Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/121 E. 2022/198 K. 24.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/121 Esas
KARAR NO : 2022/198
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında ticari bir ilişki olduğunu, bu ticari ilişki gereğince davalı taraf ile davacı arasında 07.12.2019 tarihinde bir cari hesap mutabakatı imzalandığını, bu mutabakata göre davalı şirketin 10.09.2019 tarihi itibariyle davacı şirkete 1.802,67TL borçlu olduğunu kabul ettiğini, davalının aradan geçen zamana rağmen cari hesap mutabakatı ile kabul ettiği borcu davacıya
ödemediğini, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerinde takibin durduğunu beyanla itirazın iptaline takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itiraz etmiş olması ve alacağın likit bir alacak olması sebebiyle %20’den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YANIT :
Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
KANITLAR VE GEREKÇE :
Mahkememizce Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celb edilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır. Yapılan incelenmesinde özetle; alacaklının … Ltd.Şti. olduğu, 1.802,67 TL üzerinden takibe geçildiği, davalının yapılan takibe itiraz etmesi üzerine takibin geçici olarak durduğu görülmüştür
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ibraz edilen 2019 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu, davacının ticari defter kayıtlarında cari hesaplar detaysız tutulmuş olduğundan davalıya ait tüm kayıtların tetkiki neticesinde yukarıdaki tabloda gösterildiği üzere 31.12.2019 tarihi itibari ile davacının davalıdan 1.802,67TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu davacı kayıtlarında herhangi bir senet kaydı da olmadığı, davacının davalı adına düzenlediği faturaların asılları inceleme günü tarafımıza ibraz edilmiş olup faturaların irsaliyeli fatura olduğu ancak fatura ve fatura içeriklerinin teslimi ile ilgili teslim alan kısımlarında imza olmadığı davacı tarafça dava dilekçesi ekine sunulan mutabakat mektubu incelendiğinde 06.12.2019 tarihinde davalıya 10.09.2019 tarihi itibari ile cari hesaplarının 1.802,67TL bakiye verdiğinin bildirildiği, davalı tarafça 07.12.2019 tarihinde kaşe olmayan sadece imza olan 1.802,67TL bakiyeyi gösterir cevap gönderildiği, davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 1. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz isteyebileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının iddiası davalıdan alacaklı olduğuna ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde yalnızca kendi defterlerine dayanmış ve davalının imzaladığı mutabakat metni olduğunu ileri sürmüştür. Davacının ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede iddia ettiği kadar alacağı bulunduğu tespit edilmiş ise de yalnızca davacının kendi tuttuğu defterler iddiayı ispata elverişli görülmemiştir. Davacı yan davalının ticari defterlerine dayanmadığından, karşı tarafın ticari defterleri incelenmemiş, davalı şirket yetkilisi beyanında mutabakat metni altındaki imzayı kabul etmediğinden imza incelemesi için gerekli deliller toplanmış, ancak davacıya verilen kesin süre içerisinde bilirkişi masrafı yatırılmamıştır. Davacı vekili duruşmada yeniden masrafı yatırmak için süre talep etmiş ise de; kesin süre içerisinde geçerli bir mazeret sunmamış, duruşmada da benzer şekilde yeni süre istemekle yetinmiştir. Davacıya kesin sürenin hüküm ve sonuçları hatırlatıldığı halde bilirkişi ücreti olan gider avansını yatırmayarak bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Bu nedenle mutabakat metni altındaki imzanın davalı şirket yetkilisine olduğu ispatlanamadığından sübut bulmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harçtan peşin olarak alınan 59,30 TL harcın tahsili ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 1.802,67 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 24/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır