Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/255 E. 2022/497 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/255 Esas
KARAR NO : 2022/497
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 26/08/2011
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizden verilen … Karar sayılı kararı Yargıtay … Karar sayılı BOZMA ilamı üzerine mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp incelenen davanın yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünün … sayılı icra takip dosyaları ile davalı borçlular hakkında genel kredi sözleşmesine dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, borçluların takip konusu borcun tamamına ve sözleşmelerdeki imzaya ve icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, takibin durdurulduğunu, para borcunun ifa yerinin alacaklının ikametgahı olan Antalya olduğundan HUMK 10.madde uyarınca alacaklının kendi ikametgahı olan Antalya’da icra takibi yapabileceğini, bu nedenle yetki itirazının reddi gerektiğini, davalı borçluların itirazlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı … A.Ş vekil itarafından borçlular … Ltd Şti, …, … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin 05/08/2011 tarihli müdürlük kararı ile durdurulduğu anlaşılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı … A.Ş vekil itarafından borçlular … Ltd Şti, …, … aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine takibin 17/08/2011 tarihli müdürlük kararı ile durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce … Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Dosya kapsamına göre, davalıların ikametgahı, …’tur. Taraflar arasındaki 25.08.2010 günlü kefalet sözleşmesinde ise İstanbul Mahkeme ve İcra daireleri’ni yetkili kabul edilmiştir. Antalya Mahkeme ve İcra dairelerini yetkili kılan bir husus mevcut olmadığından ve öncelikle icra dairesinin yetkisi hakkında bir karar verilmesi gerekmekle; yetkisiz icra dairesinde açılmış bulunan takibe itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş,
Mahkememizce verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş Yargıtay … Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı ile;”Dava konusu kredi, davacı bankanın Antalya Yüzüncü Yıl. Şubesince kullandırılmış olup, bir miktar para alacağına ilişkin takip ve dava niteliğinde olan talebin alacaklı ikametgahında (şubenin bulunduğu yer) icra dairelerinde talep edilmesinde HUMK 17. maddesi (HMK 14. md.) uyarınca bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Mahkemece davalıların yetki itirazlarının reddi ile işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Grafoloji uzmanı bilirkişi Osman Değirmencioğlu tarafından düzenlenen 31/07/2013 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
Tetkike konu …’a ait “…” müşteri ve “…” seri numaralı 25/08/2010 tarihli kredi genel sözleşmesi fotokopisi üzerinde müşteri; “… Ltd Şti” ve müşterek borçlu ve müteselsil kefil; … adına atılı bulunan imzalar ile … ve …’in mukayese imzaları arasında karşılaştırma yapılmış ise de; gerek tetkike konu belgenin fotokopi olması ve gerekse mukayese esas imzaların kendi aralarında istikrarsız olması nedeniyle istem doğrultusunda kati bir netice beyanında bulunulabilmesi mümkün olmamıştır,
Bu itibarla tetkike konu kredi genel sözleşmesinin aslının ve … ve …’in huzurda alınacak 4-5 sayfa dolusu mukayese yazı ve imzaların temin edilmesi suretiyle yeniden yapılacak olan incelemenin netice beyanına imkan verebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişinin 16/09/2014 tarihli raporunda özetle;
Tetkike konu …’a ait 25/08/2010 tarihli genel kredi sözleşmesi (2) adet Kefaletname üzerinde; “… Ltd Şti” , … ve … adlarına atılı bulunan imzalar ile … ve … ‘in mukayese imzaları arasında karşılaştırma yapılmış ise de, gerek tetkike konu imzaların basit yapılı olması ve gerekse mukayese esas imzaların tersim tarzları yönünden kendi aralarında değişkenlik gösteren, istikrarsız imzalar olması nedeniyle istem doğrultusunda kati bir netice beyanında bulunulabilmesi mümkün olmamıştır görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın 19/02/2015 tarihli raporunda özetle;
İnceleme konusu …’a ait, … seri, … müşteri nolu, 25/08/2010 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ve ekinde bulunan iki adet kefaletnamede … adına atılı imzaların teşhise götürecek karakteristik materyal, önemli yazı ve tanı unsuru içermeyen, tersiminin basit, taklidinin kolay imzalar olması nedeniyle aidiyetinin ve bu meyanda sorulduğu üzere …’in eli ürünü olduğu ya da olmadığı yönünde bir tespite gidilemediği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı … te her ne kadar takibe konu genel kredi sözleşmesi altındaki imzasına itiraz etmiş ise de; bu davalının huzurda imza örneği vermesi husunda gönderilen ihtarlı davetiyeye rağmen talimat duruşmasına katılmadığı anlaşılmış ve Mahkememizin 20.11.2014 tarihli celsesinde imzaya itirazdan vazgeçmiş olduğu kabul edilmiş ve bu davalı yönünden borca itiraz için yapılan itirazın incelenmesine geçilmiştir.
Bilirkişi emekli bankacı Saime Yapıcı tarafından düzenlenen 03/06/2016 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, Mahkememizce … Esas sayılı dosyada yapılan yargılama sonunda;
Mahkememizce yargı denetimine elverişli ve dosya mündericatı ile uyumlu bilirkişi raporuna itibar edilerek, davalı …’ in Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında; 5.418,71 TL asıl alacağa, 487,47 TL işlemiş temerrüt faizine ve 29,12 TL gider vergisine olmak üzere toplam 5.930,55 TL alacağa yaptığı itirazın iptaline, 5.418,71 TL üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yine davalının Antalya 10. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında; 5.240,00 TL asıl alacağa, 148,47 TL işlemiş temerrüt faizine ve 7,42 TL gider vergisine olmak üzere toplam 5.395,89 TL alacağa yaptığı itirazın iptaline, 5.240,00 TL üzerinden hesap edilecek %20 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
Davalı … aleyhine açılan itirazın iptali davasında ise; takibe dayanak kredi sözleşmesi altındaki imzanın bu davalı eli ürünü olduğu ispatlanamadığından davanın reddine,davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına, karar verilmiş,
Mahkememizce verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … karar sayılı ilamı ile;
“1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı … yönünden, davalı icra takibine konu genel kredi sözleşmesindeki kefalet kısmındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirtmiş olup mahkemece, davalıya HMK’nın 211, 169. maddeleri uyarınca imza incelemesi için mahkemede hazır bulunması için isticvap davetiyesi çıkarılmıştır. Ancak HMK’nın 171. maddesinde isticvap olunanın davet usulü belirtilmiş olup, bu maddeye göre isticvaba konu vakıaların açıkça gösterilmesi, sahteliği iddia olunan belgenin açıkça yazılması ve imzasına itiraz edilen belgenin eklenerek ihtaratlı isticvap davetisyesi gönderilmesi gerekirken, HMK’nın 211, 169 ve 171. maddelerine uygun isticvap davetiyesi tebliğ edilmemiş olması nedeniyle usulsüz isticvap davetiyesinin hükme esas alınarak bu davalı hakkında yazılı gerekçeyle karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
3-Davalı … yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13. maddesinde, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7’nci maddenin ikinci fıkrası, 9’uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10’uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12’nci maddenin birinci fıkrası, 16’ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca davalı lehine AAÜT 13. maddesine göre vekalet ücreti takdiri gerekirken nasıl hesaplandığı anlaşılamayan vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davacı, dava konusu kredi sözleşmesindeki davalı adına atılan imzanın davalıya ait olup olmadığını bilecek durumda olup, davacının icra takibinde haksız olduğu gibi kötüniyetli olduğu gözetilerek kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken kötüniyet tazminatı isteminin reddi yerinde görülmemiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkememizce taraf teşkili sağlandıktan sonra bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Davalı … usulüne uygun isticvap edilerek huzurda imza örnekleri alınmış ve tatbike medar imza asılları toplandıktan sonra kefalet sözleşmesi altındaki imzanın davalı eli ürünü olup olmadığı hususunda İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın … tarihli raporunda özetle;
“İnceleme konusu sözleşmenin 1. ve 2. sayfalarında … adına atılı imzaların teşhise götürecek önemli karakteristik materyal ve yazı unsuru içermeyen, tersimi basit, taklidi kolay ve “R” harfinden ibaret imzalar olması nedeniyle söz konusu imzaların aidiyetinin, bu meyanda sorulduğu üzere …’in eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediği hususlarını bildirir KANAAT RAPORUDUR.” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin rapora itiraz etmesi üzerine 08.02.2022 tarihli ara kararımız ile aynı hususta Jandarma Kriminal Laboratuvarı’ndan rapor alınmasına karar verilmiş,
Aydın Jandarma Kriminal Laboratuvarı’ nın 14/03/2022 tarihli raporunda özetle; ” İnceleme konusu “KEFALETNAME” başlıklı belgeler üzerinde … adına atfen atılı bulunan imzalar üzerinde yapılan incelemede, söz konusu imzaların kişiye atfedilebilecek yeterlilikte kaligrafik ve karakteristik özellikler içermeyen, kotaylıkla taklit edilebilecek nitelikte basit tersimli imzalar olduğu kanaatine varıldığından, söz konusu imzaların … eli ürünü olup olmadığı hususunda müspet ya da menfi bir kanaat bildirmek mümkün olamamıştır. ” görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Sonuç olarak; takibe ve itirazın iptali davasına dayanak kredi sözleşmesi altındaki imzaların davalıların eli ürünü olduğu ispatlanamadığından, her iki davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmiş ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda davalılar lehine ( takip tarihinin 02/07/2012 tarihinden önce olması nedeniyle takip tarihinde yürürlükte olan İİK 67/2.maddesi uyarınca) % 40 oranındaki kötü niyet tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
Dava konusu alacak (10.807,88 TL) üzerinden hesap edilecek % 40 oranındaki kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın, peşin alınan 117,35 TL harçtan mahsubu ile bakiye 36,65 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davalılar tarafından yapılan 76,66 TL masrafın davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Sarf edilmeyen gider avansının HMK 333.maddesi uyarınca davacıya iadesin
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren 15 gün içerisinde TEMYİZ yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır