Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/220 E. 2022/388 K. 21.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/220 Esas
KARAR NO : 2022/388
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2021
KARAR TARİHİ : 21/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 26.01.2021 tarih … no’lu 8.707,93 TL ve 26.01.2021 tarih … no’lu 1.805,40 TL faturalar neticesinde borçlu şirketin müvekkil carisinde borcu bulunduğunu, müvekkil ile davalı borçlu arasındaki cari hesaba ilişkin ekte sunulu (Ek 3) 16 Mart 2021 tarihli “Form BA/BS Mutabakat Mektubu” müvekkil ve davalı yanın karşılıklı imzalarını içeren hesap mutabakatını içermektedir. Bu mutabakatta davalı yan, müvekkile KDV Hariç 8.909,60 TL borcu olduğunu ve bu borca mutabık olduğunu imzalayarak kabul ettiğini, borca istinaden 17.03.2021 tarihinde borçlu şirket adına müvekkil şirketçe Antalya Genel İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra dosyasıyla ile 10.613,21 TL takip çıkış miktarı üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu dosyada ödeme emri 22.03.2021 tarihinde borçlu tarafa tebliğ olmuş olup, borçlu şirket icra takibine 26.03.2021 tarihli dilekçesiyle yetki ve borca dair itirazda bulunduğunu, müvekkil ile davalı yan arasındaki ticari ilişki sebebiyle müvekkilce ekte sunulu 2 adet fatura düzenlenmiştir. Bu iki fatura E-Arşiv Fatura olarak düzenlenmiş olup davalı yana ulaştığını, söz konusu faturalar ve faturalara konu malların davalıya ulaştığı hususunda ekte sunulu karşı yanın imzasını içeren ambar tesellüm fişi ile sabit olduğunu, ilgili faturalara davalı şirket tarafından yasal süresi içerisinde herhangi bir itiraz edilmediğini, Antalya Genel İcra Müdürlüğü … E. Sayılı icra takibine yapılan İtirazın iptaline, 96 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve ücreti vekaletin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
YANIT :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı – alacaklı tarafça açılan icra takibinin dayanak olarak gösterilen faturalarda yazılı malzemelerin müvekkil şirkete teslim edilmediğini, teslim fişlerinde görünen imzaların müvekkil şirket yetkilisi ve çalışanlarına da ait olmadığını, taraflar arasında iddia edildiği şekilde iş ilişkisine istinaden bir sözleşme vs. Gibi karşılıklı herhangi bir belge bulunmadığını, davacı tarafın iddia ettiği faturaların, iş takip formlarının, cari hesap ekstrelerinin tamamının tek taraflı işlemler ve belgeler olduğunu, müvekkil şirket kayıtlarında bu belgelerin hiçbirisinin bulunmadığını, bu nedenle açılan icra takibine yapılan itizarlarının da yerinde ve haklı olduğunu, müvekkil şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … Alüminyum İnş.San. ve Tic. Ltd.Şti., borçlunun … Tarım İnşaat ve Tic. A.Ş. olduğu, 10.613,21 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
Alınan 22/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterlerin usule uygun tutulduğu, dava konusu edilen faturaların davacının defter kayıtlarında yer aldığı, dava konusu faturaların, davacı ile davalı şirket ba/bs formlarında bildirildiği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle, 10.513,33 ti. asıl alacak, 91,67 TL işlemiş faiz alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tacirler arasında satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla açılan iş bu itirazın iptali davasında; davacının delilleri arasında tarafların ticari defter ve belgelerini bildirmesi üzerine Mahkememizce ticari ilişkinin vuku bulduğu iddia edilen 2021 yılına ait ticari defter ve belgelerin incelenmesine karar verilmiş; alınan 22/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterlerin usule uygun tutulduğu, dava konusu edilen faturaların davacının defter kayıtlarında yer aldığı, dava konusu faturaların, davacı ile davalı şirket ba/bs formlarında bildirildiği, davacı şirketin takip tarihi itibariyle, 10.513,33 ti. asıl alacak, 91,67 TL işlemiş faiz alacağının olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce talimat mahkemesi aracılığıyla davalı şirkete 2021 yılı ticari defterlerinin ibrazı için TTK 83. ve HMK 220-222 ihtarlı davetiye çıkartılmış, Tebligat Kanunu hükümlerine göre davalı vekiline e- tebligat ile tebliğ edilmiş, ancak davalı yanca ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Yine 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi (3. Fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere eklenen cümlele uyarınca) diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise; 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinin; davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi veya davacının defter kayıtlarının aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlayamamış/ispatlamamış olması halinde davacı lehine kesin delil niteliğini haiz olduğu kabul edilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacının yasal süre defterlerini ibraz ettiği, davalının ise ibraz etmediği görülmüştür. Davacının mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine kesin delil teşkil ettiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 10.515,33 TL alacaklı olduğu, kaldı ki gerek BA gerek BS formalarında takibe konu faturaların bildirildiği, böylelikle ispat yükünün davalı üzerine geçtiği, defterler uyarınca icra takibinde başlatılan asıl alacak tutarının defter ve faturalarla uyumlu olduğu sübuta ermekle, davanın asıl alacak yönünden kabulüne, faiz yönünden davalı temerrüde düşürülmediğinden davalı itirazında haklı görülmekle itirazın iptali talebinin reddine, ve alacağın likit ve belirlenebilir olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, davalının Antalya genel İcra Müdürlüğü’ nün … E sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak 10.513,33 TL yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Hükmolunan alacağın (10.513,33 TL) %20 si tutarında icra inkar tazminatı uygulanmasına,
2-Alınması gerekli 718,16 TL harçtan peşin alınan 128,18 TL harcın mahsubu ile bakiye 589,98 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 128,18 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 102,50 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 802,50 TL yargılama giderlerinin davanın kabul ve red oranına göre 794,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 99,88 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri) davada kabul edilen miktar dikkate alınarak hesaplanan 1.307,60 TL’sinin davalıdan, 12,40 TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irad kaydına,
9-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı.21/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır