Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2021/673 K. 28.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/299 Esas
KARAR NO : 2021/673
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/06/2021
KARAR TARİHİ : 28/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin hastane işlettiğini ve müvekkilinden sarf malzemeleri ve danışmanlık hizmeti satın aldığını, Mart 2021 tarihine kadar şirketi temsile ve ilzama yetkili olan kişi …’ olduğunu, ancak Kemalpaşa … Noterliği’nce … Tarihinde tanzim edilen … yevmiye numaralı vekaletname ile … , davalı firmayı temsil etmeye ilişkin tüm yetkilerini …’a devrettiğini, şirketin yetkililerince imzalanan bu cari hesap ekstrelerinde bahsedilen borçlara ilişkin faturalar ve faturalarda yer alan ürünlere ilişkin malzeme teslim tutanakları da yine davalı taraf yetkililerince imzalandığını, buna rağmen davalı tarafça müvekkile ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattıklarını, davalı firmanın müvekkile takibe konu edilen borçlarının dışında da borçları bulunduğunu, söz konusu bu borçlar için başkaca icra takipleri yapıldığını, bunlara ilişkin hukuki süreçlerin devam ettiğini, müvekkilinin davalıdan toplam … TL’lik alacağının olduğunu, bu alacaklar yönünden öncelikle Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… D. İş dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını, bu karar ile Antalya Genel İcra Müdürlüğü …/… E. dosyasıyla ihtiyati haciz uygulandığını, sonrasında kesin hacze geçilebilmesi adına icra takibi başlatıldığını, ancak söz konusu icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, icra takibi durdurulduğunu beyanla; davalının kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, takip tutarının en az %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı için faturaya dayalı parasal alacaktan söz edilemeyeceğini, davanın yetkisiz mahkemede açılyrerır. asıl yetkili mahkemeısı Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı ile müvekkil şirket arasında herhangi bir akde dayalı ticari ilişki olmadığını, davacının aksini ispata elverişli herhangi bir delil sunmadığını, davacı tarafından dosyaya sunulan cari mutabakat belgelerinin, fatura ve teslimat belgelerinin yetkisiz şahıslarca imzalandığını, hukuki geçerliliği ve bağlayıcılığı olmadığını, davacı Şirket yetkilisi tarafından imzalanan ve dosyaya sunulan belgelerde, müşterek imza kuralına riayet edilmediğini, davacı tarafın, iddia ettiği alacaklara ilişkin faturaları ayrı takipler ile ileri sürerek yargılama masrafları ve vekalet ücretinin haksız olarak artmasını ve usul ekonomisine aykırı olarak yargılama sürecini faydasız uzatmayı amaçladığını beyanla; müvekkil şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatan alacaklı aleyhine, dava değerinin%20 sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR ve GEREKÇE:
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında dava faturaya dayalı takibe karşı yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Öncelikle usuli itirazlar ele alınmıştır.
Yetki yönünden yapılan değerlendirmede davacı yan faturada yetki kaydı bulunduğunu ve sözleşmeden kaynaklanan para borcu alacağı olması sebebiyle davacının ikametgahı olan Antalya Adliyesinin yetkili olduğunu savunmuştur.
Öncelikle faturadaki yetki kaydı ele alınmıştır.
Faturanın zorunlu içeriği ve şekil şartlarına ilişkin ayrıntılı düzenleme Vergi Usul Kanunu’nda yer almaktadır. Anılan Yasanın 230. maddesinde, faturada bulunması gereken zorunlu unsurlar beş madde halinde gösterilmiştir. Bu zorunlu unsurlar, aynı zamanda, faturada olağan içeriğin ne olduğunu ortaya koymaktadır. Fatura sözleşmenin ifası aşamasıyla ilgili olduğundan TTK’nın 23/2. maddesine göre süresinde itiraz olunmamak suretiyle kabul edildiği varsayılan fatura içeriği ancak sözleşmenin ifasıyla ilgili olarak faturada yer alması olağan sayılan malın cinsi veya yapılan işin adedi, türü, bedeli gibi hususlara ilişkin olabilir. Faturanın içeriğine sekiz gün içerisinde itirazda bulunulmadığı takdirde; sadece, faturada belirtilen verilerin doğru olduğu karinesi doğar. Ancak fatura sözleşme olarak değerlendirilemeyeceği gibi yalnız başına sözleşmenin varlığını da ispata elverişli değildir. Satıcı kimse, diğer taraf adına düzenlediği faturaya; fatura içeriği ile bağdaşmayan bazı koşul ve kayıtlar koymuş ise, bu kayıtlar, karşı tarafı bağlayıcı olmaz; sadece, faturanın olağan içeriğinde kabul edilen kayıtlar bağlayıcı olabilir (Y.H.G.K. 10.10.1979 gün, E: 1977/11-1317 ve K:1979/285; 14.03.1980 gün, E:1978/11-1147 ve K:1980/1418 sayılı ilâmları. Y.11. HD.’nin 05.05.2005 tarih, E:2004/7832 ve K.2005/4738; Y.19. H.D.’nin 30.11.1992 gün, E:1992/2335 ve K:1992/6296 sayılı ilâmları). Bu nedenle yetki kaydının davalıyı bağlamayacağı kabul edilmiştir.
Yine faturaya dayalı ilamsız icra takiplerinin para borcuna ilişkin olması sebebiyle alacaklının ifa zamanındaki ikametgah adresinde bulunan mahkemenin yetkili olabilmesi yerleşik içtihatlar uyarınca davalı tarafça akdi ilişkinin varlığı kabul edilmelidir. Bizzat davacının dilekçesinde belirttiği emsal hukuk genel kurulu kararında dahi alacaklının akdi ilişkiyi inkar etmemesi nedeniyle, alacaklının yerleşim yerinin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Davalı yan gerek takibe yapmış olduğu itiraz gerekse süresi içinde sunmuş olduğu cevap dilekçesinde akdi ilişkiyi kabul etmediğinden BK 73 uyarınca yetkili mahkemenin belirlenmesi olanaklı değildir. Davacı sözleşmenin varlığını usulüne uygun delillerini sunarak yetkili mahkemede kanıtlamalıdır.
Anlatılan nedenlerle yetkili mahkemenin Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dava dilekçesinin YETKİ yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Yetkili mahkemenin Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesi ( Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde, HMK.nun 20. maddesi uyarınca kesinleşme tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesi halinde, dosyanın yetkili Kırşehir Asliye Hukuk Mahkemesi ( Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)’ ne GÖNDERİLMESİNE, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
4-Harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin HMK 331/2 maddesi uyarınca yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 28/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır