Emsal Mahkeme Kararı Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/84 E. 2021/638 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/84 Esas
KARAR NO : 2021/638
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2020
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin; davalı cari hesap alacağından doğan toplam 8.132,94TL alacağı bulunduğunu, davalının borcunu ödemede temerrüde düşmesi üzerine borcunu ödemesi ve kanuni takip yapılacağı yönünde defalarca ihtar edildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borçlu olmadığından bahisle haksız ve kötü niyetli biçimde icra takibine itiraz ettiğini ve itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu beyanla borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptali ve takibin devamına, takip konusu alacağın %40 dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE:
Alınan … tarihli bilirkişi raporunda özetle; mevcut bilgi ve belgeler ışığında asıl alacağın 8,132,94 TI olduğu tespit edildiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde her iki tarafın da tacir olduğu, davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve takip talebine konu alacağın defterlerle uyumlu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirkete 2018 yılı ticari defterlerinin ibrazı için TTK 83. ve HMK 220-222 ihtarlı davetiye çıkartılmış, TK 35.madde hükümlerine göre tebliğ edilmiş, ancak davalı yanca ticari defter ve belgelerin ibraz edilmediği tespit edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Yine 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi (3. Fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere eklenen cümlele uyarınca) diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar. Elektronik belgeler ise belgenin çıktısı alınarak ve talep edildiğinde incelemeye elverişli şekilde elektronik ortama kaydedilerek mahkemeye ibraz edilir (HMK 219/1). Ticari defterler gibi devamlı kullanılan belgelerin sadece ilgili kısımlarının onaylı örnekleri mahkemeye ibraz edilebilir (HMK 219/2).
İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğunu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir (HMK 220/1). Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir (HMK 220/3).
Bu kurallar birlikte değerlendirildiğinde ticari davalarda yani iki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK’nın 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise; 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı yasanın 23.maddesi ile değişik HMK 222/3.maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinin; davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi veya davacının defter kayıtlarının aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlayamamış/ispatlamamış olması halinde davacı lehine kesin delil niteliğini haiz olduğu kabul edilecektir.
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları için süre verilmiş olup, davacının yasal süre defterlerini ibraz ettiği, davalının ise ibraz etmediği görülmüştür. Davacının mali müşavir bilirkişi aracılığı ile incelenen ticari defterlerinin kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulduğu, davacı lehine kesin delil teşkil ettiği, davacının ticari defterlerine göre davalıdan 8.132,94 TL alacaklı olduğu, icra takibinde başlatılan asıl alacak tutarı ile aynı olduğu sübuta ermekle, davanın kabulüne ve alacağın likit ve belinlenebilir olması nedeniyle davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE;
-Davalının Antalya … İcra Müdürlüğü’ nün …/… esas ( yeni esas : Antalya Genel İcra Müdürlüğü …/… esas) dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
-Hükmolunan 8.132,94 TL alacağın %20 si tutarında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 555,56 TL harçtan peşin alınan 98,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 457,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 98,24 TL başvurma harcı, 54,40 peşin harç, 500,00 TL bilirkişi ücreti ve 212,00 tebligat, müzekkere masrafı olan olmak üzere toplam 869,64 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği ve Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,,
6-Sarf edilmeyen gider avansın kararın kesinleşmesinden sonra iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda kararın tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 21/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır