Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/167 E. 2022/599 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/167 Esas
KARAR NO : 2022/599
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından davacı aleyhine Kaş İcra dairesinin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, yargılamaya konu icra dosyasında ödeme emrinde hesaplanan toplam alacağın 18.230,50 TL olduğunu, ödeme emrinde reeskont avans faizi 469 olması gerekirken yıllık 636 oranında faiz talep edildiğini, taraflar arasında bono nedeniyle faizin yıllık 4636 oranında işletileceğine dair herhangi bir sözleşme bulunmadığını, ödeme emrinin davacının oğluna tebliğ edildiğini ve davacının itiraz etmesine mahal kalmadan takibin kesinleştiğini, kesinleşen icra takibi nedeniyle cebri icra tehdidi altında bulunan davacının icra dosyasındaki borcu ile birlikte bu haksız yüksek faizi de ödemek zorunda kaldığını, mevcut dosyada davacının banka hesaplarına haciz konmak sureti ile 22.12.2016 tarihinde 18.230,50 TL tahsilat yapıldığını, neticesinde taraflarınca dosyanın kapanması için 24.12.2020 tarihinde ise 30.307,81 TL ödeme yapılarak dosyanın işlemden kaldırıldığını, toplam olarak ise dosyaya davacı tarafından 48.538,31 TL ödeme yapıldığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi; TTK’nın ilgili maddelerinin faiz konusu ile ilgili özel hüküm niteliğinde olduğunu, bu sebeple 3095 sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca faiz uygulaması gerektiğini kabul ettiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi; kambiyo senedi düzenleme işinin TTK’da yer alması sebebi ile ticari iş niteliğinde olduğunu, bu nedenle temerrüt durumunda reeskont faizi uygulanacağını belirttiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun ise kambiyo senedi düzenleme işinin ticari iş niteliğinde olduğunu ve bu sebeple talep edilmesi durumunda 3095 sayılı kanun madde 2’de öngörülen oranda faiz istenebileceğini kabul ettiğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2018/178 E.,2019/7125 K. Sayılı ilamında;”….Diğer taraftan, faiz oranı konusunda, alacaklı ile borçlu arasında yapılmış olan bono dışındaki sözleşmelerde öngörülen ve bono nedeniyle alınacak faizi belirleyen akdi faiz tarafları bağlar. 3095 sayılı Kanun’un 2. maddesine göre de, sözleşme ile yasal faizin aksinin kararlaştırılabileceği hüküm altına alınmıştır. Sözleşmede öngörülen faiz oranının uygulanabilmesi için ise, sözleşmede takip dayanağı bonoya açık atıf yapılmış olması, bir diğer ifade ile bono bedeli hakkında sözleşmede kararlaştırılan faizin uygulanacağının, bononun vade ve tanzim tarihleri ile miktarı belirtilmek suretiyle açıklanması şarttır. Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen ve bilirkişi raporunda da faiz oranlarının kararlaştırıldığı belirtilen sözleşmede takip dayanağı bonolara herhangi bir atıf bulunmadığından anılan sözleşmelerde öngörülen faiz oranının takip dayanağı bonolar için uygulanması mümkün değildir. Takip dayanağı bonolar, kambiyo senedi vasfında olduğuna göre, alacağa 3095 Sayılı Kanun’un 2/2. Maddesinde öngörülen ticari işlerdeki temerrüt faiz olan avans faizi oranının uygulanması gerekir. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince, işleyecek faiz oranının, 3095 sayılı Kanun’un 2/2. maddesi doğrultusunda avans faiz oranı olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sözleşmede belirtilen faiz oranının uygulandığından bahisle istinaf başvurusunun esastan reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye — Mahkemesi — kararının — kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi — kararının — bozulması gerekmiştir.” Denildiğini, görüldüğü üzere ortada herhangi bir sözleşme olmadığını, davalı tarafın yargılamaya konu takipte reeskont avans faizi dışında çok yüksek tutarda faiz talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının icra baskısı ve tehdidi altında ödemesi gereken bedelden çok yüksek bir bedel ile dosyayı işlemden kaldırdığını, ardından taraflarınca … arabuluculuk numarası ile arabuluculuk kurumuna başvurulduğunu, neticesinde ekte sunulu anlaşamama tutanağı taraflarca düzenlendiğini , sunulan sebepler dolayısıyla, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı tutulmak kaydıyla davanın kabulü ile vekil edenin cebri icra takibi neticesinde fazla ödemek zorunda kaldığı ileride artırılmak üzere şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Kaş İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından açılmış bulunan icra dosyasında açık bir biçimde takip dayanağının gösterildiğini ve takibe konu olan senedin bir suretinin dosyaya konulduğunu, anılan senette hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde borcun vadesinde ödenmemesi halinde vade tarihinden tahsil tarihine kadar aylık %3 faiz oranı uygulanacağının yazıldığını, davacının ödeme emrine itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini, kesinleşen dosyadan pek çok icrai işlem yapıldığını ve davacının bu işlemlerin hiçbirisinde faize dair bir itirazda bulunmadığını, takibe konu senedin 09.08.2013 tanzim tarihli olduğunu, davacıya ödeme emrinin 11.01.2016 tarihinde tebliğ edildiğini, bu sebeple davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, davacı ile haricen kredi sözleşmesi imzalandığını, sayın mahkemeden bu sözleşmeyi sunmak için ek süre talep ettiklerini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Kaş İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının UYAP sistemi üzerinden gönderilen evraklarının incelenmesinde; davalı olan tarafından bono alacağına karşılık iş bu davada davacı ve …, … ve … aleyhine 29.12.2015 tarihinde toplam 18.230,50 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalı tarafın takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %36 sabit oranlı faiz talep ettiğini, 22.12.2016 tarihinde 18.230.50TL, 24.12.2020 tarihinde 30.307,81TL ödeme yapıldığı toplam ödemenin (18.230,50TL*30.307,81TL) 48.538,31TL olduğunun görüldüğünü, icra dosyasına yapılan ödemenin içerisinde %36 dan hesaplanan işlemiş faiz ödemesinin takip tarihine kadar 1.2271,25 TL takip tarihinden en son hesap dönemi 18.12.2020 tarihine kadar ise 23.092,27 TL olduğu görülmüştür.
Alınan 24/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Davalı tarafından bono alacağına karşılık davacı ve …, …, … aleyhine 29.12.2015 tarihinde Kaş İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasından toplam 18.230,50 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı,
*İcra dosyasının incelenmesinden 22.12.2016 tarihinde 18.230,50 TL, 24.12.2020 tarihinde 30.307,81 TL ödeme yapıldığı toplam ödemenin (18.230,50TL+30.307,81TL) 48.538,31TL olduğu,
*İcra dosyasına yapılan ödemenin içerisinde %36’dan hesaplanan işlemiş faiz ödemesinin takip tarihine kadar 1.271,25TL takip tarihinden en son hesap dönemi 18.12.2020 tarihine kadar ise 23.092,27TL olduğu,
*Davacı tarafça icra takibine konu senet için 3095 sayılı Kanunun 2/2 maddesi uyarınca faiz uygulaması gerektiğini iddia etmiş olup bu konunun değerlendirmesi hukuki değerlendirme gerektirdiğinden bu konuda bir değerlendirme tarafımızca yapılamamış olup sayın mahkemenizce icra takibine konu senet için 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca avans faiz uygulaması gerektiği kanaatine varılacak olunur ise icra takip tutarına 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca avans faiz uygulaması yapılarak yapılan hesaplamalarımıza göre takip tarihine kadar işlemiş faizin 370,78TL olduğu, takip tarihinden hesap tarihi 18.12.2020′ ye kadar işlemiş faizin 11.350,10 TL olduğu toplam işlemiş faizin ise (370,78+11.350,10 TL) 11.720,88 TL olarak hesaplandığı, Mahkemece icra takibine konu senet için uygulanacak faizin 3095 Sayılı Kanunun 2. Maddesi uyarınca avans faiz olmasına karar verilmesi durumunda davacının (24.363,52 TL-11.720,88 TL) 12.642,64 TL fazla faiz ödemesi yapmış olduğu kanat ve sonucuna varıldığı bildirilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine alınan 09/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; Davalının kök rapora beyanının takibe konu senette açıkça ve el yazısı kullanılmadan borcun vadesinde ödenmemesi halinde vade tarihinden tahsil tarihine kadar aylık %3 faiz oranı uygulanacağı yazıldığı olup bu itirazın değerlendirilmesi sayın mahkemenize ait olup sayın mahkemenizce icra takibine konu senet için 3095 sayılı Kanunun 2/2. Maddesi uyarınca avans faiz uygulaması gerektiği kanaatine varılacak olunur ise icra takip tutarına 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca avans faiz uygulaması yapılarak arada yapılan ödemenin de düşülmesi ile yapılan hesaplamalarımıza göre davacının en son ödeme tarihi olan 24.12.2020 tarihi itibari ile 21.769,60TL fazla ödeme yapmış olduğu hesaplanmıştır.
Alınan 17/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda sonuç olarak; senetteki faizin geçerli olduğu kanaatine varılacak olursa davacı tarafça 24.12.2020 tarihinde 30.307,81 TL ödeme yapıldığı, bu tarih itibari ile toplam borcun ise 22.926,43 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 16/02/2022 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah edip harcını yatırmıştır.
GEREKÇE;
Dava takip dosyasında avans faizini aşar faiz işletilmesine dayalı fazla ödenen tutarın istirdatı talebinden ibarettir.
Taraflar arasında takibe konu bono nedeni ile uygulanması gereken faiz oranı miktarı, davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı ihtilaflıdır.
Davacının en son 24.12.2020 tarihi itibari ile icra takip dosyasına ödeme yaptığı dolayısı ile davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı cevap dilekçesinde davacının iddiasının yerinde olmadığını, söz konusu senet yönünden uygulanacak faiz oranına ilişkin taraflar arasında sözleşme bulunduğunu savunmuştur.
Davalının sunmuş olduğu ve davacı tarafından inkar edilmeyen belgenin incelenmesinde; taraflar arasındaki belgenin bono niteliğinde olduğu, bono üzerinde ” hesabıma borç yazıldığı tarihten itibaren vade tarihine kadar geçen günler için aylık % 1,5 oranında hesaplanacak ve kapitalize edilecek faizleri ile birlikte 14.10.2015 tarihinde ödenecek…borcun vadesinde ödenmemesi halinde borca vade tarihinden tahsil tarihine kadar aylık %3 oranında faiz işletilecektir” ibarelerinin bulunduğu görülmüştür. TTK ‘ nun 778/2-b maddesi atfı ile 675. Maddede ” Görüldüğünde veya görüldüğünden belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye, düzenleyen tarafından faiz şartı konulabilir. Diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır.” hükmünün bulunduğu eldeki senette ise vadenin belirli olduğu dolayısı ile faiz şartının yazılmamış sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu hususa uygun düzenlenen taraf itirazlarını karşılar mahiyetteki 09.02.2022 tarihli rapor denetime açık, mevzuata uygun olduğundan hükme esas alınmıştır. Buna göre davacının söz konusu takip nedeni ile davalıya 21.769,60 TL fazla ödeme yaptığı ve bunu talep edebileceği anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, 21.769,60 TL’nin 10.000,00 TL’lik kısmına dava tarihinden itibaren, kalan kısmına 16/02/2022 olan ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.487,08 TL harçtan peşin olarak alınan 170,78 TL harcın ve ıslah ile alının 201,00 TL harcın mahsubu ile bakiye. 1.106,3 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin ve 59,30 TL başvuru ve 201,00 TL ıslah harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 500,00 TL bilirkişi ücreti, 90,00 TL tebligat-posta-müzekkere masrafı olmak üzere toplam 590,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak alınarak Hazineye gelir kaydına,
7-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.’nun 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. Anlatıldı.29/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır