Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/251 E. 2022/392 K. 22.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/251 Esas
KARAR NO : 2022/392
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 22/04/2022

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize gönderildiği, Mahkememizin yukarıda belirtilen esasa kaydı yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı … daha önce bacanağı olup çocuklar vasıtası ile akrabalık ve sosyal ilişkileri devam etmekte olduğu, diğer davalı … orman mühendisi olup Orman Genel Müdürlüğünden emekli olduğu, …’ın çok yakın arkadaşı olduğu, … aynı zamanda davalı şirketin sahibi ve yetkilisi olduğu, Antalya’da Orman Bölge Müdürlüğünün 120.000 dönüm alanı kiraya vereceğini bu işin verimli ve iyi bir yatırım olacağını ikna edilmiş olduğu, … oğlu adına olan kredi kartı ile 5.000 TL ödediği ve toplamda 120.000 TL toplam miktarlı çek teslim alınmış olduğu, sonrasında Orman Genel Müdürlüğünün Antalya ve çevresinde herhangi bir şekilde böyle bir alanı kiraya işletmeye vermeyeceğinin öğrenilmiş olduğu, davacının verdiği çekler karşılığında herhangi bir hizmet almasının mümkün olmadığı, esasen diğer davalıların davacının iyi niyetini ve inancını kötüye kullandıkları … ile …’ın birlikte hareket ederek olmayacak bir işe ikna etmek suretiyle davacının elinden çekleri aldıklarının anlaşıldığı, bugüne kadar çekleri iade edeceklerini belirtmelerine rağmen iade edilmemiş olduğu, yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu, davacının iyi niyetinden faydalanılmış ve …’ın kurumdan emekliliği kullanılarak sanki çok gizli bir bilgi kurum içerisinden elde edilmiş ve kimsenin haberi yokmuş gibi davranılarak hile yapılarak ikna edilmek suretiyle imzalatılmış olduğu, sözleşmenin geçersiz olduğu, hileye dayandığı ve ahlaka olduğu sabit olup buna bağlı olarak keşide edilen çeklerin de geçersiz olduğu, sözleşmeye konu edilen keşide yeri Antalya olup … Şubesi muhataplı, Antalya 31/08/2020 tarihli 30.000,00 TL miktarlı … nolu, dört adet çek yönünden ödenmemesi konusunda davacının mağduriyeti dikkate alınarak takdiren teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği, sözleşmede yer alan cezai şart ve talep hakları saklı tutularak, keşide yeri Antalya olup … … Şubesi muhataplı Antalya 31/08/2020 tarihli 30.000,00 TL miktarlı … nolu çekler yönünden ibrazında ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
YANIT :
Davalı … ve … Ltd. Vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikli olarak yapılan işten dolayı dava ticari bir iş olup ticaret mahkemesinde açılması gereken dava görevli mahkemede açılmadığından her iki müvekkil yönünden ayrı ayrı Görevli Mahkemede dava açılmadığından görev itirazları olduğu, dava ön koşul olan zorunlu arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığı için bu nedenle de davanın reddine karar verilmesi gerektiği, … yönünden husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, dava ekinde davalı tarafça dilekçe eki olarak sunulan protokol tarafımızla alakası olmayıp bilgileri dışında bir protokol olduğu, altındaki imza davalı şirket veya davalıyla alakası olmayıp imzaların taraflarına ait olduğu, evrağı düzmece bir protokol olduğu, davalı tarafça hazırlandığı ve mahkemeyi etkilemek için düzenlendiğinin düşünülmekte olduğu, bununla ilgili fazlaya ilişkin haklarını ve şikayet haklarını saklı tuttuğu, davalı şirketle veya yetkilisi ile müvekkilin hiçbir iş ilişkisi içinde olmamış ve öncesinde tanışıklığı bulunmadığı, iddia edildiği gibi davacı … Orman müdürlüğünde hiç çalışmamış ve öncesinde de hiçbir bağlantısı olmadığı, emekli değil kendi şirketini işletmekte olduğu, bu nedenle de bu yöndeki asılsız beyanlarda mahkemenizce ilgili kuruluşlardan sorularak getirilecek resmi kayıtlarda görüleceği, davalı dava konusu olan çekleri davalı gözüken …’dan ciro edilerek teslim almış olduğu, bu kazanç ise şu şekilde olduğu, … isimli çekleri ciro ederek davalı şirkete teslim eden şahıs ile 2020 yılı nisan ayında Orman bölge müdürlüğünde çalışan … aracılığıyla tanımış olduğu, bu şahıs …’ın arkadaşı olduğunu ve ormandan çıkma ağaçlandırılmak amaçlı kiralanacak yerlere başvuru yapmak istediğini ücreti mukabilinde yardımcı olmasını istemesi üzerine tanışmış olduğu, sonrasında davalı resmi gazete ilgili tamim vs. Durumları araştırmış ve … isimli şahsa bilgi vermiş olduğu, tüm watsap yazışmaları ve mesajlar çıktı alınarak dosyaya taraflarınca sunulacağı, … isimli şahıs ise bu yerlerin tamamına göndereceği bilgiler doğrultusunda müracat edilmesini ve bu müracatlar karşılığında davalı şirkete dosya başı 1000 TL ücret karşılığı anlaşmış olduğu, talep ve verilen bilgi ve belgeler doğrultusunda yoğun bir çalışma sonrası davalı şirket belirtilen kişiler adına 20 ayrı kişiye 127 dosya hazırlamış başvuru yapılmış olduğu, anlaşma üzerine 127000 (yüzyirmiyedibin)TL ücret hak kazanmış olduğu, evraklar teslim edilmesi üzerine … tarafından kredi kart ile 5000 (beş bin)TL davalı şirkete ödeme yapmış olduğu, diğer alacak karşılığı olan ücret karşılığında Davacı Şirket Adına kayıtlı ve keişde edilmiş 4 adet halkbankası çeki her biri 3000 (otuz bin) tl olan çekler … tarafından cirolanarak davacı şirket alacağından dolayı davacı şirkete teslim edilmiş olduğu, karşılığında tahsilat makbuzu kesilmiş ve …’a teslim edilmiş olduğu, kalan 2000 (ikibin) TL nin hala ödenmemiş olduğu, ilk çekin tarihinde çek karşılığı olan bedel … tarafından gönderilen … isimli şahıs tarafından ödenmiş ve çek sonrasında …’a teslim edilmiş olduğu, ikinci çekin günü geldiğinde davalıya ödeme yapılmayınca davacı …’ı aramış ancak ödeme yapacam diyerek oyalamış olduğu, sonrasında şahsı tanıştıran kişi olan …’ın yanına davalı gidip durumu anlatmış olduğu, o da keşideci ile görüş istersen yazdırmadan önce demesi üzerine keşidecinin numarasını Hamza YIMAZ vermiş ve yanında yaptığı görüşmede davacı şirket yetkilisi … telefonda çeki yazdırmamasını kendisinin arifle görüşüp parayı ödeteceğini beyan etmişsede ödeme yapılmaması üzerine davalı çekin karşılığını almak için bankaya gitmiş olduğu, bankada görevli çek sahibini aramış hesaplar müsait değil ödeme var ya para yatırın yada ek kredi çekin ödeme olmazsa çek yazılacak kişi parasını istiyor demesi üzerine davacı Bankaya gelmiş kredi çekmiş ve polis çağırmış çekle ilgili bir gün önce müracatımız var çalıntı diye ödeme yapılmasın demişse de mahkeme kararı olmadığı banka tarafından ikinci çekte Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma dosyası getirtilerek incelenmesini talep ettiği, banka kayıtlarının delil olduğu, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine … numaralı çekle ilgili ihtiyati tedbir kararı almak üzere başvurulmuşsa da … d.iş ve … nolu kararı ile bu talebin reddedilmiş olduğu, dosyanın getirtilerek incelenmesi kararının ekte olduğu, davalı şirket her iki çeki borçlu olan …’dan İş karşılığı cirolu aldığı çeki tahsil etmiş olduğu, davalı 3. Çeki fatura kesip bankaya takasa vermiş ancak mahkemenizce verilen tedbir kararından dolayı tarafına ödenmemiş olduğu, 4. Çekinde kendisinde olduğu, istenildiğinde incelenmek üzere mahkemeye teslim edilebileceği, davalının davacıyı çek ödemesi için … numaralı telefonla aramış olduğu, bu kayıtlarda delil olarak dosyaya gerek görülerek istenmesi durumunda beyanlarının doğruluğunun görüleceği, şahsı bu görüşme öncesinde tanımaz iş anlaşması yapmadığı, protokol düzenlememiş olduğu, davalı şirketin bu kişiler adına yapmış olduğu başvurular reddedilmiş olduğu, davalı şirket ne …’a neden davacı şirkete taahhüt vermemiş olduğu, davacı taraf Türk medeni kanun gereği iddiasını ispatla mükellef olduğu, davacı soyut iddialarla dile getirdiği şekilde davalı ne şahsı adına nede şirketi adına davacı şirkete taahüt vermemiş ve anlatıldığı gibi görüşme yapmamış ve davacıdan para almadığı, çek almamış protokol yada sözleşme yapmamış olduğu, şahsı tanımadığı, dilekçedeki iddialar asılsız olup ispatı davacı tarafından yapılmasının gerektiği, sözleşme protokol imza incelemesi ve genel incelemesi gerekmekte olduğu, çünkü davalı hiçbir şekilde bağı olmadığı, davalı olan … ile yukarıda anlatılan dışında davalı ile bir bağı olmadığı, tüm resmi şirket kayıtları ve sgk kayıtlarının bunun delili olduğu, davalı … orhanın talebi üzerine yalnızca dosya hazırlamak ve başvurmakla sorumlu olup onay merci olmadığı gibi bu yönde de bir vaadi olmamış olduğu, bu nedenle aralarında anlaşma yerine gelmiş ve davalı alacağını hak etmiş olduğu, kanunlarımız gereği çek ve senet zilyetliğinde bulunan kişiye ait olduğu, davalı şirkette yasalar çerçevesinde çeki engel bir durum olmadan cirolayandan teslim almış olduğu, öncesinde herhangi bir kayıp çalıntı vb bir müracatta davacı keşideci tarafından yok olduğu, tahminlerimize göre bu çekler hatır çeki diye tabir edilen çeklerden olduğunun görülmekte olduğu, şahıslar kendi aralarında ne yaşadılarsa anlaşamama üzerine bu dava açılmışt olduğu, iddiaların davalılarla yada şirketi ile alakası olmadığı, belirtilen hususlar ışığında fazlaya ilişkin tazminat ve dava hakkımızı bu aşamada saklı tuttuğu, davacı kötü niyetli olarak bu davayı açmış olduğu, iddialarını ispat etme zorunluluğu olduğu, bu aşamada fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, bu aşamada tüm bu nedenlerle bu aşamada verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiği, davacının davasının görevli mahkeme yönünden reddine, davanın haksız olarak dayanaksız olarak açıldığı için reddine , davanın husumet yokluğundan reddine, mahkemenizce ara kararla alınan tedbir kararının ititraz ve sunduğumuz deliller ışığında kaldırılmasına, davacı tarafından eksik yatırılan harç yönünden davanın reddine, yukarıda anlatmış olduğumuz belge ve dökümlerin ilgili kurum ve kuruluşlardan istenmesine, kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacının % 40 dan az olmamak üzere her iki davalıya ayrı ayrı kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin her iki davalı yönünden ayrı ayrı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin sahibi kızkardeşinin eşi … olduğu, herhangi bir şekilde hile yapmadığı, bu amaçla hareket etmediği, …ın kendisiyle aynı camiye giden birlikte cuma namazı kıldığı, çok yakın arkadaşı oluğu, Orman İşletme Müdürlüğünde çalışan …’ın kardeşi …’ın şirketinde çalışmakta olduğu, bu sebeple orman dairesi ile ilgili tüm uyuşmazlıklarda tanıdığı ve bildiği yakın arkadaşı olan …ın kendisine, orman arazilerinin çok ucuza kiralanacağını bu işler için yapılması gereken masraflar ve yatırılması gereken paralar olduğunu işin çok kazançlı ve getirisinin yüksek olacağını söylediği, kendisinin böyle bir iş için parasının olmadığını eniştesine gittiği, açıklama yaptığı, …ın çok güvendiği bir insan olduğu için eniştesine de bu işin ciddi olduğunu söylediği, sözleşme yapalım dediği ve hazırlandığı, kendisinin imzaladığı eniştesinin de şirketi temsilen imzaladığı, sonra … ın SSK nın karşısındaki iş yerine gittiği yerinde olmadığı, sen bırak ben imzalarım dediği, sonra birlikte buluştuğu sözleşme ile birlikte eniştesine gittiği, çeklerin arkasını cirolattığı, davaya konu edilen çekleri teslim aldığı, sonrasında böyle bir kiralama işinin olamayacağını öğrendiği, defalarca …’ın iş yerine gittiği, yalvardığı, çekleri iade ettiği, ancak iade etmediği gibi bankaya ibraz ettiği, paraları çektiği, kimseyi dolandırma kastı olmadığı, …ın kendisini kullanarak haksız para tahsil ettiği, kız kardeşi ve eniştesi ile aralarının açıldığı, tanıkların dinlendiğinde diğer davalı … ve şirketinin hileli yollar ile bu paraları tahsil ettiğinin anlaşılacağı, hakkındaki davanın reddini talep ettiği, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Karar sayılı dosyasında yapılan yargılamasında; ” Menfi tespit talebinin davalılardan …… Limited Şirketinin ve davacının ticari faaliyetini ilgilendirdiği ve tarafların her ikisinin de tacir olduğu, bu davalılar arasında açılacak davalarda TTK uyarınca ticaret mahkemelerinin görevli olduğu sabittir. Diğer davalılar yönünden ise aralarındaki bağlantı nedeniyle bir kısım davalılar için genel bir kısım davalılar için özel mahkemede dava açılması gerekir ise davaya bakmaya tümüyle özel mahkeme görevli olacağından ( aynı yönde HGK 2013/13-2232 e. 2015/1232 k.) bu davalıların tacir olup olmadığı yönünden ayrıca bir araştırma yapılmaksızın ticaret mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılmakla, görevsizlik kararı verilmiş ve mahkememizin yukarıda esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Uyuşmazlığa konu çek suretleri dosya arasındadır.
Davacının sunmuş olduğu sözleşme fotokopisi dosya arasındadır.
Orman Bölge müdürlüğüne müzekkere yazılarak uyuşmazlığa konu orman kiralama alanlarına ilişkin başvuru dosyaları celp edilmiş, incelenmesinden başvuruların … tarafından yapıldığı ve ret ile sonuçlandığı görülmüştür.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava kambiyo senedinin hile ile alınması ve bedelsiz kalması sebebiyle menfi tespit istemine ilişkindir. Davacı yan davalılar … ile …’ın birlikte hareket ederek konusu hukuken baştan itibaren geçersiz olan sözleşmeye göre yapılan ödeme nedeniyle borçtan sorumlu olmadığını savunmuş, delil olarak taraflar arasındaki protokole dayanmıştır. Davalı … Ltd Şti. Yetkilisi kendi adına ve şirket adına sözleşmeyi kabul etmeyerek imza inkarında bulunmuş, davacı ile arasında bir sözleşme bulunmadığını, davalı … ile Orman İşletme müdürlüğüne başvuru yapmak üzere 127.000 TL üzerinden anlaştığını, davacı ile sözleşme ilişkisini kabul etmediğini ve davaya konu senetlerin illetten mücerret olması sebebiyle davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Davacı yanca sunulan protokol yönünden imza inkarı nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılması gerekmiş, davacıya 17.03.2022 tarihli celsede sözleşme aslının sunulması için hüküm ve sonuçları hatırlatılarak kesin süre verilmesine rağmen sözleşme aslı sunulmamış böylelikle delil değeri bulunmayan protokol dikkate alınmaksızın mevcut delil durumuna göre karar verilmesi gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede davacının iddiası ve sunduğu deliller nazara alındığında sözleşmenin tarafı olmadığı, edim ifa yükümlülüğü bulunmadığı anlaşılmakla şahsen husumet yöneltilmesinin mümkün bulunmaması karşısında davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … Ltd Şti. Yönünden; orman işletme şefliğine yapılan başvuruların davalı … adına yapılmış olduğu, sunulan yazışma kayıtlarında davalı şirket yetkilisinin davaya konu iş için davalı … ile iletişim halinde olduğu, sözleşme için davalıya yapılan ödemenin …’ın yakınlarının kredi kartları ile yapılmış olması, sözleşme aslının sunulamaması nedeniyle yazılı delille ispatlanması gereken sözleşme ilişkisinin davacı yanca ispatlanamadığı, davalı şirketin savunmasında belirttiği gibi yalnızca davalı şirket ile davalı … arasında sözleşme bulunduğu, davacı ile davalı … arasında ortaklık veya bir anlaşma var ise de bu hususun davalı şirketçe bilindiğinin somut olarak ortaya konamadığı vicdani kanaati ile davacı tarafça ileri sürülen şahsi defilerin iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olan davalı şirkete öne sürülemeyeceği nazara alınarak bu davalı yönünden davanın reddi gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede … yargılama sırasında ehliyetsizlik nedeniyle kısıtlandığı, vasisinin davaya dahil edildiği, davalının verdiği cevap dilekçesinde davacı eniştesinin kendisinin vesile olması üzerine bu işe girdiğini, sözleşmede davacının imzası ve kendsinin imzası alındıktan sonra davalı şirket yetkilisinin iş yerine sözleşmenin bırakıldığını, imzanın davalı şirket yetkilisince bizzat atıldığını görmediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Davalının beyanları kendisi yönünden ikrar mahiyeti taşımakla birlikte davalı … şirketi yönünden ispata muhtaçtır.
Davalının bu beyanları sunduğu tarih itibariyle de (cevap dilekçesi kısıtlılık tarihinden önceki tarihte verilmiş ise de) ehliyetsiz olması muhtemel olup beyanlarına itibar edilemeyebilir ise de, o dönem ehliyetli olduğu kabul edilse dahi sunulan protokolde davalı şirketin iş ve işlemlerinden davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı kararlaştırılmış olup, davalı …’in taahhüdü garanti sözleşmesi niteliğindedir. Garanti sözleşmesi ile garanti veren bir kimse, üçüncü bir kişinin belli bir davranışını veya bir sonucu temin etmekte olup, bu edimin gerçekleşmemesi halinde garanti alana tazminat yüklenmektedir. … sözleşmenin tarafı olmayıp, sözleşmeye konu iş için uzmanlığı ve bilgisi bulunmadığı akrabalık ilişkileri de bulunan davacı tarafça bilinmektedir. Davalı … davalı tüzel kişinin protokolün 6. Maddesi kapsamındaki iade ve cezai şart yükümü için garanti sözleşmesi ile davacıya şahsi bir teminat sağlamıştır. Garanti sözleşmesi TBK da bulunmamakla birlikte doktrinde tanımlanmış ve yargıtay içtihatlarında TBK 128 uyarınca üçüncü kişinin edimini taahhüt kapsamında değerlendirilmiştir. Bu bakımdan garanti sözleşmelerinin geçerliliği TBK 603 uyarınca kefaletin şekil şartlarına tabi olup, somut olayda TBK 586 şartları bulunmadığından sözleşme geçersizdir. Bu nedenle davalı … yönünden de davanın reddi gerekir.
Yukarıda ayrıntısı ile izah edildiği üzere sözleşmenin davalı … ve davalı şirket arasında yapıldığı kabul edilmekle, davacının; … ehliyetsizliğine ilişkin iddiaları ve yine davalı şirketin edim yükümünü yerine getirmediğine ilişkin iddiaları yalnızca davalı … tarafından öne sürülebileceğinden bu iddialar değerlendirilmemiştir.
Yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, farklı hukuki sebeplere dayalı ret kararı verilmekle her bir davalı için ayrı vekalet ücretine hükmedilmiş ve anlatılanlara göre aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur:
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … yönünden
Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE
2-Davalılar … ve … Orman Mühendisliği… Ltd Şti. Yönünden
Davanın REDDİNE,
3-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin alınan 512,33 TL harcın mahsubu ile artan 431,63 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
6- Davalı … Ltd Şti. Kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 15350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı … Kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 5100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 22/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır