarıyla birlikte harç ve vergiye tabi olmaksızın davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerinin veya sadece örneklerinin dilekçeye eklenerek” davalıya tebliğ edilmesi yasal bir zorunluk olduğunu, davacı tarafından sunulan bila tarihli dilekçede bir kısım eklerden bahis edilmiş ise de tebliğ zarfından da anlaşılacağı üzere müvekkili şirkete sadece dava dilekçesi ile tensip zaptının tebliğ edildiğini, davacının dava dilekçesinde bahis ettiği eklerinin davalı sayısından bir fazla düzenlenerek dilekçe ekine eklenmesi suretiyle davalılara tebliğ edilmesi gerekir iken yasanın amir hükmüne aykırı hareket edilmiş olmakla öncelikle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, davacının hatalı davranışları neticesinde zararın oluşumuna veya artmasına neden olduğunu, zararın oluşmasında ve/veya artmasında davacı taraf kusurlu olduğundan manevi tazminat talep edemez olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının manevi tazminat talep edebileceği kabul olunsa dahi talep edilen tazminat bedeli oldukça fazla olduğunu, tazminata hükmedilirken tarafların ekonomik durumlarının gözetilmesini, hükmedilecek tazminat sonrasında bir tarafın zenginleşmesi diğer tarafın fakirleşmesine neden olacak miktarda tazminata hükmedilmemesi gerekmekte olduğunu, davacının ekonomik durumu gözetildiğinde talep edilen tazminat miktarının fahiş olduğunun sabit olduğunu, müvekkile ait araç … Sigorta Şirketi tarafından “Genişletilmiş Kasko Süper Oto Poliçesi” ile sigorta kapsamında olduğunu, … Sigorta A.Ş. ihbar veya davacı tarafından davaya dâhil edilmesini, haksız fiil nedeniyle yasal süre içerisinde müvekkillere başvurulmaması nedeniyle taleplere ilişkin alacak zamanaşımına uğradığından işbu zamanaşımı talebimizin kabulüne, dava şartının yokluğu nedeniyle davanın reddine, davanın ilgili sigorta şirketlerine ihbar edilmesine, yasal dayanağı bulunmayan, usul ve yasaya aykırı davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR ve GEREKÇE:
Mahkememizce …/… Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda; “davacı vekilinin beyanından davacı tarafça arabulucuya başvurulmaksızın eldeki davanın açıldığı anlaşılmakla, 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine ” dair verilen karar davacı vekili tarafından İstinaf edilmesi üzerine; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’ nin …/… esas …/… karar ilamı ile ” trafik kazalarında sigorta şirketi yanında sürücü ve işletene tazminat davası yöneltilmiş ise , davalılar müteselsil sorumlu olduklarından 6100 sayılı HMK’nın 57 vd maddeleri uyarınca aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğunun, her bir davalı yönüyle ayrı dava olduğunun ve dolayısıyla sürücü ile işletenin hakkındaki davanın ticari nitelikte olmadığının kabulü gerekir. Bu açıklamalara göre istinaf itirazının incelenmesinde, mahkeme sigorta şirketi ile sürücü aleyhine açılan tazminat davasında zorunlu arabuluculuğa müracaat eden sigorta şirketi hakkındaki davayı ayırması, eldeki davayı, sürücü yönüyle de, 6325 sayılı yasanın 18-A maddesi uyarınca mecburi arabuluculuğa başvurulmadığından 6100 sayılı HMK’nın 114/2 madde ve bendi uyarınca usulden reddi hatalı olmuştur. Çünkü ayırmadan evvel de, tefrik ile de sürücünün sigorta ile birlikte veya müstakilen hasım olduğu dava, 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi uyarınca (salt sürücü yönüyle değerlendirildiğinde) ticari bir dava değil, 6098 sayılı TBK’nın 49. Ve izleyen maddeleri ile 2918 sayılı KTK’nın 85 ve takip eden maddeleri uyarınca haksız fiile dayalı bir dava” olması nedeni ile;. davacının istinaf başvurusunun kabulüne , kararın HMK’nın 353/1-a,4 madde ve bendinin verdiği imkan dahilinde kaldırılmasına” karar verilmiştir.
Her ne kadar Bam kaldırma ilamında tefrik kararının hatalı olduğu ve ihtiyari dava arkadaşlığı nedeniyle bu davanın birlikte görülmesi gerektiği, fakat sürücü yönüyle bu davanın ticari değil hukuki bir dava olduğu ve arabuluculuğa tabi olmadığı belirtilmiş ve mahkememizce de kaldırma ilamı haklı görülmüş ise de, ihtiyari dava arkadaşlığı nedeniyle bağlantılı görülen ticari dava …/… E. …/… K. Numarası ile karara çıkartılmış olup, eldeki dosyanın yeniden bu dosya ile birleştirilmesi mümkün değildir. Mahkememizde derdest birleştirilebilecek bağlantılı dosya bulunmadığından, bu haliyle gerçek kişiye karşı açılmış manevi tazminat davası bam bozma ilamında da hukuki bir dava olduğu belirtilmekle, Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Görev davanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gereken dava şartı olup davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle GÖREV yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde ve HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.03/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır